"glorious adlı kullanıcı bu yazıları belli sebeplerden dolayı iptal etmek zorunda kaldı ve şuan tekrar paylaşılmasını istedi,ve buradaki şeylerin bilimsel makalelere dayandığını tekrar belirtiyor"
Flatline evresini geçenlerde bir arkadaşımız "düz çizgi" olarak tabir etmişti. Kulağa fena gelmiyor. EKG cihazında kalp atışı takip edilir hani ölen kişinin sinyalleri dümdüz devam eder. Tıpkı buna benzeyen şekilde flatline evresindeki kişi büyük bir yokluk içerisinde gibidir. Hiçbir şey güzel gelmez, yetersizlik hakimdir. Odaklanamaz, keyif alamaz, bir şey yapası gelmez ve daha nicesi. Peki flatline aslında nasıl bir kimyasal süreçle işliyor biraz göz atalım. Flatline , "pornografi bağımlılığından kurtulma süresince karşımıza çıkan her türlü negatif semptomdur" şeklinde tanımlanmış Akademi'de. İşin biyolojik ve kimyasal tarafına baktığımız zaman dopaminin tutunduğu dopamin reseptörlerini yıllarca fazla dopamine maruz bırakarak downregulation yani Türkçesiyle "aşağı geri düzenleme" olayına uğramasına sebep olduk. Buna daha kısa tanımıyla reseptörlerin duyarsızlaşması diyebiliriz. Aramızda daha kısa süre veya daha az sıklıkla bu bağımlılığa yenik düşmüş kişiler. Bu reseptörleri daha az yıpratmış olacağından, bağımlılıklarından kurtulma şansları daha yüksek ve onlar aslında daha az bağımlılar, bu bağımlılığa daha sık yenik düşenlere göre. Bağımlılık aslında, temelde sahip olduğunuz reseptörler ve dopamin sayısındaki normal ilişkinin suistimal edilmesinden kaynaklanıyor. Başta beyninizi fazlaca miktarda dopamine maruz bıraktınız. Böylece birtakım reseptörler duyarsızlaştı. Bu sebeple artık eskisi kadar haz elde edemez oldunuz çünkü aynı miktarda olan dopamini işleyecek daha az reseptör vardı. Bu sefer aynı hazzı ve keyfi hissedebilmek için bağımlılığın sıklığını arttırdınız. Bu da sistemin zamanla bozulmasına yol açtı. Bu döngü böyle devam eder, buna dur demeyene kadar. Bahsetmek istediğim diğer şeyse bazı arkadaşlardan gördüğüm "flatline" evresinin bir türlü atlatılamıyor oluşu.
Arkadaşlar, önce reseptörlerinizin belli bir seviyede olduğunu varsayalım. Bağımlılığı bırakmaya karar verdiğinizde bağımlılıktan bir süre uzak durunca beyin dopamin azlığının farkına varıyor. Bu azlığın sebep olduğu en temel 2 şey : anksiyete ve depresyon. Flatline süreci tam olarak bu. Beyninize istenen bağımlılığı ve o yapay hazzı vermediğiniz taktirde beyin az olan dopamin miktarından faydalanmaya başlamaya ikna oluyor. Bu da demektir ki zamanla kitap okumaktan, ders çalışmaktan, sıkıcı gözüken, basit gözüken şeylerden zamanla zevk almak. Çünkü artık reseptörleriniz daha duyarlı. Bu grafiği zaman çizelgesine göre ilerlettiğimiz zaman gün gelir ki , pmodan aldığınız keyfi bakarsınız kitap okumaktan almaya başlamışsınız. Fakat bu iyileşme süreci bazı arkadaşlar için çok uzun veya atlatılması mümkün olmayan bir süreç gibi duruyor. O süreç içerisinde hep takılı kalıyorlar. Günden güne gelişim göremiyorlar. 1 hafta ,1 ay , 3 ay sonra daha iyi kitap okuyabilir, ders çalışabilir hale gelemiyorlar. Ama olmalıydı, bizim tabirimizle "reseptörler açılmalı" ydı ve eskiden yapılmakta zorlanan şeyler daha kolay yapılabilmeliydi. Demek ki sorun bu reseptörlerin bir türlü açılamamasında. Benim görüşüm odur ki ; bazı arkadaşların reseptör işlevselliğinde biyokimyasal bir sıkıntı olduğu ve bu reseptörlerin ne kadar dopamin miktarı az hale getirilse de açılmadığıdır. Bunun sebebi de kısa tabirle Dikkat Eksikliği dediğimiz problemin temel nedenlerinden biridir. Öyle ki arkadaşlarımız hep aynı evrede takılı kaldıklarını, gelişim katedemediklerini, hep aynı depresif ve endişeli durumlarda bulunduğunu ,hala flatline belirtileri gösterdiklerini söylüyorlar.
Bu durumda 2 sonuca varılabilir. Örneğin 1 aylık bir süreç için ; ya her şey söylendiği gibi iyi geçmedi ve yoğun derecede yapay zevklere hala devam edildi neticede gelişim sağlanamadı ya da ellerinden geleni yaptılar ama flatline 'nı bir türlü atlatamadılar. Bu durumların yaşanması tesadüf olamaz. Bu konuda herkesin fikrini duymak isterim. Yanıt olarak fikrinizi belirtebilirsiniz. Yönetici kısmında olan arkadaşlarımdan da eleştirel veya destekler nitelikle yanıtlar almak isterim. Bence üzerine durulması gereken konulardan biri budur. Gelişmiş tıbbın imkanlarıyla NeverFap olayı daha nitelikli ve işlevsel bir hale getirilebilir ve sürecinde sürekli sorun yaşayan arkadaşların temel sorunlarını çözer nitelikle birtakım bilimsel bulgularla bu sorunlar çözülerek daha çok kişinin bu süreçlerde başarılı olması sağlanabilir. Umut Bural'ın bu konu hakkında bilgi sahibi olabileceğini düşünerek bu durumları yaşayan arkadaşlara özel tavsiye verebileceğini ve bir video yayımlayarak NeverFap sürecindeki DEHB'li arkadaşların DEHB'ye sahip olduklarından bir haber şekilde bu süreçte yaşayabileceklerine dair detaylı bir video ve anlatım çekmelerini rica ediyorum.
Flatline evresini geçenlerde bir arkadaşımız "düz çizgi" olarak tabir etmişti. Kulağa fena gelmiyor. EKG cihazında kalp atışı takip edilir hani ölen kişinin sinyalleri dümdüz devam eder. Tıpkı buna benzeyen şekilde flatline evresindeki kişi büyük bir yokluk içerisinde gibidir. Hiçbir şey güzel gelmez, yetersizlik hakimdir. Odaklanamaz, keyif alamaz, bir şey yapası gelmez ve daha nicesi. Peki flatline aslında nasıl bir kimyasal süreçle işliyor biraz göz atalım. Flatline , "pornografi bağımlılığından kurtulma süresince karşımıza çıkan her türlü negatif semptomdur" şeklinde tanımlanmış Akademi'de. İşin biyolojik ve kimyasal tarafına baktığımız zaman dopaminin tutunduğu dopamin reseptörlerini yıllarca fazla dopamine maruz bırakarak downregulation yani Türkçesiyle "aşağı geri düzenleme" olayına uğramasına sebep olduk. Buna daha kısa tanımıyla reseptörlerin duyarsızlaşması diyebiliriz. Aramızda daha kısa süre veya daha az sıklıkla bu bağımlılığa yenik düşmüş kişiler. Bu reseptörleri daha az yıpratmış olacağından, bağımlılıklarından kurtulma şansları daha yüksek ve onlar aslında daha az bağımlılar, bu bağımlılığa daha sık yenik düşenlere göre. Bağımlılık aslında, temelde sahip olduğunuz reseptörler ve dopamin sayısındaki normal ilişkinin suistimal edilmesinden kaynaklanıyor. Başta beyninizi fazlaca miktarda dopamine maruz bıraktınız. Böylece birtakım reseptörler duyarsızlaştı. Bu sebeple artık eskisi kadar haz elde edemez oldunuz çünkü aynı miktarda olan dopamini işleyecek daha az reseptör vardı. Bu sefer aynı hazzı ve keyfi hissedebilmek için bağımlılığın sıklığını arttırdınız. Bu da sistemin zamanla bozulmasına yol açtı. Bu döngü böyle devam eder, buna dur demeyene kadar. Bahsetmek istediğim diğer şeyse bazı arkadaşlardan gördüğüm "flatline" evresinin bir türlü atlatılamıyor oluşu.
Arkadaşlar, önce reseptörlerinizin belli bir seviyede olduğunu varsayalım. Bağımlılığı bırakmaya karar verdiğinizde bağımlılıktan bir süre uzak durunca beyin dopamin azlığının farkına varıyor. Bu azlığın sebep olduğu en temel 2 şey : anksiyete ve depresyon. Flatline süreci tam olarak bu. Beyninize istenen bağımlılığı ve o yapay hazzı vermediğiniz taktirde beyin az olan dopamin miktarından faydalanmaya başlamaya ikna oluyor. Bu da demektir ki zamanla kitap okumaktan, ders çalışmaktan, sıkıcı gözüken, basit gözüken şeylerden zamanla zevk almak. Çünkü artık reseptörleriniz daha duyarlı. Bu grafiği zaman çizelgesine göre ilerlettiğimiz zaman gün gelir ki , pmodan aldığınız keyfi bakarsınız kitap okumaktan almaya başlamışsınız. Fakat bu iyileşme süreci bazı arkadaşlar için çok uzun veya atlatılması mümkün olmayan bir süreç gibi duruyor. O süreç içerisinde hep takılı kalıyorlar. Günden güne gelişim göremiyorlar. 1 hafta ,1 ay , 3 ay sonra daha iyi kitap okuyabilir, ders çalışabilir hale gelemiyorlar. Ama olmalıydı, bizim tabirimizle "reseptörler açılmalı" ydı ve eskiden yapılmakta zorlanan şeyler daha kolay yapılabilmeliydi. Demek ki sorun bu reseptörlerin bir türlü açılamamasında. Benim görüşüm odur ki ; bazı arkadaşların reseptör işlevselliğinde biyokimyasal bir sıkıntı olduğu ve bu reseptörlerin ne kadar dopamin miktarı az hale getirilse de açılmadığıdır. Bunun sebebi de kısa tabirle Dikkat Eksikliği dediğimiz problemin temel nedenlerinden biridir. Öyle ki arkadaşlarımız hep aynı evrede takılı kaldıklarını, gelişim katedemediklerini, hep aynı depresif ve endişeli durumlarda bulunduğunu ,hala flatline belirtileri gösterdiklerini söylüyorlar.
Bu durumda 2 sonuca varılabilir. Örneğin 1 aylık bir süreç için ; ya her şey söylendiği gibi iyi geçmedi ve yoğun derecede yapay zevklere hala devam edildi neticede gelişim sağlanamadı ya da ellerinden geleni yaptılar ama flatline 'nı bir türlü atlatamadılar. Bu durumların yaşanması tesadüf olamaz. Bu konuda herkesin fikrini duymak isterim. Yanıt olarak fikrinizi belirtebilirsiniz. Yönetici kısmında olan arkadaşlarımdan da eleştirel veya destekler nitelikle yanıtlar almak isterim. Bence üzerine durulması gereken konulardan biri budur. Gelişmiş tıbbın imkanlarıyla NeverFap olayı daha nitelikli ve işlevsel bir hale getirilebilir ve sürecinde sürekli sorun yaşayan arkadaşların temel sorunlarını çözer nitelikle birtakım bilimsel bulgularla bu sorunlar çözülerek daha çok kişinin bu süreçlerde başarılı olması sağlanabilir. Umut Bural'ın bu konu hakkında bilgi sahibi olabileceğini düşünerek bu durumları yaşayan arkadaşlara özel tavsiye verebileceğini ve bir video yayımlayarak NeverFap sürecindeki DEHB'li arkadaşların DEHB'ye sahip olduklarından bir haber şekilde bu süreçte yaşayabileceklerine dair detaylı bir video ve anlatım çekmelerini rica ediyorum.
Moderatörün son düzenlenenleri: