Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Vasatın Altına Düşen Bir Üstün Zekalının Nofap Günlükleri

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Merhaba yoldaşlarım,

Güncel olan sürecimin 21.günündeyim. Günlüğümün ilk yazısının geçmişim hakkında, ikinci yazısının ise kendime bir hatırlatma olması açısından hedeflerim hakkında olmasını planladım. Bu illete bulaşmadan önce nasıl bir çocuk olduğumdan bahsedeyim sizlere:


11 aylıkken konuşmaya başlayan, adam akıllı diyalog kuran bir çocuk düşünün. Okula başlamadan önce daha 4 yaşındayken kendi kendine okuma yazmayı öğrenen (kendi kendinenin altını çizmek istiyorum gerçekten kimse öğretmemiş. Annemin söylediğine göre hatta engellemeye çalışmış okulda ders dinlemem diye) , matematik bilen, kitapLAR okuyan bir çocuk düşünün. İlkokulun ilk haftası sonunda üstün zekalı çocuk eğitmeni olan öğretmenimin elime bir telefon numarası tutuşturup "bunu anneme ver akşam beni arasın" dediğini düşünün. Bu ilkokul sürecine bir paragraf daha değineceğim ki bu illetin beni nereden nereye getirdiğini iyi anlayın yoldaşlarım. Amacım kendimi övmek değil, şuan olduğum kişinin zaten bu çocukla bir alakası kalmadı maalesef. Biraz uzun ama beni daha iyi anlamanız için bence önemli. Her neyse.

Öğretmenimin annemi yönlendirmeleri sonucu bazı kurumlara gidip bir takım testler yapılması sonucu elde edilen kesin bir sonuç: Bu çocuk üstün zekalı. Özel olarak ilgilenilmesi lazım vs. vs. Zaten sonucu bilen öğretmenim beni ileriye hazırlamak için beni sınıftan ayırırdı. (50 kişilik bir sınıf, devlet okulundayız.) İlk okulda olmamıza rağmen topluluk önünde konuşma konusunda kendimi geliştireyim diye dersin tamamını bana spontane bir şekilde, hazırlıksız anlattırmalar bana özel başka kitaplar, benim anlatıcı olmadığım derslerin çoğunda farklı şeylere yöneltilmem vs... ilkokulların kategorisi olmadığı için ortaokulların yarışmalarına katıldığım bazı alanlarda (kitap yarışmaları, zeka oyunları vb.) alanlarda dereceler. Satrançta derece. Matematik olimpiyatlarında derece. 3.sınıfken özel bir okulun hem 3. hem 4.sınıf bursluluk sınavına girip ikisinden de %100 burs kazanma (çok da iyi bir okuldu, adı iyi bilinir). 4.sınıfta farklı dershanelerin tr geneli sınavlarına girip hepsinde derece yapıp ordan da burs kazanma. 4.sınıfta yani devlet okulundaki son senemde girdiğim her kolej sınavında derece yapıp burs kazanmam. Matematik olimpiyat sınavlarına girip bir tanesi hariç hepsinde derece yapma (daha sonra matematik olimpiyatı derecesi yaptığım kolejlerden birine yazılıp özel sınıflarda matematik olimpiyatlarına hazırlandım). İnanın daha hatırlamadığım bir sürü başarım var.


Neyse gelelim bağımlılığın ilerlemesine ve bu süreçte neler yaşandığına:

11 yaşımda (4.sınıftayken) yanlışlıkla keşfettim ve başladım. İlk başta harikaydı. İlk zamanları hiç unutamam asla bir daha öyle zevk alamadım. Tıpkı sizin gibi ben de yaptıkça yapmaya başladım. Ve malum sonuç: "Bağımlılık." 4.sınıfta yani başladığım sene bir yan etki görmedim açıkcası. Etkiler 2.yılda ortaya çıkmaya başladı. Beyin sisi ve dikkat eksikliği. Bu arada ben 5.sınıfta matematik olimpiyatları için bir kolejde burslu okumaya başlamıştım. Yan etkiler beni gün geçtikçe daha da çok etkiliyordu ve ben gün geçtikçe daha çok pmo yapıyordum. Buna rağmen önemli sınavlarda başarı elde edip çok daha iyi bir olimpiyat takımı olan başka bir koleje yine burslu transfer oldum. Bu koleje 6.sınıfta yani bağımlılığın 3.senesinde başladım. Yan etkilere yenileri eklenecekti bu sene: Sosyal becerilerde zayıflama + karşı cinsi obje olarak görmek + duygusal gel-gitler,karmaşıklıklar. Belki de son yan etkide ergenliğin de etkisi vardır orasını bilemeyeceğim. Neyse. Ben artık normalin üzerinde olma özelliğimi kaybetmeye başlamıştım. Ne kadar zeki olursanız olun bırakın ders çalışmayı, ders dinlemezseniz sizden hiçbir şey olmaz. Ben artık bir şeyi odaklanarak 30 saniyeden fazla dinleyemiyordum. Bağımlılığım o kadar ilerlemişti ki bazen okulda tenefüslerde tuvalete gidip mast. yapıyordum. Eve gelir gelmez pmo hem de bir kaç kez. Sürekli hayal kurma vs. bildiğiniz şeyler. 7.sınıfta ailem her şeyden habersiz bir şekilde beni psikolağa götürdüler. (Bilimsel detayları yanlış hatırlıyor olabilirim ama teşhisten eminim)

Frontal kortekste (sanırım ön bölge oluyor) sıkıntılar varmış. Beyinde dur-düşün-yap diye bir mekanizma varmış ve bu bende artık çalışmıyormuş. Pmo sayesinde bozulmuş arkadaşlar. Bunun için bir ilaç yazdılar. Bitti mi, tabi ki bitmedi. Çok yüksek düzeyde dikkat eksikliği çıktı. Bunun için de bir ilaç. Bitti mi ? Hayır. Bi de prozac diye bir ilaç yazdılar o da herhalde depresif şeyler içindi ama emin değilim. Asıl sebebi bilmeden bastılar bana ilacı. Açıkcası ben de bilmiyordum. Bir yandan mast. bir yandan ilaçlar ve dengelenmeye çalışan ben. Bu arada olimpiyat takımındaki başarım da gittikçe kötüleşti. Takımda sondan 2.liğe kadar düştüm. Yaptığım bazı düşüncesiz davranışlar sonucu 1 defa uzaklaştırma aldım, sürekli uyarı cezası aldım vs. 8. sınıfa geldiğimizde ailem beni liseye geçiş sınavına düzgün hazırlanayım diye iyi bir olimpiyatçı olmadığım için takımdan çıkardı ve normal sınıfa geçtim. Bağımlılığım bu kadar ilerlemesine rağmen hala derslerde "çok iyiydim". Tabi çalışamayan ve ders dinlemeyen bir insan olarak başarım yine git gide düştü ve ben %2 lik dilime girebildim. Lise belirleme sınavında dershane genelinde sondan 2.liğe kadar düştüm. Çok detaya girdiğimi farkettim biraz daha kısa anlatmaya karar verdim devam:

Lisede hafıza zayıflaması da başladı arkadaşlar. Ben lise itibarı ile sürekli bırakmaya çalıştım pmo'yu. Ama olmadı. max 22 gün oldu. Bu arada ben sözde muhafazakar bir insanımdır. Namaz kılarım oruç tutarım kuran okurum bir sürü de kuran ezberim vardır uzun sureleri de bilirim. Ama bırakmada başarılı olamadım. 12.sınıfta kendimi çok zorlayarak ve de dikkat eksikliği ilacı içerek ders çalışmaya başladım. Beyin sisi sağolsun verim çok düşüktü. Dersin başında 10 saat oturuyordum ama 3 saatlik çalışabiliyordum. Kendimi çok zorladım. Kütüphanelere gittim hatta çoğu zaman sabahladım. Zor da olsa sayısalda 4000. oldum. İstediğim yeri kazanamadım. Yine başarısız olmuştum. Kendime karşı çok öfkeliydim. Bu arada pmo'yu hiç bırakmadan hep devam ettim. Üniversiteye başladım istediğim yerde olmasa da istediğim bölümü okuyorum. Şuanda 3.sınıfım.
Çok güzel ve çok iyi bir bölümdeyim, bölümümü seviyorum ama pmo hala beni mahvediyor. 6 ay önce neverfap akademi ile tanıştım. Gerçekten çok faydasını gördüm. Bana göre uzun süren süreçler yaşadım (66 gün, 50 gün ve bir çok kez + 12 günlük süreçler). Şuanda 21.günümdeyim. İnşallah bu sefer başarırım. Bu (inşallah son) sürecimde beraber olacağız. Dua edin lütfen yoldaşlarım.
 
Son düzenleme:

Black Rose

Admin/Üst Düzey Moderatör
Üst Düzey Moderatör
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
1,085
Tepki puanı
2,937
Puanları
180
Hikayen gerçekten ibretlik, tek sebebinin pmo olduğunu söyleyemem fakat etkisinin fazla olduğunu düşünüyorum. Çalışmama isteği, beyin sisi, motivasyonsuzluk vs.

Her neyse hoşgeldin, forumda çok değerli yazılar mevcut. Müsait vakitlerinde mutlaka göz atmanı öneririm. Başta rehberlerimizden başlayabilirsin. Süreçte planlı kararlı, sabırlı ve disiplinli olmalısınız. Gün saymak şart değil. Başarılar dilerim!
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Hedeflerime geçmeden önce diğer bağımlılıklarımı, bırakabildiklerimi ve onlarla olan mücadelemi de kısaca anlatmalıyım diye düşünüm:

1)
Teknoloji bağımlılığı:
a)Oyun
b)Sosyal Medya

a)
Küçüklüğümden beri bilgisayar oynamaya bayılırdım. Annemler de sürekli kısıtlardı ve ben de her fırsatta oynardım hatta fırsat oluştururdum sürekli. Gece onlar yatınca oynardım, gündüz okuldan veya dershaneden kaçar oynardım, falanca yere gideceğim deyip internet kafeye giderdim, annemler evden gidince internet kafeye koşardım vs vs. Genellikle online oyunlar oynardım lol,metin2,bombom vs. Son 7 senede lol oynadım, 21 yaşımda hesabımı satarak bıraktım. Şunu söylemeliyim ki, pmodan daha kolaydı. Arada bir arkadaşlarla toplanınca age of ya da red alert gibi tek seferlik, bağımlılık yapmayan strateji oyunlarını çok nadir olmak kaydıyla oynarım ama asla arkadaş ortamında bilgisayar oynamak için istekte bulunmam hatta olmaması için diretirim. 1 yıldır temizim şükürler olsun.
b)
Sevdiğim kızı stalklamak için açtım instagramı. Uygulamayı kullanmayı bırakmak onu severken çok zordu. Çünkü en azından günde 1 defa o bir şey paylaştı mı diye bakıyordum. Eğer keşfete düşerseniz zaten en az 1-2 saatiniz gitti demektir. Bununla mücadele etmek için ilk başta instagramın algoritmasıyla savaştım. Beğendiğim sayfaları düzenledim, eğlence ile akalı olan her şeyi takipten çıktım. Keşfette karşıma çıktıkça ilgilenmiyorum'a bastım. Faydalı sayfalar takip etmeye başladım ve faydalı şeylere, alanımla alakalı postlara like attım. Böyleyece instagram kısmen faydalı bir şeye dönüştü benim için ama bu yeterli değildi. Sevdiğim kız mevzularını anlatmayacağım, bir şekilde instagramı sildim. Haftada 1 geri yüklüyorum şuanda, o gün biraz bakıp hemen geri siliyorum. Twitter'da anonim hesabım vardı onu da bırakmak zordu. Hesabımı bilerek banlattırdım ve aylardır kullanmıyorum.

2) Abur cubur
Arkadaşlar bunu nasıl bıraktım hakikaten ben de bilmiyorum. Son 380 gün içerisinde sadece 2 farklı zamanda gofret yedim. 260 gündür ise ağzıma hiç sürmedim.

3)Sigara
Aslında sigaraya çok da bağımlı olduğum söylenemez, en azından oyun ya da pmo kadar bağımlı değildim. Ortalama günde 5-6 dal içerdim. Arkadaş ortamında sayı artardı.(arkadaş ortamına çok girerdim ben) 3-4 sene içtim. Bıraktıktan sonra ara sıra içmeye başladım (ayda 1, 3 ayda 1 tarzı). Bu ara sıra içmeler de sadece yakın arkadaşlarımın yanında olurdu. Neyse bir gün dedim ki kendime "lan madem bırakıyosun gel tam bırak bidaha içme".O gün bugündür ağzıma sürmem, 300 küsür gün oldu.

EDİT:UNUTMUŞUM 4'Ü
4
)Müzik
Arkadaşlar bunu da tam çözemedim ama çözmek üzereyim. Spora başlamadan önce 2 haftada bir müzik dinlememe sürecimi bozuyordum sonra yeniden başlıyordum. Yavaş yavaş bu süre uzadı. Sporun 2.ayına kadar dinlemedim ama sporda iyi oluyor diye geri başladım. Şuanda spor harici dinlememeye gayret ediyorum. %100 olmasa da büyük ölçüde başarılı olduğumu düşünüyorum. İlerleyen zamanlarda göreceğiz bakalım ne olacak.
 
Son düzenleme:

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Görünüşe göre senin sorunun dikkat eksikliği ilacıyla değil dopamin detoksuyla yani nofap olayıyla çözülebilecek bir soruna benziyor.Dikkat eksikliği olan her insan ilaç kullanmak için uygun durumda değildir.Çünkü ilaç kullanması gereken kalıtsal problemi olan kişiler farklı ,normal hayatta kendi beynini zevklere kaptırarak yoğun dopamine maruz bırakarak ve anlık zevklere yoğunlaşarak dikkat eksikliği problemi zuhur eden kişiler farklı.Yani burada 2 tip olduğundan bahsedebiliriz.Özünde dikkat eksikliği hastalığına sahip olmadığı halde bazı sebepler neticesinde geçici dikkat eksikliği belirtileri gösteren bir güruh var.Evet aslında haklılar dikkat eksiklikleri var ama buna sebep olan eylemlerden uzak durulup,kendini işine vererek ve düzgün beslenmeyle beraber düzenli bir yaşam ile bu geçici eksiklik minimize edilebilir.Diğer güruhta tam olarak kalıtsal bir eksiklik mevcut.Sanırım birincil anlattığım kısımdansın sen ama kendini gözlemle.Gerçekte kalıtsal problemi olan kişiler nofap olayından ilaç olmadan faydalanamaz durumdadır.Eğer dehb'n varsa kullanman gerekebilir.Gereksiz bir bilgi ama prozac antidepresan olup ilaç yanetkilerini azaltmak için kullanılır.Eğer ilaçlar (metilfenidat kullanmışsındır büyük ihtimalle) sende olumlu bir etki yapmadıysa çözümün bu nofap olayı olabilir.Gerçekten bir düşüş hikayesi anlattın bize.Senin adına acı verici bir hikaye olmuş.Bu şey gerçekten ciddi bir biçimde insan hayatını etkiliyor.Sürecinde başarılar.
Sana katılıyorum. Metilfenidat iyi etki yapıyordu bende ama o da bir yere kadar. Asla metilfenidattan faydan görmedim demem. Umarım gerçekten dehb'im yoktur. En uzun süren süreçlerimde dikkatim gözle görülür şekilde gelişiyordu. Sanırım söylediğin gibi birinci gruptayım. Mesajın ve desteğin için teşekkür ederim.
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Merhaba arkadaşlar,

Şuanda 24.günü tamamlamama 3 saat kaldı. Yani 25'e geçtim denebilir. Bu günlüğü sürekli yazmamamın sebebi etkisinin azalmasını istemiyor oluşum.

Bu aralar düşüncelerim beni avlamaya çalışıyor ama farkına varır varmaz malum görüntüleri ve hayalleri kafamdan atıyorum. Hadi hayırlısı.
 
Son düzenleme:

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Merhaba arkadaşlar,

Bir kaç saat sonra sürecimin 25.gününü tamamlamış ve 26.güne geçmiş olacağım inşallah. Son bir kaç gündür ufaktan ufaktan kriz altyapısı oluşuyor gibi gelmeye başladı. Sanırım sebebi izlediğim bir dizi. Dizi izlemeyi neredeyse bıraktım denebilir, 40-50 günde bir yeni diziye başlıyorum. Hatta belki 2 ayda bir. İzlediğim bu dizide şuana kadar hiç müstehcen sahne yoktu. Sanırım kadınları objeleştirdiğim için ve dizideki kadınlar bakımlı, güzel, özel olarak seçilmiş olduğu için bilinçaltım harekete geçti diye düşünüyorum. Dizi izlemeye başladım dediğime de bakmayın, 5 günde toplamda 6 bölüm izledim yani çok değil. Sanırım izlemesem daha iyi olacak diye düşünüyorum. Beynimin pmo ile alakalı sinir yollarını kullanmamak suretiyle eskitmesi ve unutması lazım. O sinir yollarını güçsüzleştirmem lazım. Eğer tetikleyicilere maruz kalırsam hem o sinir yollarını güçsüzleştiremem hem de kriz altyapısı oluşturmuş olurum. Bu yüzden diziyi izlememe kararı aldım ( Yazının başında aklımda böyle bir şey yoktu, yazdıkça durumun farkına vardım).

Yeni ben:

Sizlere biraz da diğer konulardan bahsedeyim:
Bütlerim yaklaşık 1 hafta önce bitti, bütler biter bitmez arkadaşlarımla kısa bir tatile gittim geldim. Geldiğimden beri çalışma süremi azar azar artırarak çalışıyorum. Bugün 3 saat çalışmışım. Nasipse yarına bu süreyi en az 3.5 saat yapmak istiyorum. Dikkatim yine ciddi oranda gelişti. Kendime daha hakimim. Kalkma saatim sabit,düzenli. Yatış saatimi yavaş yavaş geriye çektim. Ortalama 6 saat 15 dakika uyuyorum. Hedefim her gün 12.45'te yatıp sabah 7.30'da uyanmak. Uzun süren hastalık + üstüne korona olmam + kar yağışından dolayı yolların kapanması sebebiyle ara verdiğim (3 hafta ara) spora bütler biter bitmez geri başladım. Sürecimde bana en çok faydası olan şeyler listesinde ilk 3'te spor var hepinize şiddetle tavsiye ederim. Body Building yapıyorum. Bence eğer başlayacaksanız siz de ağırlık kaldırma tarzı ağır bir spor yapın, vucüdunuzu yorun antrenmanda. Spor bana hem dikkat hem hafıza hem enerji hem de pmo ile mücadelede seviye atlattı. Spora haftada 3 gidiyorum bu arada.

Ara tatile girmem sebebiyle beslenmeme biraz daha dikkat edip biraz define olayım ( yağ yakayım ) bel incelteyim dedim. Şu anda bir uzmandan aldığım beslenme programım var tamamen fitness için oluşturulmuş az kalorili bol proteinli bol sebzeli bişey. Uyması gerçekten çok zor. İnanın pmo kadar zorlayıcı. Bu programa uymanın da irademe katkıda bulunduğunu düşünüyorum. Her sabah suda haşladığım yulafı içine bir şey katmadan yerken kendime şunu diyorum "Tadı için değil, içeriği için yiyorum. Zevk için değil olması gerektiği için, faydası için yiyorum. İçeriği bana fayda vermese bile bunu yapmam bana güç veriyor ve bunu yapmaya devam edeceğim. Ben basit bir tad için planımı bozmayacağım. Bu beni güçlendiriyor" tarzı şeyler söylüyorum. Ailem pasta, börek ,çörek, kurabiye tarzı şeyleri çok fazla tüketir. Onlar ayrı arkadaşlarım ayrı zorluyor. Arkadaşlarımla gittiğim tatilde efsane yiyecekler abur cuburlar tatlılar vardı. Yemedim. İnanır mısınız bir tane abur cuburu bana zorla yedirmeye çalıştılar, birisi kollarımı tuttu diğeri ağzımı nefes almak için açayım diye burnumu kapattı yine de zorla yediremediler. Mesele onu yemek değil, mesele benim iradem, mesele benim kafam, MESELE KAZANMAK. Diyetin benim için pmo'dan bir farkı yok. Bu arada iyi bir vucüdum vardır benim, kilolu değilim. 175-180 civarı boyum var 73 kiloyum. Yani şişman değilim bu diyeti yapmak benim dış görünüşümü çok da farklı kılmayacak. Asla bodyshaming'e uğramadım. Bunu tamamen kazanmak için yapıyorum. Diyet kısmını epey uzun yazdım, siz anlayın ne kadar zor.

Sorumluluk kısmı:
Her sabah kalkar kalkmaz su içiyorum. Mutlaka. Yatağımı topluyorum (yatak toplamaya aslında 2 sene önce başladım ama hala bırakmamış olmam bir mucize. Kişisel gelişimime yatak toplamakla başladım .d) Her sabah ve her akşam dişlerimi fırçalıyorum. Başka bir kaç sorumluluğum daha var. Onları da asla ertelemiyorum.

Hala eksik olduğum konular:
Düzenli kitap okumuyorum hala. Bunu oturtmak istiyorum. Günlük çalışma saatimi 5'e çekmek istiyorum. Her gün minimum 5 saat verimli çalışmak. Zaman yönetiminde eksiğim. Sporda kendimi daha fazla zorlayabileceğimi düşünüyorum. Artık eskiye göre daha zor pes ediyorum (her alanda) ve bu spor sayesinde oldu ama yine de kendimi daha da ileriye götürebileceğimi düşünüyorum. Hala işlerimi yavaş hallediyorum. Hala İngilizce çalışmaya başlamadım (yazıyı yazarken hatırladım .d) İnşallah bunları da çözeceğim en kısa zamanda.

Lütfen benimle görüşlerinizi paylaşın, hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Belki inanmayacaksınız ama hepinizi gerçekten seviyorum. İnşallah hepimiz başarırız.

İnançlı olan kardeşlerim lütfen ama lütfen ama lütfen bana dua edin. ALLAH hakkımızda hayırlısını versin.
 

Black Rose

Admin/Üst Düzey Moderatör
Üst Düzey Moderatör
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
1,085
Tepki puanı
2,937
Puanları
180
Merhaba arkadaşlar,

Bir kaç saat sonra sürecimin 25.gününü tamamlamış ve 26.güne geçmiş olacağım inşallah. Son bir kaç gündür ufaktan ufaktan kriz altyapısı oluşuyor gibi gelmeye başladı. Sanırım sebebi izlediğim bir dizi. Dizi izlemeyi neredeyse bıraktım denebilir, 40-50 günde bir yeni diziye başlıyorum. Hatta belki 2 ayda bir. İzlediğim bu dizide şuana kadar hiç müstehcen sahne yoktu. Sanırım kadınları objeleştirdiğim için ve dizideki kadınlar bakımlı, güzel, özel olarak seçilmiş olduğu için bilinçaltım harekete geçti diye düşünüyorum. Dizi izlemeye başladım dediğime de bakmayın, 5 günde toplamda 6 bölüm izledim yani çok değil. Sanırım izlemesem daha iyi olacak diye düşünüyorum. Beynimin pmo ile alakalı sinir yollarını kullanmamak suretiyle eskitmesi ve unutması lazım. O sinir yollarını güçsüzleştirmem lazım. Eğer tetikleyicilere maruz kalırsam hem o sinir yollarını güçsüzleştiremem hem de kriz altyapısı oluşturmuş olurum. Bu yüzden diziyi izlememe kararı aldım ( Yazının başında aklımda böyle bir şey yoktu, yazdıkça durumun farkına vardım).

Yeni ben:

Sizlere biraz da diğer konulardan bahsedeyim:
Bütlerim yaklaşık 1 hafta önce bitti, bütler biter bitmez arkadaşlarımla kısa bir tatile gittim geldim. Geldiğimden beri çalışma süremi azar azar artırarak çalışıyorum. Bugün 3 saat çalışmışım. Nasipse yarına bu süreyi en az 3.5 saat yapmak istiyorum. Dikkatim yine ciddi oranda gelişti. Kendime daha hakimim. Kalkma saatim sabit,düzenli. Yatış saatimi yavaş yavaş geriye çektim. Ortalama 6 saat 15 dakika uyuyorum. Hedefim her gün 12.45'te yatıp sabah 7.30'da uyanmak. Uzun süren hastalık + üstüne korona olmam + kar yağışından dolayı yolların kapanması sebebiyle ara verdiğim (3 hafta ara) spora bütler biter bitmez geri başladım. Sürecimde bana en çok faydası olan şeyler listesinde ilk 3'te spor var hepinize şiddetle tavsiye ederim. Body Building yapıyorum. Bence eğer başlayacaksanız siz de ağırlık kaldırma tarzı ağır bir spor yapın, vucüdunuzu yorun antrenmanda. Spor bana hem dikkat hem hafıza hem enerji hem de pmo ile mücadelede seviye atlattı. Spora haftada 3 gidiyorum bu arada.

Ara tatile girmem sebebiyle beslenmeme biraz daha dikkat edip biraz define olayım ( yağ yakayım ) bel incelteyim dedim. Şu anda bir uzmandan aldığım beslenme programım var tamamen fitness için oluşturulmuş az kalorili bol proteinli bol sebzeli bişey. Uyması gerçekten çok zor. İnanın pmo kadar zorlayıcı. Bu programa uymanın da irademe katkıda bulunduğunu düşünüyorum. Her sabah suda haşladığım yulafı içine bir şey katmadan yerken kendime şunu diyorum "Tadı için değil, içeriği için yiyorum. Zevk için değil olması gerektiği için, faydası için yiyorum. İçeriği bana fayda vermese bile bunu yapmam bana güç veriyor ve bunu yapmaya devam edeceğim. Ben basit bir tad için planımı bozmayacağım. Bu beni güçlendiriyor" tarzı şeyler söylüyorum. Ailem pasta, börek ,çörek, kurabiye tarzı şeyleri çok fazla tüketir. Onlar ayrı arkadaşlarım ayrı zorluyor. Arkadaşlarımla gittiğim tatilde efsane yiyecekler abur cuburlar tatlılar vardı. Yemedim. İnanır mısınız bir tane abur cuburu bana zorla yedirmeye çalıştılar, birisi kollarımı tuttu diğeri ağzımı nefes almak için açayım diye burnumu kapattı yine de zorla yediremediler. Mesele onu yemek değil, mesele benim iradem, mesele benim kafam, MESELE KAZANMAK. Diyetin benim için pmo'dan bir farkı yok. Bu arada iyi bir vucüdum vardır benim, kilolu değilim. 175-180 civarı boyum var 73 kiloyum. Yani şişman değilim bu diyeti yapmak benim dış görünüşümü çok da farklı kılmayacak. Asla bodyshaming'e uğramadım. Bunu tamamen kazanmak için yapıyorum. Diyet kısmını epey uzun yazdım, siz anlayın ne kadar zor.

Sorumluluk kısmı:
Her sabah kalkar kalkmaz su içiyorum. Mutlaka. Yatağımı topluyorum (yatak toplamaya aslında 2 sene önce başladım ama hala bırakmamış olmam bir mucize. Kişisel gelişimime yatak toplamakla başladım .d) Her sabah ve her akşam dişlerimi fırçalıyorum. Başka bir kaç sorumluluğum daha var. Onları da asla ertelemiyorum.

Hala eksik olduğum konular:
Düzenli kitap okumuyorum hala. Bunu oturtmak istiyorum. Günlük çalışma saatimi 5'e çekmek istiyorum. Her gün minimum 5 saat verimli çalışmak. Zaman yönetiminde eksiğim. Sporda kendimi daha fazla zorlayabileceğimi düşünüyorum. Artık eskiye göre daha zor pes ediyorum (her alanda) ve bu spor sayesinde oldu ama yine de kendimi daha da ileriye götürebileceğimi düşünüyorum. Hala işlerimi yavaş hallediyorum. Hala İngilizce çalışmaya başlamadım (yazıyı yazarken hatırladım .d) İnşallah bunları da çözeceğim en kısa zamanda.

Lütfen benimle görüşlerinizi paylaşın, hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Belki inanmayacaksınız ama hepinizi gerçekten seviyorum. İnşallah hepimiz başarırız.

İnançlı olan kardeşlerim lütfen ama lütfen ama lütfen bana dua edin. ALLAH hakkımızda hayırlısını versin.
Oldukça iyisin. Yazdıkların tamamen kendini geliştirmek ve eksikliklerini kapamak üzerine. Bir şeyin zararını fark edince hemen bırakabiliyorsun, yazın da bunu gördüm.
Ayrıca dışarıdan okuyanı da kesinlikle teşvik ediyor.
Sen bu tarzla, çabayla daha pmo falan yapmazsın.
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Oldukça iyisin. Yazdıkların tamamen kendini geliştirmek ve eksikliklerini kapamak üzerine. Bir şeyin zararını fark edince hemen bırakabiliyorsun, yazın da bunu gördüm.
Ayrıca dışarıdan okuyanı da kesinlikle teşvik ediyor.
Sen bu tarzla, çabayla daha pmo falan yapmazsın.
Görüşleriniz için teşekkür ederim, inşallah söylediğiniz gibi olur da yapmam. Söyledikleriniz gerçekten beni motive etti, mutlu oldum.
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Selamlar yoldaşlarım. 35.güne girmeme 4 saat kala sizlere son yazımdan beri olan biteni anlatmak istiyorum.

Öncelikle, gelişimden başlayalım:
Gelişim var arkadaşlar hem de epey var. Dikkatim önemli ölçüde arttı. Artık daha iyi ders dinliyorum, dikkatimin dağılma periyodu azaldı. Ders oturumlarımın süresi epey arttı. En başta bir seti 25 dakika olarak hedeflemiştim ve bu çok zordu. Bazen 20 saniye bazen 2 dakikada bir dikkatim dağılıyordu. Çalıştığım süre boyunca verim düşüktü. Süreçte ilerledikçe çalışma sürem arttı. Şuanda sadece dinleme olan derslerimin süresi min 30 dakika. Hem de max 1-2 defa dikkatim dağılıyor ve verim çok yüksek. Elhamdülillah. Bir diğer gelişim gördüğüm şey direncim, iradem.Kendime artık daha hakimim. Diyete hala devam ediyorum, hem de hiç kaçamak yapmadan, gramları değiştirmeden. Erteleme isteklerime karşı iyice güçlendim, kısa bir düşünce muhasebesinden sonra içimdeki erteleme isteğini bastırıp işe koyulabiliyorum. Görevlerimi aksatmıyorum. Kısa süren zevklerden uzak durabiliyorum (1 saat daha uyumak, mesela müzik dinlemek, mesela beslenme programıma aykırı yemek). Arkadaşlarımla tatlıcıya gidip sadece çay ya da su içip çıkıyorum ve bu defalarca yaşandı. Annem evde tatlılar yapıyor çörekler kurabiyeler yapıyor ama ben gidip maydanoz yumurta yulaf vs yiyorum. Bir diğer fayda kendime olan özgüvenim çok değil ama benim farkedeceğim kadar arttı. Hatta bu aralar hiç tanımadığım insanlarla muhabbet kurmaya çalışıyorum iletişim tekniklerimi geliştiriyorum. Şu sıralar gördüğüm en önemli gelişmeler, pes etmiyorum. Devam ediyorum. Yavaş yavaş yeni bir insana dönüşmeye başladım. İnşallah bozmadan devam ederim. Daha önce 50 ve 66 günlük süreçlerim olmuştu ama onlar sadece nofap'ten ibaretti. Bu sefer farklı, içini doldurmaya çalışıyorum, kendimi geliştirmek için uğraşıyorum. Gördüm ki doğru olanı bu. Eğer bir şeylerle uğraşmazsanız bir süre sonra tetiklenmenin nefesini ensenizde hissediyorsunuz.

Son 1 haftadır baş gösteren tehlike:
Size söylediğim gibi diziyi bıraktım, 1 dakika daha izlemedim o gün bugündür. Dışarıya da yemek yeme ve fitnessa gitme harici pek çıkmıyorum. Gittiğim fitness kadın erkek ayrı salonlara sahip. Ama gelin görün ki nedense bende ufaktan bi tetiklenme var. Artık düşünceler aklıma daha sık gelir oldu. Düşünceleri kafamdan atmada eskiye nazaran biraz daha iyi olduğum için bu düşünme seansları max 5 saniye sürüyor, ortalama 2-3. Bir tetikliyiciye maruz kaldığımı düşünmüyorum. Tamam bu pek dürüst olmadı, bazen fitness videosu izlerken karşıma aniden kadın videosu çıkabiliyor (youtube reels) ve ben onu kaydırana kadar 0.5 saniye falan maruz kalabiliyorum bazı görüntülere. Sorun gerçekten bu mu? Bunu da yazarken farkettim, sorun bu olabilir. Ama tümünün bundan kaynaklandığını düşünmüyorum. Bugün (üstümde pantolon varken) elim 2 saniyeliğine organıma gitti. Hemen kendime geldim. Uçurumun kenarına ne zaman bu kadar yaklaştım bilmiyorum. Aslında gücüm ve direncim de yerinde. Anlamıyorum. Ama savaşmaya devam edeceğim. Bu düşünceleri aklımdan hemen atmaya değil, aklıma hiç getirmemeye çalışacağım. Beynimdeki bu yolları eskitmem lazım, o nöron yolunda elektrik akımı oluşturmamam lazım. Aklıma ne kadar az gelirse o kadar iyi.


Başka bir şeyden bahsedeyim:
Zaman yönetimi konusunda berbatım. Bir defa zaman kampı almıştım ama tamamlamadan bırakmıştım. Ordan kalan verilerimi kullanarak biraz düzeltmeye çalışacağım, bu konuda sonraki günlüklerde bahsederim.

Son olarak:
Uzak durmaya çalıştığınız küçük zevklerinizden uzak durmaya devam edin. Kendiniz için ne belirlediniz bilmiyorum ama mutlaka ona uyun. Uydukça güçleniyorsunuz, taviz verirseniz güçsüzleşiyorsunuz. Bunun bir orta noktası yok. Ya güçlenirsin ya zayıflarsın. Asla nötr olmuyor. O yüzden savaşmaya devam edin.
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
47.günden herkese selamlar

Kendimi tehlikede hissediyorum. Konsantrasyonum acayip düştü. Motivasyon yerlerde. Sorunsuz devam ettiğim mini alışkanlıklarım ,fitness ve beslenme hariç devam ettiğim bir şey yok. Biraz geriye sarmış hissediyorum. Lütfen dua edin. Daha uzun yazmayacağım. Dayanırsam bir noktadan sonra yine grafiğim yukarıya doğru yönelir diye düşünüyorum. Konsantrasyon konusunda pomodoro hariç önerilere açığım. Pomodoro yöntemini biliyorum.

EK
1)
Özgüvende önemli bir artış var ve sürekli artıyor. Mesela geçen gün fitnessta en kalabalık olduğu anlarda insanların gözü bizim tarafa bakarken arkadaşımla iddialaşmam sonucu halata tırmandım ( ilk defa yaptığım bir hareket olduğu için başarısız olacağımı düşünüyordum zaten arkadaşım da deneyince başarısız oldu ama kendime "Lan ne olacak bakan baksın gören görsün ne rezil olması banane yav" tarzı bir şey söyleyip denedim ve başardım da). Ya da ne bileyim etkinliklere girip çıkıyorum milletle konuşuyorum relaxım. Eskiden aklıma bir şey yapmak gelirdi ama çekinirdim, artık bu yok en azından eskiye nazaran azaldı.
2) İletişim becerilerimi geliştirmeye çalışıyorum. İnsanlarla konuşurken genelde bi ölüm sessizliği oluyor onun üzerinde çalışıyorum, muhabbet kurmaya ve sürdürmeye çalışıyorum. Biraz başarı elde ettiğimi düşünüyorum.
 
Son düzenleme:

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Selam arkadaşlar,

Maalesef sürecimi bozdum. 55.günde bozuldu. Ama düşündüğünüz gibi bir bozulma olmadı. Bunun kısaca detayını verdikten sonra relapse notlarını yazacağım:

Ejakülasyon olmadı. Tetikliyicilere maruz kaldım 2 saat boyunca. Twitter üzerinden sonra da YouTube üzerinden. P*rno izlemedim ama bir kaç resime baktım. Mezi geldi. İlk başta emin olamadım bu ne diye sonra bekledim o arada da az bişey tetikleyiciye maruz kaldım ama yine de elimle bir şey yapmadım. Giydiğim kışlık kıyafet de o bölgeye ufaktan bir baskı yapıyordu ama yine de meni gelmedi. Bir anda kendimi zor da olsa kurtardım ama daha sonra şuna karar verdim: Ben o süreci bozdum. Gitti arkadaşlar. Gerçekten üzgünüm ama en azından p*rno izlemedim ve masturbasyon yapmadım. Buna da şükür. Şu anda sürecin 0.günündeyim. Gelelim notlara:

Relapse Notlarım:

Sakın gevşemeyin arkadaşlar. ilk 32-33 günüm arada bir kriz gelse de harika geçti. Aşırı verimliydi. İlk günden beri yükselen grafik 35.gün civarında bi plato evresine girdi. Sonrasında grafik çok ama çok yavaş bir şekilde aşağıya inmeye başladı. O kadar çok yükseğe çıkmıştım ki biraz aşağıya inmek benim için sorun olmamıştı. Aman benim gibi bu tehlikeye düşmeyin, taviz vermeyin. Küçük tavizler bir kar topu etkisiyle çığa dönüşüyor.

Hatalarım:
*Sosyal medyayı bırakmıştım sonra gerekli olduğu bahanesiyle geri döndüm, günde 20dk 'gerekli' gördüğüm postlara bakarken tetikleyici görür görmez atladım ama yine de 0.1 milisaniye bile olsa maruz kalıyorsunuz.

* Twitter bana kalırsa tetikleyiciler açısından instagrama göre daha masum AMA:
Sakın tt olan taglara girmeyin. Özellikle ismi semt, ilçe ya da şehir olanlara. Sürekli esk*rtlar basıyor o tarz taglara. Beni o bitirdi. Şu saatten sonra bırakın tt olan taglara girmeyi, twitter konuşulan yerden uzaklaşırım arkadaş.

*Dopamin konusunda size zarar verdiğini düşündüğünüz alışkanlığa asla ama asla hangi yolla olursa olsun dönmeyin. Benim müzikti. Sporda iyi gidiyor diye arada bir antrenmanlarımda dinledim. "Nasıl olsa salonda da müzik var onu dinleyeceğime bunu dinlerim" dedim. Yok arkadaş yok sakın. Salondaki müzik zorunlu, iyi de oluyor kötü de. Ayrıca kulaklıktan dinlemek gibi de olmuyor. Sen elinden geleni yap, dış faktör etki ediyorsa da senin kendi kendine yapacağından 10 kat daha az etki eder. Sen kendi kuralına uy. Sırf kendi kuralına uymak bile çok fayda veriyor.

*Dizi film izlemeyin bence uzuuun bir süre. Belgesel olur ama dizi filmler malumunuz. Her şeye katkı maddesi gibi 'aşk, sevgi' teması katıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi içine de hormon olarak erotizm ve erotizmi çağrıştıracak şeyler katıyorlar. En basitinden sahneye kız giriyor mini etekle ve etek ufaktan uçuşuyor ya da çok dekolteli vs. Uzak durun. Zaten bi faydası yok.

*Hayallerinizi kontrol edin. 35-40.güne kadar pmo ile ilgili hayal kurmadım. Aklıma gelir gelmez max 1 saniyede yok ettim o hayali. Hep tetikte oldum. Sonrasında yavaş yavaş o süre uzadı. Bi baktım 30-40 saniye hatta 1 dakika pmo içerikli hayal kurar olmuşum. Hayal kurduğunuz an o bağlantıyı kesin. Bir şekilde yapın.

*Kitap okumadım. Maalesef bu süreçte bi türlü olmadı bu iş. Spor oldu ama kitap olmadı. Demek ki yeterince önemsemiyormuşum. Kafanıza bir şeyler girdikçe hem meşgul olursunuz dikkatiniz başka yöne dağılır hem de bilgilendikçe böyle iğrenç ve ilkel davranışlardan uzaklaşırsınız. Kendinize minimum bi sayfa ya da süre koyun her gün okuyun. Ben başladım.

*Eliniz istemeden o bölgeye gidebiliyor, anında müdahele edin. 40-50.gün arası bir kaç defa başıma geldi, hemen çektiğim de oldu 30 saniye düşünüp çektiğim de oldu. Kafanıza kodlamanız lazım, oraya dokunursam yanarım diye. Sanki oraya dokununca elektrik çarpacakmış gibi davranmalısınız hep uzak durmalısınız. Çok afedersiniz gerekirse taharetlenme şeklinizde bile değişikliğe gidin. Yeter ki eski çağrışımlar olmasın.

*Uyku düzeniniz mutlaka olsun. Düzen size güç veriyor. Benim son 15 günde gidip geliyordu uyku düzenim. Sorun vardı. Sonuç ortada.

*Eski sevgiliniz ya da sevdiğiniz hoşlandığınız vs birisi varsa da sakın stalklamayın. O eski bir hayata ait. O eski sizin zayıflığı. Geçti gitti. Ona bakınca bence eski sizin diğer nöron yolları da etkinleşiyor. Kesinlikle alakası var.

Size şimdi bu süreçte yaptığım iyi şeylerden de bahsedecektim ama valla üşendim bu kadar yazı yeter. Merak eden varsa bu günlükteki önceki yazıları okusun illa vardır orda. Maalesef yenildim şimdi yeniden toparlanmam lazım. Umarım mağlup psikolojisi ile chaser effect'e yakalanmam. Görüşmek üzere yoldaşlarım.

EDİT:
Bir müslüman olarak bu günahı işlemek gerçekten beni mahvediyor. İçim kıyılıyor. Lütfen dua edin.
 
Son düzenleme:

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Aslında bozdum mu bozmadım mı hala tam karar veremedim onu da söylemiş olayım. Bozmuşsam da bozmamışsam da sonuç değişmiyor, eskisine ya da yenisine, kısacası sürece devam.

Aklımda 55/2 27'den devam etmek gibi bi fikir de var ama bunlar önemsiz. Sayılar önemsiz. Kendime bunu söylüyorum ama istemsizce de etkileniyorum. Galiba hem 55den hem de 0dan devam edeceğim.
 

iskenderkebap

Ay Yolcusu
Katılım
15 Kas 2020
Mesajlar
46
Tepki puanı
56
Puanları
21
Tetikleyicilere maruz kalmış, krizle cebelleşirken belki faydası olur diye foruma girdim. Konun çok sürükleyiciydi, ne ara bitti anlayamadım. Krizi de atlattım sanırım (tabi o uyumadan belli olmaz.). Şimdi telefonu bırakıp uyumayı düşünüyorum, umarım başarırım. Günlüğünü merakla takipte olacağım.
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Selamlar arkadaşlar, iyi haberlerle geri döndüm.

Son mesajımdan bu yana bırakın fap yapmayı, 1 defa bile tetikleyiciye bile maruz kalmadım (Son 24 saati saymıyorum neden diye sormayın, tek bilmeniz gereken şey 0 sıkıntı olduğu)

Son mesajımdaki şaibeli durum 55.gündeydi. Onun üzerinden sanırım 35 gün geçti. O şaibeyi saymamaya karar verdim sonradan çünkü dümdüz devam ettim. 90 günü tamamladım. Öyle ya da böyle, bitti :)

Kendimi iyileşmiş gibi hissediyorum. İyileşmişten kastım şu: Fıtık ameliyatı olmuş gibi düşünün kendinizi. Fıtık gitti tamam ama sakat pozisyonlara girerseniz yine fıtık olursunuz gibi bi durumdayım.

Bu arada belirtmek isterim ki 90 günü tamamlayan en kötü nofapperlardan birisi olabilirim .d. İlk 35 gün iyiyi baya verimliydi ama sonradan baya düştüm. Sürece devam edebilmemi sağlayan tek şey spordu. Vücut geliştirmeye hız kesmeden devam ettim. Hatta yeni bağımlılığım o diyebilirim.

Kendime sonu belirli ama durakları belirsiz bir hayat planı çizmiştim, daha doğrusu kişisel gelişim planı. Bırakması en zor olan alışkanlıklarımın başında gelen şeylerden ikisini (oyun ve pmo) geride bırakmış durumdayım. Hatta gelin sizinle bu listeye hızlıca bir göz atalım ve durumlarını görelim:

(Kırmızı en sıkıntılı, Turuncu orta düzey sıkıntı, Sarı acelesi olmayan ama bırakacağım şeyler)
Bırakmam gereken şeyler listesi
*PMO (90 günü tamamladım, sanırım bıraktım. Süreç devam ediyor inşallah nazar değmez)
*Bilgisayar oyunları (Tamamen bıraktım şükür)
*Müzik (Sürecim relapse dolu bir şekilde devam ediyor. Ortalama 3 haftada bir 1 saatliğine relapse oluyorum ) -Aktif olarak üzerinde çalışıyorum
*Sosyal Medya ( 10 gün bırakıp 10 gün kullanıyorum. Bu da relapse dolu ama çözeceğiz inşallah) -Aktif olarak üzerinde çalışıyorum

*Sigara ( Tamamen bıraktım. 2.5 yıl önce bıraktım, 1-2 kaçamak oldu ama 390 gündür hiç ağzıma sürmedim)
*Küfürlü konuşma ( Bi defasında 4 ay bıraktım şuanda ediyorum ama bunu da çözeceğim) -Aktif olarak üzerinde çalışıyorum
*Çok konuşma ( Hiç bırakamadım, aklımda da bir yol yok) -Şuanda üzerinde çalışmıyorum.
* Ertelemek ( Tam çözemedim ama yarı yarıya hallettim diyebilirim) -Şuanda üzerinde çalışmıyorum.

* Abur cubur yemek (Tamamen bıraktım)
* Şekerli içecekler (Tamamen bıraktım)
* Tatlı yemek (Tamamen bıraktım)
* Bir zamanlar sevdiğim kızı stalklamak (Artık seviyor muyum sevmiyor muyum emin değilim ama BIRAKTIM)
* 'Olm' ve 'Lan' kelimelerini kullanmak -Şuanda üzerinde çalışmıyorum.

(Şuanda aklıma gelenler bunlar, başka bir şey hatırlarsam güncellerim inşallah)

Neyse arkadaşlar durum böyle işte. Kırmızıların yarısını tamamlayınca bir anda kendimi farklı bir konumda buldum. Artık şikayet edecek daha az şeyim var. Ama kötü alışkanlıklarınızı bırakınca bir anda süper bir insan olmuyorsunuz onu fark ettim. İyi alışkanlıklar edinmek, disipline olmak kötü alışkanlıkları bırakmaktan daha zor. Hatta asıl zorluk orada başlıyor. Aşırı zor. Öyle böyle değil. Size 3 satır daha zor manasına gelen cümleler kurabilirim yani öylesine zor. Mesela disipline olmak, mesela düzenli olarak çalışmak, mesela kitap okuma alışkanlığı kazanmak.


Yukarıda renkli yaptığım listenin bir de kazanmam gereken alışkanlıklar gibisinden başka bir versiyonu daha var onu da bir sonraki yazıda yazarım. Bu konular için kafamda değişik şeyler var ama şuanda önümdeki vize haftasına odaklanmak zorundayım. Sadece size şu kadarını söyleyeyim: Artık uzun bir süre burada beraberiz. Bırakmam gerekenler listesi ve kazanmam gerekenler listesi üzerinde sık sık konuşacağız, ilerlememi konuşacağız. Burayı da yine günlük olarak kullanmaya devam edeceğim inşallah. İlerlememi ve bu süreçteki düşüncelerimi görmek istiyorum. Nofap sürecinde fark ettiğim en önemli şeylerden birisi de düşüncelerini en çok merak ettiğim insan benim. Geçmiş ve gelecek ben. Eskiden başka insanların kafasının içinde gezinmek, onların düşüncelerini okumak isterdim. Şimdi ise sadece kendi düşüncelerimi merak ediyorum. Artık kimse umurumda değil (En yakın halka sevdiklerim hariç).

Sizden ricam dua. Kendinize iyi bakın yoldaşlarım.
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Arkadaşlar relapse oldum. Yazmak için akşamı bekleyecektim ama dayanamadım. Tam bir zavallıyım. Çok da pisi pisine gitti var ya. Şaka gibi. Sen gel o kadar artislik yap kurtuldum de sonra bedavadan git. Olacak iş değil. Tam bir salağım. Zafer sarhoşu bir salak. Kendimi toparladığımda ve boş olduğumda yazacağım her şeyi.
 
M

Mantıkçı Kişi

Misafir
Bana benim çok tanıdığım birini hatırlattı. Ben de hemen hemen senin gibi bir çocuktum. 3-4 yaşlarında Türkçe Okuma-Yazma, Matematik vs. öğrenmiştim. 5 Yaşında Ingilizce. Hayatım boyunca hiç çalışmadım. Hep yüksek notlar alırdım. Taa ki ağır bir tramva geçirene kadar. Mahvetti beni. Eski beni kaybetmiştim. 8.sınıftım o zaman iyi hatırlıyorum. O olaydan sonra 2.TEOG a girmiştim. Zaten sonuç rezalet gelmişti. Herneyse. Ben 5 sene boyunca gizledim ailemden en sonra geçen sene vücüdum ve aklım iflas etti. O tramva bende pmo dahil olmak üzere hayatımı mahveden herşeyi soktu. Önce notlarım gitgide düştü sonra dediğim gibi iflas ettim. Doktorda 2-3 ay tedavi gördüm. Çoğu kişiden farklı olarak herkes merak ile başlarken ben zorlanmıştım. Yani sanırım zorlanma sayılabilir. Neyseki şuan çok etkisi kalmadı. Malesef eski ben kalmadı ama yeniden birşeyler yapmaya çalışıyorum. Keşke ilk yaşadığım zaman söyleseydim. Belki hayatım daha farklı olur diyordum. Ama geçmişi malesef değiştiremiyoruz. Umarım seneye bende üniversite de olurum. Malesef geçen sene bazı sebeplerden ötürü universiteye gitmedim(Doktor Muhabbeti). Şuan tekrar hazırlanıyorum lâkin ders çalışma 0 bu aralar. Fizik yapıyorum, Matematik yapıyorum ama sınav için tek başına yeterli değil malesef. İnşallah sende sürecinde başarılı olursun. Aslında süreçte başarı da yok. Nasıl olsa hayat boyu sürüp gidecek. Başarı ölümle mi gelecek sanki ? Değil mi ?
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Arkadaşlar harap olmuş durumdayım bu cendereden nasıl çıkacağımı biliyorum ama bir türlü uygun şartları sağlayamıyorum/sürdüremiyorum. 100 günlük sürecimi eski emperyal haline bakan yeni ulus devletler gibi "şanlı günler" diye anıyorum sürekli. Aaaah ah nerde o günler.

En çok sıkıntı yaşadığım nokta ilk 15 günü evde tek kalmadan geçirmek. Ben aslında yurtta kalıyorum evden kastım yurt. Yurtta bile sık sık tek kaldığım oluyor. Bir şekilde kampüse ya da dışarı gitme konusunda fire veriyorum. Fireyi verdiğim gün de aniden patlıyorum. Eğer bir şekilde ilk 15-20 gün yalnız kalmamayı başarırsam uzun bir süreç, belki de son sürecime doğru yola çıkarım diye düşünüyorum. Bu hafta finallerim var ama ben kafamı yeniden mahvetmeyi başardığım için pek de iyi bir sonuç beklemiyorum. Zira ne konsantre olabiliyorum ne istek var ne irade var. Mal olmuş durumdayım. Dün 7-8 defa mast yaptım hem de izleyerek. 1.si relapse idi kalanları ise kendime olan öfkemden, dibi görmek istememden ötürü.

Konudan konuya atlayarak yazıyorum çünkü az önce de söylediğim gibi ne kafam ne isteğim kaldı bir şey yapmaya. İlk bir kaç gün böyle olacak mecbur. Neyse, burayı yeniden sık kullanmaya karar verdim belki günde 2-3 bile girer yazarım. Görüşmek üzere yoldaşlarım.
 

vallabusondu

Venüs Yolcusu
Katılım
28 Ocak 2022
Mesajlar
69
Tepki puanı
102
Puanları
39
Şuanda sürecin 3.günündeyim ve kıvranmalar başladı. Daha hızlı iyileşebilmek için yapay dopamin kaynaklarından uzak duruyorum (şeker, sosyal medya, dizi-film, pmo ile alakalı şeyler ve müzik). Aynı zamanda finallerim var ve ders çalışmam gerçekten zor bu kafayla. Ama yapacak bir şey yok. Umarım planladığımdan daha fazla dersten kalmam. Ders kaydı izlemek acayip zor geliyor bu aralar. İzlesem bile kafamda malum filmlerden sahneler dönüyor, uzaklaştırıyorum o düşünceleri ama hep geri geliyorlar. Yine de kararlıyım, güç hak edenlere verilir ve hak etmek için acı çekmem lazım.

Son olarak: Yazıyı yazmaya başlamadan önce çok fena durumdaydım yazının sonuna gelince bir dinginlik geldi. Bunu farkettiğim iyi oldu sıkıntıya düşünce bundan sonra böyle yaparım inş.
 

Black Rose

Admin/Üst Düzey Moderatör
Üst Düzey Moderatör
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
1,085
Tepki puanı
2,937
Puanları
180
Şuanda sürecin 3.günündeyim ve kıvranmalar başladı. Daha hızlı iyileşebilmek için yapay dopamin kaynaklarından uzak duruyorum (şeker, sosyal medya, dizi-film, pmo ile alakalı şeyler ve müzik).
Yanlış taktik
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst