Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Sevgilinizin Olmaması, Yalnız Kalmak Ve Acı Çekmek

RedDevil

Yeni Fapstronot
Katılım
23 Ara 2022
Mesajlar
20
Tepki puanı
21
Puanları
4
Sevgili dostlarım hepinize merhabalar. Umarım iyi vakit geçiriyorsunuzdur. Kadınları etkilemek konusun da bi çok erkek redpill, teknikler vb. birçok şey okuyup kendilerine pay biçiyorlar. Bununla beraber yalnız kalan erkek sayısı o kadar fazla ki erkekler artık bunalıma giriyor. Ve içlerinde bir baskı oluşuyor. Diğer çiftleri görünce kıskanma, benim neden sevgilim yok, bununla beraber bıkkınlık ve içsel baskı hissedilmeye başlanıyor erkeklerde. BY POOK kitabında bu duruma çözüm olacak bir şeyler yazılıyor. Hepimize faydası olacağı için kitaptan alıntı bir kısmı paylaşacağım. Sizden istediğim okuduğunuzu anlamanız ve yoruma anladıklarınızı yazmanız. Kitabın metaforu çok ağır. Anlayıp beni de aydınlatırsanız ÇOK SEVİNİRİM. Özellikle erkeklerin için de neden iğrenç bir baskı düşüyor bunu anlatıyorum. ŞİMDİDEN OKUYUP AÇIKLAMASINI YAPANA TEŞEKKÜR EDİYORUM.

NOT: En çok merak ettiğim şey içimize düşen iğrenç kötü gergin ve melankoli hissetme duygusu. Bunu erkeklerde neden hissediyor? Bu yazıda çözümü veya neden olduğu var gibi. Özellikle bunun üzerine açıklama yaparsanız bol bol öpüyorum dostum seni :D



Erkek olarak bizler iki efendinin yönetimindeyiz: Zihin ve Doğa. (Zihin ve Vücut DEĞİL. Doğa darken vücudumuzun da bir parçası olan süreç ve döngülerden bahsediyorum.)

Bu ikisi birbiri ile savaş halindedir.

Zihin: “En rafine felsefeler kadınları elde etmemizi sağlayacaktır.” Doğa: “Çok sıkıcısın. Beni serbest bırak. Beni açığa çıkar!”

Ama kadınları elde etmemizi sağlayacak şey nedir?

Zihin: “Hesaplamalar. Baştan çıkarma.”

Doğa: “Dürtüler. Maskülenite.”

Peki kadınları elde etmemiz neden gerekli?

Zihin: “Zira başka herkesin kadını var ama benim yok.”

Doğa: “Çünkü ben ERKEĞİM ve o DİŞİ.”

Şimdi bu iki efendinin de karşısına zorluklar çıkaralım. İkisinin de kadınlarla artan oranda başarısız olduğunu düşünelim.

Bu konuda ne yapacaksınız?

Zihin: “Bu açık bir şekilde benim hesaplama hatalarımın ve olayları koyduğun çerçevenin bir sonucu. Ben bu sorunu baştan çıkarma sanatı hakkında daha fazla araştırma yaparak, bu konuda forumlarda yazılar yazarak, cinsel dinamiklere akademik konular gibi bakarak çözeceğim.”

Doğa: “Bu yenilginin sebebi yeterince erkek olmamak. Çözüm, masküleniteyi arttırmaktır.”

Ama onca şairi kim çileden çıkardı? Onca filozofa kim işkence etti? Lütfen ama lütfen açıkla.

Doğa: “Embryo 3 aylıkken cinsiyetsizdir. Aynı anda her iki cinsiyete de sahiptir. Bundan sonra belli bir cinsiyete dönüşür (bunu biz seçemeyiz zira bu seçim embriyonun kodlarında daha önceden yapılmıştır).”

Zihin: “Evet. Yarısı erkeğe, yarısı kadına döner. Bu, kitaplarda yazıyor.”

Doğa: “O zaman senin kütüphaneni yakmak lazım. Doğanın senin çözebileceğinden fazla sırrı vardır. Cinsiyet siyah - beyaz değildir.”

Bir karışımdır.

Zihin: “Ama bu kitaplarda yazıyor. cinsel ilişki ve Karakter kitabında Weineger, doğuştan itibaren kadın ve erkek olarak ayrıldığımızı yazar. Bazı erkekler 70% erkek, 30% dişidir. Bazıları 80% erkek, 20% dişidir. Bunun tersi de kadınlar için geçerlidir. Efemine erkekleri biliyoruz. Erkek fatmaları biliyoruz. Cinsel çekim tercih değildir. 60% erkek, 40% dişi olan bir erkek, %60 dişi, 40% erkek olan bir kadını kendisine çekecektir. 90% dişi, 10% erkek olan bir kadın, 90% erkek ve 10% dişi olan bir erkeği kendisine çekecektir. Bazı erkekler, diğer erkeklere göre daha feminendir. Bu çekicilik skalası kaderdir: boşluğu en iyi dolduran ile çiftleşiriz. Weineger’in bahsettiği karışım budur. Bu onun kitabının ilk bölümünde yazıyor.”

Doğa: “Kıyamete kadar çeneni kapatmayacaksın sanırım. Senin takipçilerin, filozoflar, avukatlar, akademisyenler de senin gibi gevezeler! Dünyayı renklendiren tüm o yaşam mevsimlerinden bir habersin. Ama ben şüpheleniyorum!”

Zihin: “Ayın yarattığı medcezir gibi.”

Doğa: “Bir sus be! Weineger ve onun gibiler, benim sırlarımı keşfetmek için iyi çaba gösterdiler. Kendilerini benim “dünyevi” döngülerimin üstüne çıkarmaya çalıştılar ve benim eserlerime bir tanrı gözüyle baktılar. Benim intikamım melankoli oldu. Nietzsche ve Kierkegaard delirdi. Weineger’in hayatını o kadar zehir ettim ki silahla intihar etti.”

Zihin: “Bu senin tek intikam yolun mu?”

Doğa: “Hayır. Bu benim doğal döngülerime çomak sokanlar için ayırdığım intikam çeşidi. İstikrarlı bir şekilde bekar kalan bir erkeğe halk gıpta eder. Ben ise onu daha uygun ve doğru şekilde hem çalışmak hem de kadınları elde etmek üzere yontarım.”

Zihin: “Ama o bunu yapmayacaktır. Senin ona verdiğin melankoli kadınların ilgisini çekeceği için işe yaramayacaktır.”

Doğa: “Ben Adonis’i yarattım ve yok ettim. Bu güzel çocuk, benim ona verdiğim hediyeyi benim amaçladığım şekilde kullanmadığı için, filler tarafından tepelenerek öldü. Kimse beni alt edemez.”

Zihin: “Ama sonuçta Weineger seni açıklayabildi.”

Doğa: “Seni aptal! Bu bahsettiğin “karışım” tamamen yanlış. Olayın basitçe “erkek” ve “dişi” ayrımı olmadığı doğru. Ama androjenler de var. Erkeklik seviyeleri o kadar düşük ki, zar zor erkekler. Ya da dişilik seviyeleri o kadar düşük ki, zar zor dişiler.”

Zihin: “Sen bizi doğmadan dişi ve erkek diye ayırdın.”

Doğa: “Ve ergenliğe geçerken size yine dokundum. Oğlan çocuğu erkek olmalıydı, kız çocuğu ise kadın. Ama bir çoğu, benim yolumdan dönmek için SENİ takip ettiler. İnekler, moronlar, vs … Etiketleri biliyoruz. Bir erkek benim misyonumu ve döngülerimi görmezden geldiği sürece, eninde sonunda benim yoluma girene kadar ona daha fazla yalnızlık ve acı vereceğim.”

Zihin: “Çok gaddarsın.”

Doğa: “Sonuçta bu gaddarlık iş görüyor. Ama Weineger hatalıydı. Biz bir spektrumda doğmadık. Daha çok biz buna eklenti yapabiliriz ya da bunu eksiltebiliriz. Çekiciliğin esası yıkımdır.”

Zihin: “Yıkım?”

Doğa: “Bir kadın inanılmaz şekilde dişi ise sonuç nedir?”

Zihin: “Bir yığın erkek onu avlamaya çalışır.”

Doğa: Evet. Spektrumun uç noktaları aranıp yok edilesi şeylerdir. Dişi, dişilin vücut bulmuş halidir. Kızlar daha çok genç yaşlardan itibaren, vücutlarının genç erkekler üzerinde yarattığı etkiyi bilirler. Birer mıknatıs olduklarını bilirler. Ama onlar kimin peşinde koşarlar? Güzel kadın ekstrem dişidir. Neden, zira ekstrem erkeği arar. Piçin davranışlarına bakarsanız, kim onların yıkım peşinde koşmadıklarını söyleyebilir? Piç yıkımı güzel kadında, güzel kadın da piçte bulur. Ben ise ikisinin iğdiş edilmesini talep ederim. Ne kadar başarılı olurlarsa, ikisi de daha fazla tükenirler. Sonunda, bir eş bulup durulurlar ve androjenliğe evrilirler.

Zihin: “Güzel kadın piçi çekici bulur çünkü …”

Doğa: “Ekstrem dişi kadın ekstrem eril erkeğe çekim duyar desek daha doğru.

Ve bu çok ama çok basit bir sır. Piçler kendilerine aşırı güvenen, kadınları baştan çıkarma sanatında üstün insanlar değiller. Piçler sadece, testosteron yüklü erkekler. Bu onları, doğanın onlara verdiği testosteronu bastıran İyi Çocuklardan ayıran şeydir.”
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

turkeyis

Ay Yolcusu
Katılım
29 Kas 2022
Mesajlar
38
Tepki puanı
42
Puanları
19
Yazi cok güzel ama herseyin tamamen gudulerden geldigini soyluyor ve bu bence yanlis, agzinin iyi laf yapmasının ne kadar degerli oldugunu herkes bilir, bi kiz asla yuzune bakmayacagi bi erkegi kendisini gulduruyor eglendiriyor diye isteyebilir. Ama agzinin iyi laf yapmasi da belki testosteronla , erkeklikle alakali bi durumdur onu bilemiyorum
 
Katılım
10 Mar 2021
Mesajlar
372
Tepki puanı
834
Puanları
160
Burada Pook'un anlatmak istediği şey, iki cinsin birbirine olan ilişkilerini erkek tarafından bakarken mantık tarafını ve içgüdü tarafını karşı karşıya getirmiş. Zihin yani mantık, akıl fazla kullanılırsa insanın yaradılışından gelen hareketleri yapamaz hale gelir demeye çalışmış. Doğa yani insanın yaradılışı ise zihni dinlemeyip sadece insan nasıl ise öyle hareket etmesi gerektiğini anlatmaya çalışmış.

Aslında zihin ve doğa iki uç kavram. Zihin, aklı ve mantığı sonuna kadar savunurken doğa ise insanın doğada gördüğün canlılardan, hayvanlardan farklı olmayan bir hayvan olduğunu da alttan alta savunuyor. Bu görüş nispeten uç bir görüş olsa da görüşü bu şekilde.

Buradan çıkartılması gereken ders şu. Zihin de doğa da insanda bulunan şeyler. İnsanı havyanlardan ayıran şey ise zihin. Hayvan, hareketlerinin nedenlerini, neye sonuç olacağını kestiremez. İnsan gibi düşünemez. Diğer bir yandan da hayvanlarda olan içgüdüler insanlarda da var ve bunu zihin ile kontrol edebilirler. Önemli olan, insanın zihni ile doğasını birbirini sabote etmeyecek şekilde koruması ve insanın kendine zarar vermeden bu dengeyi korumasıdır.

Ekleme:

Baskı ve melankoli hissi, etrafında gördüğün insanlar ile kendini karşılaştırmaktan oluyor. Dışarıya çıktığında mutlu çiftler görüyorsun. Gayet mutlular ve içgüdüsel olarak da sen de bir kadına ihtiyaç duyuyorsun. Sonra kendine dönüp baktığında yanında bir kadın olmadığını görüyorsun. Sonra dönüp "Onlar birlikte olduğu için mutlu, benim yanımda birisi yok, benim ihtiyaçlarımı gideren ya da beni mutlu hissettirecek birisi yok. O zaman ben mutsuz bir insanım." düşüncesine kapıldığından dolayı mutsuz ve hayal kırıklığına uğramış hissederiz. Hissettiğimiz mutsuzluktan kendimizi çıkarmak adına da zihnimiz çözüm yolları üretme çabasına girer. Eğer zihnimiz çözüm üretemezse çözümü bulmak için daha çok aktif olmaya başlar ve bu da bize baskı olarak geri döner. Bu baskı ve çözüm üretme çabasından da bir şey çıkmazsa zihnimiz umutsuzluğa kapılır ve melankoli duyguları ortaya çıkmaya başlar. Çünkü çözüm bulunamamıştır ve vücudumuzun, zihnimizin ihtiyaçları karşılanmamıştır. Melankoli de bu yüzden oluşur.
 
Son düzenleme:

John constantine

Mars Yolcusu
Katılım
16 May 2022
Mesajlar
162
Tepki puanı
159
Puanları
53
Sevgili dostlarım hepinize merhabalar. Umarım iyi vakit geçiriyorsunuzdur. Kadınları etkilemek konusun da bi çok erkek redpill, teknikler vb. birçok şey okuyup kendilerine pay biçiyorlar. Bununla beraber yalnız kalan erkek sayısı o kadar fazla ki erkekler artık bunalıma giriyor. Ve içlerinde bir baskı oluşuyor. Diğer çiftleri görünce kıskanma, benim neden sevgilim yok, bununla beraber bıkkınlık ve içsel baskı hissedilmeye başlanıyor erkeklerde. BY POOK kitabında bu duruma çözüm olacak bir şeyler yazılıyor. Hepimize faydası olacağı için kitaptan alıntı bir kısmı paylaşacağım. Sizden istediğim okuduğunuzu anlamanız ve yoruma anladıklarınızı yazmanız. Kitabın metaforu çok ağır. Anlayıp beni de aydınlatırsanız ÇOK SEVİNİRİM. Özellikle erkeklerin için de neden iğrenç bir baskı düşüyor bunu anlatıyorum. ŞİMDİDEN OKUYUP AÇIKLAMASINI YAPANA TEŞEKKÜR EDİYORUM.

NOT: En çok merak ettiğim şey içimize düşen iğrenç kötü gergin ve melankoli hissetme duygusu. Bunu erkeklerde neden hissediyor? Bu yazıda çözümü veya neden olduğu var gibi. Özellikle bunun üzerine açıklama yaparsanız bol bol öpüyorum dostum seni :D



Erkek olarak bizler iki efendinin yönetimindeyiz: Zihin ve Doğa. (Zihin ve Vücut DEĞİL. Doğa darken vücudumuzun da bir parçası olan süreç ve döngülerden bahsediyorum.)

Bu ikisi birbiri ile savaş halindedir.

Zihin: “En rafine felsefeler kadınları elde etmemizi sağlayacaktır.” Doğa: “Çok sıkıcısın. Beni serbest bırak. Beni açığa çıkar!”

Ama kadınları elde etmemizi sağlayacak şey nedir?

Zihin: “Hesaplamalar. Baştan çıkarma.”

Doğa: “Dürtüler. Maskülenite.”

Peki kadınları elde etmemiz neden gerekli?

Zihin: “Zira başka herkesin kadını var ama benim yok.”

Doğa: “Çünkü ben ERKEĞİM ve o DİŞİ.”

Şimdi bu iki efendinin de karşısına zorluklar çıkaralım. İkisinin de kadınlarla artan oranda başarısız olduğunu düşünelim.

Bu konuda ne yapacaksınız?

Zihin: “Bu açık bir şekilde benim hesaplama hatalarımın ve olayları koyduğun çerçevenin bir sonucu. Ben bu sorunu baştan çıkarma sanatı hakkında daha fazla araştırma yaparak, bu konuda forumlarda yazılar yazarak, cinsel dinamiklere akademik konular gibi bakarak çözeceğim.”

Doğa: “Bu yenilginin sebebi yeterince erkek olmamak. Çözüm, masküleniteyi arttırmaktır.”

Ama onca şairi kim çileden çıkardı? Onca filozofa kim işkence etti? Lütfen ama lütfen açıkla.

Doğa: “Embryo 3 aylıkken cinsiyetsizdir. Aynı anda her iki cinsiyete de sahiptir. Bundan sonra belli bir cinsiyete dönüşür (bunu biz seçemeyiz zira bu seçim embriyonun kodlarında daha önceden yapılmıştır).”

Zihin: “Evet. Yarısı erkeğe, yarısı kadına döner. Bu, kitaplarda yazıyor.”

Doğa: “O zaman senin kütüphaneni yakmak lazım. Doğanın senin çözebileceğinden fazla sırrı vardır. Cinsiyet siyah - beyaz değildir.”

Bir karışımdır.

Zihin: “Ama bu kitaplarda yazıyor. cinsel ilişki ve Karakter kitabında Weineger, doğuştan itibaren kadın ve erkek olarak ayrıldığımızı yazar. Bazı erkekler 70% erkek, 30% dişidir. Bazıları 80% erkek, 20% dişidir. Bunun tersi de kadınlar için geçerlidir. Efemine erkekleri biliyoruz. Erkek fatmaları biliyoruz. Cinsel çekim tercih değildir. 60% erkek, 40% dişi olan bir erkek, %60 dişi, 40% erkek olan bir kadını kendisine çekecektir. 90% dişi, 10% erkek olan bir kadın, 90% erkek ve 10% dişi olan bir erkeği kendisine çekecektir. Bazı erkekler, diğer erkeklere göre daha feminendir. Bu çekicilik skalası kaderdir: boşluğu en iyi dolduran ile çiftleşiriz. Weineger’in bahsettiği karışım budur. Bu onun kitabının ilk bölümünde yazıyor.”

Doğa: “Kıyamete kadar çeneni kapatmayacaksın sanırım. Senin takipçilerin, filozoflar, avukatlar, akademisyenler de senin gibi gevezeler! Dünyayı renklendiren tüm o yaşam mevsimlerinden bir habersin. Ama ben şüpheleniyorum!”

Zihin: “Ayın yarattığı medcezir gibi.”

Doğa: “Bir sus be! Weineger ve onun gibiler, benim sırlarımı keşfetmek için iyi çaba gösterdiler. Kendilerini benim “dünyevi” döngülerimin üstüne çıkarmaya çalıştılar ve benim eserlerime bir tanrı gözüyle baktılar. Benim intikamım melankoli oldu. Nietzsche ve Kierkegaard delirdi. Weineger’in hayatını o kadar zehir ettim ki silahla intihar etti.”

Zihin: “Bu senin tek intikam yolun mu?”

Doğa: “Hayır. Bu benim doğal döngülerime çomak sokanlar için ayırdığım intikam çeşidi. İstikrarlı bir şekilde bekar kalan bir erkeğe halk gıpta eder. Ben ise onu daha uygun ve doğru şekilde hem çalışmak hem de kadınları elde etmek üzere yontarım.”

Zihin: “Ama o bunu yapmayacaktır. Senin ona verdiğin melankoli kadınların ilgisini çekeceği için işe yaramayacaktır.”

Doğa: “Ben Adonis’i yarattım ve yok ettim. Bu güzel çocuk, benim ona verdiğim hediyeyi benim amaçladığım şekilde kullanmadığı için, filler tarafından tepelenerek öldü. Kimse beni alt edemez.”

Zihin: “Ama sonuçta Weineger seni açıklayabildi.”

Doğa: “Seni aptal! Bu bahsettiğin “karışım” tamamen yanlış. Olayın basitçe “erkek” ve “dişi” ayrımı olmadığı doğru. Ama androjenler de var. Erkeklik seviyeleri o kadar düşük ki, zar zor erkekler. Ya da dişilik seviyeleri o kadar düşük ki, zar zor dişiler.”

Zihin: “Sen bizi doğmadan dişi ve erkek diye ayırdın.”

Doğa: “Ve ergenliğe geçerken size yine dokundum. Oğlan çocuğu erkek olmalıydı, kız çocuğu ise kadın. Ama bir çoğu, benim yolumdan dönmek için SENİ takip ettiler. İnekler, moronlar, vs … Etiketleri biliyoruz. Bir erkek benim misyonumu ve döngülerimi görmezden geldiği sürece, eninde sonunda benim yoluma girene kadar ona daha fazla yalnızlık ve acı vereceğim.”

Zihin: “Çok gaddarsın.”

Doğa: “Sonuçta bu gaddarlık iş görüyor. Ama Weineger hatalıydı. Biz bir spektrumda doğmadık. Daha çok biz buna eklenti yapabiliriz ya da bunu eksiltebiliriz. Çekiciliğin esası yıkımdır.”

Zihin: “Yıkım?”

Doğa: “Bir kadın inanılmaz şekilde dişi ise sonuç nedir?”

Zihin: “Bir yığın erkek onu avlamaya çalışır.”

Doğa: Evet. Spektrumun uç noktaları aranıp yok edilesi şeylerdir. Dişi, dişilin vücut bulmuş halidir. Kızlar daha çok genç yaşlardan itibaren, vücutlarının genç erkekler üzerinde yarattığı etkiyi bilirler. Birer mıknatıs olduklarını bilirler. Ama onlar kimin peşinde koşarlar? Güzel kadın ekstrem dişidir. Neden, zira ekstrem erkeği arar. Piçin davranışlarına bakarsanız, kim onların yıkım peşinde koşmadıklarını söyleyebilir? Piç yıkımı güzel kadında, güzel kadın da piçte bulur. Ben ise ikisinin iğdiş edilmesini talep ederim. Ne kadar başarılı olurlarsa, ikisi de daha fazla tükenirler. Sonunda, bir eş bulup durulurlar ve androjenliğe evrilirler.

Zihin: “Güzel kadın piçi çekici bulur çünkü …”

Doğa: “Ekstrem dişi kadın ekstrem eril erkeğe çekim duyar desek daha doğru.

Ve bu çok ama çok basit bir sır. Piçler kendilerine aşırı güvenen, kadınları baştan çıkarma sanatında üstün insanlar değiller. Piçler sadece, testosteron yüklü erkekler. Bu onları, doğanın onlara verdiği testosteronu bastıran İyi Çocuklardan ayıran şeydir.”
Bu metinden ayrı , başlıklar alakalı (gerçek Red pil ) olarak :erkek yalnızlıktan korkmamalı, onunla barışık olup onu normal bir süreç gibi karşılaması gerek .
 

Feitan

Ay Yolcusu
Katılım
4 Ocak 2023
Mesajlar
77
Tepki puanı
69
Puanları
34
Bağımlıyken sevgilim yok diye üzülürdüm ama bıraktıktan sonra aslında bunun yoksunluktan kaynaklanan bir his olduğunu fark ettim. İnsan tabii ki sevgilisi olsun ister ama olmayınca üzülmek sıkıntılı bir durum.
 
Son düzenleme:

RedDevil

Yeni Fapstronot
Katılım
23 Ara 2022
Mesajlar
20
Tepki puanı
21
Puanları
4
Burada Pook'un anlatmak istediği şey, iki cinsin birbirine olan ilişkilerini erkek tarafından bakarken mantık tarafını ve içgüdü tarafını karşı karşıya getirmiş. Zihin yani mantık, akıl fazla kullanılırsa insanın yaradılışından gelen hareketleri yapamaz hale gelir demeye çalışmış. Doğa yani insanın yaradılışı ise zihni dinlemeyip sadece insan nasıl ise öyle hareket etmesi gerektiğini anlatmaya çalışmış.

Aslında zihin ve doğa iki uç kavram. Zihin, aklı ve mantığı sonuna kadar savunurken doğa ise insanın doğada gördüğün canlılardan, hayvanlardan farklı olmayan bir hayvan olduğunu da alttan alta savunuyor. Bu görüş nispeten uç bir görüş olsa da görüşü bu şekilde.

Buradan çıkartılması gereken ders şu. Zihin de doğa da insanda bulunan şeyler. İnsanı havyanlardan ayıran şey ise zihin. Hayvan, hareketlerinin nedenlerini, neye sonuç olacağını kestiremez. İnsan gibi düşünemez. Diğer bir yandan da hayvanlarda olan içgüdüler insanlarda da var ve bunu zihin ile kontrol edebilirler. Önemli olan, insanın zihni ile doğasını birbirini sabote etmeyecek şekilde koruması ve insanın kendine zarar vermeden bu dengeyi korumasıdır.

Ekleme:

Baskı ve melankoli hissi, etrafında gördüğün insanlar ile kendini karşılaştırmaktan oluyor. Dışarıya çıktığında mutlu çiftler görüyorsun. Gayet mutlular ve içgüdüsel olarak da sen de bir kadına ihtiyaç duyuyorsun. Sonra kendine dönüp baktığında yanında bir kadın olmadığını görüyorsun. Sonra dönüp "Onlar birlikte olduğu için mutlu, benim yanımda birisi yok, benim ihtiyaçlarımı gideren ya da beni mutlu hissettirecek birisi yok. O zaman ben mutsuz bir insanım." düşüncesine kapıldığından dolayı mutsuz ve hayal kırıklığına uğramış hissederiz. Hissettiğimiz mutsuzluktan kendimizi çıkarmak adına da zihnimiz çözüm yolları üretme çabasına girer. Eğer zihnimiz çözüm üretemezse çözümü bulmak için daha çok aktif olmaya başlar ve bu da bize baskı olarak geri döner. Bu baskı ve çözüm üretme çabasından da bir şey çıkmazsa zihnimiz umutsuzluğa kapılır ve melankoli duyguları ortaya çıkmaya başlar. Çünkü çözüm bulunamamıştır ve vücudumuzun, zihnimizin ihtiyaçları karşılanmamıştır. Melankoli de bu yüzden oluşur.
Dostum harika birisin. Çok teşekkür ederim aylardır aradığım cevapları saymışsın. Bu melankolinin Çözümü nedir peki? Bir de senin için bir sorun yoksa instagramdan eklemek isterim seni.
 
Katılım
10 Mar 2021
Mesajlar
372
Tepki puanı
834
Puanları
160
Dostum harika birisin. Çok teşekkür ederim aylardır aradığım cevapları saymışsın. Bu melankolinin Çözümü nedir peki? Bir de senin için bir sorun yoksa instagramdan eklemek isterim seni.
Öncelikle görüşüme değer verdiğin için teşekkür ederim.

Melankolinin çözümü şu şekilde olabilir. Aslında dikkatli baktığında melankoli bir sebep değil sonuç. Psikolojide genel olarak şu görüş hakim. Düşünceler duygularını, duyguların davranışlarını ve davranışların da düşüncelerine etki eder. Bu şekilde bir döngü vardır insanın psikolojik yapısında. Düşüncelerini ve inandığın, benimsediğin şeyleri değiştirerek hem duygularına hem de davranışlarına etki edersin. Yani, mutlu olmak için kız arkadaşa ya da başka birine, başka bir şeye ihtiyaç duyduğun düşüncesini atarsan zihninden, mutluluğun daha basit şeylerde bile bulunabileceğini ve etrafında sana değer veren insanların olduğunun bilincinde olursan hem sevilme ihtiyacının hem de mutlu olmanın kızlarla ilişki içerisinde bulunup bulunmamandan bağımsız olduğunu görmüş olursun. Eğer her erkek kadınlarla ilişkide mutlu olsaydı her sene evlenenlerin yarısından fazlası boşanmazdı ya da ilişkiler haftalar, aylar hatta günler içinde bitmezdi.

Instagram kullanmayı bıraktım. Bu yüzden ekleyebileceğini sanmıyorum :)
 

RedDevil

Yeni Fapstronot
Katılım
23 Ara 2022
Mesajlar
20
Tepki puanı
21
Puanları
4
Öncelikle görüşüme değer verdiğin için teşekkür ederim.

Melankolinin çözümü şu şekilde olabilir. Aslında dikkatli baktığında melankoli bir sebep değil sonuç. Psikolojide genel olarak şu görüş hakim. Düşünceler duygularını, duyguların davranışlarını ve davranışların da düşüncelerine etki eder. Bu şekilde bir döngü vardır insanın psikolojik yapısında. Düşüncelerini ve inandığın, benimsediğin şeyleri değiştirerek hem duygularına hem de davranışlarına etki edersin. Yani, mutlu olmak için kız arkadaşa ya da başka birine, başka bir şeye ihtiyaç duyduğun düşüncesini atarsan zihninden, mutluluğun daha basit şeylerde bile bulunabileceğini ve etrafında sana değer veren insanların olduğunun bilincinde olursan hem sevilme ihtiyacının hem de mutlu olmanın kızlarla ilişki içerisinde bulunup bulunmamandan bağımsız olduğunu görmüş olursun. Eğer her erkek kadınlarla ilişkide mutlu olsaydı her sene evlenenlerin yarısından fazlası boşanmazdı ya da ilişkiler haftalar, aylar hatta günler içinde bitmezdi.

Instagram kullanmayı bıraktım. Bu yüzden ekleyebileceğini sanmıyorum :)
Kardeşim inan bana çok iyi geldin. Geçrekten bu olayla çok içli dışlıyım. Yani day game olsun sosyal ortam oyunu bir çok konu da insanlara yardım eden birisiyim. Ama inan bu içsel baskı olayını aylarca araştıyorum ve mantıklı bir açıklama ilk senden geldi. Teşekkür ediyorum sana. Herhangi bir konu da çekinirsen yazmaktan çekinme lütfen. :) insta: emrekilc7 Porfil foto: gözlüklü resmim var :D
 

Babayorgun93

Yeni Üye
Katılım
17 Mar 2021
Mesajlar
9
Tepki puanı
13
Puanları
3
Benzer hisler bende fazla fazla mevcut. Nofap e çok defa başlayıp bıraktım ama bu sefer neredeyse 1 ay oldu, zannedersem kesip attım gibi. Ancak hislerimde pek bir değişim olmadı maalesef.

Bu yaşa kadar bir şey yapamamışım bu saatten sonra da kendime umut verip acı çektirmek istemiyorum. Doğal seçilimin beni ayıklamasını bile beklemeden bedenimin toprakla buluşmasını sabırsızlıkla bekliyorum. O güne kadar (artık ne kadar bekleyebilirsem) aile büyüklerim yaşadığı sürece onları mutlu etmeye çalışırım gibi geliyor.

Ne zaman ilişki durumum hakkında soru sorsalar biri bir şey desin de konu değişsin diye bekliyorum. Bu saaten sonra gelecek aşktan da pek hayır beklemiyorum açıkçası.
 

RedDevil

Yeni Fapstronot
Katılım
23 Ara 2022
Mesajlar
20
Tepki puanı
21
Puanları
4
pook'un kitabı yaz google ve satın alıp hemen okumaya başla.
 

RedDevil

Yeni Fapstronot
Katılım
23 Ara 2022
Mesajlar
20
Tepki puanı
21
Puanları
4
Öncelikle görüşüme değer verdiğin için teşekkür ederim.

Melankolinin çözümü şu şekilde olabilir. Aslında dikkatli baktığında melankoli bir sebep değil sonuç. Psikolojide genel olarak şu görüş hakim. Düşünceler duygularını, duyguların davranışlarını ve davranışların da düşüncelerine etki eder. Bu şekilde bir döngü vardır insanın psikolojik yapısında. Düşüncelerini ve inandığın, benimsediğin şeyleri değiştirerek hem duygularına hem de davranışlarına etki edersin. Yani, mutlu olmak için kız arkadaşa ya da başka birine, başka bir şeye ihtiyaç duyduğun düşüncesini atarsan zihninden, mutluluğun daha basit şeylerde bile bulunabileceğini ve etrafında sana değer veren insanların olduğunun bilincinde olursan hem sevilme ihtiyacının hem de mutlu olmanın kızlarla ilişki içerisinde bulunup bulunmamandan bağımsız olduğunu görmüş olursun. Eğer her erkek kadınlarla ilişkide mutlu olsaydı her sene evlenenlerin yarısından fazlası boşanmazdı ya da ilişkiler haftalar, aylar hatta günler içinde bitmezdi.

Instagram kullanmayı bıraktım. Bu yüzden ekleyebileceğini sanmıyorum :)
kankam mesela bura da bir örnek verir misin? Diyelim ben mutluluğu kız arkadaş olmasına bağlamışım, işte cinsellik istiyorum, diğer çiftleri kıskanıyorum, kadın olmadan mutlu olamıyorum, veya güzel kadınlar karşısında değersiz hissediyorum, sürekli odağım kızda. Ne gibi düşünceler benim içim de ki baskıyı azaltır veya kaldırır? Örnek düşünce verir misin sana zahmet?
 
Katılım
10 Mar 2021
Mesajlar
372
Tepki puanı
834
Puanları
160
İlk önce kafamdaki düşüncelere bakarım. Diyelim ki "Ben kız arkadaş olmadan mutlu olamıyorum" düşüncesi, genel olarak kafamızda dönen düşünce. Kendine "Neden?" diye sor. Sonra muhtemelen "Çünkü diğer erkekler kız arkadaşları olduğu için ya da yanlarında kadın olduğu için mutlular." düşüncesi geçer kafandan. Sonra kendine yine "Neden?" sorusunu sor. Buna da cevap olarak muhtemelen "Çünkü kadın onları tamamlıyor ve tamamlanmışlık, tatmin hissi onları mutlu ediyor" diye düşünürsün.

Aslında baktığın zaman insanlar, kadın erkek fark etmeksizin mutluluğu aramanın ve tatmin olmanın peşinde. Bu düşüncelere mantıklı yanıtlar verilmesi gerekmektedir. Çünkü erkeğin ya da kadının mutluluğu bir kişiye ya da bir şeye indirgenecek kadar basit bir şey değil. Cinsellik yaşadın, hadi diyelim 15 dakika. Sonra? Sonra o hisler ve duygular yok olup gidiyor ve kendin ile baş başa kalıyorsun. Diğer çiftlere baktığında mutlu olduklarını gördün. Ya mutlu değillerse? Arka planda dönen şiddetli kavgalar, birbirini sinir etme gibi ilişkiyi toksik hale getiren şeyler varsa? Bu örnekler çoğaltılabilir.

İçindeki baskı her türlü olacaktır. Bu senin yaradılışında olan bir şey. Bir kadınla ilişkiye girmek istemek her erkeğin doğasında olan bir şey. Eğer o gücü sana faydası olacak şekilde kullanırsan ve kontrolü elinde tutarsan sana büyük faydaları olur. İçindeki bu enerjiyi kendini geliştirmek, eksiklerini kapatmak ve hayatını daha kaliteli bir hale getirmek için kullanırsan kadınlar sana gelir zaten.

Şöyle bir örnek vereyim. Diyelim ki odağını kadınlar yaptın ve bir şekilde bir kadın senden hoşlandı. Evlendiniz ve mutlu hissediyorsun artık yanımda bir kadın var diye. Ama o zamana kadar kendini ne geliştirmişsin ya da geliştirmek için hiçbir çaba etmemişsin. Hedefin sadece kadın elde etmekmiş ve etmişsin de. Ne bir işe girmek, ne de psikolojik olarak kendini geliştirmişsin. Evlenince ayrı eve çıkıyorsun doğal olarak. Yemek yapılması lazım, evin ihtyaçlarının giderilmesi lazım, sizin ihtiyaçlarınız var. Bu ihtiyaçları karşılayamacak durumdasın. O kadın, senin zorluklarla başa çıkamadığını fark edip senden soğur. Hemen olmaz ama belli bir süre içinde olur. Çocuklarınız da oldu diyelim. Çocuğuna yemek yediremeyecek, ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğunda kadın senden daha hızlı soğur. Bir de kadınlar çok anlamsız şeylerden kavga çıkarır. Sen, kadının sana dediklerinden dolayı alınırsan ve psikolojik hakimiyeti kadına kaptırırsan o kadın senden uzaklaşır.

Sonuç olarak, ilk başta kendine yatırım yap. Kendini geliştir, duygusal olarak, fiziksel olarak, finansal olarak güçlen. Sonra kadınları düşünürsün. Düşünme demiyorum ama kendine büyük bir dertmiş gibi bunu dert edinmeden ilk önce kendini düşün sonra kadınları düşünürsün diyorum.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.​
 

Feitan

Ay Yolcusu
Katılım
4 Ocak 2023
Mesajlar
77
Tepki puanı
69
Puanları
34
kankam mesela bura da bir örnek verir misin? Diyelim ben mutluluğu kız arkadaş olmasına bağlamışım, işte cinsellik istiyorum, diğer çiftleri kıskanıyorum, kadın olmadan mutlu olamıyorum, veya güzel kadınlar karşısında değersiz hissediyorum, sürekli odağım kızda. Ne gibi düşünceler benim içim de ki baskıyı azaltır veya kaldırır? Örnek düşünce verir misin sana zahmet?
Buna şımarıklık denir. Yaşadığın hayatın ve zamanının kıymetini bilmiyorsun demek ki. Sevgilin olmadan hayattan keyif almayı bilmen gerek. Sevgili tabii ki güzel şey ama yalnızken mutlu olamıyorsan sevgilin olduğunda da illaki bir yerden sıkıntı yaşarsın
 

RedDevil

Yeni Fapstronot
Katılım
23 Ara 2022
Mesajlar
20
Tepki puanı
21
Puanları
4
İlk önce kafamdaki düşüncelere bakarım. Diyelim ki "Ben kız arkadaş olmadan mutlu olamıyorum" düşüncesi, genel olarak kafamızda dönen düşünce. Kendine "Neden?" diye sor. Sonra muhtemelen "Çünkü diğer erkekler kız arkadaşları olduğu için ya da yanlarında kadın olduğu için mutlular." düşüncesi geçer kafandan. Sonra kendine yine "Neden?" sorusunu sor. Buna da cevap olarak muhtemelen "Çünkü kadın onları tamamlıyor ve tamamlanmışlık, tatmin hissi onları mutlu ediyor" diye düşünürsün.

Aslında baktığın zaman insanlar, kadın erkek fark etmeksizin mutluluğu aramanın ve tatmin olmanın peşinde. Bu düşüncelere mantıklı yanıtlar verilmesi gerekmektedir. Çünkü erkeğin ya da kadının mutluluğu bir kişiye ya da bir şeye indirgenecek kadar basit bir şey değil. Cinsellik yaşadın, hadi diyelim 15 dakika. Sonra? Sonra o hisler ve duygular yok olup gidiyor ve kendin ile baş başa kalıyorsun. Diğer çiftlere baktığında mutlu olduklarını gördün. Ya mutlu değillerse? Arka planda dönen şiddetli kavgalar, birbirini sinir etme gibi ilişkiyi toksik hale getiren şeyler varsa? Bu örnekler çoğaltılabilir.

İçindeki baskı her türlü olacaktır. Bu senin yaradılışında olan bir şey. Bir kadınla ilişkiye girmek istemek her erkeğin doğasında olan bir şey. Eğer o gücü sana faydası olacak şekilde kullanırsan ve kontrolü elinde tutarsan sana büyük faydaları olur. İçindeki bu enerjiyi kendini geliştirmek, eksiklerini kapatmak ve hayatını daha kaliteli bir hale getirmek için kullanırsan kadınlar sana gelir zaten.

Şöyle bir örnek vereyim. Diyelim ki odağını kadınlar yaptın ve bir şekilde bir kadın senden hoşlandı. Evlendiniz ve mutlu hissediyorsun artık yanımda bir kadın var diye. Ama o zamana kadar kendini ne geliştirmişsin ya da geliştirmek için hiçbir çaba etmemişsin. Hedefin sadece kadın elde etmekmiş ve etmişsin de. Ne bir işe girmek, ne de psikolojik olarak kendini geliştirmişsin. Evlenince ayrı eve çıkıyorsun doğal olarak. Yemek yapılması lazım, evin ihtyaçlarının giderilmesi lazım, sizin ihtiyaçlarınız var. Bu ihtiyaçları karşılayamacak durumdasın. O kadın, senin zorluklarla başa çıkamadığını fark edip senden soğur. Hemen olmaz ama belli bir süre içinde olur. Çocuklarınız da oldu diyelim. Çocuğuna yemek yediremeyecek, ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğunda kadın senden daha hızlı soğur. Bir de kadınlar çok anlamsız şeylerden kavga çıkarır. Sen, kadının sana dediklerinden dolayı alınırsan ve psikolojik hakimiyeti kadına kaptırırsan o kadın senden uzaklaşır.

Sonuç olarak, ilk başta kendine yatırım yap. Kendini geliştir, duygusal olarak, fiziksel olarak, finansal olarak güçlen. Sonra kadınları düşünürsün. Düşünme demiyorum ama kendine büyük bir dertmiş gibi bunu dert edinmeden ilk önce kendini düşün sonra kadınları düşünürsün diyorum.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.​
Hocam bu uzun yazınız için teşekkür ediyorum. Kesinlikle yardımcı oluyorsunuz. Aslın da son paragraf hakkın da kesinlikle olayların farkındayım. Ama bu baskı neden sadece erkekler de var. Eskiden böyle değildi. Çocukken cidden hiç böyle olaylar kafamız da yoktu. ergenlik çağına gelince testosteron seli maruzuna kalınca mahfolduk. Evet iyi yanları da çok. Evet bende sadece hayatıma odaklanmak, kendi hayallerimi gerçekleştirmek ve gelişmek istiyorum. Mesela pook der ki: Yaşa, Gül, Sev çok doğru bir sıralama. Ama benim beyin odağım hep sev yaşa gül sıralamasına uymak istiyor. Aslın da kadınları bu k adar istememin sebebi içim de ki lanet olasının artık kalkması. Yoksa bir vajina için bu kadar kendimi yırtmam. En kötü eskort var ama ben kendi emeklerimle istiyorum :D Aslın da tek istediğim kadınları odak noktam yapmadan mutlu bir hayat yaşamam. Ama kadın olmayınca mutluluk hissi yerine gerginlik, melankoli, depresyon bir şey yapamama hisleri ve isteksizlik gibi karabulutlar yer alıyor. Aslında tekil konuşuyorum ama çoğu kişi bu durum da. Etrafım da ki insanlara kız konusunu açtığım zaman adamlar umutsuzluk hissinden konuyu direkt kapatmamı istiyorlar. Neden böyle, hocam böyle değildik be. Kafanızı yordum kusura bakmayın tekrardan çok çok teşekkür ediyorum değerli zamanınızdan bana zaman ayırıp yazdığınız için ?
 

JohnnieWalker

Satürn Yolcusu
Katılım
10 Şub 2023
Mesajlar
183
Tepki puanı
318
Puanları
103
Yapabiliyorken uzaklaş kardeşim. Aslında, herhangi bir 'hapa' abone olmayın. Kendi bilginizi deneyimlerle geliştirin. Çıkmak çok kişisel bir şeydir, herkesin keşfetmesi gereken kişisel gerçekleri vardır. Sizin için her zaman geçerli olacak tek bir felsefe gibi kolay bir çıkış yolu yoktur.
Aslında neden felsefelere ihtiyacınız var? Oraya git ve harekete geç. Çıkmada önemli olan düşünmek değil, harekete geçmektir.
Kırmızı hapla detoks yapmanıza yardımcı olması için John Anthony Lifestyle'ı öneririm. Onun hakkında ne istersen söyle ama adam saçma sapan bir eylemci.
 

huseyinakcesme

Yeni Üye
Katılım
1 Şub 2023
Mesajlar
8
Tepki puanı
13
Puanları
3
çevrenize sorun bakalım kim böyle kitaplar okuyup YouTube videosu izleyerek manita yapmış tamamı saçmalık okumadım bile ben benim kafamda birini bulsam anında onunla olabilmek için tüm benliğim ile ona kendimi kabul ettirmeye çalışırım bitti gitti
 

turkeyis

Ay Yolcusu
Katılım
29 Kas 2022
Mesajlar
38
Tepki puanı
42
Puanları
19
Benzer hisler bende fazla fazla mevcut. Nofap e çok defa başlayıp bıraktım ama bu sefer neredeyse 1 ay oldu, zannedersem kesip attım gibi. Ancak hislerimde pek bir değişim olmadı maalesef.

Bu yaşa kadar bir şey yapamamışım bu saatten sonra da kendime umut verip acı çektirmek istemiyorum. Doğal seçilimin beni ayıklamasını bile beklemeden bedenimin toprakla buluşmasını sabırsızlıkla bekliyorum. O güne kadar (artık ne kadar bekleyebilirsem) aile büyüklerim yaşadığı sürece onları mutlu etmeye çalışırım gibi geliyor.

Ne zaman ilişki durumum hakkında soru sorsalar biri bir şey desin de konu değişsin diye bekliyorum. Bu saaten sonra gelecek aşktan da pek hayır beklemiyorum açıkçası.
Dostum yasin kac ve neden bu kadar karamsarsin
 

turkeyis

Ay Yolcusu
Katılım
29 Kas 2022
Mesajlar
38
Tepki puanı
42
Puanları
19
çevrenize sorun bakalım kim böyle kitaplar okuyup YouTube videosu izleyerek manita yapmış tamamı saçmalık okumadım bile ben benim kafamda birini bulsam anında onunla olabilmek için tüm benliğim ile ona kendimi kabul ettirmeye çalışırım bitti gitti
Cok fazla var? Sacmaliksa sen okuma dostum insanlar fayda goruyor ki okuyup uyguluyor
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst