Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Cinsel Filtreyi Kapatıyorum - 5

Gölge

Ay Yolcusu
Katılım
5 Tem 2022
Mesajlar
21
Tepki puanı
46
Puanları
16
Arkadaşlar merhabalar. İyi günler diliyorum. Önceki yazım ile ön beyin bölgesinden kısaca bahsettim. Daha öncesinde de bilinçaltı konusunda biraz açıklamalarım var. Hepinizin bu konulara aşina olduğunu biliyorum. Belki bazılarınız işi daha ileri götürüp kitap yazabilecek duruma dahi gelmiş olabilir. Zaten her birinizin bağımlılıklar konusunda seminer verebilecek düzeyde bilgi birikimi olduğunu da biliyorum. Benim de neverfap sürecine başlamam ile beraber hatırı sayılır bilgi birikimim oldu bu konularda. Hatta fazladan enerjimi kendimi gözlemlemeye ayırmam sayesinde 10 aylık sürecimde 33 yıllık hayatımdaki bilgi ve tecrübelerimden daha fazla bilgi ve tecrübeye sahip oldum desem hiç de yanlış olmaz.

Velhasıl kelam.. Elimizde iki adet kavram var. Bilinçaltı ve ön beyin... Ön beyin konusunda açıklama yaparken bu beyin bölümü konusunda biliçli farkındalığımızın da bu beyin bölümü ile ilişkili olduğundan bahsetmemiştim. İlk olarak ön beyin olarak telaffuz etmemdeki maksadım bu beyin yapısının erken yaşlarda çok da etkili çalışmaması ancak gelişmeye devam etmesi konusunda açıklamalarda bulunmaktı. Evet genç yaştaki arkadaşlarımın hayallerini çabucak gerçeğe dönüştürmesinin önündeki ilk handikap bu noktada ortaya çıkıyor. Genç iken ön beynimizin tam kapasite çalışmaması ve hormonlarımızında aksine tam kapasite çalışması sebebi ile mantığımız, duygu ve arzularımızın hep bir kaç adım gerisinde kalıyor. Bunun biyolojik ve evrimsel altyapısı tabi ki de var. İnsan, hayatının erken dönemlerinde hayatta kalmasını ve devam ettirmesini garanti edecek eş bulmak ve belli bir süre boyunca da bu eş ile aile kuracak bir motivasyon için mantıktan önce arzuları ve duygularının güçlü olacağı hormonal salgıların etkisi altındadır. 30’lu veya 40’lı yaşlara kadar evlenmemiş kişilerin artık daha seçici olduklarını veya evliliği hiç tercih etmediklerini biliyoruz. Eğer kendinizi gözlemleme gibi bir alışkanlığınız varsa zamanla daha oturaklı hareketlerde bulunduğunuzu fark etmişsinizdir. Evet biyolojideki entropi kavramı gereği, yaşlılık ve ölüm evresine kadar bedenlerimizin harareti giderek düşüyor. Her ne yaparsanız yapın biyolojinizi bozabilirsiniz ama onu alt edemezsiniz.

Konuyu dağıtmadan, hayat başarısı için olmazsa olmazımız olan sağlıklı yargılarla dolu bilinçaltı kodlarına sahip olmanın oldukça önemli olduğunu aktarmıştım. Çoğu zaman iyi bir çocukluk dönemi geçirmediğimiz için taravmalarla boğuşup duruyoruz. Kendi açımdan bulduğum ve artık başka bir ihtimalin olmadığını tecrübe ile sabit olarak kanaat getirdiğim yol veya usul şu şekildedir. Beynin asıl görevi bizi hayatta tutmaktır. Bu amaçla belirli davranış kalıplarını zahmetsiz olarak yapabilmek için harika bir kayıt özelliği bulunmaktadır. Yani hayatta kalabilmek, işlerimizi tamamlayabilmek ve sosyal ilişkilerimizi geliştirmek için uyanık bilincimiz ile çözemeyeceğimiz komplike davranışları belirli tekrarlardan sonra biz düşünmeden yerine getirebilmesi gibi. Bisiklet kullanmayı bilenler ilk olarak denge sağlanması ve gidonun sabit tutulması veya yön verilmesi için muazzam bir gayret gösterdiğini hatırlar. Ancak kısa zaman içerisinde bu karmaşık hesaplamaların beynin ilgili bölümüne kaydı tamamlanmıştır ve zahmetsiz bir şekilde bisiklet kullanabildiğimizi görürüz. Hatta bisiklet kullanırken yapabileceklerimizin haddi hesabı bile yoktur. İşte beynimizin bu otomatik pilota alma kabiliyeti bilincimizi serbest bırakmasına izin verir. Bu muhteşem yapı kusursuz gibi görünse de bilincimizin devrede olmadığı durumlarda ( Şuursuz olduğumuz ) yine belli davranış kalıplarını otomatik pilota aktarmaktadır. ( PMO yapmak )

Çoğumuz otomatik davranış kalıplarına sıkışmış olarak hayatımızı bilinçsiz ve hesapsızca yaşayıp ve ölüp gidiyoruz. Daha önceden de ifade ettiğim gibi makus talihimizmiş gibi boyun eğip yaşayıp ölmeyi mi tercih etmeliyiz yoksa sadece biyolojik değil manevi olarak da insan olmak için aktif bir çaba içerisinde devam etmeyi mi?
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst