Merakla bekliyorum.Şimdi ne haldeyim ne yapacağım. Nasıl kurtulmalıyım. Bu mesaja editlerim.
180 k gayet iyi bir sıralama. Misal ben 3 ay sonraki sınavda bu sıralamayı yapsam hiç düşünmeden giderim. Sen neyi hedefliyordun ki kendini başarısız gördün acaba? Sebebi neydi ki?21 yaşında bir kardeşinizim. 2000 doğumluyum. Sınava 5. kez gireceğim. Alanım sayısal. Hikayemi sizlere anlatmak içimi dökmek istiyorum. Çünkü anlatacağım buradan daha iyi bir mecra yok.
11. Sınıf yazında ciddi bir şekilde sınava çalışmaya başladım. Derece hedefliyordum ve kendime güveniyordum. İyi gidiyordu ta ki hastalığımın belirtileri ortaya çıkana kadar. Lise boyunca da ilaç kullandım zaten ama sınav senesi tekrardan vurması iyi olmamıştı. Gözlerimi 5 ay düzgün kullanamadım cift görme oluyordu ve göz kapağında düşme. Çok enteresan bir hastalık. Her neyse 5 ay böyle geçti son sınıfta.
Kimseyle muhattap olmadan sınıfa gidiyordum. Kafam sürekli önümde herkesten kaçıyordum. Gözler o kadar değerli ki. Kullanamamak beni çok zorluyordu. Tabi bu süreçte her şeyden sınavdan kopmuştum. Tek isteğim şu lise bitsin bari tek başıma mezuna kalır sınava çalışırım düşünceleri hakimdi. Lisenin bitmesine 2 ay kaldı ve gözlerim düzeldi. Hastaneye gidip tedavi olduktan sonra. Son 2 ay tabi her şeyi salmışım. Mezuna kalıyorum sınavı bırakmışım.
Bir kızdan hoşlandım o ara. Uzunca bir mesaj hazırladım yolladım. Konuşmaya birbirimizi sevmeye başladık. O depresif, mutsuz,her şeyden ümidi kesmiş vaziyette bu sevgi o kadar iyi gelmişti ki bana. Hayaller kuruyordum onunla. Güzel zamanlardı.
Bu şekilde son 2 ayı da sevdiğimle konuşarak lisenin son demlerini yaşayarak bitirdim.
Sınava girdik geldi sayısalda 181k. Güldüm sonuca derece hedefleyen ben zaten ne bekliyordum ki.
Mezun senesi yaptığım hata şuydu. Sınava girdik. Bir hafta sonra ben mezun senesi çalışmasına başladım. Sonucun açıklanmasını bile beklemedim. Zaten kafada kurmuştum aylar öncesinden mezuna kaldığımı. Sevdiğime de sözlerim vardı. En çokta kendime, hayallerime...
Başladım çalışmaya. Tek başımayım. Ama bir şeyler ters gidiyordu. Pmo bataklığındaydım ve farkında değildim bunun beni yiyip bitirdiğinin. Kolay hazlara alıştığım için ders çalışmayı sürekli ertelemeye başladım. Bir türlü o mükemmel pazartesi gelmiyordu. Sürekli pazartesi başlayacağım döngüsündeydim. Evdeyim tek başıma çalışıyorum. Kimse yok. Pmo, oyun, Youtube faydasız ne varsa bunlara sardım. Zamanın geçtiğini sözlerimi unuttuğumu fark edemiyordum. Yaşadığımı fark edemiyordum. Duygusuz, umursamaz iğrenç bir insana dönüşmüştüm. Sadece kolay hazlar odağımdaydı.
Kendime neden bunu yaptım ki. En güzel senelere bakınca gözlerim doluyor. Her neyse.
O sene 2019 yılı yani sınava son 2 ay kala bıraktım çalışmayı. Olmuyordu. Konular yetişmezdi ben bu haldeyken. Bir şeyler ters gitmiş sürekli ertelemiştim ama sebebi neydi ki?
O sene hastalığım da sıkıntı çıkarmamıştı. İlaçları düzenli kullanıyordum. Ben yine sınava girmeden bu sene olmadı seneye bi daha deneyim moduna girdim. Saldım. Matematik bitmişti ama saldığım için 20 net yapabildim fen zaten yoktu. Sonuç geldi. 183k Tepkisiz sonuç ekranına bakıyordum. İçimde fırtınalar kopuyordu. Potansiyelimi açığa çıkaramamış bir zavallıydım. Duygularımda çok garipti üzülüyordum ama harekete geçemiyordum. Sadece içi boş üzüntüler hakimdi. Sebebi neydi ki?
Tamam dedim benim sıkıntım ertelemek. Bir daha hiçbir şeyi ertelemeyeceğim diyordum. Ama erteleme sebeplerini hala öğrenmemiştim.
Başladım 3. kez gireceğim sınava hazırlanmaya. Bu sefer liseden 2 arkadaşımda bana eşlik ettiler. Kütüphaneye gitmeye başladık. Tek başıma olduğum için bunalıyorum o yüzden erteliyorum herhalde diye düşünerek onlarla beraber ilerlemenin çok iyi olacağını düşünüyordum.
Tabi sevdiğim nerede ne halde onu söyleyim. O da mezuna kaldı bir sene. Baktı olmuyor hemşirelik yazdı gitti. Kendi hayatına yoluna baktı. Ben de ayrılalım sana yük olmayım artık dedim. Üzüldü baya ama yapacak bir şey yoktu. Yüktüm ona başka bir şey değildim.
Ben bir hedef belirlemiştim ve bunu gerçekleştirmeliydim. Bu sefer kararlıydım. Yol arkadaşlarım vardı. Sistemi kurmuştum.
Kütüphaneye gidiyoruz ben 1 saat anca dayanabiliyordum. İçimden çalışmak gelmiyordu. Sebebi neydi ki. Bunalıyor,sıkılıyorum eve kaçıyordum. Eve odama geçiyor kendi bataklığımda boğuluyordum.
Depresyona girecektim neredeyse. Çalışmamanın verdiği stres çok yıpratıyordu. Ve bu stres hastalığımı tetikledi yine. Ve maalesef gözlerin dengesi yine gitti. 3 ay sıkıntı çektim. Bedenen yorgunlukta vardı. Hastalığım enteresan bir kas hastalığı ve stres çok kötü etkiliyordu. O sene 2020 sınavını bilenler bilir ertelemeler vs. oldu. Sınav öne alındı tekrardan ve tam 53 gün kala bu son şansım diyerek. Ağlaya ağlaya çalışmak istedim. İlk gün 11 saat çalıştım ertesi gün çöktüm. Bedenen yorgunluk gözlerimin durumu izin vermiyordu. Olacak gibi değildi ve bıraktım. Hayatımın içine etmiştim. Sevdiğim gitmişti. Hayatta hiçbir başarım yoktu. Hastalığım nedeniyle kimse başarısız gözüyle de bakmıyordu bana. Olsun hayırlısı diyorlardı. O sene girdim ve sonuç 119k. 3. Kez girdiğimde öyle yorgundum ki bedenen sınavı yarıda bıraktım ilk oturumu. 60 soruya hiç bakmadım. 55 soru okudum işaretledim. 55 net geldi. Ertesi gün ikinci oturumda fen sıfır olmasına rağmen sınav kolay olduğu için mantık kurarak bir şeyler yapmaya çalıştım. Ama çok kötü haldeydim. Ruhen yorgundum.
Bilmiyordum ki bunların sebebi pmo, oyun bağımlılıkları. Yerine göre günde 3-4 kez yaptığım oluyordu. Rezil bir haldeydim. Farkında değildim. O sene sınava çalışırken bir kızla tanışmıştım ve ona da aşık oldum. O da bana oldu. Yaz tatilinde sadece onunla konuşuyordum. O da mezuna kalmıştı 2. Kez girmişti.
3. Girişimde de patlayınca düşündüm durdum. Sebebi neydi ki. Bu kadar tembel, erteleyen, ezik bir insan olma sebebim neydi ki.
Hastalığı bahane ettim ve 4. kez gireceğim dedim. Artık yeter yaz git diyen çok oldu. Ama dinlemedim bahanem hazırdı. Hastaydım.
Aşık olduğum o kızla tekrar hazırlanma kararı aldık. Bol bol konuştuk planlar yaptık ve başladık. Keşke diyorum keşke bir şey yazıp gitseydim.
O yaz yine tedaviler için hastaneye gittim yeni ilaçlara başlandı vs. derken düzeldim sağlığıma kavuştum. Bir de aşık olunca mutluydum stres yoktu pek. Umursamaz tavrım hep vardı.
Başladık bu kızla çalışmaya az az gidiyoruz gece gündüz de konuşuyoruz. Derken baya bağlandım buna. Zaten kolay hazlara alışmış beynim böyle yan gelip yatmak istiyor hayaller kuruyordu. 2 ay sonra terk edildim. Ekim ve Kasım ayım çöp oldu. Depresyona girdim. Aralıkta düzelme ayı olduğundan yine o da gitti. Ağladım uykusuz gecelerim oldu.
Pmo ya sarıldım sarıldıkça battım. Ocak geldi ders çalışmalıydım ama ders deyince kafayı yiyordum. Çalışmak imkansız bir hal almıştı. Kolay hazlar beni yiyip bitirdi. Ve ben tamamen ders çalışmayı bıraktım. Evde olmaktan bunalmıştım. O iki arkadaşım yazıp gitmişlerdi kimse yoktu etrafımda. Yeni arkadaşlar bulup takılmaya gezmeye başladım sınav umrumda değildi. Hiçbir şey umrumda değildi. Sebebi neydi ki.
4. Kez girdim 179k. Yemin ederim sonuç ekranına baktım ve üzülmüyorum. Hiçbir şey hissetmiyorum. Dugusuz yıkık bir insandım. Bahanem yoktu yazıp gidecektim artık. Yazdım rastgele bir bölüm. Şehir değiştirdim.
Yeni bir sayfa açmalıydım. O yaz hayatınızı kökten değiştirecek olan şeyi okudum beynimden vurulmuşa döndüm. 3 senem pmo yüzünden gitmişti. Hastalığı da bu yüzden tetikliyordi strese giriyordum ve kötü hallere düşüyordum.
İşin içine daldıkça neverfapı öğrednikçe içimdeki tarifsiz pişmanlıkları anlatamam.
Bütün bağımlılıklarımı bıraktım ama kolay olmadı. 55 günleri gördüm. Pmo dan uzaklaştıkça yeniden doğuyordum. Ama ağır bağımlı olan ben bir türlü tam anlamıyla bırakamıyordum. Çok okudum çok öğrendim bu son aydınlanma sonrasında. Geçmişe olan üzüntüler bazen çok yıpratsa da bu öğrendiklerim çok geç olmadığını söylüyor.
5. kez gireceğim sınava. Bölümden memnun değilim hiç. En azından okuyup bitirebileceğim bir bölüm istiyorum. Artık derece hedefim yok. Sınav işini bıraktım sadece ilgimin fazla olduğu ortalama bir bölüm yazma planlarım var ve bunun için en azından ortalama bir sıralama yapmalıyım.
Ruhen çok yorgunum. Hayatta başarısızım 21 yaşındayım ve 5 ay sonra 22 olacağım.
Neler isterken nelere düştüm.
Pmo dan artık kurtulmak istiyorum. 3. gündeyim. Yorgunum dostlarım.
kardeşim beterin beteri varmış gerçekten dua edeceğim senin için umarım mutlu olursun bende mezuna kaldım bir sene senin kadar başarılı değildim şuan okuduğum bölüm ve okulda güzel mutluyum kasmamak gerek.21 yaşında bir kardeşinizim. 2000 doğumluyum. Sınava 5. kez gireceğim. Alanım sayısal. Hikayemi sizlere anlatmak içimi dökmek istiyorum. Çünkü anlatacağım buradan daha iyi bir mecra yok.
11. Sınıf yazında ciddi bir şekilde sınava çalışmaya başladım. Derece hedefliyordum ve kendime güveniyordum. İyi gidiyordu ta ki hastalığımın belirtileri ortaya çıkana kadar. Lise boyunca da ilaç kullandım zaten ama sınav senesi tekrardan vurması iyi olmamıştı. Gözlerimi 5 ay düzgün kullanamadım cift görme oluyordu ve göz kapağında düşme. Çok enteresan bir hastalık. Her neyse 5 ay böyle geçti son sınıfta.
Kimseyle muhattap olmadan sınıfa gidiyordum. Kafam sürekli önümde herkesten kaçıyordum. Gözler o kadar değerli ki. Kullanamamak beni çok zorluyordu. Tabi bu süreçte her şeyden sınavdan kopmuştum. Tek isteğim şu lise bitsin bari tek başıma mezuna kalır sınava çalışırım düşünceleri hakimdi. Lisenin bitmesine 2 ay kaldı ve gözlerim düzeldi. Hastaneye gidip tedavi olduktan sonra. Son 2 ay tabi her şeyi salmışım. Mezuna kalıyorum sınavı bırakmışım.
Bir kızdan hoşlandım o ara. Uzunca bir mesaj hazırladım yolladım. Konuşmaya birbirimizi sevmeye başladık. O depresif, mutsuz,her şeyden ümidi kesmiş vaziyette bu sevgi o kadar iyi gelmişti ki bana. Hayaller kuruyordum onunla. Güzel zamanlardı.
Bu şekilde son 2 ayı da sevdiğimle konuşarak lisenin son demlerini yaşayarak bitirdim.
Sınava girdik geldi sayısalda 181k. Güldüm sonuca derece hedefleyen ben zaten ne bekliyordum ki.
Mezun senesi yaptığım hata şuydu. Sınava girdik. Bir hafta sonra ben mezun senesi çalışmasına başladım. Sonucun açıklanmasını bile beklemedim. Zaten kafada kurmuştum aylar öncesinden mezuna kaldığımı. Sevdiğime de sözlerim vardı. En çokta kendime, hayallerime...
Başladım çalışmaya. Tek başımayım. Ama bir şeyler ters gidiyordu. Pmo bataklığındaydım ve farkında değildim bunun beni yiyip bitirdiğinin. Kolay hazlara alıştığım için ders çalışmayı sürekli ertelemeye başladım. Bir türlü o mükemmel pazartesi gelmiyordu. Sürekli pazartesi başlayacağım döngüsündeydim. Evdeyim tek başıma çalışıyorum. Kimse yok. Pmo, oyun, Youtube faydasız ne varsa bunlara sardım. Zamanın geçtiğini sözlerimi unuttuğumu fark edemiyordum. Yaşadığımı fark edemiyordum. Duygusuz, umursamaz iğrenç bir insana dönüşmüştüm. Sadece kolay hazlar odağımdaydı.
Kendime neden bunu yaptım ki. En güzel senelere bakınca gözlerim doluyor. Her neyse.
O sene 2019 yılı yani sınava son 2 ay kala bıraktım çalışmayı. Olmuyordu. Konular yetişmezdi ben bu haldeyken. Bir şeyler ters gitmiş sürekli ertelemiştim ama sebebi neydi ki?
O sene hastalığım da sıkıntı çıkarmamıştı. İlaçları düzenli kullanıyordum. Ben yine sınava girmeden bu sene olmadı seneye bi daha deneyim moduna girdim. Saldım. Matematik bitmişti ama saldığım için 20 net yapabildim fen zaten yoktu. Sonuç geldi. 183k Tepkisiz sonuç ekranına bakıyordum. İçimde fırtınalar kopuyordu. Potansiyelimi açığa çıkaramamış bir zavallıydım. Duygularımda çok garipti üzülüyordum ama harekete geçemiyordum. Sadece içi boş üzüntüler hakimdi. Sebebi neydi ki?
Tamam dedim benim sıkıntım ertelemek. Bir daha hiçbir şeyi ertelemeyeceğim diyordum. Ama erteleme sebeplerini hala öğrenmemiştim.
Başladım 3. kez gireceğim sınava hazırlanmaya. Bu sefer liseden 2 arkadaşımda bana eşlik ettiler. Kütüphaneye gitmeye başladık. Tek başıma olduğum için bunalıyorum o yüzden erteliyorum herhalde diye düşünerek onlarla beraber ilerlemenin çok iyi olacağını düşünüyordum.
Tabi sevdiğim nerede ne halde onu söyleyim. O da mezuna kaldı bir sene. Baktı olmuyor hemşirelik yazdı gitti. Kendi hayatına yoluna baktı. Ben de ayrılalım sana yük olmayım artık dedim. Üzüldü baya ama yapacak bir şey yoktu. Yüktüm ona başka bir şey değildim.
Ben bir hedef belirlemiştim ve bunu gerçekleştirmeliydim. Bu sefer kararlıydım. Yol arkadaşlarım vardı. Sistemi kurmuştum.
Kütüphaneye gidiyoruz ben 1 saat anca dayanabiliyordum. İçimden çalışmak gelmiyordu. Sebebi neydi ki. Bunalıyor,sıkılıyorum eve kaçıyordum. Eve odama geçiyor kendi bataklığımda boğuluyordum.
Depresyona girecektim neredeyse. Çalışmamanın verdiği stres çok yıpratıyordu. Ve bu stres hastalığımı tetikledi yine. Ve maalesef gözlerin dengesi yine gitti. 3 ay sıkıntı çektim. Bedenen yorgunlukta vardı. Hastalığım enteresan bir kas hastalığı ve stres çok kötü etkiliyordu. O sene 2020 sınavını bilenler bilir ertelemeler vs. oldu. Sınav öne alındı tekrardan ve tam 53 gün kala bu son şansım diyerek. Ağlaya ağlaya çalışmak istedim. İlk gün 11 saat çalıştım ertesi gün çöktüm. Bedenen yorgunluk gözlerimin durumu izin vermiyordu. Olacak gibi değildi ve bıraktım. Hayatımın içine etmiştim. Sevdiğim gitmişti. Hayatta hiçbir başarım yoktu. Hastalığım nedeniyle kimse başarısız gözüyle de bakmıyordu bana. Olsun hayırlısı diyorlardı. O sene girdim ve sonuç 119k. 3. Kez girdiğimde öyle yorgundum ki bedenen sınavı yarıda bıraktım ilk oturumu. 60 soruya hiç bakmadım. 55 soru okudum işaretledim. 55 net geldi. Ertesi gün ikinci oturumda fen sıfır olmasına rağmen sınav kolay olduğu için mantık kurarak bir şeyler yapmaya çalıştım. Ama çok kötü haldeydim. Ruhen yorgundum.
Bilmiyordum ki bunların sebebi pmo, oyun bağımlılıkları. Yerine göre günde 3-4 kez yaptığım oluyordu. Rezil bir haldeydim. Farkında değildim. O sene sınava çalışırken bir kızla tanışmıştım ve ona da aşık oldum. O da bana oldu. Yaz tatilinde sadece onunla konuşuyordum. O da mezuna kalmıştı 2. Kez girmişti.
3. Girişimde de patlayınca düşündüm durdum. Sebebi neydi ki. Bu kadar tembel, erteleyen, ezik bir insan olma sebebim neydi ki.
Hastalığı bahane ettim ve 4. kez gireceğim dedim. Artık yeter yaz git diyen çok oldu. Ama dinlemedim bahanem hazırdı. Hastaydım.
Aşık olduğum o kızla tekrar hazırlanma kararı aldık. Bol bol konuştuk planlar yaptık ve başladık. Keşke diyorum keşke bir şey yazıp gitseydim.
O yaz yine tedaviler için hastaneye gittim yeni ilaçlara başlandı vs. derken düzeldim sağlığıma kavuştum. Bir de aşık olunca mutluydum stres yoktu pek. Umursamaz tavrım hep vardı.
Başladık bu kızla çalışmaya az az gidiyoruz gece gündüz de konuşuyoruz. Derken baya bağlandım buna. Zaten kolay hazlara alışmış beynim böyle yan gelip yatmak istiyor hayaller kuruyordu. 2 ay sonra terk edildim. Ekim ve Kasım ayım çöp oldu. Depresyona girdim. Aralıkta düzelme ayı olduğundan yine o da gitti. Ağladım uykusuz gecelerim oldu.
Pmo ya sarıldım sarıldıkça battım. Ocak geldi ders çalışmalıydım ama ders deyince kafayı yiyordum. Çalışmak imkansız bir hal almıştı. Kolay hazlar beni yiyip bitirdi. Ve ben tamamen ders çalışmayı bıraktım. Evde olmaktan bunalmıştım. O iki arkadaşım yazıp gitmişlerdi kimse yoktu etrafımda. Yeni arkadaşlar bulup takılmaya gezmeye başladım sınav umrumda değildi. Hiçbir şey umrumda değildi. Sebebi neydi ki.
4. Kez girdim 179k. Yemin ederim sonuç ekranına baktım ve üzülmüyorum. Hiçbir şey hissetmiyorum. Dugusuz yıkık bir insandım. Bahanem yoktu yazıp gidecektim artık. Yazdım rastgele bir bölüm. Şehir değiştirdim.
Yeni bir sayfa açmalıydım. O yaz hayatınızı kökten değiştirecek olan şeyi okudum beynimden vurulmuşa döndüm. 3 senem pmo yüzünden gitmişti. Hastalığı da bu yüzden tetikliyordi strese giriyordum ve kötü hallere düşüyordum.
İşin içine daldıkça neverfapı öğrednikçe içimdeki tarifsiz pişmanlıkları anlatamam.
Bütün bağımlılıklarımı bıraktım ama kolay olmadı. 55 günleri gördüm. Pmo dan uzaklaştıkça yeniden doğuyordum. Ama ağır bağımlı olan ben bir türlü tam anlamıyla bırakamıyordum. Çok okudum çok öğrendim bu son aydınlanma sonrasında. Geçmişe olan üzüntüler bazen çok yıpratsa da bu öğrendiklerim çok geç olmadığını söylüyor.
5. kez gireceğim sınava. Bölümden memnun değilim hiç. En azından okuyup bitirebileceğim bir bölüm istiyorum. Artık derece hedefim yok. Sınav işini bıraktım sadece ilgimin fazla olduğu ortalama bir bölüm yazma planlarım var ve bunun için en azından ortalama bir sıralama yapmalıyım.
Ruhen çok yorgunum. Hayatta başarısızım 21 yaşındayım ve 5 ay sonra 22 olacağım.
Neler isterken nelere düştüm.
Pmo dan artık kurtulmak istiyorum. 3. gündeyim. Yorgunum dostlarım.
İlk 10bin hedefliyordum180 k gayet iyi bir sıralama. Misal ben 3 ay sonraki sınavda bu sıralamayı yapsam hiç düşünmeden giderim. Sen neyi hedefliyordun ki kendini başarısız gördün acaba? Sebebi neydi ki?
Teşekkür ederim dostum. Çok iyi yazmışsın. Yazdıklarını dikkate alacağım.180 K iyi bir sıralama değil elbette. 5. Kez denemen seni müthiş yormuştur gerek psikolojik olarak gerek zihinsel olarak. Hayatta azimli olanlar kazanır, asıl son aylarda çalışman gerekirken son aylarda salma durumu oluşmuş, haliyle son aylar ders tekrarı yapılmayınca hem konu unutulmuş hem de soru çözme hızın düşmüş.
Dostum problemlerinden biri ertelemek olabilir ama esas problem motivasyon kaybı ve başladığın işi bitirmeme hali gibi duruyor. Çalışıyor çalışıyor sınav günü ikinci oturuma kalmadan çıkıyorsun. Bu şeye benziyor hasat edilen meyvenin binbir zahmetle toplandıktan sonra hale götürülmemesi ve kasada çürümeye bırakılmasına. Kendine yazık etmişsin, acı ama gerçek. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir diye bir söz var. Sen de geçmişi düşünmeyeceksin, geçmiş adı üstünde geçmiş artık. Otur ve düşün kendime hala yazık etmek istiyor muyum? Potansiyelimin canını okumaya devam etmek istiyor muyum diye. Otur yaz ya da zoom dan tek kişilik oturum aç video kaydına al kendinle konuş. Ne yapmak istiyorum, gerçekten bu döngüyü kırmak istiyor muyum yoksa bile bile bu döngüyü besliyor muyum diye. Önce kendi psikolojinde analizler yap, içinde çözülmesi gereken şeyleri çözme adına bi adım at. Sonra önceki sefer yaptığın hataları gözden geçir ve o hataları bir daha yapma gözünü seveyim.
K bakma abi senin adına üzüldüm ve sinirlendim. Yazı biraz sert oldu. Ama sen de bi silkele kendini. 5 yıl kendine eziyet etmişsin daha ne kadar edeceksin. 21 yaş hiç bir şey için geç değil, ünideyken sınıfta 40 yaşında çocuklu kadınlar vardı derse giren. Mesele 5 yıl geçmesi, her şeye geç kalman falan asla değil. Mesele kendi kendine sabotaj yapman, kendi yolunu kendi ellerinle baltalaman.
Çıkar o gözlükleri, ne bahanelerle kendini manipüle et ne de hastalığınla kendini acındır. Mitat Enç' in Bitmeyen Gece diye bir kitabı var kendi anılarını yazdığı. Hukuk ikinci sınıftayken görme yetisini kaybediyor, hayatı tamamen değişmesine rağmen bununla başa çıkıyor. Bi oku, şehrinde kütüphane yoksa ya da imkanın yoksa bana özelden yaz bir iki ay sonra maaşımı denkleştirip sana göndereyim.
Toparlan, kendine gel. İradeni güçlendir ve şu hayatta sevdiğin işleri yapabileceğin konuma getir kendini. Hayat senin hayatın. Seçimlerin doğrudan seni etkiliyor.
İçini döktüğün için teşekkür ederiz.Şunu bilmeni isterim ki hayatta hiçbir şey başarısız değildir.Sınav sonucunda istediğin bir bölüme bile gitsen sonunda mutluluk olmayabilir (mesela ben) Mutluluk için öncelikle kendine olan saygını geliştirmeye bak.Pmo yu kesinlikle bırakacağım diye kendine hedef koy21 yaşında bir kardeşinizim. 2000 doğumluyum. Sınava 5. kez gireceğim. Alanım sayısal. Hikayemi sizlere anlatmak içimi dökmek istiyorum. Çünkü anlatacağım buradan daha iyi bir mecra yok.
11. Sınıf yazında ciddi bir şekilde sınava çalışmaya başladım. Derece hedefliyordum ve kendime güveniyordum. İyi gidiyordu ta ki hastalığımın belirtileri ortaya çıkana kadar. Lise boyunca da ilaç kullandım zaten ama sınav senesi tekrardan vurması iyi olmamıştı. Gözlerimi 5 ay düzgün kullanamadım cift görme oluyordu ve göz kapağında düşme. Çok enteresan bir hastalık. Her neyse 5 ay böyle geçti son sınıfta.
Kimseyle muhattap olmadan sınıfa gidiyordum. Kafam sürekli önümde herkesten kaçıyordum. Gözler o kadar değerli ki. Kullanamamak beni çok zorluyordu. Tabi bu süreçte her şeyden sınavdan kopmuştum. Tek isteğim şu lise bitsin bari tek başıma mezuna kalır sınava çalışırım düşünceleri hakimdi. Lisenin bitmesine 2 ay kaldı ve gözlerim düzeldi. Hastaneye gidip tedavi olduktan sonra. Son 2 ay tabi her şeyi salmışım. Mezuna kalıyorum sınavı bırakmışım.
Bir kızdan hoşlandım o ara. Uzunca bir mesaj hazırladım yolladım. Konuşmaya birbirimizi sevmeye başladık. O depresif, mutsuz,her şeyden ümidi kesmiş vaziyette bu sevgi o kadar iyi gelmişti ki bana. Hayaller kuruyordum onunla. Güzel zamanlardı.
Bu şekilde son 2 ayı da sevdiğimle konuşarak lisenin son demlerini yaşayarak bitirdim.
Sınava girdik geldi sayısalda 181k. Güldüm sonuca derece hedefleyen ben zaten ne bekliyordum ki.
Mezun senesi yaptığım hata şuydu. Sınava girdik. Bir hafta sonra ben mezun senesi çalışmasına başladım. Sonucun açıklanmasını bile beklemedim. Zaten kafada kurmuştum aylar öncesinden mezuna kaldığımı. Sevdiğime de sözlerim vardı. En çokta kendime, hayallerime...
Başladım çalışmaya. Tek başımayım. Ama bir şeyler ters gidiyordu. Pmo bataklığındaydım ve farkında değildim bunun beni yiyip bitirdiğinin. Kolay hazlara alıştığım için ders çalışmayı sürekli ertelemeye başladım. Bir türlü o mükemmel pazartesi gelmiyordu. Sürekli pazartesi başlayacağım döngüsündeydim. Evdeyim tek başıma çalışıyorum. Kimse yok. Pmo, oyun, Youtube faydasız ne varsa bunlara sardım. Zamanın geçtiğini sözlerimi unuttuğumu fark edemiyordum. Yaşadığımı fark edemiyordum. Duygusuz, umursamaz iğrenç bir insana dönüşmüştüm. Sadece kolay hazlar odağımdaydı.
Kendime neden bunu yaptım ki. En güzel senelere bakınca gözlerim doluyor. Her neyse.
O sene 2019 yılı yani sınava son 2 ay kala bıraktım çalışmayı. Olmuyordu. Konular yetişmezdi ben bu haldeyken. Bir şeyler ters gitmiş sürekli ertelemiştim ama sebebi neydi ki?
O sene hastalığım da sıkıntı çıkarmamıştı. İlaçları düzenli kullanıyordum. Ben yine sınava girmeden bu sene olmadı seneye bi daha deneyim moduna girdim. Saldım. Matematik bitmişti ama saldığım için 20 net yapabildim fen zaten yoktu. Sonuç geldi. 183k Tepkisiz sonuç ekranına bakıyordum. İçimde fırtınalar kopuyordu. Potansiyelimi açığa çıkaramamış bir zavallıydım. Duygularımda çok garipti üzülüyordum ama harekete geçemiyordum. Sadece içi boş üzüntüler hakimdi. Sebebi neydi ki?
Tamam dedim benim sıkıntım ertelemek. Bir daha hiçbir şeyi ertelemeyeceğim diyordum. Ama erteleme sebeplerini hala öğrenmemiştim.
Başladım 3. kez gireceğim sınava hazırlanmaya. Bu sefer liseden 2 arkadaşımda bana eşlik ettiler. Kütüphaneye gitmeye başladık. Tek başıma olduğum için bunalıyorum o yüzden erteliyorum herhalde diye düşünerek onlarla beraber ilerlemenin çok iyi olacağını düşünüyordum.
Tabi sevdiğim nerede ne halde onu söyleyim. O da mezuna kaldı bir sene. Baktı olmuyor hemşirelik yazdı gitti. Kendi hayatına yoluna baktı. Ben de ayrılalım sana yük olmayım artık dedim. Üzüldü baya ama yapacak bir şey yoktu. Yüktüm ona başka bir şey değildim.
Ben bir hedef belirlemiştim ve bunu gerçekleştirmeliydim. Bu sefer kararlıydım. Yol arkadaşlarım vardı. Sistemi kurmuştum.
Kütüphaneye gidiyoruz ben 1 saat anca dayanabiliyordum. İçimden çalışmak gelmiyordu. Sebebi neydi ki. Bunalıyor,sıkılıyorum eve kaçıyordum. Eve odama geçiyor kendi bataklığımda boğuluyordum.
Depresyona girecektim neredeyse. Çalışmamanın verdiği stres çok yıpratıyordu. Ve bu stres hastalığımı tetikledi yine. Ve maalesef gözlerin dengesi yine gitti. 3 ay sıkıntı çektim. Bedenen yorgunlukta vardı. Hastalığım enteresan bir kas hastalığı ve stres çok kötü etkiliyordu. O sene 2020 sınavını bilenler bilir ertelemeler vs. oldu. Sınav öne alındı tekrardan ve tam 53 gün kala bu son şansım diyerek. Ağlaya ağlaya çalışmak istedim. İlk gün 11 saat çalıştım ertesi gün çöktüm. Bedenen yorgunluk gözlerimin durumu izin vermiyordu. Olacak gibi değildi ve bıraktım. Hayatımın içine etmiştim. Sevdiğim gitmişti. Hayatta hiçbir başarım yoktu. Hastalığım nedeniyle kimse başarısız gözüyle de bakmıyordu bana. Olsun hayırlısı diyorlardı. O sene girdim ve sonuç 119k. 3. Kez girdiğimde öyle yorgundum ki bedenen sınavı yarıda bıraktım ilk oturumu. 60 soruya hiç bakmadım. 55 soru okudum işaretledim. 55 net geldi. Ertesi gün ikinci oturumda fen sıfır olmasına rağmen sınav kolay olduğu için mantık kurarak bir şeyler yapmaya çalıştım. Ama çok kötü haldeydim. Ruhen yorgundum.
Bilmiyordum ki bunların sebebi pmo, oyun bağımlılıkları. Yerine göre günde 3-4 kez yaptığım oluyordu. Rezil bir haldeydim. Farkında değildim. O sene sınava çalışırken bir kızla tanışmıştım ve ona da aşık oldum. O da bana oldu. Yaz tatilinde sadece onunla konuşuyordum. O da mezuna kalmıştı 2. Kez girmişti.
3. Girişimde de patlayınca düşündüm durdum. Sebebi neydi ki. Bu kadar tembel, erteleyen, ezik bir insan olma sebebim neydi ki.
Hastalığı bahane ettim ve 4. kez gireceğim dedim. Artık yeter yaz git diyen çok oldu. Ama dinlemedim bahanem hazırdı. Hastaydım.
Aşık olduğum o kızla tekrar hazırlanma kararı aldık. Bol bol konuştuk planlar yaptık ve başladık. Keşke diyorum keşke bir şey yazıp gitseydim.
O yaz yine tedaviler için hastaneye gittim yeni ilaçlara başlandı vs. derken düzeldim sağlığıma kavuştum. Bir de aşık olunca mutluydum stres yoktu pek. Umursamaz tavrım hep vardı.
Başladık bu kızla çalışmaya az az gidiyoruz gece gündüz de konuşuyoruz. Derken baya bağlandım buna. Zaten kolay hazlara alışmış beynim böyle yan gelip yatmak istiyor hayaller kuruyordu. 2 ay sonra terk edildim. Ekim ve Kasım ayım çöp oldu. Depresyona girdim. Aralıkta düzelme ayı olduğundan yine o da gitti. Ağladım uykusuz gecelerim oldu.
Pmo ya sarıldım sarıldıkça battım. Ocak geldi ders çalışmalıydım ama ders deyince kafayı yiyordum. Çalışmak imkansız bir hal almıştı. Kolay hazlar beni yiyip bitirdi. Ve ben tamamen ders çalışmayı bıraktım. Evde olmaktan bunalmıştım. O iki arkadaşım yazıp gitmişlerdi kimse yoktu etrafımda. Yeni arkadaşlar bulup takılmaya gezmeye başladım sınav umrumda değildi. Hiçbir şey umrumda değildi. Sebebi neydi ki.
4. Kez girdim 179k. Yemin ederim sonuç ekranına baktım ve üzülmüyorum. Hiçbir şey hissetmiyorum. Dugusuz yıkık bir insandım. Bahanem yoktu yazıp gidecektim artık. Yazdım rastgele bir bölüm. Şehir değiştirdim.
Yeni bir sayfa açmalıydım. O yaz hayatınızı kökten değiştirecek olan şeyi okudum beynimden vurulmuşa döndüm. 3 senem pmo yüzünden gitmişti. Hastalığı da bu yüzden tetikliyordi strese giriyordum ve kötü hallere düşüyordum.
İşin içine daldıkça neverfapı öğrednikçe içimdeki tarifsiz pişmanlıkları anlatamam.
Bütün bağımlılıklarımı bıraktım ama kolay olmadı. 55 günleri gördüm. Pmo dan uzaklaştıkça yeniden doğuyordum. Ama ağır bağımlı olan ben bir türlü tam anlamıyla bırakamıyordum. Çok okudum çok öğrendim bu son aydınlanma sonrasında. Geçmişe olan üzüntüler bazen çok yıpratsa da bu öğrendiklerim çok geç olmadığını söylüyor.
5. kez gireceğim sınava. Bölümden memnun değilim hiç. En azından okuyup bitirebileceğim bir bölüm istiyorum. Artık derece hedefim yok. Sınav işini bıraktım sadece ilgimin fazla olduğu ortalama bir bölüm yazma planlarım var ve bunun için en azından ortalama bir sıralama yapmalıyım.
Ruhen çok yorgunum. Hayatta başarısızım 21 yaşındayım ve 5 ay sonra 22 olacağım.
Neler isterken nelere düştüm.
Pmo dan artık kurtulmak istiyorum. 3. gündeyim. Yorgunum dostlarım.
Bu kitap bağımlılık mevzusunu çözmeme oldukça yardımcı edecek gibi görünüyor.Tüm tecrübelerimiz düşüncenin nasıl aciz olduğunu doğruluyor. Alkoliklerin durumunu örnek vermeye bile gerek yok aslında. İçki içmenin ne gibi sonuçları olacağını gayet iyi bilirler ama ilk hezeyanlar gelene kadar durumu hissederek yaşamazlar; o an gel diğinde artık çok geçtir. Demek ki, tehlikeleri hissetmeksizin gelecekteki tehlikeleri bilmek tek başına bir şey ifade etmiyor. Sonunda felaket gelip çatınca, "Ah, bilebilseydik," derler. Halbuki bilmiyor değillerdi. Biliyorlardı ama hissedemiyorlardı ve bu yüzden bilgileri onları harekete geçirmek için yeterli olmuyordu. Mesele irade olunca eyleme geçmeyen bilginin bir kıymeti de yoktur maalesef. (İrade Terbiyesi)