Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

2023’Te Tekrar Monk Mode / Ludwig

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
49
* krizi geçtim çok şükür.
* bugün yine şeker yedim.
* sabaha kadar ders çalışmam lazım.
* her şey aynı. her şey aynı anda hem mükemmel. hem de eksik.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
* uykudan kalktığım zaman, bünyemde dopamin hormonu oluyor birazcık. onu kullanmak çok zevkli oluyor. :)
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
dostlar, libidom yavaştan artmaya başladı. belki bu günlere has bir şeydir, belki de daimidir bilmiyorum. içimde, bir şeylerin uyandığını hissediyorum. süreçteki günümle ilerlememle alakalı olabilir. son 1 haftadır kaç defa şeker yememle alakalı olabilir.
bugün uyandığımda, aklımda direk sahneler vardı. p sahneleri, p yıldızları... yatmadan önce aklımda p yıldızları, p sahneleri vardı.20 güne yakın belkide krizsiz ve şehvetsiz geçen günlerimden sonra, bu sefer aklıma gelen sahnelere şehvet duyduğumu hissediyorum. her seferinde bozmak benim için bir seçenek olabiliyor. bu zamana kadar bozmadık çok şükür.
namazlarım aksamaya başladı. bunun da krizlerin artmasında etkisi olabilir. namaz olmayınca, benim açımdan, çoğu manevi destek pek işe yaramıyor. önceki süreçlerime göre, bu sürecimde daha çok namaz kıldım bunu da belirtmeliyim.
kararlı olmak, pes etmemek lazım. güzel günler yakın.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
50

* 50.güne de vardık çok şükür.
* bugün, sanki dopamin hormonum çalışıyor gibiydi. yine, kendimi motive etme ve gaza gelme konusunda biraz eksiktim fakat, başladığım işe odaklana biliyordum, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum.
* PMO'yu istemeye devam ediyorum. evet hala devam ediyor. bence krizdeyim. bunu nasıl anlıyorum. turnusol oldukça basit. aklına bir PMO sahnesi gelsin, bu pmo sahnesine şehvetle bakıyorsan ve canın açıp izlemek istiyorsa, krizdesindir. krizde olmadığım dönemlerde, aklıma gelen P sahnelerini açıp izlemek istemiyordum.
* etkiler muazzam. etrafıma çok farklı bir enerji yayıyorum beyler.
* etrafımdaki çoğu insanın PMO ile alakalı sözlerini dinlemiyorum. yalan söylüyorlar. izlemediklerini, bıraktıklarını vs. vs. ben de bıraktım. ama sende bendeki etkilerden eser yok o ne iş ? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ? o yüzden, süreçte olduğumda, morallerimi bozmalarına izin vermedim. kendi kafamın dikine gittim. çok şükür işe yaradı şimdiye kadar.
* rol yapmıyorum artık. önceden güçlü bir insanmış gibi davranan zayıf bir insandım. şu an güçlü bir insanım.
* nf'ye güvenin. etkilerine inanın. etkilerine inanmazsanız, PMO'nun o kadar zararlı bir şey olmadığına inanırsanız, basit bir bağımlılık olduğunu düşünürseniz = BIRAKAMAZSINIZ.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
müsait bir vakitte sağlam yazacağım inş. dostlar. şimdilik her şey güzel gidiyor. sessiz-sakin. beni korkutan yanı, bunun fırtına önceki sessizlik olması.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
52

* çayımı koydum. motiveyim. yazmaya başlıyorum.
* hepinize merhaba dostlarım, nasılsınız iyi misiniz, afiyette misiniz, umarım her şey yolundadır.

uzun bir yazı yazmıştım, sildim. sadece yaşadıklarımdan bahsedeceğim. insanları çok sevmeye başladım, bundan dolayı onlar da beni çok seviyorlar. insanlar tarafından sevilmek çok hoş bir his. onların yanında utanmamak, mahcup hissetmemek, bazen kendimi özgür ruhlu bir kurt gibi hissediyorum. kimseye tamahım yok. gülümsemelerim daha sahici, daha içten seviyorum, daha içten kızıyorum, daha içten bakıyorum, daha içten nefret ediyorum, sahte eklemlerimi çıkardım attım. bütün hareketlerim gerçek, gerçekten bana bakarsanız tamamen gerçek bir insan görürsünüz. bu deneyimlerden dolayı, çok mutlu oluyorum. deneyim, deneyim; gelişimimi izlemek, her şeyi izlemek hatta, çok zevk veriyor çok çok zevk veriyor. bazen yorulduğum ve pes etmek istediğim oluyor. pes etmedim gel gör ki. bunu da deneyimledim, bu da çok zevk verdi. dostlarım olmaya başladı. öyle hissediyorum. güzel bir his :) kızlarla beraber olmaktan çok keyif aldığımı da ifade etmeliyim. onlara karşı olan tutkum arttı. bana çok güzel geliyorlar artık. hatta inanır mısınız, tetikleyici benim için gerçek kızlar olmaya başladı. tetikleyicilere çok bakıyorum bu aralar, filmlerdekine, sokaktakine, zorluyor. gecenin sonunda krize yenilmeyince muzaffer oluyorum ama. şu anda biraz korkuyorum. yenilmekten. neden korkuyorum. zayıflamaya başladım, savaşçı yoruluyor, 6 gündür her gece, sağlam bir kriz. bir kızın yüzünü görünce bile muazzam haz alıyorken. PMO'dan ne kadar haz alırım, zehirli bir haz ona şüphe yok. bununla mücadele ediyorum 6 gecedir. öncesiyle beraber 52 gündür. bundan dolayı yorgunum, bu nedenle de korkuyorum. tabii ki bu düşüncelerim de değişecek, belki 5 dakika sonra bile, ruh halim çok dengesiz. o da PMO' dan :)
mevlananın bir hikayesi şöyle, adamın biri doktora gider ve der ki, sırtım ağrıyor, doktor bakar ve amca ihtiyarsın ondandır der. adam gözlerim gözlerim iyi görmüyor der, doktor ihtiyarlıktandır diye cevap verir. adam yine sorar, doktor oğlum ben der yorgun hissediyorum. doktor o da ihtiyarlıktandır der. adam yine sorar pes etmeden, der ki doktor oğlum benim bacaklarım ağrıyor yürürken zorlanıyorum, doktor cevap verir amca der, inanmayacaksın ama bu hal de ihtiyarlıktandır. amca da doktora yan gözle bakar, küfrederek çıkar. kendi kendine doktora söylenir, böyle doktor mu olur her hastalık ihtiyarlıktandır diye cevap veriyor. gerçekten bazen her durum PMO'dan kaynaklanabiliyor. bu noktada kendi düşüncelerime değer veriyorum. evet, yanılmıyorsun PMO'dan kaynaklanıyor diye. beynim, nasıl zamanlarda, nasıl hallerde PMO kullanıyorduysa, tekrar kullanmam için beni o hallere sokuyor. hepsi bu. bu geçecek, insanlar, güvendiğim insanlar ne iyi etmişler ki buraya geçeceğini yazmışlar.
pmo'nun yayılmasının en büyük etkisinden biri : yalan. bu konuda sıkıntısı olan bir kimse, çıkıp doğruyu söylemiyor. aferim onlara.
krizler, zorlayıcı olabiliyor. gökyüzüne bakmak, çok iyi geliyor işte. yıldızlara bak. yıldızlar uzak değil :)
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
önsöz:
yazı saçma sapan duruyor. estetik açısından çok noksanlı fakat, elimden bu geliyor dostlarım. beyin fonksiyonu olarak kötü haldeyim.
dostlar, buraya bir tavsiye bırakmak istiyorum. bu tavsiye net olucak. direk kısa bir paragraf. bu tavsiyeye uyduğunuz zaman pmo'yu bırakacaksınız.
öncekilerden farklı, ciddi, dikkate alınmak istediğim bir yazı yazdım. lütfen birden fazla kez, tane tane okuyunuz. bu yazıyı tüm ciddiyetinizle okumanızı rica ediyorum ben ciddiyetle yazdım. moda girmeniz açısından matrix videosunu açın pür dikkat sonuna kadar izleyin. müziği de açmanızı tavsiye ediyorum.
yazıya başlamadan önce video:


daha iyi bir etki için müzik :


%100 ihtimalle pmo'yu bırakacaksınız . bu tavsiyede gaza getiren sözler olmayacak, düşünce, fikir belirten bir yazı da olmayacak. sadece size ne yapmanız gerektiğini söyleyeceğim. tavsiyeyi 2'ye ayırmayı düşünüyorum. ilk tavsiye herkese hitap eden bir tavsiye olacak, pmo'yu bırakma yöntemi olacak arkadaşlar. 2. tavsiyeyse, pmo bırakmada, süreçte sizi daha da rahatlacak, (kendim de bu sürece başlamadan önce yaptığım bir katalizör olacak aslında). 1. tavsiyedeki yöntemin garanti sonuç verebilmesi için, 2. tavsiyeyi isteyen uygulayabilir şeklinde olacak.
* bu tavsiyeyi 90. günde mezun olduktan sonra vereceğim.
* bu tavsiyeyle size pmo'yu bırakmayı vaad ediyorum. en kestirme, en kısa yoldan hem de. pmo hakkında okuduğunuz hiç bir şeye zıt olmayacak. sıradan vaad verenlerden farklı olduğumu tavsiyeyi siz de uyguladıktan sonra fark edeceksiniz.
* 2. tavsiyeyse biraz, aykırı bir tavsiye. 2. biraz isteğe bağlı.
* kafamda bu tavsiyeleri netleştirdim.
* bu tavsiyeleri neden şimdi vermiyorsun diyebilirsiniz. bunun 2 temel sebebi var; 1- flatlineda olmam, kafamın çorba gibi olması, düşündükleri buraya rahat bir biçimde aktramamam. 2- bu tavsiyelerin, doğru olduğunu size mezun olarak kanıtlamak isriyorum. daha mezun olamamış bir insan olarak, size mezun olmanın kısa yolunu vermem oldukça saçma olur.
* bu tavsiyelerin, kesin sonuç alabilmesi için, bana kesinlikle güvenmeniz lazım. zor bir şey de değil. saçma da değil. hatta siz bunu neden yapmadım da diyeceksiniz.
* bu tavsiye, gece 2'de aklıma geldi, aklıma geldiği gibi icraate geçirmek için bu yazıyı yazıyorum, yoksa halim vaktim pek müsait değil. zira önceki yazılarımı okudum. sonra da şöyle dedim, neden buraya, pmo hakkında kesin sonuç alınacak, mükemmel bir yöntem bırakıyorum. böylece, benim faydalandığım bu yöntemden herkes faydalanır. bu yöntemin ne kadar garantici olduğunu sizler de yazılarımda gördünüz ve göreceksiniz. bakın benim en rahat geçen sürecim bu (22 aydır yapıyorum. 22 aydaki tüm süreçlerimden bahsediyorum). açık konuşuyorum.sürecimi bozmayacağım. bundan eminim evet. size de bozmamanız için bu yöntemi aktaracağım. bu topluluğa derin bir katkım olsun istiyorum sadece. çünkü benim pmo'yla allahın izniyle işim bitti arkadaşlar yanlış anlama olmasın kafada bitirdim tarzı aptalca bir şey değil, neyse ilerde anlayacaksınız. neredeyse 2 yıldır uğraşıyorum. pmo hakkında video, yazı, makale her şeyi okudum. bütün başaranların da bu yöntem sayesinde başardığına eminim. 2. vereceğim tavsiye, hah tamam kafa çalıştı bir an. 1=>yöntem/2=>tavsiye. 2. vereceğim tavsiyeyi her bırakanın yaptığını düşünmüyorum. daha isteğe bağlı, olacak. hatta 2. tavsiye baya bir saçma olacak.
* zaten bu başlıkta inş. 90. günümden sonra muhteşem yazılarla süsleyeceğim. kafaya oturdu her şey dostlarım. yazacaklarım, konular her şey hazır. o zaman bu kardeşinizde dopamin de olacak, cümbüşü o zaman izleyin siz. hatta finallerim de bitmiş olacak. gün harcayacağım buraya gün !
* söz veriyorum. babamın çocuğuyum sözüm senettir. bu başlığa gelen, porno ve masturbasyonu bırakmaya karar vermiş, kadın/erkek, BU BAĞIMLILIĞI BIRAKACAK. bunun en büyük kanıtı benim ;
1-aşırı bağımlıyım. haftada en az 2-3 gece sabaha kadar izlediğim olurdu. haftada her gün izlerdim. (nf ile tanışmadan önce)
2-sürecimin, diğer ki süreçlere göre çok daha rahat geçmesi. (yaklaşık 22 aydır deniyorum)
3-yöntemin basit olması ve aslında sizin bu yöntemi zamanında uygulamış olmanız. sadece tekrar uygulayacaksınız.

bunu bedava yapacağım. sırf kişisel tatmin için. aslında bedava değil bunu yaparken keyif alacağım aynı zamanda. düzeltiyorum, bunu karşılığında yalnızca keyif almak için yapacağım.

her zaman, pmo hakkında bilinçlendiri bir yazı yazmayı istemiştim. belki bu nasip olmuştur. bu konu başlığımızda yapacaklarım şu inş :
1-) 0-90 arası olan karanlık tarafı aydınlatmak. 0-90 gün arasında neler oluyor ? insan ne yaşıyor bu 0-90 gün arasında. bunu da gün gün yazarak yaptım. (bozduktan sonra bile durdu süreçlerim burada, aslında hedefim o zamanlar da buydu zaten)
2-) bilgilendirici ve bilinçlendirici yazılar. bunu mezun olduktan sonra yapacağım. çok sıkı tecrübelere dayanan yazılar olacaklar ve çok büyük etkileri olacağını düşünüyorum.
3-) bahsettiğim, yöntem ve tavsiye olacak. bununla beraber de bağımlılığımıza öldürücü darbeyi vuracağız inş.

dipnot: 1. madde motivasyonuyla buraya yazdığım yazıların çok saçma ve uzun olduğunu düşünebilirsiniz. buna rağmen okumanız gerek. çünkü amacım saçma olması zaten, zira bu süreçte yoksunluk evrelerinde aklımıza gelen düşünceler çoğu saçma, duymadıysan bağırıyorum SAÇMA. SAÇMAAAAAAAAAA.
buradaki 0-90 arasındaki yazılarımı okuyan insanlar, kendilerini süreç içerisinde yalnız hissetmezler. saçma düşüncelerin nasıl gelip gidebileceğini bizzat görürler. ben buraya, parmağımı kaldırma mecalim yokken sırf bu düşünceyle gelip yazdım. faydalı olacağından emin olduğum düşüncesiyle.
zira bu forumda gördüğüm en büyük eksik insanların yalnızca, etkilerden bahsetmesi ya da birinin sürecini bozup kendini yalnız hissetmesi sebebiyle, buraya atıyorum 60.günde bozduğunu yazıp yanlışlarını listelemesi.
ya da bir kişinin, günlük yazması fakat, içeriğinin günlükle alakalı olmaması, yaşadıkları zorlukları paylaşmamaları. günlüklerde ayrıntı olmaması. biz okurların da okurken samimi bir hissiyat alamayışımız.

dipnot 2 : şizo gibi görünebilirim. bende biraz şizofrenlik olduğundan şüpheleniyorum zaten. şayet olurda buraya çok güzel şeyler yazarsam ve bu başlık ünlü olursa, yöntemime laf atanlar olacaktır. ,kararlı olan arkadaşların, bu yönteme inanmalarını istiyorum. kesinlikle başarılı sonuç alacağınızdan da şüphe duymamanızı istiyorum. çünkü ben bu yöntemi vererek, yalnızca sizin akılsız başınıza sağlam bir yumruk atıcam ve siz kendinize geleceksiniz. kendiniz olduğunuz zaman başarıyla mezun olacaksınız inş.
şunu da ekleyeyim buraya, bu yöntem size basit kaçabilir, ya bu muydu vs. diyebilirsiniz. zaten bu yöntem basit bir yöntem. fakat uygulanmayan bir yöntem. ben 22 ayda bu yöntemi neredeyse hiç uygulamadım.
bu yazıyı okuyanlar yalnızca bu konunun altına 40 gün sonra dönsünler. ve tavsiyeyle beraber yöntemimi okusunlar.

mezuniyete henüz 40 günüm varken, burada böyle artistik yapmak da ayrı bir mesele de. allah yanıltmasın.zaten ben bu süreci evlenene kadar devam ettireceğim, yaşım 23, allah beni yanıltmasın sevgili kardeşlerim haydi sağlıcakla.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
53

* düşüncelerimde oldukça kararlıyım ve kendimden emin konuşuyorum. bu nedenle etrafımdaki insanları etkileme ve onları ikna etme yeteneklerim arttı.
* kendimden emin olmanın getirdiği bir diğer artıysa, kendi içimde daha az çatışmam. mesala bir şeyi yapmak istediğim zaman aklıma bir düşünce geliyor ve bu düşünceye muhalefet olan bir sürü küçüklü büyüklü vesvese gelmiyor. fakat bu dediğim etki bazen oluyor bazense olmuyor.
* içimde çok büyük bir enerji ve motivasyon hissediyorum. güzel olan tarafı bu motivasyonun hiç bir şeye bağlı olmaması. tamamen kendi çabalarımla elde edebilmem. belki bu yüzdendir etrafımdan eskisi kadar çok elem çekmiyorum çok bağlanmıyorum etrafıma. sadece yapmam gerekeni yaptığımı hissediyorum.
* disiplinli bir insan olmaya başladım.
* bu süreçte acı çektiğim zamanlar oldu. çok acı çektiğim zamanlar oldu. güzel olan tarafıysa bağımlı olduğum zaman çok daha fazla acı çekmemdi. süreçteyken çektiğim acı, bir kavgada olduğunuzu düşünün, karşınızda hayatınıza kastetmiş bir adam var. o adamla uzun mücadeleler sonucunda adamın yüzüne bir yumruk konduruyorsunuz ve elinizin ön tarafı bir miktar acıyor. süreçteyken çektiğim acı aynen bu şekilde, bu acı kas yaparken aldığım acıdan bile zevkli.
* çok yönlü düşünebilmeye başladım ve kendimi çok zeki hissediyorum.
* çocuklar beni daha çok sevmeye başladı. hatta onlarla beraber oyun oynamaktan çok büyük keyif alıyorum.
* kötü etkiler olarak, dengesiz ruh hali ve bir işe başlarken duyulan isteksizlik. yeni bir işe başlamakta çok zorlanıyorum. ayrıca ruh halim ve etkiler sürekli değişir durumda.
* sanırım içimdeki o sebepsiz azgınlık geçmeye başladı. tetikleyicilerden de daha az etkileniyorum. bunun en büyük nedeni hatta retorik yapmayacağım kesinlikle tek nedeni : ŞEKER. şeker, faydasız bir işkence.
* daha önceki günlerde insanlara çok fazla değer veriyordum. şu an da insanlara çok fazla değer veriyorum. tek fark bu günlerde insanlara verdiğim değeri onlara daha çok hissettirebilmek.
* çok yakışıklı, erkeksi, zeki, özgüvenli hissediyorum. arada bir bunun tam tersi hissettiğim oluyor. günler ilerledikçe bu "arada bir" kötü hissetmelerin sıklığı azalıyor.
* rekorumu kırdım galiba. açıkçası, sürece başlarken buralara geleceğimi hiç tahmin bile etmezdim. bu günlerde olmak çok büyük keyif. neden çok büyük keyif ? bir çok nedenden birisi şu, önceden sanki ne yaparsam yapayım, beynimin arkasında bir hayalet beni sürekli rahatsız ediyor gibiydi. hem onla hem etrafımla uğraşıyordum. bu çok zorluyordu beni. bu zorluk ortadan kalktı işte.
* kızlar konusunda yazabileceğim fazla bir şey yok, etrafımda kız olmayan bir dönemdi yani. malum pandemi de var. ama boks salonundaki kızlar, bana çok iştahlı bakıyordu. o zamanlar daha 10. günlerde falandım. şu an bu çita çok yükselmiştir kesinlikle.
* yüzüm daha az yağlı ve yüzümdeki hatlar daha belirgin ve hoş duruyor.
* ileride evlendiğim zaman, eşime çok iyi davranacağımı çok mutlu bir aile olacağımızı ve çocuğumu mükemmel yetiştireceğimi hissediyorum.
* insanlara daha kolay "HAYIR" demeye başladım.
* okudum izlediğim şeylerden daha çok şey öğrenmeye başladım.
* yaşarken kendimi unuttuğumdan dolayı tüm enerjimi ve odağımı etrafa verebiliyorum.
* mükemmel bir odaklanma var zaten. nefes aldığımı nerede olduğumu bile unuttuğum oluyor. bu en çok kitap okurken ve film izlerken oluyor.
* online oyun oynadığım zamanlarda, çok daha özgüvenliydim ve sinirlenmiyordum. kuzenimle beraber oynuyordum aynı anda, o sinirlenip küfrederken ben, "sadece bir oyun eğlenmene bak" diye ona öğüt veriyordum. oyun oynarken şöyle bir şey daha oluyordu, ben her maç ortalamanın üstünde oynuyorken, kuzenim bazı maçlar ortalama, bazı maçlar çok iyi bazı maçlar çok berbat oynuyordu. bense genelde hep aynı derecede iyi oynuyordum. bazı maçlar bende mükemmel oynuyordum. mükemmel oynadığım zamanlardada aynı hazzı tekrar alıyordum. genelde kuzenim bana diyordu ki, cosmos abi takımda birinci olduğunun farkında mısın ? genelde farkında bile olmuyordum.
* sinirlenmiyorum.
* kötü etkiler de var, namazlarım özenli değil, ders çalışmıyorum vs. vs. ama bunları düzelteceğim ve bir gün bunları düzeltmeme gerek bile kalmayacak.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
54

merhabalar dostlarım. nasılsınız, iyi misiniz ve afiyette misiniz ? her şey iyidir ve daha iyi olacaktır umarım.
54. gün. sanırım rekorumu geçtim. farklı bir his var içimde. iyi hissettirdiğini söyleyebilirim. tatmin olmuş hissedemiyorum. bu biraz kötü. ama alıştım artık. tatmin olamamış gibi hissetmeye. sadece buna değil. flatlinea da alıştım. daha önceden nasıl yaşadığımı bile unutuyorum bazen. hep böyle yaşıyacakmışım gibi geliyor. dengesiz ve biraz kişiliksiz. bunların hormonal kaynaklı şeyler olduğunu biliyorum. her neyse. güzel şeyler oldu. benim her zaman telefonda konuştuğum bir arkadaşım vardı. iletişimim gittikçe iyileşti. özellikle bu süreçte. en son aradığımda beni her hafta zoomda toplantı düzenleyen bir klüple tanıştırdı. belli bir konu seçiliyor ve üstüne tartışılıyor. zoom linkine tıklayıp katıldığım zaman, oldukça heyacanlandım aslında. kalbim küt küt atıyordu. bu heyacanım 40 dk civarı geçmedi. kamerası açık 15 kişi kadar vardı. herkesin bir anda beni görebildiğini hissettim. kendimi tanıtmam için söz aldığımda biraz utandım. konuştum ama yinede kendimi tanıtabildim. ondan sonra git gide heyacanımı yenmeye başladım. heyacanlanmak çok güzeldi yine de. sonra, çekinmeden konuştuğumu fark ettim. tartışmalara güzel yerlerden giriyor, güzel bir biçimde kendimi ifade ediyordum. uzun süre boyunca konuşmuyordum. başkalarına da alan bırakıyordum. hatta bir keresinde parmak kaldırdım fakat sıra gelmedi. arkadaşımla beraber kaldırıyorduk. arkadaşım parmağını indirdi, konuşmaktan vazgeçti heralde. sonra bana söz hakkı verilince, ben hakkımı arkadaşıma devrettim. çünkü üzgün duruyordu. bizden önce konuşan kişiye sinirlenmişti. çünkü önceki kişi uzun konuşmuştu. sinir bozucuydu gerçekten. ama ben soğukkanlılığımı korumuştum. bundan dolayı kendimle gurur duymuştum. arkadaşım için, işler böyle değildi.o yüzden söz hakkımı ona devretmiştim. o ise bunu kibarca reddetti. sonra benim konuşmamı istediler. çünkü gerçekten güzel konuşuyordum. muhabbeti çevirenlerden birisi de bendim. daha gruba yeni katılmış olmama rağmen .o yüzden benim konuşmamı istediler. konuşma sırası bana geçince, çok içten bir şekilde güldüm ve "aslında diyeceğim şeyi unuttum" dedim. bunu derken çok tatlı bir şekilde dediğimi hatırlıyorum. zoom toplantısı herkes, birden mutlu oldu ve güldü. 2 saatlik toplantıda bunu ilk başaran bendim. herkesi güldürmüştüm. espri bile yapmadan, sadece içten bir gülümseme ve içten bir ifadeyle. insanlarla daha yeni tanışmama rağmen. bu çok iyi hissettirdi. kızlarla da gayet özgüvenli bir biçimde konuştum. önceden kızlarla konuşurken, hemen sevgili olcakmışız gibi düşünürdüm. bu sefer böyle olmadı. kadınları gözümde büyütmüyorum eskisi kadar. ki bu güzel. bu iyi iletişim kurabilme devam etti. hiç mesajlaşmadığım arkadaşlarımla mesajlaşıyorum. mesajlaşmaktan keyif almaya başladım. normalde almazdım. bu da iyi hissettiriyor. gerçek hayatı deneyimlemek çok zevkli. bir de şöyle düşünün, ben çocuk gibiyim. çocukken müzik dinlemezdik, aptal pc oyunları oynamazdık, kötü düşünmezdik, birbirimizle eğlenirdik, pmo yapmazdık hayata capcanlı bakardık bu yüzden. benim çocukkenki halimden bir farkım kalmadı şuanda. en çok hoşuma giden etki bu. çocukken kendimizi uyuşturmamıza gerek yoktu. şu an bende kendimi uyuşturmuyorum. ödül olarak, çocukluğumu geri alıyorum. kendimle gurur duyuyorum. heyacanım nasıldı biliyor musunuz. toplantıya katılmadan önce çok heyacanlanmıştım. toplantı sırasında çok heyacanlandım. toplantı sırasında çok güzel bir deneyim yaşadım. hala da toplantıyı düşünüyorum. ne kadar güzel ne kadar zevkli olduğunu... yaşadığım deneyimlerin bana çok keyif vermesi sebebiyle bu. heyacanımı bu deneyimlerde yitirmememle. dediğim gibi çocuk gibiyim aslında. en güzel şeyde bu. en güzel şeyde... en güzel...
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70

ne gümüş bir çocukluk ölüler gibi sağlam ölüler gibi soyunmuş artık korkularından.

Allahım çok mutluyum :)
Bana bu hayatı verdiğin için ve ne yaparsam yapayım beni affettiğin için ve benim kendimi arındırmama izin verdiğin için çok teşekkürler.?
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
odamdayım. küçük bir oda. gardırop, yatak, masa ve sandalye suçlu. ışıklar kapalı. içerisindeki insan, uyuşuk, isteksiz, yalnız ve kötü hissediyor. ışıktan bile korkuyor. tam bu anda insanlardan da korkuyor. yalnızca bekliyorum. yeterince beklersen, her şey geçermiş.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
55

merak duygusuna yenilerek, bir tetikleyiciye baktım. özel bölge gözükmüyordu. fotoğrafa baktıktan sonra, çok güçlü bir his hissettim. bundan sonra bakmayı direk kesemedim. o anda uyuşuk bir biçimde yatağımda yatıyorken, birden ayılmıştım. galiba 2-3 dakika kadar baktım. yaptığım hatayı fark ederek instagramı kapattım. kapattıktan bir süre sonra, bakma isteği yeniden geldi, buna da karşı koydum. belirtmem gerekirse porno yıldızına bakmadım. o hatayı asla yapmam. şu anlık iyiyim. fakat, tetikleyiciye baktıktan sonra şiddetli bir bozma isteği gelmişti.
günlerim oldukça boş geçiyor. bunu düzeltmek için enerji de bulamıyorum içimde. final sınavlarım yaklaşıyor. güzelce bir mücadele etmem gerekiyor.
biraz üzgünüm. tetikleyiciye baktığımdan dolayı. bu ilk seferdi diyebilirim. bilinçli olarak tetikleyiciye bakmaktan bahsedersek şayet. ama mottomu tekrar tekrar, aklıma kazıyorum. hata yapıyorum, bunu inkar etmiyorum. hatta başarısız da oldum. fakat sorarım kendime, büyük insanlar hep başarısız olunca daha çok hırslanmamışlar mı başarmak için?
bu dönemler biraz zorlanıyorum. son 5 gündür iyice arttı. son 15 gündür baya yüksek seviyelerde biliyorsunuz.
22 aylık denemelerimden, en yüksek güne ulaşmış bulunuyorum. önceki süreçlerimde bu günlerde bozmuştum.
beni aşağı çeken insanlarla arama kasıtlı olarak mesafe koymaya başladım. aşağı çekenlerden kastım, bana değer vermeyen ya da çıkar odaklı değer veren insanlardan bahsediyorum. bunu bana zarar verdikleri için değil fakat, kalbim daha çok kırılıyor. daha az belli etsemde. eskisinden biraz fazla kırılıyor kalbim.
anksiyete çok az.
bugün, film ve oyunda son günüm. bir tek film ve oyun kaldı, düşünün halimi oyunu geçtim, film izlesem dahi ders çalışamıyorum. tam teknoloji diyeti yapmam gerekiyor. buna bu sefer kararlıyım.

nf ailesine bize vermiş olduğu imkanlardan dolayı çok teşekkür ediyorum. hepiniz çok değerlisiniz arkadaşlar. burada yaptığımız iş çok değerli. zaten fark etmişsinizdir, çok kaliteli bir ortam var forum içerisinde de. moderatörlere de bilhassa teşekkür ediyorum.
sağlıcakla.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
sevgili dostlarım, şimdi buraya yazı yazıp içimi dökünce, huzur doldu benliğime. birden çok masum, çok hoş, çok tatminkar, çok mutlu hissettim. allahım sana şükürler olsun. beni nf ile tanıştırdığı için, beni güzel bir müslüman yaptığı için şükürler olsun.
arada bir gelen hz.yusuf gibi olma hissi. :)
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
saat 4:30 civarı yattım ve saat 07:30 gibi kalktım. sadece 3 saat uyku. uykum gelmiyor. gün içinde enerjiğim. bu bir ilk. sanırım flatline etkisi de azalmaya başladı.
PBKY kitabı çok önemli arkadaşlar.
ben bu süreçte bence rekorumu, PBKY ve bahsettiğim yönteme bağlıyorum.
belirtmeliyim ki, 25. güne PBKY kitabı olmadan ulaşmıştım. 6-7 aydır, 25. gün de benim rekorumdu.
yine küçük rekoruma yöntemimle ulaştım.
PBKY işinizi baya kolaylaştırıyor orası inkar edilemez.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
57

erken kalktım. iyi bir ders çalıştım. ara vermek için buraya gelip yazmaya karar verdim. zaten buraya yazmak benim için bir bağımlılık olmaya başladı. yazmadığım zaman, kendimi huzursuz hissediyorum. 56. günde yazdığım o şiddetli, ani bozma istekleri bugün geçmiş durumda. krizler bu günlerde, atlatması daha basit. sadece sürekli varlığını hatırlatarak biraz yorabiliyor. bu durumda bana yalnızca pes etmemek kalıyor. pes etmemek, bazı durumlarda zor olabiliyor. zira, kendimizi kandırmaya gerek yok, bu bırakması zor bir bağımlılık arkadaşlar. kullanım süremiz, ergenlikle beraber çoğu kişide en az 5-10 yıl. bu, bir bağımlılık için oldukça fazla bir süre. bunu çıkarmak kolay değil. farklı günlerde, hayatımın farklı dönemlerinde, mutlu ve mutsuz olduğum zamanlarda, farklı farklı krizlerle karşılaştım. krizlerle karşılaştığım zaman, metanetli olmaya çalıştım. psikolojik olarak, diplerimi yaşadığım günler oldu bu süreçte. bu süreç, aslında hayatımda mükemmel şeylerin olduğu bir zamana denk gelmedi. benim için ayrıca bir zorluğu da oldu tabii.
gerçek kızlar beni çok heyecanlandırıyor. kızları güzel bulmak konusunda, bu günlerde sıkıntı yaşamıyorum.
flatline etkisi azalmaya başladı, bununla beraber bazı günler kendisini yine hissettirebiliyor. hissettirdiği zaman etkisi daha az oluyor.
bazen, arkadaş bulmakta zorlanıyorum. eskiye göre insanlarla daha iyi anlaştığım söylenebilir.
imkan olarak, hayatımın kısıtlı imkanlara sahip olduğum bir dönemindeyim. bu nedenle, etkiler hakkında tam bir gözlem yapma imkanım olmuyor. bununla beraber etkileri bizzat her gün yaşamadığımdan dolayı motivasyonum azaldığından, süreçte olmak gerçekten zorlaşabiliyor. sürece büyük enerjiler harcayabiliyorum. fakat en kötü durumda bile, PMO kullandığım halimden iyi bir durumda olduğumdan, sürecimi bozmam için mantıklı bir veri de olmuyor. bu dönemler fazla imkanım olmadığından bahsetmiştim ya, bunu yaşadığım küçük fakat değerli olaylarla kapatıyorum. bir insanla konuşmak, stresli bir anda soğukkanlı kalabilmek, ders, kitap okuma vs. bir faaliyetteki başarı gibi.
en yüksek güne sahip sürecimdeyim, dopamin eksikliği o kadar bariz ki, bu beni tatmin bile etmiyor. bu durum sürekli vesveseye yol açıyor. bu sürecimde aklıma o kadar garip vesveseler geldi ki. bazen bütün hayatımı böyle yaşamış gibi hissediyorum.
dopamin eksikliğini çok dert etmemem iyi bir şey aslında. başıma gelen bir derdi umursamamak o dertten kurtulmanın en kolay yolu. sürekli o dert hakkında düşünüp sorgulayıp neden böyle, neden bu, neden şu gibi düşünüp durmak, derdi büyütüyor aslında. bunu en çok ayrılık acılarında yaşamışızdır.
inşallah, içinde bulunduğum ruh hali geçer. kalıcı değildir. gerçekten flatline diye bir şey vardır, yalan değildir hayatım boyunca böyle, hissiz, tatminsiz, kaybolmuş gibi hissederek yaşamak zorunda olmam :)
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
57

erken kalktım. iyi bir ders çalıştım. ara vermek için buraya gelip yazmaya karar verdim. zaten buraya yazmak benim için bir bağımlılık olmaya başladı. yazmadığım zaman, kendimi huzursuz hissediyorum. 56. günde yazdığım o şiddetli, ani bozma istekleri bugün geçmiş durumda. krizler bu günlerde, atlatması daha basit. sadece sürekli varlığını hatırlatarak biraz yorabiliyor. bu durumda bana yalnızca pes etmemek kalıyor. pes etmemek, bazı durumlarda zor olabiliyor. zira, kendimizi kandırmaya gerek yok, bu bırakması zor bir bağımlılık arkadaşlar. kullanım süremiz, ergenlikle beraber çoğu kişide en az 5-10 yıl. bu, bir bağımlılık için oldukça fazla bir süre. bunu çıkarmak kolay değil. farklı günlerde, hayatımın farklı dönemlerinde, mutlu ve mutsuz olduğum zamanlarda, farklı farklı krizlerle karşılaştım. krizlerle karşılaştığım zaman, metanetli olmaya çalıştım. psikolojik olarak, diplerimi yaşadığım günler oldu bu süreçte. bu süreç, aslında hayatımda mükemmel şeylerin olduğu bir zamana denk gelmedi. benim için ayrıca bir zorluğu da oldu tabii.
gerçek kızlar beni çok heyecanlandırıyor. kızları güzel bulmak konusunda, bu günlerde sıkıntı yaşamıyorum.
flatline etkisi azalmaya başladı, bununla beraber bazı günler kendisini yine hissettirebiliyor. hissettirdiği zaman etkisi daha az oluyor.
bazen, arkadaş bulmakta zorlanıyorum. eskiye göre insanlarla daha iyi anlaştığım söylenebilir.
imkan olarak, hayatımın kısıtlı imkanlara sahip olduğum bir dönemindeyim. bu nedenle, etkiler hakkında tam bir gözlem yapma imkanım olmuyor. bununla beraber etkileri bizzat her gün yaşamadığımdan dolayı motivasyonum azaldığından, süreçte olmak gerçekten zorlaşabiliyor. sürece büyük enerjiler harcayabiliyorum. fakat en kötü durumda bile, PMO kullandığım halimden iyi bir durumda olduğumdan, sürecimi bozmam için mantıklı bir veri de olmuyor. bu dönemler fazla imkanım olmadığından bahsetmiştim ya, bunu yaşadığım küçük fakat değerli olaylarla kapatıyorum. bir insanla konuşmak, stresli bir anda soğukkanlı kalabilmek, ders, kitap okuma vs. bir faaliyetteki başarı gibi.
en yüksek güne sahip sürecimdeyim, dopamin eksikliği o kadar bariz ki, bu beni tatmin bile etmiyor. bu durum sürekli vesveseye yol açıyor. bu sürecimde aklıma o kadar garip vesveseler geldi ki. bazen bütün hayatımı böyle yaşamış gibi hissediyorum.
dopamin eksikliğini çok dert etmemem iyi bir şey aslında. başıma gelen bir derdi umursamamak o dertten kurtulmanın en kolay yolu. sürekli o dert hakkında düşünüp sorgulayıp neden böyle, neden bu, neden şu gibi düşünüp durmak, derdi büyütüyor aslında. bunu en çok ayrılık acılarında yaşamışızdır.
inşallah, içinde bulunduğum ruh hali geçer. kalıcı değildir. gerçekten flatline diye bir şey vardır, yalan değildir hayatım boyunca böyle, hissiz, tatminsiz, kaybolmuş gibi hissederek yaşamak zorunda olmam :)

biraz önce rastgele gittim ve biriyle konuştum. mükemmeldi. sürecin çok güzel etkileri var. PMO'yu bırakın beyler :D
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
58

çok fazla uyuyorum. kalkınca da ayakta uyuyor gibiyim. aslında, kalkmak için yeterli neden de bulamıyorum. hiç bir işi yapamadığımı düşünüyorum ve yaratılışımda bir sorun olduğunu. sorumluluklarımı yapamıyorum. başına oturup devamını getiremiyorum. tek yaptığım, boş boş eğlenmek gibi. buraya kadar getirdiğim için devam ettiriyorum. süreçte olmanın bana verdiği zarar, kardan daha fazlaymış gibi geliyor. çünkü flatline'ın 21 gün sürmesi gerekiyormuş. ben psikolojik olarak mı içindeyim o zaman ? ben sürece başladıktan yaklaşık 5-10 gün sonra hiç bir işimi doğru dürüst halledememeye başladım. zihnim bulanık artık bir işi yapabilmek istiyorum. bu durum sonsuza kadar sürecek mi acaba ?
60.gündeyim sayılabilir. süper kahraman etkisi yaşamadım.
artık bıkmaya başladım. psikolojik mi başka bir şey mi bilmiyorum. üstümdeki bu aptal halin geçmesini istiyorum. 30 gündür, gerçekten doğru-dürüst hiç bir şey yapmıyorum.
canım çok sıkkın.
ders-yazılım-ingilizce, hayatımın en önemli üçlüsünü yapamıyorum.
 

Metal Yorgun

Deneyimli Üye
Katılım
11 Ara 2020
Mesajlar
240
Tepki puanı
189
Puanları
70
59

* artık günlük gelişim kaydedemiyorum. gün gün yazmamın pek bir mantığı yok.
* dün burada yazımı yazdıktan sonra, arkadaşımla buluşunca, bazı süper kahraman etkileri gördüm diyebilirim. öncelikle çok iyi dinliyor, çok pozitif ve erkeksi biri olmaya başladığımı fark ettim.
* bununla beraber ders çalışma ve sorumluluk hala eksik, başlamak için motivasyon bulamıyorum. bunun haricindeki her şey iyi.
* dün, yaşadığım depresif anlardan sonra bozasım gelmedi. zaten bu aralar krizde geçirmiyorum. hiç bir azgınlık, sürekli cinsel ilişki ve PMO hayali kurma gibi bir durum yok. aklıma cinsel ilişki geldiği zaman bundan önceki günler bazı zamanlar, PMO bazı zamanlar, cinsel ilişki fantezisi kurma şeklinde oluyordu. bakalım önümüzde nasıl olacak.
* günahlar bana çok tiksinç geliyorlar. buna her türlü günahı dahil edebiliriz. en çok yalan ve gıybet.
* çok mutlu, huzurluyum ayrıca yerimdede duramama gibi bir halim yok.
*film-dizi- oyun üçlüsünü bıraktım. onun yerine onedio takip ettim bir süre. eğlenceli içerikleri vs. okudum. bunları okumaya bir başlıyorum bırakasım gelmiyor. hala yapmam gereken işleri yeterince motive olamadığımdan oluyor bu.
* bu nedenle oturunca kalk(a)mayacağım şeyleri bir bir hayatımdan çıkardım. niye ? çünkü ders çalışmak için canımın sıkılması lazım. üstelik can sıkıntısı insanı çok yaratıcı yapıyor. çocukken bu kadar yaratıcı olmamızın nedeni belki de can sıkıntımızı faydalı şeylerle geçirmekti.
* bir süre, buraya az az yazacağım. ama aksatmayacağım yine.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst