Bu sözü ya okuduğum bir yerde görmüştüm ya da izlediğim bir videoda, tam hatırlamıyorum ama çok hoşuma gitmişti. Ve o günden beridir hep anı biriktirmek için uğraşıyorum.

---

Bu sözü inceleyecek olursak aslında oldukça derin bir söz olduğunu anlarız. Neden?

• İnsanlar anı yaşamak varken o anı "fotoğrafını çekerek ölümsüzleştiriyor."
  • Örneğin, konsere gidiyor, "bunu kayda almalıyım" diyor. Ya da güzel bir mekana gidiyor, "bunun fotoğrafını çekip çerçevelettirmeliyim" diyor. Oysa ki kendi gözleri ve hafızası o anı ölümsüzleştirmek için fazlasıyla yeter. O çektiğin fotoğraflar bir gün silinebilir istemsizce sonra kimseye gösteremezsin.
• Bir turistik yere gidince durmadan "hediyelik eşya" alıyorlar. O yerde bulunmak yetmiyor mu sana? Hem birilerine aldığın hediyelik eşyaları mı anlatacaksın senden bir anını anlatmanı istediklerinde? Anlatabiliyorsan anlat ama her bahse varım ki anlatamayacaksın çünkü sen o eşyayı almaya odaklanmıştın, içerisinde bulunduğun yere değil.

Üstelik sen eşya biriktirdiğin zaman o eşyalar sana bir sorumluluk olur.



Minimalizmi sevin arkadaşlar. Sadelik sizi özgürleştirir. Aslında ne kadar sade olursanız o kadar çok dikkat çekersiniz çünkü "Less is more" (bilgi: Linux'ta "less" komutunu girdiğinizde aradığınız şeyin tüm detayları çıkar çünkü "less is more" felsefesi üzerine kurulu bir işletim sistemidir) ve "K.I.S.S." yani "Keep It Simple, Stupid". Bu iki prensibi hayatınızın merkezine koyduğunuzda üstünüzden tonlarca kiloluk yük kalkmış gibi olacaksınız.