Selamlar dostlar. Uzun süreden sonra bunu yazmak istedim.Lütfen yazıda yazılanları ideolojik olarak bir taraflara çekmeyin.

Gerçekten özgür müyüz ? Öncelikle bunu sormakla başlayalım kendimize.
Bunun cevabını çok iyi düşünün. Ben öyle olduğumuzu düşünmüyorum henüz. Bizi bu kadar köle hâline getiren bir dünya varken biz gerçekten özgür müyüz? Kast ettiğimiz özgürlük tanımı konuşma özgürlüğü vb. bir şey değil kendini özgürleştirmekten bahsediyorum. Günümüzde çoğu erkek ve kadın toplumsal değişimlere yeniliklere ayak uydurmak için çabalıyor. Bunun iyi yanı olduğu kadar da kötü yanı olduğu da aşikar. Günümüzde özellikle İnternetin yaygınlaşmasıyla inanılmaz bir şekilde veri ve bilgi alışverişi oldu dünya çapında. Küreselleşmeyle değişen dünya kendi ile değişmeye direnen insanları köşeye attı. Atmaya da devam edecek. Bize özgürlük hakkında söz ediyorlar belki bu bi yalandır ? "Özgürleştikçe ilerleyeceğiz! Dünya daha güzel bir yer olacak! " sözleri kulağa hoşgelse de bu kast edilen özgürlük için nelerimizi feda ediyoruz?
Erkeklikler erkekliğini, kadınlar kadınlığını kaybediyor.

İnsanlar zevk ve türevleri için köleleştiriliyor. Türlerce oyalamaya dayalı içerik, kontrol edilemeyen bir tüketim ile inanılmaz bir beyin yıkama makinesinden geçiyoruz. Çoğumuzun gençliği gitti kimimizin hayatı ama bize şuan olduğumuzun iyi olduğu ve buna devam etmemiz gerektiği söylendi. "Durma devam et! Bu senin özgürlüğün." telkinleriyle her şeyi normalleştirdiler. Dediğim şeyi sadece pornografik içerik anlamında bakmayın sadece. Kast ettiğim bu değil. Demek istediğim onların elindeyiz. Bize sürekli enjekte ediyorlar onu(hayatımızı mahveden şeyi). Biz ise bunlara şu dünyada göğüs germeye çalışan insan grupların biriyiz. Maalesef dünyayı değiştirecek gücümüz yahut insanları değiştirecek durumumuz yok. Eğer denemeye çalışmak istiyorsanız baştan söyleyeyim değişmiyorlar. Bu durumda kendimiz ile baş başa kalıyoruz. Bu durumda da ancak kendimizi geliştirmeliyiz. Belki doğru olmayabilir ama başka insanlardan da yararlanarak kendimizi üstlere taşımalıyız. Onların özgürlük diye niteledikleri size ne zararlar verdi farkındasınız değil mi ? Hayatınızı elinizden aldı. Kendine köle yaptı. Düşünmek, gelişmek böyle şeyler yapmak istediğinizde ise sizi öyle şeylerle meşgul ettiler ki daha başlamadan pes etme evresine geldiniz. Çoğumuzun potansiyeli gitti.

Gençliğimizde çok verimli, çalışkan, zeki olan kişilerin yerine onların istediği kişiler geldi. Şimdi ise burada bundan uyanmış bazı kişiler olarak amacımız sadece nofap yapmak değil. Potansiyelini geri kazanmak. Hayatını geri kazanmak. Peki potansiyele doğru giderken bizi ne geri çekecek ? Bu sefer tamda kurtuldum derken etrafınızdakiler bu sefer size saldıracak. Farketmeyeceksiniz. Sevdiğiniz, saydığınız, saygı duyduklarınız değişmedi siz değişince unutmayın. Siz bu hedonist duygulardan gitgide arınmak isteseniz bile etrafınızdakiler sizi bu çukura geri çekmek mutlaka isteyecek. Hayat bir yolculuk. Engeller mutlaka olacak. Şuanda ise engeller insanlık tarihinde öncesi görülmemiş bir seviyede. Burada rehberiniz sadece aklınız. Buradan sadece onunla kurtulabilirsiniz. Kendinize iyilik yapın. Geri dönüp baktığınızda "Kandırılmışım" dememek için kullanın(aklınızı). Seçim hâlâ sizde. İyi okumalar dilerim. Aslında bu biraz iç dökme yazısı gibi oldu. Gerçekten şu durumda olduğumuza üzülüyorum. Lütfen yazıyı herhangi bir ideolojiye meze etmeyin. Politik açıdan bakmayın. Tekrardan iyi okumalar. Yaz vakti burada bir kaç makale de yazmak isterim zamanım olursa.

Bencil olmayı hep bize kötü bir şey olarak söylediler bize fakat bencil olmazsan sıradan düşünmeye cesaret edemeyen insanlar gibi olursun. Şu da bir gerçek ki yükseklere çıkmak için birilerinden yararlanmak, paçandan tutup seni çekmek isteyenlerden de kurtulmak şart. Yazında da belirttiğin gibi sen ben değişsek de etraftakiler aynı kaldığı sürece bizi geri çekecek.

gordon' Alıntı:

Şu da bir gerçek ki yükseklere çıkmak için birilerinden yararlanmak, paçandan tutup seni çekmek isteyenlerden de kurtulmak şart.

Genişletmek için tıklayın ...

Kesinlikle

Eline sağlık. Evet düşünmemizi, muhakeme etmemizi, üretmemizi istemiyorlar. Ekranlara bakarak akıp giden hayatlarımız. Ne kadar da acınası.

İnsanoğlunun en değerli hazinesi olan zamanın bedeli; reelsler, shortslar, storyler, pornografi mi olacaktı..

cyber20' Alıntı:

İnsanoğlunun en değerli hazinesi olan zamanın bedeli; reelsler, shortslar, storyler, pornografi mi olacaktı..

Genişletmek için tıklayın ...

Bir bilim adamı zamanımızın insanını Avrupa'daki pahalı ve güzel tren seyehatlerinde en güzel manzaranın yanından geçerken insta gram'a bakan insanlar olarak tanımlamıştı.

Biz de dünyadan geçiyoruz ve p****'ya bakıyoruz, instagrama bakıyoruz. En güzel manzaralar, deneyimler bize özel hazırlanmışken bunu yapıyoruz.

Önemli olanı farkedip onun peşinden gidelim

Kral son zamanlarda beynimi işgal eden düşüncelerin resmini çizmişsin sen bu yazıyı yazmış olmasaydın belkide ben o resmi hiç çizmeyecektim öylece parça parça duracaktı düşünceler. Bahsettiğin konuya gelirsek biraz bencilcede olsa bu özgürlüğün kısıtlanması aslında bizim gibi topuluk üyelerini diğer insanardan daha yukarı durumda tutuyor ve biz bu meselelere karşı çıktıkça özgürlüğümüzü elimizde tutmuş olacağız fakat bunun büyük bir götürüsü var: Toplum kendisinden farklı olanları sevmez. Bu düşünce bizi toplumdan bir tık uzaklaştırmış olacak olsa bile dopamince baskın olmamız bizi insanlara daha fazla çekici kılacaktır.