İnsan topluluğunun %99’un istediği yaşamı %1’lik kısmı yaşayabiliyor. Her gün otobüse bindiğimiz zaman gördüğümüz ruhsuz gibi telefona gömülüp sabahın köründe beyaz yaka işine giden insanlar sizce küçüklüğünden beri istediği mesleği yapıyor mudur? Ya o market zincirindeki stresli kasiyer, her gün aptal aptal insanlarla muhattap olmak istemiş midir sizce? Küçükken ben köle olacağım demeyen insanlar büyüyünce sistemin kölesi oluyor biliyorsunuz.
Sen niye insanlara üstten bakıyorsun,onlardan ne farkın var ki ? diyebilirsiniz, Evet o insanlarla bir farkım yok ve bu yazıyı okuyanların çoğunun da bir farkı yok, ama farkımız ne biliyor musunuz? Mücadele ediyoruz, her gün kitap okuyor, bir önceki günümüzden daha güçlü daha zeki olmaya çalışıyoruz, bu insanlar köle olduğunu kabullenmiş insanlar dostlarım.
Ya arkadaşlar düşünsenize sabah 6-7 gibi işe gidip (en iyi ihtimalle) 7 gibi işten dönüyorsunuz gününüz yarısı hiç sevmediğiniz iş için harcıyorsunuz, ne kadar da iğrenç bir şey değil mi? Şunun da farkındayım, herkes hayallerini gerçekleştiremeyecek bikere biri hayalini gerçekleştirmesi için çoğunun hayalini söndürmesi lazım (örnek üniversite sınavı, zengin olmak vs.) tabii bütün hayaller için bunu söylemem ancak genel olarak başkasının hayalini öldürüp gerçekleştiriyoruz hayallerimizi.
Dostlarım zevklerimiz sorumluluklarımızı geçerse hayatta hiçbir şey başaramamış bir insan olacağız, o kadar düşeceğiz ki insanların küçük kusurlarına takılıp kendimizi tatmin edeceğiz, yaşlandığımızda “sen daha gençsin sen bilmen yeaw telefonunu çıkra” diyeceğiz.
Uyan artık bak kendine neyi yanlış yapıyorsun? Niye hala bataklıktasın niye istediklerin olmuyor bir bak, o ünlü şirketlerin sizi sömürmekten başka bir şeye yaramadığı oyunları, sosyal medyayı bırak artık insanlara kendi zamanından ödün vererek para kazandırıyorsun, üret artık dostum tüketme.
Bu yazım blogda gömülecek ama bu söylediklerimi aklına kazı dostum her zaman hatırla, okuyup geçme. Yaparsın koçum demiyorum sana yapmazsan ne olacağını gösteriyorum şimdi kalk konfor alanını yıkıp kendine işkence çektir, çektir ki güçlen, güçlen ki başarılı ol…
Sen niye insanlara üstten bakıyorsun,onlardan ne farkın var ki ? diyebilirsiniz, Evet o insanlarla bir farkım yok ve bu yazıyı okuyanların çoğunun da bir farkı yok, ama farkımız ne biliyor musunuz? Mücadele ediyoruz, her gün kitap okuyor, bir önceki günümüzden daha güçlü daha zeki olmaya çalışıyoruz, bu insanlar köle olduğunu kabullenmiş insanlar dostlarım.
Ya arkadaşlar düşünsenize sabah 6-7 gibi işe gidip (en iyi ihtimalle) 7 gibi işten dönüyorsunuz gününüz yarısı hiç sevmediğiniz iş için harcıyorsunuz, ne kadar da iğrenç bir şey değil mi? Şunun da farkındayım, herkes hayallerini gerçekleştiremeyecek bikere biri hayalini gerçekleştirmesi için çoğunun hayalini söndürmesi lazım (örnek üniversite sınavı, zengin olmak vs.) tabii bütün hayaller için bunu söylemem ancak genel olarak başkasının hayalini öldürüp gerçekleştiriyoruz hayallerimizi.
Dostlarım zevklerimiz sorumluluklarımızı geçerse hayatta hiçbir şey başaramamış bir insan olacağız, o kadar düşeceğiz ki insanların küçük kusurlarına takılıp kendimizi tatmin edeceğiz, yaşlandığımızda “sen daha gençsin sen bilmen yeaw telefonunu çıkra” diyeceğiz.
Uyan artık bak kendine neyi yanlış yapıyorsun? Niye hala bataklıktasın niye istediklerin olmuyor bir bak, o ünlü şirketlerin sizi sömürmekten başka bir şeye yaramadığı oyunları, sosyal medyayı bırak artık insanlara kendi zamanından ödün vererek para kazandırıyorsun, üret artık dostum tüketme.
Bu yazım blogda gömülecek ama bu söylediklerimi aklına kazı dostum her zaman hatırla, okuyup geçme. Yaparsın koçum demiyorum sana yapmazsan ne olacağını gösteriyorum şimdi kalk konfor alanını yıkıp kendine işkence çektir, çektir ki güçlen, güçlen ki başarılı ol…