Not: Bu yazıyı sanırım 3 sene önce eski forumda yazmışım. Ben burada paylaştım sanıyordum ama arşivimde uzun zamandır bekliyormuş...
Yazıyı şimdi okuduğumda genel olarak beğendim. Şu anki tecrübelerimle aşağı yukarı aynı. Bu yazıda kullandığım veriler yıllar içerisinde yavaş yavaş evrilerek başka bir forma dönüştü ve günlük hayatta yapılan aktiviteleri puanlayan bir program ortaya çıktı. Yıllardır da bunu kullanır ve kullandırtırım... Keyifli okumalar...

Bizim Haydar çalıştı çabaladı, her türlü zorluğa göğüs gerdi ve Nofapta 89. güne ulaştı. Eğer o günün akşamı yatıp uyusa 90. güne ulaşıp mezun olacaktı ama 90. güne ulaşacak olmanın verdiği özgüvenle rehavete kapılıp tetikleyicilerle kendine cümbüş yaptı. Ve bir boğa gibi azıp hiç düşünmeden heyecanla malafata asılınca volkan patladı.

Haydaaa, oldu mu şimdi Haydar!? Birazcık daha sabretsen mezun olacaktın... Haydar volkanik depremin hemen sonrasında "Ne yaptım lan ben, ne mal adamım, 89 gün çöpe gitti, boşu boşuna o kadar sabrettim..." diye kendine kızarken artçı depremler yoklamaya başladı Haydar'ı, çünkü içi lav doluydu. Dedi ki; "Yapacak bi şey yok yeniden başlayacaz, madem bozdum bari adam gibi bozuyum da şu artçı sarsıntılar geçsin."

O günden sonra Haydar ne yaptı bilmiyoruz. Volkan bir kere daha patladıktan sonra durdu mu, yoksa Haydar patlatmaya devam mı etti bilen yok, her ikisi de olabilir. Ama bildiğimiz bir şey var ki o da Haydar'ın bi şeyleri yanlış bildiği. Gelin birlikte Nofapta gün, nüksetme (relapse) ve faydaların kazanılıp kaybedilmesini derinlere inerek mantığını kavrayalım.

Öncelikle bilmemiz gereken aynı değerdeki her günün aynı olmadığıdır. Bu kişiden kişiye de değişir, kişinin sürecinde neler yaptığıyla da. Nasıl yani? Şöyle, Haydarın 20. günüyle Cenabettinin 20. günü aynı değildir. Aynı şekilde Haydarın 20. günüyle, sürecini farklı geçiren Haydarın 20. günü aynı değildir. Daha ayrıntılı anlatacak olursak:

1) Özgeçmiş: Nofapta bulunduğunuz günde hangi etkileri göreceğiniz aşağı yukarı bellidir ama bunları hangi oranda göreceğiniz sizin özgeçmişinize bağlıdır.

Mesela Haydar uzun zaman pmo yapmış. Anksiyetelere, beyin sislerine felan sahip ama çocuğun bi yandan da hayalleri var. Düzensiz de olsa kitap okumuş, arada belgesel izlemiş, bazen sosyal projeler yapmış... Doğru dürüst başarılı olmasa da vaktinin bi kısmını faydalı işlerle harcamış. .. Peki ya Cenabettin..? O da Haydarla aynı zaman aralığında aynı miktarda malafatı kurcalamış. Aynı problemler Onda da var. Ama Cenabettin ne okumuş ne de düşünmüş. Ne bir ideali olmuş, ne de uğraşısı... Kafa çalışıyor ama içi boş. Şimdi Haydarla Cenabettin'in 20. günü aynı olabilir mi?

Nofap'ın fayda konusunda iki aşaması vardır, önce beyin bölgenizin üzerine çöken sisi dağıtır, sahip olduğunuz zekayı, öğrendiğiniz bilgileri, cesaretinizi, espri kabiliyetinizi vs. ortaya çıkarır ve üzerindeki örtüleri kaldırır. ikinci aşamada sizlere ekstra yetenekler verir. Cesaret, enerji, kavrama kabiliyeti... Şimdi Cenabettin 20. gününde Haydar'a göre bu etkileri daha az hissedecektir. (Tabi bunlar benim teorilerim).

Cenabettin şimdiye kadar cahil ve boş yetişmiş. Günü gelecek yine kendini geliştirmeden belki 100. güne ulaşacak ve karşımızda sosyal, enerjik vs. bir Cenabettin olacak. Ama Cenabettin şimdi özgüvenli bir cahil oldu. Beyninin tüm kapıları açık, dört gözle bilgi bekliyor ama Cenbettinden tık yok.

2) Sürecin Seyri: Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım. Nofap süreci boyunca hiç bir şey yapmazsanız bile bazı konularda iyileşirsiniz ve gelişirsiniz. Çünkü bu durum biyolojik bir durumdur. Oturup boş boş bekleseniz bile örneğin 30. güne geldiğinizde reseptör açılmaları olur. Bu bile aslında büyük başarıdır. Biz bu süreçte spor, kitap okuma, oruç tutma, hobi edinme gibi uygulamaları iki nedenden ötürü yapıyoruz. Birincisi, biz bu bağımlılıkla savaşırken bizi oyalasın ve aklımıza o bağımlılığın gelmemesini sağlasın. Eğer kişi hiçbir şey yapmazsa kendisini bu bağımlılıktan uzak tutması çok zordur. Kişiyi bundan uzak tutmak için ellerini kollarını bağlamanız gerekir. Çok sevdiğim ve beni çok etkileyen bir film sahnesi vardır. Gerçek hayattan uyarlanmış… Sanırım izleyince ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.



Bu sahnede ayyaş babası akşam eve yara bere içinde gelir. Küçük kızına kesilen omuzunu diktirir. Daha sonra kızına, kendisine inanan tek kişinin sadece O olduğunu ve ne isterse ama ne isterse Onun için yapabileceğini söyler. Kızı da Ondan içkiyi bırakmasını ister. Vidyonun bitiminden sonra yatağında yatmakta olan kızının yanına gider ve önlerindeki birkaç gün kendisini odaya kapatacağını ve kendisine ne olursa olsun bir damla bile içki vermemesini söyler. Daha sonra şöyle devam eder:

(Vidyo linki çalışmıyor ve alternatifini bulamadım)

Adam o kadar zeki biri ki aslında bağımlılığından nasıl kurtulacağını bile biliyor. Gerçekten de o olaydan sonra içkiyi bırakıyor ve güzel bir hayata başlıyor… Ama alkolü bırakırken krizlere gireceğini bildiğinden kendini yatağa bağlatıyor. Yani krizler geldiğinde kendimizi bu pisliğe bulaştırmamak için ya elimizi kolumuzu bağlayacağız (ki bu pek mümkün değil) ya da bizi kendine bağlayacak yeni alışkanlıklar edineceğiz…

Bu alışkanlıkları edinmemizin ikinci nedeniyse sürecin hızını artırmaktır. Nasıl yani? Gelin işin matematiğine inelim:

Bu süreçte yaptığınız her şey size puan kazandırırken, puan kaybettire de bilir. Mantık basit, ne kadar az dopamin o kadar çok reseptör… Aşağıda benim kendi tecrübelerimden yola çıkarak hazırlamış olduğum bir liste var. Kesin doğru olduğunu iddia etmiyorum, ama doğruluk payının olduğu da yadsınamaz. Sözcüklerin karşısında yazan sayı günü; günün yanında ki “+, - ” işaretleri de kazanma ve kaybetmeyi ifade ediyor. Burda yazdıklarımın haricinde bir çok faktör var ama ben defalarca kez deneyip tecrübe ettiğim ve zihnimde ölçebildiklerimi listeledim. Ve örneğin bu süreçte yeterince kitap okumadığım için kitap okumanın değerini tecrübe edemedim.



Formülle ifade edecek olursak;

Birkaç örnekle açıklayalım:
Bizim Haydar 30. güne ulaştı ama gitti 2 saat porno izleyip mastrubasyon yaptı. Mastrubasyon yaptığı için 6 günü, 2 saat porno izlediği için de 2*2=4 günü yani toplamda 6+4=10 günü çöpe gitti. Bununla yetinip cheaser effect’e girmese birkaç gün içinde toparlayıp 20. gündeymişçesine 20. günün etkileriyle devam edecekti. Ama Haydar dayanamayıp 4 saat porno izledi ve ardından mastrubasyon yaptı. 6+4*2=14 gün daha çöpe gitti. Ve toplamda 10+14=24 gün geriye gitmiş oldu. Geçmiş olsun Haydar, iyi halt ettin.

Cenabettin de aynı şekilde 30. güne ulaştı. Ama bu 30 gün boyunca neredeyse her gün oruç tuttu. Haftada 3 kereden 12 kez spora gitti ve haftada 3 saat oyun oynadı. Onun hissedeceği etki ise şöyle; (1 hafta için hesap yapacak olursak) hafta başına oruçtan 3 gün, spordan 1,5 gün kazandı ve oyundan yarım gün kaybetti. Yani sonuç olarak 4(hafta)*(3+1,5-0,5) = 16 gün kar etmiş oldu. Yani aslında olumlu ve olumsuz hiçbir şey yapmayarak 30+16 = 46. günde elde edeceği etkilere ulaşmış oldu.

Tabi bu anlattıklarım oturup hesap kitapla uğraşasınız diye değil. Amacım, olumlu ve olumsuz yaptıklarımızın sürecimize nasıl etki ettiğini kavrayabilmemizdir. Ayrıca hiçbir mücadelemiz boşuna değildir. 50. güne ulaşan arkadaşım, nüksettin diye her şey boşa gitmiş olmadı. “Nasıl olsa nüksettim, bi kaç posta daha atıyım da adam gibi başlayım” deme! Evet, bi kaç postadan sonra ilerlemesi genelde daha kolaydır ama önemli olan kaçıncı güne geldiğinden ziyade formülde olduğu gibi kumbaranda kaç gün biriktirdiğindir. Bu şekilde istersen 5 sene boyunca 30. güne gelince pornosuz mastrubasyon yap, belirli bir seviyeye kadar yine faydasını görürsün. Ama sürekli tetikleyicilere bakıp, vidyo oyunları oynayıp, nüksettiğinde de cheaser effect’e kapılıp saatlerce porno izleyerek defalarca kez boşalırsan, istersen 90. güne ulaş, kumbaranda pek gün biriktiremediğin için göreceğin fayda pek de fazla olmayacaktır.

Umarım bi faydam olmuştur. Sürecinizi iyi değerlendirmeniz dileğiyle…

#define p -10000

Yazı güzel bir yazı olmuş. Süreçte günün bir yere kadar önemi var. Zaten zamanımızı doldurabilirsek böyle dertlerimiz olmaz.
Aslında büyüyerek zamanımızı nasıl dolduracağımızı öğreniyoruz. Bazıları bunu ailesinden öğreniyorken bazılarımız kendisi keşfetmek zorunda. Zamanlarını dolduramayanların vay haline.

p değişkenini şöyle absürt bir şeye çekelim ki, zamanımızı dolduramamaktan kaynaklı ortaya çıkan porno isteği ve porno izlediğimiz için tembelleşip zamanımızı doldurmama zincirinden çıkalım.

Porno izlemeyin. Kafanızı bulanıklaştırır. Sizi sosyal hayattan izole eder, enerjisiz ve özgüvensiz bırakır.
Porno zihninizi tamamen cinselliğe çeker. İlişkilerinizden keyif bile almazsınız.
Hatta beynimiz bu kadar çok güzel pilici bir anda görmeye alışkın olmadığı için bir süre sonra hayattan tek zevk alma şekliniz porno ve diğer cinsel içerikler olacaktır.
Yaptıklarınla zihnini değiştirirsin, düşünerek değil. O halde sen de harekete geç.

Eline sağlık keyifli bir yazı olmuş.
Tüm Cenabettinlere de selamlar olsun.