Mastürbasyonun sağlık riskleri hakkında oldukça ilginç literatürler mevcut. Hatta günümüzde insanların yaygın olarak tükettiği pornografiyi bile hesaba katmıyoruz.
Daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız, bu kişilerin isimlerini ve bahsi geçen kitapların başlıklarını Google'da aramanızı öneririm.
Immanuel Kant, mastürbasyonu ahlak yasasının ihlali olarak görüyordu. Ahlak Metafiziği'nde (1797), "kişinin cinsel niteliklerinin böylesine doğal olmayan bir şekilde kullanılması"nın "herkesin aklına gelir gelmez" "kendisine karşı görevinin ihlali" olarak algılanacağı yönündeki a posteriori argümanı ortaya koymuş ve buna uygun bir isim vermenin bile (benzer şekilde görev dışı bir eylem olan intihar örneğinin aksine) ahlak dışı kabul edildiğini ileri sürmüştü. Bununla birlikte, "bu doğal olmayan kullanımın kabul edilemezliğini rasyonel bir şekilde göstermenin kolay olmadığını" kabul etmekle birlikte, nihayetinde ahlaksızlığının "bir insanın ... kendisini yalnızca bir hayvansal dürtüyü tatmin etme aracı olarak kullandığında kişiliğinden vazgeçmesi" gerçeğinde yattığı sonucuna varmıştı.
İlk kez 1716 yılında Londra'da dağıtılan ve Hollandalı ilahiyatçı Dr. Balthazar Bekker'e atfedilen "Onania veya Kendini Kirletmenin İğrenç Günahı ve Her İki Cinsiyetteki Tüm Korkunç Sonuçları: Bu İğrenç Uygulamayla Kendilerine Zarar Vermiş Olanlara Manevi ve Fiziksel Tavsiyelerle" başlıklı broşür, bu tür davranışlarda bulunanların acı çekeceği konusunda korkunç uyarılarda bulunuyordu:
Mide ve sindirim bozuklukları, iştahsızlık veya aşırı açlık, kusma, mide bulantısı, solunum organlarının zayıflaması, öksürük, ses kısıklığı, felç, üreme organının iktidarsızlığa varacak derecede zayıflaması, libido eksikliği, sırt ağrıları, göz ve kulak bozuklukları, bedensel güçlerin tamamen azalması, solgunluk, zayıflık, yüzde sivilceler, düşünce güçlerinde azalma, hafıza kaybı, öfke nöbetleri, delilik, aptallık, sara, ateş ve nihayet intihar.
1743-45 yıllarında İngiliz hekim Robert James, mastürbasyonun "en acınası ve genel olarak tedavi edilemez rahatsızlıklara yol açtığını" ve "bu kadar korkunç sonuçlara yol açan başka bir günahın belki de olmadığını" belirttiği Tıbbi Sözlük adlı eserini yayımladı.
Ellen White, "Annelere Çağrı. Çağımızın Çocuklarının Fiziksel, Zihinsel ve Ahlaki Çöküşünün Büyük Nedeni" başlıklı bir kitap yayınladı. Bu, Bayan White'ın sağlık reformu üzerine yazdığı ilk kitaptı. Amacı, dünyayı yalnız başına yapılan kötü alışkanlıkların veya mastürbasyonun zararları konusunda uyarmaktı.
"Çocuk bir süre bu alışkanlığı sürdürdükten sonra parlak ve neşeli bakışlarını kaybeder; yeşilimsi bir renk tonuyla solgunlaşır, gözleri çöker ve koyu halkalarla çevrili olur; dudaklarının kırmızısı solar, uzuvları incelmiş, kasları hem şekil hem de yüz hatları bakımından yumuşak ve gevşek olur; çocuk yaşlı ve yıpranmış bir görünüme bürünür."
Ellen G. White'ın kocası James Springer White tarafından düzenlenen 1870 tarihli A Solemn Appeal Relative to Solitary Vice, and the Abuses and Excesses of the Marriage Relation adlı kitapta şunları buluyoruz:
[Kendi zevkine düşkünlük] uygulaması on beş yaşından itibaren devam ederse, doğa, maruz kaldığı ve çekmeye devam ettiği kötü muameleye karşı çıkacak ve özellikle otuz ila kırk beş yaşları arasında, yasalarının çiğnenmesinin cezasını, sistemde sayısız ağrı ve karaciğer ve akciğer iltihabı, nevralji, romatizma, omurga iltihabı, böbrek hastalığı ve kanserli tümörler gibi çeşitli hastalıklarla ödetecektir. Doğanın incelikli mekanizmalarından bazıları çöker ve geri kalanlara daha ağır bir görev bırakır, bu da doğanın ince düzenini bozar ve çoğu zaman anayasanın aniden bozulması olur; ve sonuç ölümdür.
Samuel-Auguste Tissot. 1760 yılında, mastürbasyonun iddia edilen olumsuz etkileri üzerine kapsamlı tıbbi incelemesi L'Onanisme'i yayınladı. Mantığının temeli olarak İsviçre'deki hastaları arasında mastürbasyon yapan genç erkek vaka çalışmalarına atıfta bulundu. Tissot, meninin vücuttan büyük miktarlarda kaybedildiğinde "gücün, hafızanın ve hatta aklın belirgin şekilde azalmasına; bulanık görmeye, tüm sinir bozukluklarına, her türlü gut ve romatizmaya, üreme organlarının zayıflamasına, idrarda kan görülmesine, iştahsızlığa, baş ağrılarına ve çok sayıda başka rahatsızlığa" neden olan bir "esansiyel yağ" ve "uyarıcı" olduğunu savundu.
John Harvey Kellogg (MD ve mısır gevreği gevreğinin yaratıcısı)
Kellogg, Dr. Adam Clarke'a atfedilen "ne veba, ne savaş, ne çiçek hastalığı ne de benzeri hastalıklar insanlık için mastürbasyon alışkanlığı kadar yıkıcı sonuçlar doğurmamıştır" gibi birçok tıbbi kaynaktan gelen iddialara dayanabilmiştir. Kellogg, mastürbasyona bağlı ölümler için "böyle bir kurbanın kelimenin tam anlamıyla kendi eliyle öldüğünü" ve diğer kınamalarını dile getirerek, bu alışkanlığa karşı güçlü bir uyarıda bulunmuştur. Kellogg, "tek başına yapılan cinsel ilişki" uygulamasının rahim kanserine, idrar yolu hastalıklarına, gece boşalmalarına, iktidarsızlığa, epilepsiye, deliliğe ve zihinsel ve fiziksel zayıflığa neden olduğuna inanıyordu; "görme bulanıklığı" ise sadece kısaca değinilmiştir.
Suudi Arabistan Baş Müftüsü Abdülaziz bin Baz, 1990'lı yıllarda mastürbasyonun sindirim sistemini bozduğunu, testislerin iltihaplanmasına, omurgada hasara, "ayaklar gibi vücudun bazı bölgelerinde titreme ve dengesizliğe", "beyin bezlerinin" zayıflamasına, buna bağlı olarak zekâ geriliğine ve hatta "zihinsel bozukluklara ve deliliğe" yol açtığını ileri sürmüştü.
