- Katılım
- 30 Eyl 2022
- Mesajlar
- 202
- Tepki puanı
- 371
- Puanları
- 111
Bu hikayenin konusunda bana ilham veren yazısı ile SlaveToMaster dostuma teşekkürü borç bilirim.
Herkese merhaba savaşçılar.
Bugün size belki de hayatınızda duyacağınız en gerçek şeylerden birini anlatacağım:
Senin derdin bir “hastalık” değil… bir duygu.
Ve sen o duyguyla savaşarak değil, onu anlayarak özgürleşeceksin.
PMO bağımlılığı bir fırtına gibi.
Bir anda kendini, etrafında hiçbir kara parçası olmayan koca bir okyanusun ortasında buluyorsun.
Boğulmak üzeresin…
Daha önce hiç bu kadar yalnız hissetmemiştin.
Yorgunsun, hayattan keyif alamıyorsun, sosyal hayatın darmadağın olmuş.
Kendine güvenin yok, enerjin sıfır.
Ve o anda sana bir can simidi atılıyor.
NeverFap.
Sen bu can simidine tutunarak yüzmeye başlıyorsun.
Kurtulmak istiyorsun.
Bu hayattan, bu karanlıktan, bu yalnızlıktan.
Bir süre her şey yolunda gider.
Ama sonra fırtına geri gelir.
Flatline başlar.
Kendini yeniden boş, yorgun, değersiz hissedersin.
Ama bu senin bozulduğunu göstermez.
Bu sadece bir duygudur.
Acı biber yediğinde ağzın yanar.
Ama bu biberin bozuk olduğu anlamına gelmez.
Acı biber, doğası gereği acıdır.
Sıkıntı da, kaygı da, can sıkıntısı da böyledir.
Bu duyguların doğası budur.
Ama sektör sana diyor ki:
“Bu duygular bozukluk.”
“Bu hisler hastalık.”
“İlaç al, bastır.”
Ama sen biliyorsun ki bastırılan hiçbir duygu yok olmaz.
Bastırılan duygu içeride büyür, kök salar ve seni içten içe kemirmeye başlar.
Oysa yapman gereken tek şey:
Duyguyu bir misafir gibi karşılamak.
“Hoş geldin sıkıntı.”
“Hoş geldin yalnızlık.”
“Biliyorum bu gece buradasın, ama biliyorum ki sabah gideceksin.”
Tıpkı bir misafir gibi...
Senin görevin onu kovmak değil.
Ona bir yer açmak, bir bardak çay vermek ve onun geçip gitmesini izlemek.
NeverFap seni karaya çıkarır.
Ama karaya çıktığında hâlâ elinde o can simidiyle dolaşamazsın.
Artık kendi ayaklarının üzerinde durmalısın.
Artık yüzmeyi öğrenmelisin.
Bir daha denize düşsen bile, bu kez simide değil, kendine güveneceksin.
Bu süreçte duygular seni ziyaret edecek.
“Gel mastürbasyon yap” diye fısıldayan bir iç ses olacak.
Ama artık sen ona şöyle diyeceksin:
Modern sistem sana şunu öğretti:
“Rahatsızlık mı hissediyorsun? Bastır.”
Ama NeverFap süreci tam tersini öğretir:
“Duygular bastırılmak için değil, hissedilmek içindir.”
Kaygı hissettin, endişelendin, yoksunluk çektin.
Bu senin sisteminin çözülmeye başladığını gösterir.
Bir bağımlının ilk temizlenme evresindeki sancıları gibidir.
Sıkıldığın anda elin telefona gidiyor.
Yalnız hissettiğinde hemen bir site açmak istiyorsun.
İşte bu, ateşi söndürmeye çalışırken üzerine benzin dökmek gibidir.
Oysa o yalnızlığı, o sıkıntıyı, birkaç saatliğine kabul etsen…
Bedenin o duyguyu sindirse…
O dalga geçip gidecek.
Ama sen bastırmaya çalıştıkça, o dalga seni yutacak.
Hayatın boyunca belki sana şu öğretildi:
Ama gerçek şu ki, duygularını bastıran değil, duygularını anlayan insan güçlenir.
NeverFap, seni sadece PMO'dan değil, kendinle olan savaşından da kurtarmak içindir.
Artık savaşma.
Kendini tanı.
Kendine sahip çık.
Ve her misafirin gibi, duygularını da huzurla uğurla.
NeverFap: Duygularla Savaşmak Değil, Onları Anlamak
Herkese merhaba savaşçılar.
Bugün size belki de hayatınızda duyacağınız en gerçek şeylerden birini anlatacağım:
Senin derdin bir “hastalık” değil… bir duygu.
Ve sen o duyguyla savaşarak değil, onu anlayarak özgürleşeceksin.
Okyanusun Ortasındasın…
PMO bağımlılığı bir fırtına gibi.
Bir anda kendini, etrafında hiçbir kara parçası olmayan koca bir okyanusun ortasında buluyorsun.
Boğulmak üzeresin…
Daha önce hiç bu kadar yalnız hissetmemiştin.
Yorgunsun, hayattan keyif alamıyorsun, sosyal hayatın darmadağın olmuş.
Kendine güvenin yok, enerjin sıfır.
Ve o anda sana bir can simidi atılıyor.
NeverFap.
Sen bu can simidine tutunarak yüzmeye başlıyorsun.
Kurtulmak istiyorsun.
Bu hayattan, bu karanlıktan, bu yalnızlıktan.
Ama Her Duygu, Sadece Bir Duygudur
Bir süre her şey yolunda gider.
Ama sonra fırtına geri gelir.
Flatline başlar.
Kendini yeniden boş, yorgun, değersiz hissedersin.
Ama bu senin bozulduğunu göstermez.
Bu sadece bir duygudur.
Acı biber yediğinde ağzın yanar.
Ama bu biberin bozuk olduğu anlamına gelmez.
Acı biber, doğası gereği acıdır.
Sıkıntı da, kaygı da, can sıkıntısı da böyledir.
Bu duyguların doğası budur.
Ama sektör sana diyor ki:
“Bu duygular bozukluk.”
“Bu hisler hastalık.”
“İlaç al, bastır.”
Ama sen biliyorsun ki bastırılan hiçbir duygu yok olmaz.
Bastırılan duygu içeride büyür, kök salar ve seni içten içe kemirmeye başlar.
Duygunun Misafirliği
Oysa yapman gereken tek şey:
Duyguyu bir misafir gibi karşılamak.
“Hoş geldin sıkıntı.”
“Hoş geldin yalnızlık.”
“Biliyorum bu gece buradasın, ama biliyorum ki sabah gideceksin.”
Tıpkı bir misafir gibi...
Senin görevin onu kovmak değil.
Ona bir yer açmak, bir bardak çay vermek ve onun geçip gitmesini izlemek.
NeverFap Bir Son Değil, Bir Başlangıçtır
NeverFap seni karaya çıkarır.
Ama karaya çıktığında hâlâ elinde o can simidiyle dolaşamazsın.
Artık kendi ayaklarının üzerinde durmalısın.
Artık yüzmeyi öğrenmelisin.
Bir daha denize düşsen bile, bu kez simide değil, kendine güveneceksin.
Bu süreçte duygular seni ziyaret edecek.
“Gel mastürbasyon yap” diye fısıldayan bir iç ses olacak.
Ama artık sen ona şöyle diyeceksin:
“Sen sadece bir histen ibaretsin. Ve geçicisin. Ben artık seni bastırmayacağım, ama seninle de yaşamayacağım. Sadece sana bakacağım ve geçmeni bekleyeceğim.”
Zihninin Programını Değiştir
Modern sistem sana şunu öğretti:
“Rahatsızlık mı hissediyorsun? Bastır.”
Ama NeverFap süreci tam tersini öğretir:
“Duygular bastırılmak için değil, hissedilmek içindir.”
Kaygı hissettin, endişelendin, yoksunluk çektin.
Bu senin sisteminin çözülmeye başladığını gösterir.
Bir bağımlının ilk temizlenme evresindeki sancıları gibidir.
Unutma: hastalık değil, iyileşmenin sancısı bu.
Ateşi Söndürmeye Çalışırken Benzin Dökmek
Sıkıldığın anda elin telefona gidiyor.
Yalnız hissettiğinde hemen bir site açmak istiyorsun.
İşte bu, ateşi söndürmeye çalışırken üzerine benzin dökmek gibidir.
Oysa o yalnızlığı, o sıkıntıyı, birkaç saatliğine kabul etsen…
Bedenin o duyguyu sindirse…
O dalga geçip gidecek.
Ama sen bastırmaya çalıştıkça, o dalga seni yutacak.
Son Söz: Duygunla Barış, Kendinle Barış
Hayatın boyunca belki sana şu öğretildi:
- “Kötü hissetme.”
- “Zayıf görünme.”
- “Ağlama.”
- “Erkek adam üzülmez.”
Ama gerçek şu ki, duygularını bastıran değil, duygularını anlayan insan güçlenir.
NeverFap, seni sadece PMO'dan değil, kendinle olan savaşından da kurtarmak içindir.
Artık savaşma.
Kendini tanı.
Kendine sahip çık.
Ve her misafirin gibi, duygularını da huzurla uğurla.