ilk olarak değişim sürecinin uzun olacağını kabullenmeli ve sabırlı olmalısın. Dediğim gibi bir yandan duygularını dinlemelisin sana ne demek istiyor, gerekirse bir kalem kağıt alıp yalnız olduğun bir yerde düşüncelerini yazabilirsin. Duygularımızın arkasında düşünceler vardır. Duygulara bişey yapamıyorsan biz de düşüncelere hükmederiz. Düşünce hatalarını aramak için kendine bir defter edin, durum(ya da olay)- duygu- düşünce olarak başlıklar at. Olumsuzluk atfettiğin bir durum yaşadın diyelim. sen bişey anlatırken kimse dinlemedi. Duruma bunu yaz, duyguya bu durumun sana ne hissetirdiğini yaz örneğin kötü hissettirdi, düşünce kısmına da o anki düşünceni yaz mesela ben düzgün konuşmayı beceremediğim için dinlemediler, ben beceriksizim, karşımdakiler saygısız, her ne ise. Ama önemli olan o durum esnasında ne düşündüğün. Buradaki amacımız otomatik düşünceleri tespit etmeye çalışmak. O duygunun altında hangi düşünce varmış. Bunu bir hafta yaz haftanın sonunda analiz et. Benzer duygular benzer düşüncelerle kardeş mi olmuşlar. Olumsuz duyguya neden olan düşünceyi sorgula. Ben gerçekten düzgün konuşamıyor muyum? düzgün konuştuğum anlar olmadı mı, o zaman dinlendim mi, burada sorun benden mi kaynaklı, o esnada başka biri daha eğlenceli bişey anlatmıştı o yüzden dinlenmemiş olabilirim. Gibi gibi ihtimalleri de düşün. Bunlar kafanda dönsün. otomatik düşünceleri destekleyen ara inançlar vardır. gereklilik içerir bunlar. Örneğin; düzgün konuşamadığın için seni dinlemiyorlar düşüncesinin gerçekliğinden emin oldun diyelim. Dinlenen biri olmak için düzgün konuşmalıyım, mükemmel olmalıyım vs vs. gereklilik ifadeleri senin ara inançlarındır. Peki bunları yapmazsam ne olur? bu soruyu sor ara inançlarına. Seni sevmezler, sana saygı duymazlar gibi cevaplar alabilirsin yani aslında kendine sora sora en derine ineceksin, derinlerde temel inançlarını bulacaksın. Temel inançlarının gerçekliğini sorgulayacaksın, temel inançlarını oluşturan faktörleri düşüneceksin. Travmatik yaşantıların olabilir bunların altında veya o inancın ufak tefek bir şeyden oluşmuş ama çevren tarafından da sürekli beslenmiştir. Mıknatıs bir kere içine girmiş ve kendine kanıt toplamaya başlamıştır. Yani seninle bütün olan bir şey değil bu, senin parçan değil. Büyürken içine girmiş bir inanç işte, hepimizin çocukluğundan getirdiği bişey var.Bunları fark ettiğinde zamanla kendini farkında olacaksın, biri seni yargılıyo gibi hissedince ya ben bu konuda hassastım bu benim kuruntum olabilir bu düşünceye çok da güvenmemeliyim diyebilecek noktaya geleceksin.
Bir de yargılanmaktan korkuyorsun ya hani, kendi yargılarına da bakmanı öneririm, sen de insanları yargılar mısın , başkalarının kusurları ile çok mu ilgilisin? esnek değil misin, senin dünyanda hataya ne kadar yer var, sen çocukken ebeveynin hata yapmana ne kadar izin veriyordu bunların hepsi çok önemli. İçinde bir yerlerde şefkate doymamış bir çocuk olabilir, bu forumda sürekli erkek olmak,güçlü olmak övülüyor güçlü olmak için önce kendin olman lazım, insanlar güçlü olmak yerine güçlü görünüyorlar ama çok güçlü görünen "alfa" dediğimiz erkeğin içinden bazen büyük toksiklikler çıkabiliyor. Alfa olmak değil kendin olmak önemli, Toplumda gördüğüm kadarıyla özellikle erkekler güçlü olma beklentilerinin altında çok fazla eziliyor. Özetle kendine ve diğer insanlara hata yapma şansı ver, dünya gelip geçici rezil olsan da kimse sonsuza kadar seninle yaşamayacak. Sen o duyguyu içinde yaşatma yeter.