12.12.2021|Gün 4

Can sıkıntısı vurduğunda ne yaparsınız albayım? İnsanı üzen galiba hüzün değilde bunun devamlı olacağı korkusu. Bugün akşam gerçekten hiç hissetmediğim bir boşluk hissettim. Üzerime bir yük bindi albayım? Hayır albayım ne bahanesi! Böyle anlar çok önemlidir albayım , gelişimin en ciddi virajlarıdır. Ya sakin bir şekilde alırsınız ya da uçuruma düşersiniz. Ben sakin bir şekilde karşıladım ama pek te iyi aldığım söylenemez albayım. Yani aldım ama daha iyi alabilirdim. Hayatımızı; en önemli yapacak iş, boş vakitlerdeki faydalı işler, boş vakitlerdeki sıkıntısız boş işler, zararlı işler. 4 kategoriye ayırabiliriz yaptığımız her şeyi . Ben boş is yaptım , ama pişman değilim , çünkü önceden yaptığım gibi kendimi kısa zevklere ve kötülüklere atmadım . Geçici olduğunun direk farkına varıp ,sakinledim.

Bugün genel olarak ders çalıştım albayım. Öğlene doğru hayatımda ilk defa bir arkadaşımın gazıyla pizza yedim. Gerçekten beyaz un ve şeker oyunun iyi pazarlandigi bir ürün daha! Doymuyorsunuz ama zevk veriyor ! Inanmazsınız ama pizza dan sonra birde börek söyledik . Doymadik çünkü. Çiğ köfte yerdik genelde ve karnımiz gercekten dolu olurdu , beynin kendini kandirabilecegi bir durum yoktu.

Neyse albayım bugünde ömür sermayesinden bir gün daha harcadık . Karşılığında ne aldık? Alisverimiz iyi mıydı bugün? Pek değil ama yavaştan ticareti öğreniyoruz. Buda güzel.

13.12.2021 Gün|5

Hava ne kadar da soğuk albayım! Resmen dondum bugün. Günümün 3'te 2 'si dışarıda geçti 3 tane ders vardı ,onlara girdim. Akşama enerjim komple bitmişti zaten biraz ders çalıştım sadece. Gün içinde de biraz kitap okudum . Kışın ; gün resmen akşama doğru koşuyor , o kadar hızlı geçiyor ki hiç anlamıyorum. Yapacak bir çok şey hissediyorum , zamanımı programlıyorum ama gün içinde bazıları elden kaçabiliyor. En azından kötü olayları çıkardığıma seviniyorum. Ama kötü bir şey yapmamak kadar kötü bir şey varsa oda; hiçbir şey yapmamaktır.

Ne yazayım albayım? Yazınca anlayacak mısınız? Yazınca ben gibi hissedecek misiniz? Bugün hiçbir şey yoktu albayım.

Forum için bir çeviri yapıyorum , onu geliştirip yakın zamanda paylaşacağım . Ayrıca 'ÖTEKİ' adlı bir hikaye paylaşacağım. Eski yazdığım yazılara bakıyorum bazen albayım. Hakikaten garibime gidiyor ,eski ben gitmiş , yeni bir ben gelmiş. Ben bu beni de fazla iyi bulmuyorum çünkü gelişebilecek bir sürü alan varken ben daha baştayım hatta. Bir söz ve müzik verip veda ediyorum albayım.

Neden ruhumda her şey bu kadar güzel, bu kadar açıkken kağıt üzerinde ve düşündüğüm bazı şeyleri hayata geçirmek istediğimde bu kadar çirkin oluyordu?
Tolstoy-Gençlik

Normalde müzik dinlemem sadece eskiden sıkça dinlediğim bir şarkıydı . Bana geçmişi ve eskiyi hatırlatıyor .

Defkhan5960' Alıntı:

13.12.2021 Gün|5

Hava ne kadar da soğuk albayım! Resmen dondum bugün. Günümün 3'te 2 'si dışarıda geçti 3 tane ders vardı ,onlara girdim. Akşama enerjim komple bitmişti zaten biraz ders çalıştım sadece. Gün içinde de biraz kitap okudum . Kışın ; gün resmen akşama doğru koşuyor , o kadar hızlı geçiyor ki hiç anlamıyorum. Yapacak bir çok şey hissediyorum , zamanımı programlıyorum ama gün içinde bazıları elden kaçabiliyor. En azından kötü olayları çıkardığıma seviniyorum. Ama kötü bir şey yapmamak kadar kötü bir şey varsa oda; hiçbir şey yapmamaktır.

Ne yazayım albayım? Yazınca anlayacak mısınız? Yazınca ben gibi hissedecek misiniz? Bugün hiçbir şey yoktu albayım.

Forum için bir çeviri yapıyorum , onu geliştirip yakın zamanda paylaşacağım . Ayrıca 'ÖTEKİ' adlı bir hikaye paylaşacağım. Eski yazdığım yazılara bakıyorum bazen albayım. Hakikaten garibime gidiyor ,eski ben gitmiş , yeni bir ben gelmiş. Ben bu beni de fazla iyi bulmuyorum çünkü gelişebilecek bir sürü alan varken ben daha baştayım hatta. Bir söz ve müzik verip veda ediyorum albayım.

Neden ruhumda her şey bu kadar güzel, bu kadar açıkken kağıt üzerinde ve düşündüğüm bazı şeyleri hayata geçirmek istediğimde bu kadar çirkin oluyordu?
Tolstoy-Gençlik

Normalde müzik dinlemem sadece eskiden sıkça dinlediğim bir şarkıydı . Bana geçmişi ve eskiyi hatırlatıyor .

Genişletmek için tıklayın ...

Benim de çocukluk şarkılarımdan... Yeni nesilde hala dinliyor mu acaba
Hikayeyi kendin mi yazıyorsun?

Black Rose' Alıntı:

Benim de çocukluk şarkılarımdan... Yeni nesilde hala dinliyor mu acaba
Hikayeyi kendin mi yazıyorsun?

Genişletmek için tıklayın ...

Aslında direk Model çocukluğumun şarkıcısı . Diğer şarkıları da (sözleri çok mantıklı olmasa da ) beni etkiler. Yeni neslin normal bir şarkı olarak göreceğini düşünüyorum. Dinlerler ama normal bulurlar. Bende çok eski değilim bu arada, yeni sayılırım. ? . Böyle yaşlıymis gibi konuştum.

Hikayeyi kendim yazıyorum ama birçok kitap ve durumdan etkilenerek yazıyorum. Ana konusu bağımlılık. Dostoyevski'nin Öteki kitabından etkilenerek yazmaya karar verdim. Konusunun tam olarak onla alakası yok ama birçok durumdan esinlenmeler var.

14.12.2021 Gün|6
Biliyorsunuz albayım şu anda şeker yemiyorum bu yüzden sıkça kuruyemiş ve hamur işleri yedim son 2 haftada . Rahatsız edici düzeyde yiyorum bunlardan ama yavaş yavaş bağımlılıkları , köleliği , özgürlük kavramlarını anladıkça kendimi sorguluyorum. Ben kimim albayım? Neye karar veren benim? Değiştiren mi benim yapan mı? Jack Trimpey'in forumda paylaştığım son konusunu okuduğumda anladım bu durumu. Bu krizimsi hisler , baskın duygular, aslında bildiğimiz halde verdiğimiz yanlış kararlar … Bunları biz mi yapıyoruz? Ama biliyoruz yanlış olduklarını yapmak istemiyoruz! Bizde iyi insanlar olmak istiyoruz. Biz de sevilmek istiyoruz! Biz de bir ortama dahil olmak bildiklerimizi anlatmak istiyoruz. Biz de yanlış yapınca düzeltilmek ve yolumuza devam etmek için cesaretlenmek istiyoruz.

Ama insanlar albayım. Konu dönüp dolaşıp hep buraya nasıl geliyor bilmiyorum. Bir şey aynı anda nasıl hem hayatını cehenneme çevirip hem de seni mutlu edebilir. İnsanlar böyledir ,kötüdür dediğim an karşıma iyi birileri çıkıyor . İyi birilerinin yanlışlarını gördüğüm an kötü olduğu netleşiyor ama yeniden farklı durumlarda farklı davranışları görüyorum. Aklım karmakarışık, belirsiz bir yığına dönüşüyor. Sonra neden insanlarla konuşamıyorum? Korkuyorum albayım. Evet beni yerler diye korkuyorum. Sanki yapmadıkları şey. Nasıl davranacaklarını(özellikle kızların) , ne yapacaklarını , ne düşüneceklerini o kadar umursuyorum ki ! En sonunda hiç konuşmamak en mantıklı sonuç oluyor.

Neyse albayım , şuan bu sorunumu da çözmeye çalışıyorum zaten. Olur olmadık durumlarda olur olmadık şeyleri olur olmadık insanlara sormaya çalışıyorum. Ama bu irade gerektiren bir şey. Bazıları için bu çok kolay hatta doğuştan gelen bir yetenek. Benim mantığım burada şu; Onlara bakıp kendimi aşağı görecek değilim. 2 insan; Biri kilolu halinden zayıflamış diğeri doğuştan zayıf . Hangisi zayıflığın keyfine varıyor? Cevap belli! Olduğum durumlar değil olabileceğim durumlar önemli ve burada en önemli noktada arada verilen emek. Bir işe başlarken insanlar sana köstek olacak , sonunda ise destek ortada ise yalnızsın. Biraz yalnızlığın tadına var ama bil ki bu dünyada iyi insanlar hala var.

15.12.2021 Gün|7

7 gün oldu ve genellikle porno lafını hiç konuşmadım bile albayım. Çünkü en başta dediğim gibi bu bir porno bırakma süreci değil , gelişim süreci. Neyi farklı yaptığım konusunu biraz açalım isterseniz albayım. Ben Allen Carr sistemi ile bırakmaya çalışıyordum ki mantıklı olan seçenek budur. Büyük canavar ve küçük canavar ; birincisi beynimizin cinselliği porno ile karıştırmasına neden olan tüm beyin yıkamaları ve bağımlılığın temel bileşeni diğeri ise dopamin çekilmesinden oluşan fiziksel yoksunluk. Allen carr sistemi ile büyük canavarı yok ediyordum yani porno ile kandırıldığımı anlıyor , bana destek ,zevk vermediğini kabul ediyordum ama bir müddet ilerleyince beynim tarafından bir istek geliyordu. Bu isteğin neden geldiğini anlamıyordum. Çünkü beyin yıkamasını halletmişstim artık pornonun rezil ,kepaze bir şey olduğunu kabul etmiştim. Ama gene de istek geliyordu. Bugün forumda paylaştığım çeviri sayesinde(birçokları için kesin çözümdür) bu duygunun nedenini anladım. Beynimizde iki kısım var; uç beyin ve limbik sistem . Limbik sistem hayvanı duygularımıza dayanıyor. Yani üreme isteği buradan geliyor. Yoksa neden iki dağ keçisi üremek için himalaya dağlarında onca ölüm riskine rağmen dövüşsün ki? Bu istek hep var ama bu istek biz tarafından yaratılmadı yani bilinçli beynimiz (uç beyin) olsa da olmasa da bu his vardır. Yani bizim elimizde olan bir şey değildir. Yıllardır bu hissi porno ile özdeşleştirdik ama bu basitçe bir üreme isteği. İşte ben bu his geldiğinde; "Ya acaba hala istek mi var?" diyordum. Oysa olan şey sadece hayvansal sistemimin bir üreme isteği. Ben bunu yıllarla porno ile özdeşleştirdim . Büyük canavarı öldürerek bunun böyle olmadığını anladım. Ama yeni bakış açılara kazanmaz isem uç beynim alt beyinden gelen bu hissi anlamlandıramayacak ve motor becerilerini yanlış yönlendirecek.

Allen Carr kitaplarını okuduğum halde bu hislerinin benim yüzünden geldiğini sanıyordum. Yani beyin yıkamasını çözemediğimi sanıyordum. Bu yüzden bozuyor ve kitapları yeniden okuyordum. Böyle böyle en az 8 kere falan kitabı tekrar okudum. Şu an anladım ki bu gelen his hayvani bir his ve benle alakalı değil. Zaten olan bir his. Benim yapmam gereken ise bu hissi doğru bir şekilde yorumlamak. Porno ve mastürbasyona yönlendiren bir his olmadığını artık biliyorum. Demek ki bu bir üreme isteği ve kontrol edilebilir. İki dağ keçisi bir dişi için neden güreşir? Bir dişiyi kapmak için yapmaları gereken ilk şey güçlenmektir.(İnsani olarak ben bunu kız kapmak değil de gelişmek için diyeceğim. Hatta hayvanlar için de nesil devam ettirmek diyelim) Eğer ki güçlü olmak istiyorsan savaşmalısın.

Bugün neden farklı sorusuna cevap vermeye çalıştım albayım . Umarım anlaşılır olmuştur. Unutma his sen tarafından yaratılmıyor o zaten var ve bu bir "Hadi porno izleyelim" duygusu değil.

16.12.2021 Gün|8
Bugün Yeraltı filmini izledim albayım. Dostoyevski'nin Yeraltından Notlar kitabından uyarlanmış bir Türk filmiydi. Genel olarak kitaba sadık kalınmıştı ama biraz abartı buldum ben. Hani şu yeraltı insanı tabiri vardır . Bende kısmen onlardan sayılırım. İnsanlardan kaçar ama aynı zamanda hayal dünyamda onları nasıl mors ettiğimi kurarım . Onların kötü olduğunu kabul eder , aralarında bulunan insanlara salak gözüyle bakarım ama kendimde girmekten çekinmem. Her neyse güzel filmdi.

Biliyorsunuz albayım günler çok hızlı geçiyor . Gün içinde çalıştığım ve aktif olduğum zaman akşam üzerime bir yorgunluk ve sıkıntı çöküyor. Eskiden böyle anlar fire vermemle sonuçlanırdı. Şimdi ise genellikle verimsiz ve boş geçirmeyi tercih ediyorum. Birazdan gidip yatacağım. En azından uyumuş olurum .
Sabahları güne diş fırçalama ile başlamayı düşünüyorum. Kalkar kalkmaz ilk işim dişimi fırçalamak olacak böylece beynim "diş fırçalamak =güne başlamak" yorumunu yapacak. Günde 1 dakikalık Plank ve şınav yapmayı da spor anlamında eklemeyi düşünüyorum. Tamam yeterli değil ama irademi zorlamanın anlamı yok. Şeker, dersler, sabah erken kalkmak , gibi bir sürü şey varken ekstradan yeni bir alışkanlığa şimdilik gerek yok. Sadece sabah vaktinde ve yatarken bir düzene sahip olmak istiyorum . Kalktığım gibi spor yaparsam bir müddet sonra basitleşir. Belki ilerde kendi hayatıma başlarsam , bu sporları yürüyüş ve koşu olarak dışarıda yaparım.

Yarın ki hedeflerimden de bahsedeyim biraz. Sabah ve ikindi civarı derslerim var. Öğlene kadar bir proje üzerine arkadaşımla çalışacağız. Akşam ise sabaha kadar o projeyi geliştireceğim. Proje dediğime bakmayın basit bir ödev sadece. Gece uyanık kalacağım için gün içinde fazla yorulmamam lazım. Bugün hissettiğim gibi hissedersem yarın işim zor.

Bir alıntı ve müzik ile bitirelim.

"Fakat insan hercai, bir dalda durmaz bir yaratıktır ve belki de satranç oyuncuları gibi gayeyi değil gayeye giden yolu sever."

17.12.2021 Gün|9

Geceler ,geceler...Ben gündüz insanıyım albayım. Sabahın karanlığında kalkıp güneşin doğuşunu izlemeyi severim. Ama proje ödevim var o yüzden bugün sabaha kadar uyanık kalacağım. Gece insanı yalnızlığı diye bir şey var galiba. Gece çökünce insan yalnızlığın farkına daha çok varıyor . O an anlıyor yalnız olduğunu ,tek olduğunu ve yapacak tek şeyin kendisi için olması gerektiğini . O an herkes uykuda oluyor o an sığınacak kimse kalmıyor. O an ölüm gibi bir sessizlik oluyor , dışarıdan köpekler uluyor hayvanlar ava çıkıyor. Gece tüm ihtişamıyla geliyor. Tüm insanları bir anlığına öldürüyor. Herkes uykuda ve sen ayık kalmışsın .

Ben bu hissi sabahın erken saatlerinde de yaşıyorum albayım. Herkes uyanmadan önce ölüm uykusundan uyanıyorum. Herkesi bir anlığına unutup sokaktaki köpeğin yerini kapmasını izliyorum. Kuşların insanız bir yeryüzünün gökyüzünde uçuşuna bakıyorum. Onların şarkıları geliyor kulağıma. günlük hayatta duyduğum bir çok sözden daha çok şey öğretiyor bana.

İnsanın yalnızda kalması gerekiyor albayım. Bir anlığına durup düşünmesi. Dostoyevski en büyük fikri değişimi bir koğuşta geçiriyor. Neredeyse ölecekken hapise atıldığında geçiriyor. Ardından ise hepimizin bildiği Suç ve Ceza'yı yazıyor. Abraham Lincoln'ün bir mektubu var albayım. Oğlunun öğretmenine yazmış olduğu; onu verip veda ediyorum:

18.12.2021 Gün|10

Sosyallik ile yalnızlık arasındaki ince çizgi nedir albayım? Farkında olmak ile cahil kalmak arasındaki ince çizgide olabilir. Örnekleyelim albayım. Mesela sosyal olduğumuz zaman etrafımız insan doluyor , kalabalık arasında kayboluyor ,yaptığımız hataları görmüyoruz. Bu çok sıkıntılı bir durum . Aynı şekilde yalnız kalınca da en büyük motivasyon kaynağı olan insanı sevgiden mahrum kalıyoruz. Farkında olmak abartıldığında her gün ölen binlerce kişinin yasını tutmak gerekir. Benzer şekilde cahil olursak ta özgürlüğümüzü kaybederiz.

Ben şu an yalnızlığın sıkıntısını çekiyorum. Bunu kırmaya çalışıyorum farklı ortamlara elimden geldiğince gitmeye çalışıyorum. Bugün aklıma bunu kırmak için Kızılay'ın gönüllü ol platformuna katılmak geldi. Hem yapacak bir isim olur hem de birilerine katkı sağlar ,sosyalleşirim.

Yarın uzun bir gün olacak ,yatma vakti geldi geçiyor . İyi geceler albayım!

19.12.2021 Gün|11

Ufak olaylar büyük sonuçlar doğurur mu albayım? Ufak ertelemeler sıkıntı olur mu albayım? Hayatımı bunlar mahvetti. "Sonra yaparız", Bir kereden bir şey olmaz" ,"Pazartesi başlıyoruz", "Tek günahım zaten" gibi sözler beni mahvetti. Geçen şeyi fark ettim; Yaptığım ufak şeylerin birleşince beni ne kadar mahvettiği gerçeğini. Mesela şeker , normalde kısa süreli net bir zararı yok ama birleşince neden kilolu olduğumu açıklar nitelikte. Örneğin PMO bir kerden ne olacak ki? Yap gitsin! Ama 7 yıl olunca ne kadar büyük bir kar yığını olduğu açık. Günlük ufak ertelemeler bile hayatımızı kötü hale getiriyor albayım. Ya şimdi yap ya da yapmamak için mantıklı bir sebebin olsun . En ufak iş bile zerine vakit ayırmaya değer.

Bu motto ile günlük 1 dakika plank yapmaya karar verdim. Bakalım uzun vadede bu nasıl bir sonuç verecek.
Bu hafta yapmayı düşündüğüm aktiviteler;

-Dostoyevksi-Öteki Filmi izlenecek(Kitabını bitirdim)
-Tüm derslerde final ağırlıklı soru çözümleri yapılacak.
-Planet Earth Bölüm 3 izlenecek.
-Şeker orucu devam ediyor.
-Forum için yeni bir çeviri yapılacak.
-Dostoyevski-Budala kitabı okunacak
-Sabahları diş fırçalanarak güne başlanacak
-Sabah ve akşam rutinine uyulacak.

Bugün "Örümcek Adam Eve Dönüş Yok" filmini izledim. Spoiler geliyor yemek istemeyenler , paragrafı atlasin. Tobby yani benim gözümde gerçek Peter Parker' ı görünce bi duygulanmadim değil hani. Eskiyi hatırladım. Maziyi , televizyon karşısına gecerdik izlerdik. Film bu arada cok kötü. Sadece ilk örümcek adam var diye iyi dedim.

Bugünde gün gitti albayım ! İyi geceler.

Defkhan5960' Alıntı:

ABRAHAM LİNCOLN’UN OĞLUNUN ÖĞRETMENİNE YAZDIĞI MEKTUP​ Öğrenmesi gerekli biliyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını. Fakat şunu da öğret ona:”Her alçağa karşı bir kahraman, her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır”.Her düşmana karşı bir dost olduğunu da öğret ona. Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen , kazanılan bir doların bulunan beş dolardan daha değerli olduğunu öğret. Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve kazanmaktan neşe duymayı. Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu. Eğer yapabilirsen sessiz kahkahaların gizemini öğret ona. Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını. Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret. Fakat ona; gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği sessiz zamanlar da tanı. Okulda hata yapmanın , hilekarlıktan daha onurlu olduğunu öğret ona. Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret, herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi. Nazik insanlara karşı nazik, sert insanlara karşı sert olmasını öğret ona. Herkes birbirine takılmış bir yönde giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma.Tüm insanları dinlemesini öğret ona fakat tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını öğret ona.Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret. Herkesin sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara dudak bükmesini öğret ona ve aşırı ilgiye dikkat etmesini. Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını fakat hiçbir zaman kalbine ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret .Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret.Ona nazik davran ama kucaklama.Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır.Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun, bırak cesur olacak kadar sabrı olsun.Ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret.Böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır. Bu, büyük bir taleptir.Ne kadarını yapabilirsin bir bakalım..O ne kadar iyi, küçük bir insan, Oğlum..​

Genişletmek için tıklayın ...

Mektup bayağı... bayağı iyiymiş. Çıkarılması gereken çok ders, çok mesaj var. Sanırım daha defalarca okumam gerekecek...

Black Rose' Alıntı:

Mektup bayağı... bayağı iyiymiş. Çıkarılması gereken çok ders, çok mesaj var. Sanırım daha defalarca okumam gerekecek...

Genişletmek için tıklayın ...

Yani böyle tablolayıp asmalik bir mektup. Normalde genel tavsiyeleri pek sevmem ama bahsettiği tüm şeyler resmen Neverfap felsefesi ve bizle uyuyor. Hatta resmen günümüzdeki sorunlara atıf yapıyor gibi.

Ciddi derecede bunaldım şu anda. Yazmak istedim. Eskiden bu bunalımlar da hep hayatımı daha kötü hale getirecek şeyler yapardım. Şimdi ki çözüm odaklı duruşum beni sevindiriyor. Ama gene de herşey üstüme üstüme geliyor gibi. Kendimi yetersiz hissediyorum bazen .

Geçecek biliyorum, herşey gibi buda geçecek. Geçmişti! Geçince önemini yitirmişti . Hiçbir şey benden daha değerli olmamıştı. Herşeye alıştım! Buna da alışırım.

Defkhan5960' Alıntı:

Ciddi derecede bunaldım şu anda. Yazmak istedim. Eskiden bu bunalımlar da hep hayatımı daha kötü hale getirecek şeyler yapardım. Şimdi ki çözüm odaklı duruşum beni sevindiriyor. Ama gene de herşey üstüme üstüme geliyor gibi. Kendimi yetersiz hissediyorum bazen .

Geçecek biliyorum, herşey gibi buda geçecek. Geçmişti! Geçince önemini yitirmişti . Hiçbir şey benden daha değerli olmamıştı. Herşeye alıştım! Buna da alışırım.

Genişletmek için tıklayın ...

Dışarda değilsen balkona çık ve soğuk havayı içine çek biraz.

Black Rose' Alıntı:

Dışarda değilsen balkona çık ve soğuk havayı içine çek biraz.

Genişletmek için tıklayın ...

Bir şey yokmuş be hocam! Benim eski abartma huyum gene nüksetti. Böyle hemen olumsuz bir durum olunca "Ay bittik! Ay öldük! Ne yapacağız şimdi? Kaybettik! Yapacak bir şey yok. " derdim. 'Geçecek' dedim fark ettiyseniz. Geçti de , işte şunu bilmek var ya buradan kazandığım en mükemmel etki ya!

Bu arada dışarıda acayip bir yağmur var hocam , soğukta bastırdı. Donmayalım sonra?

20.12.2021 Gün|12

İnsan süre sınırı olunca daha iyi çalışıyor galiba. Bugün bunu fark ettim. Akşam kendime 55 dakika süre açtım ve o süre içinde hiç bir şeyle ilgilenmedim sadece belli bir konu çalıştım. Gerçekten verimli geçti . Ardına bir çay molası ve aynı şeyi tekrar ettim. İşe gerçekten yarıyor , bunu yapmaya devam etmeliyim.

Bugün bunaltıcı bir gündü. Hani hepimizin bildiği bir his vardır albayım; Kendini yetersiz hissetmek . Etrafımızda ki herkes bizden iyidir ve mutsuz hissederiz. Neden onlar gibi değiliz diye düşünürüz? Burada 2 şık önde beliriyor albayım . Ya isyan edeceğiz , onları küçümseyecek, dalga geçeceğiz (ki çoğu insan başarılarını kıskandığı kişilere bunu yapar) ya da onlar gibi olmaya çalışacağız. Her bir insan eşsiz değil mi albayım? Ayni şeylere bakıp farklı şeyler görmüyor muyuz? Bunu bir ara düşünmüştüm . Beyinin oluşturduğu mantıksal argümanlar dışarıdan aldığı tecrübeler ile oluşuyor. O yüzden her bir insan farklı tecrübeler sayesinde aynı olaylara çok daha farklı şekilde bakabiliyor. Hepimizin yorum girdisi farklı olduğu için farklı yorumlar ve sonucunda farklı çıktılar oluyor.

Başarılı insanları kıskanmamak büyük meziyet albayım. Eskiden durum daha da vahimdi. Lise yıllarımı hatırlatıp durmayın albayım! Ama isyan edecek değilim. İlle de başarılı bir insandan bir şey öğrenmezsin her zaman bazen başarısız bir insan dahi sana bir şeyler gösterebilir. Eskiler; Hırsızlığı bile öğren dermiş. Yapmak için değil , öğrenmek ,deneyimlemek ve hayata bir gözle daha bakmak için.

TEK DERDİM KENDİM! Cümlesi beni tanımlıyor albayım. Maalesef yalnızım , maalesef kendim en büyük dostum. Öyle anlar oluyor ki bu yetmiyor. Yetmeyecek ! Etrafımda beni anlayan , seven ve benim de onları sevdiğim insanların olması uzun bir süre alacak ve bunu kabul etmiş durumdayım.

Kürk Mantolu Madonna kitabındaki Maria gibi kaldım ortada . Herkes sahte gibi geliyor. Rol yapıyorlar sanki . Maske takmış geziyorlar gibi. İnancım kalmadı albayım. Geleceğe dair umut beni ayakta tutuyor ama benden şimdi bir insana güvenmemi beklemeyin lütfen.

İyi geceler albayım!

Defkhan5960' Alıntı:

Bir şey yokmuş be hocam! Benim eski abartma huyum gene nüksetti. Böyle hemen olumsuz bir durum olunca "Ay bittik! Ay öldük! Ne yapacağız şimdi? Kaybettik! Yapacak bir şey yok. " derdim. 'Geçecek' dedim fark ettiyseniz. Geçti de , işte şunu bilmek var ya buradan kazandığım en mükemmel etki ya!

Bu arada dışarıda acayip bir yağmur var hocam , soğukta bastırdı. Donmayalım sonra?

Genişletmek için tıklayın ...

Donacak kadar kalmayacaksın, sadece hava alacaksın.
Geçer tabi, insanoğlu işte...

Black Rose' Alıntı:

Donacak kadar kalmayacaksın, sadece hava alacaksın.
Geçer tabi, insanoğlu işte...

Genişletmek için tıklayın ...

Hallettim, hallettim... Ders çalıştım, odaklı çalışınca bunalım gitti. Dışarı çıkmak en iyi çözüm ama ya! Rüzgar bir vuruyor şöyle kendine geliyorsun.

21.12.2021 Gün|13

Hatanın telafisi nedir albayım? Hatayı yeniden yapmamak mıdır? Bugün bunu bir ara düşündüm. Diyelim ki bir hata yaptık bunu nasıl çözeriz? Hatayı neden yaptığımızı buluruz , neden yapmamamız gerektiğini, bize ne verip ne götürdüğünü ve sonunda o hatalı davranışı bırakırız. Ama bu telafi olmaz albayım! Telafi o hatayı yapmayı bırakmak ile olmaz. Telafi ekstradan o hatayı bırakıp yeniden iyilik yapmaya başladığımız zaman olur. Kötülüğü bırakmak yetmez iyiliği de yapmamız gerekir. Zira iyiliğe yönelmeyen bir beyinin yolu zaten kötülüğün kapısıdır.

Bugün Dostoyevski-Budala kitabına başladım. Öteki kitabından sonra dili o kadar mükemmel geldi ki! Öteki, Dostoyevski'nin 2.kitabı ve dili biraz garip. Belinski'nin niye beğenmediğini anladım galiba biraz. Konu bakımından çok sağlam bu arada ama dili biraz garip . Bu seviyeden Suç ve Ceza ve Karamazov Kardeşler seviyesine nasıl çıkmış merak ettim. Keşke karşımda olsaydı da anlatsaydı!
Öteki adlı bir bağımlılık hikayesini yakında forumda paylaşıcağım albayım. Anlatım bakımından pek beğenemedim ama konusu en azından güzele benziyor. En kötüsünden tecrübe olur ha albayım?

Yarın , sabah boyuna ders çalışacağım. Öğlen biraz sakin takılacağım, ikindi ve akşam kişisel gelişim, akşam ise Proje ödevi yapacağım. Gün ne kadar da kısaymış değil mi albayım? İyi geceler!

22.12.2021 Gün|14

Durduk yere çıkan gereksiz sorunlar beni çıldırtıyor albayım? Önüne ne çıkacağını bilememe gerginliği sarıyor etrafımı. Hayatın kollarına atmış durumdayım kendimi şu anda. Buda geçecek değil mi?