Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Tahlil-1: Pornografi Bağımlılığının Sonsuz Döngüsü: Z Kuşağı Üzerine Araştırma

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Üst Düzey Moderatör
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
981
Tepki puanı
2,449
Puanları
160
Konum
Türkiye
Kaynak:

Notlar:​


Bu yazı bir çeviri olmayacaktır. Yukarıda kaynağı verilen makalenin kendimce bir tahlilini içerecektir. Tabii ki de burada makaleyi olabildiğince açıklamaya ve detaylandırmaya çalışacak olsam da bunu tamamen yapmam mümkün görünmemektedir. O yüzden detaylı araştırmak isteyen arkadaşlar asıl kaynağa gidip okuma yapabilir. Net bir araştırma olduğundan anlaşılması zor olacağını düşünmüyorum.

İyi okumalar diliyorum.



Pornografi bağımlılığının sonsuz döngüsü: Z kuşağı üzerine araştırma:​


Araştırma Endonezya'da Z kuşağı gençlerine odaklanmış durumda. Haziran 2025 gibi güncel bir kabul tarihi var. Genel konusu ise pornografinin döngüsel halde devamı. Yazının devamında, pornografik materyallerin kolay erişimi, tetikleyici farklılıkları, beyinsel düzeydeki çatışma gibi konulara değinilecektir. Her ne kadar aşina olduğumuzu düşündüğümüz konseptler olsa da bir de yeniden anımsamak iyi olacaktır.


Özet:

Araştırma özet kısmında, odağın özellikle Z kuşağı üzerine olduğunu belirtiyor. Araştırma yöntemi olarakta derin röportaj tekniği kullanarak 9 kişiden toplanan veriler kullanılıyor. İlk bakışta az gibi görünse de pornografi bağımlılığının toplumdaki konumu düşünüldüğünde, güzel bir örneklem bulmak ciddi zor olabiliyor. Düşününsene, bir bağımlıyı röportaj vermeye zorlamak onun bilgilerine ne derece güven sağlar? O yüzden araştırma tamamen rahat ve özgür olarak bilgi vermeyi kabul eden kişileri örneklem seçmiş.

Tutunduğumuz/inandığımız değerler ile davranışlarımız iç çatışmaları araştırmanın ana odak noktası ki sanırım porno, bu konuda müthiş bir örnek. Örneğin; dindar biri dini sebepler ile porno izlemeyi reddetmek istiyor ama aynı zamanda aldığı keyfi inkar edemiyor, bu onu iç bir çatışmaya sürüklüyor. İnandığı, yapmayı planladığı, davranışlarına sirayet etmesini istediği düşünceler ne yazık ki asıl davranışları ile çelişiyor. İşin kötüsü bunun tamamen farkında. Bunun sonucunda bu kişi her porno izlediğinde bunun derin bir acısını hissediyor. Özgüven azalması, yalnızlık gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Her ne kadar burada dini bir değer olarak vurgulasam da başka herhangi bir noktada aynı şekilde tutunulan bir değer olabilirdi.

4 ana tema üzerine röportajlar ve sorgulamalar yapılıyor. Katılımcılar, bu temalar üzerinden sorulara cevap veriyor:
  1. Çevrim içi pornografi izleme arzusunu/isteğini tetikleyen ivme (tetikleyiciler diyebiliriz)
  2. Çevrim içi medyanın pornografiye erişiminin artmasına katkısı
  3. Gerileyen bir gelişme olarak pornografi bağımlılığı (kısaca pornografi izlemenin ileriye yönelik olduğundan ziyade insanı geriye yönelttiği konusuna odaklanılıyor)
  4. Çözüm getirmeyen telafi çabaları ve pornografi döngüsü (pornografi döngüsü özellikle araştırmanın ana konularından biri ve zaten araştırma başlığı)
Özet kısmında pornografinin dijital kültür ve arkadaş dinamiklerinden yola çıkan sosyal bir olgu ve duygusal bir kaçış olduğu vurgulanıyor. Sosyal olgu konusunda emin olamasam da ,çünkü araştırma Endonezya üzerine yapılıyor, duygusal kaçış sanırım pornografinin ve hatta bağımlılıkların doğasında olan bir mevzu.

Giriş:

Yazar başlangıçta pornografi içeriklere erişimin dijital çağda internetin yaygınlaşması ile geliştiğini vurguluyor. Porno içeriklerinin zaman ve konum bağımsız şekilde ulaşılabilir olduğunu dikkat var. Tabii internetin yaygınlaşması ile porno sektörünün dinamikleri arasında korelasyon olduğu su götürmez bir gerçek bu yüzdendir ki araştırmanın özellikle Z kuşağına incelemesi oldukça anlaşılır. Z kuşağı internet üzerine doğmuş, internetin karanlık ve aydınlık taraflarını daha çocuk yaşta derinlemesine öğrenmiştir.

Araştırma burada bir istatistik veriyor; 18-24 yaş arası genç yetişkinlerin yüzde 57'si, 13-17 yaş arası gençlerin yüzde 37'si, 25-30 yaş arası Y kuşağının yüzde 43'ü , X kuşağı yüzde 41 ve "baby boomer" yüzde 17 ile pornografik içeriğe aktif şekilde erişiyor. Buradan basitçe Z kuşağının dominasyonu görünüyor .

Z kuşağı ile alakalı diğer bir nokta ise cinselliğe olan keşif merakı ve rahatlık , ucuz ve güvenli yollarla negatif duyguları giderecek zevklere atılmaları olarak vurgulanıyor. Yani aslında internetle büyümesinin yanı sıra Z kuşağı, yenilik ve coşkunun , kendini tanımanın, negatif duygulardan kaçışın olduğu bir kuşak. Bunu ekstra belirtelim; araştırmada, Endonezya'nın dünyanın en dindar ülkesi olmasına rağmen pornografiye erişimde ikinci sırada olduğu belirtilmiş. Burada sadece halkın erişiminden bahsedilmiyor sadece, erişim kolaylığından da bahis var. Hükümet ve yetkililerde bunun yolunu yapmış olabilir ki araştırmanın vurgulamak istedikleri nokta bu.

Pornografinin bireysel olarak duygusal rahatsızlık, odaklanmada zorluk ve strese karşı artmış duyarlılık etkileri belirtiliyor. Sosyal olarak ise, pornografi bağımlılarının kişiler arası ilişki kurmada zorluk yaşadıkları, çevrelerinden uzaklaştıkları, ve sosyal olarak izole oldukları belirtilmiş. Üçüncü bakış açısında ise tıbbi olarak, zihinsel zayıflama (ki hepimiz hissediyoruz), uyku bozuklukları (sanırım forumda bazıları yaşamıştı), doğru ve yanlışı ayırt etmede yaşanılan zorluk söylenmiş.

Madde tabanlı diğer bağımlılıkların aksine porno bağımlılığı insanların en temel ihtiyacından ortaya çıkıyor; cinsel arzu! O yüzden araştırma, gönüllü seçiminde özellikle dikkatli davranmış. Araştırmanın sorusu şu şekilde özetlenmiş: "Z kuşağının günlük yaşamlarında çevrim içi pornografi izleme alışkanlığı nasıl oluşur?"

Önceki çalışmalar:

Endonezya içerisinde pornografinin yaygınlaşmasının özellikle "Reform Dönemi" içerisinde olduğu belirtilmiş (ne olduğunu araştırabilirsiniz). 2004 yılında Endonezya, Rusya ve İsveç sonrasında "Pornografinin Yeni Cenneti" olarak tanımlanmış. 2005 yılında kolay erişim nedeniyle pornografi içerikleri artmış, 1705 çocuğun Jakarta bölgesinde porno tüketmesine neden olmuştur.

Pornografinin kullanıcısına çeşitli şekillerde zararlı etkileri olduğu su götürmez bir gerçek. Öz güven ve sağlık için ciddi bir tehdit. Diğer yandan pornografi kullanıcıları izledikleri noktaları taklit etme eğiliminde. Yani dışarı çıktığımızda her kadının gözümüze normal görünememesinin sebeplerinden biri de bu. Ya tanrılaştırma ya da objeleştirme ve aşağılama üzerinden bir yol gidiliyor. Bunu gündelik hayatta uygulamaya çalışmak tam bir felaket. Her insan varlığı ve bütünüyle bir insan ama porno belli konularda düşünce dayatıyor. Buraya dikkat beyler bayanlar: "Aslında, çevrim içi pornografi içeriği izlemek uyuşturuculardan bile daha fazla olumsuz etkiye sahiptir" . Bunun sebepleri olarak; sürekli maruz kalma ile beynin uyarılması ciddi zararlar bırakabilir. Bu sürekli maruz kalma beynin 5 anahtar bölgesine zarar verir ki bunlar planlama, karar verme ve kontrol için kullanılır.

Dijital medyanın kendisi bir çok faydayı beraberinde getirse de birçok olumsuz içeriğinde internet yoluyla yayılmasına da yol yapmıştır. Hatta bu yaygınlaşma neticesinde porno telefonlara, dizüstü bilgisayarlara ve diğer teknolojik cihazlara giriş yapmış oldu. Z kuşağının porno ile tanışması internetin ve porno erişiminin kolaylaşması ile çok hızlı oldu. İnternet ve teknoloji bilgilerinin yanı sıra arama ve keşif merakları onları buraya yönlendirdi. Ayrıca piyasada mevcut olan porno erişim kolaylığı işi daha da kolaylaştırdı. İşin özünde Z kuşağı pornoya sürekli maruz kaldı ve çevrim içi pornoyu sürekli bir şekilde tüketti.

Burada konu döngüye geliyor. Bilirsiniz porno ara sıra yapılan bir kötü alışkanlık yerine bir döngüsel bağımlılıktır. Aslında döngüsel bağımlılık demek gereksiz çünkü bağımlılık özünde zaten döngü vardır. Burada bazı normlara temas ediliyor. Kültürel ve dini değerler bir noktada pornografiyi bir tabu ve olağandışı hale getiriyor. Burada sadece din özelinde kalmamıza gerek yok, kişi mevcut bilgi birikimi ve mantığı ile bunun zararlı olduğunu düşünebilir. Hiçbir yargısı ve bilgisi olmasa dahi. Burada içsel çatışmaya güzel vurgu var; Pornografiye sürekli maruz kalma, sürekli tüketim kişinin bu iç ahlak anlayışı ile taban tabana zıt düşmektedir. Kişi bu yüzden tedirgin ve huzursuz hisseder.

Bilişsel uyumsuzluk teorisinden bahsedilmiş. Buradaki ahlak ve iç çatışmanın bu teori ile açıklanabildiği düşünülüyor. Pornografi içerikler, dini veya iç düşüncelerim ile ters ama gene de yapmak istiyorum. Yapınca keyif ve zevk alıyorum. Düşünce , inanç ve normlar davranış ile çeliştiğinde bilişsel bir uyumsuzluk doğuyor.

Metot:

Katılımcı grubu şu şekilde:

1761822126753.png

Buradaki teknik detaylara fazla girmek istemiyorum. İsteyenler ilgili noktalara bakabilir. Verinin ne şekilde işlendiği ve araştırmaya entegre edildiğinden bahsediliyor. Direk sonuçlara geçiyorum.

Sonuç ve Tartışma:

Burada artık yukarıda sorduğumuz araştırma sorusuna cevap verilmeye çalışılacak. Çevrim içi pornografi izleme alışkanlığı Z kuşağının günlük hayatında nasıl oluşur?
Gene burada en başta Özet kısmında bahsettiğimiz 4 tema üzerinden ilerlenecek. Bunlar kısaca; 1) pornografi izlemeye yönelik duyulan istek, 2) çevrim içi medyanın pornografiyi erişilir kılmadaki rolü ve katkısı, 3) Gerileyici bir faktör olarak çevrim içi pornografi bağımlılığı ve 4) Çözüm getirmeyen telafi çabaları ve pornografi döngüsü.

Tek tek her tema detaylıca katılımcılar ile ele alınmış.
Öncelikle 1. durum için pornografiye duyulan isteğin öyle rastgele şekilde gelmediği ve günlük yaşamdaki tetikleyiciler ile istek uyandığı belirtilmiş. Bunlar arasında yalnızlık hissi baskın gelmiş. Bekar olarak yaşayan biri şöyle açıklamış bu durumu;

"Aslında pornoyu bekar iken izliyorum çünkü bu durumda çok yalnız hissediyorum yani yanımda karşı cinsten kimse yok ve cinsel arzularımı gideremiyorum"

İkinci tetikleyici olarak iş ve okul nedeniyle ortaya çıkan baskı ve stres belirtilmiş. Katılımcı pornografi izlemenin doğrudan mutlu hissetmek çözümü olduğunu belirtmiş:

"Okulda gergin bir gün geçirdiğimde genelde porno izlerim, kendimi yenilemek isterim."

Üçüncü tetikleyici olarakta dış faktörler belirtilmiş.(Çevre vb. ): Bu biraz garibime gitti aslında, porno şakalarının arkadaş çevresinde yaygın olduğunu söylemiş:

"Porno izleyerek, arkadaşlarım pornografik şeylerden bahsettiğinde anlıyor ve şaka yapabiliyorum. Durum şu ki; porno sayesinde arkadaşlarıma bağlanıyorum."

Burada genel sonuç, pornografi izlemenin Z kuşağı için bir başa çıkma yöntemi olarak kullanıldığı yönünde. Stresli veya yalnız hissetmek bu hislerden arınmak için pornonun bir yol olduğunu düşündürüyor. Özetle: Pornografik materyal izlemenin en büyük motivasyonlarından biri olumsuz duygulardan kaçış!

Katılımcılar biliyor ki; bu aktivite dopamin üretiyor ve onları mutlu yapıyor. Aslında ödül sisteminin çalışmasını kast ediyorlar. Pornografi anlık rahatlık ve zevk hissetmek için bir kısa yol oluyor.

Diğer temaya geçelim: Kullanıcıya pornografi izleme isteği gelince, erişimi kolaylıkla sağlayabiliyor. Yani aslında medya ve internet pornografinin daha rahat erişilmesine katkı sağlıyor. Bugün milyonlarca ücretsiz site ve trilyonlarca içerik var. Aslında pornonun erişimi bu kadar kolay olmasıda bir etken. Katılımcı şöyle diyor:

"İnternette milyonlarca pornaya kolayca erişebiliyoruz. Hükümet engellese bile VPN kullanarak erişebiliriz. Bu sitelerde favori pornografi türlerini aramamızı sağlayacak özellikler var. Sonuç mu? Arzularımızı dindirmek için "verimli bir toprak" adeta. Kolay, ucuz ve çokça seçenek var!"

Ayrıca diğer katılımcı bunun için bir siteye bile gerek olmadığını artık Twitter gibi sosyal medyalarda bile pornonun erişilebilir olduğuna değinmiş.

Pornografinin oluşturduğu düşüşe yönelik yeni bir tema var. Burada önceki kolay kullanımın neticesinde kullanıcının artık bağımlı potansiyeline eriştiğini görüyoruz.

Katılımcı şöyle diyor:

"Süreç yani şu şekilde; odamda kalıyorum ve sessiz olduğuna emin oluyorum, en uygun videoyu bulana kadar geziniyorum, izleyerek keyif alıyorum. Evet... genellikle izlemekten keyif aldığım için mastürbasyon ile devam ediyorum ve bunu her gün yapabilirim bu yüzden artık bağımlıyım"

Diğer nokta ise kullanıcıların gizliliğini kolaylıkla sağlayabilmesi. Gizli kalmak için özel bir çabaya gerek yok.

"Arkadaşlarımın bildiğini sanmam çünkü bu alışkanlığı gizli tutuyorum. Sır güvende çünkü porno izlediğim hesap anonim. Kimse benim olduğunu bilmiyor. Sessiz kalmaya devam ediyorum ve yaptığım şeyleri kimseye itiraf etmiyorum. Eğer insanlar öğrenirse kesinlikle utanç içinde kalırım."

Bu süreçteki uyarım , erişim kolaylığı ve hızlı haz , davranışsal bağımlılık anlamında güçlü bir patern oluşturuyor. Buradan geldiğimiz o üzücü kısım bu; kullanıcı negatif etkilerinin tam anlamıyla farkında olsa dahi bu döngü devam ediyor. Çıkarım ise şu; pornonun dijital medyada gelişimi bağımlılığın hızlanmasına ve yayılmasına yardımcı oluyor.

Son tema; bu bağımlılık artık sonsuz bir döngüye giriyor. Sürekli yapılması gereken bir şeye dönüştürüyor. Katılımcılar mutlu hissettiklerini söylüyor fakat sonrasında bu mutluluğu suçluluk ve pişmanlık izliyor.

"Yaptıktan sonra yenilenmiş hissediyorum yani benim için bir yenilenme çeşidi"

"Fakat yaptıktan sonra, gerçekten kötü ve değersiz hissediyorum. Mastürbasyon yaptığımda özellikle oluyor. Yaptığımdan pişman oluyorum . "


Fakat her nasılsa bu his ve duygular bırakmaya yeterli gelmiyor.

"Porno izlemek bir bakımdan sonsuz bir döngü. İzledikten sonra bile pişman oluyorum ve pişmanlıkta takılı kalmayayım diye kendimi meşgul ediyorum. Fakat tekrardan stresli hissettiğimde ya da yalnız kaldığımda, yine pornoya dönüyorum çünkü pornonun zevk anı beni her zaman daha iyi hissettiriyor. "

Katılımcılardan göründüğü üzere inandıkları değerler ile eylemler tutmayabiliyor. Bu yüzden öz saygılarını yitiriyorlar. Düşünsenize , asla yalan söylemem diyen biri hep yalan söylese nasıl hisseder? İnanç ve davranışın çelişmesi insanın kendine en büyük ihaneti gibi geliyor. Kişi ardından günahlarını temize çıkarmak için daha fazla özellikle Endonezya ülkesinde sarılabiliyor. Bu koşulda dahi eylemlerin kendisine değil de farklı noktalara odaklanarak kendini kandırabiliyor.

Fakat kök sorun çözülmüyor. Bu sadece çaresiz bir deneme, bağımlılığın kendisine odaklanmak yerine bunun günahını temize çıkarmak mantıklı değil. Onun yerine durmaya ve neden yaptığımızı sorgulamaya ihtiyacımız var.

1761821412577.png

Kısaca şuraya geliyoruz: Pornografi bağımlılığı tetikleyiciler ile başlıyor. Medya ve dijital dünya tarafından kullanım kolaylığı ile bu arzu bağımlılığa destek atıyor. Tam kısmı aşağıda aynen veriyorum. Yazarın metninin direk çevirisi şeklinde:


"Genel olarak bu bulgular, çevrimiçi pornografi izleme arzusunu kışkırtan tetikleyicilerle başlayan çevrimiçi pornografi bağımlılığının oluşumunu (veya inşasını) incelemiştir. Bu arzu, daha sonra çevrimiçi medyanın sunduğu gizlilik ve erişim kolaylığı gibi imkanlarla tırmanarak (veya şiddetlenerek) bağımlılık örüntülerine yol açmaktadır. Nihayetinde bu bağımlılık örüntüleri, katılımcıların suçluluk duyguları ve yeniden anlık haz arama arzularıyla çatışan bir telafi (mekanizması) nedeniyle sonu gelmez bir döngü haline gelmektedir. Bu oluşum, tüm araştırma katılımcılarının deneyimlerinin merkezinde yer almaktadır."

Okuduğunuz için teşekkürler.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Üst Düzey Moderatör
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
981
Tepki puanı
2,449
Puanları
160
Konum
Türkiye
Teşekkürler sayın hocam. Mutlaka bir göz atın. Makalenin kendisine de bakabilirsiniz. Zamanım olursa bulabildiğim tüm makaleleri eklediğim bir yazı paylaşmayı planlıyorum. Sonrasında tahlillerini yaparız.

Tekrardan teşekkürler.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst