Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yalnızlık Psikolojisi

Black Rose

Admin/Üst Düzey Moderatör
Üst Düzey Moderatör
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
1,125
Tepki puanı
3,019
Puanları
180
Her hafta onlarca insanla iletişim kurmamıza rağmen aslında kendimizi bazen yalnız, mutsuz, anlaşılamamışın verdiği acı ile huzursuz etmekteyiz. Belki de sevdiğimizi sandığımız insanları sevmekten ziyade alışılagelmiş bir rutin olarak algılıyoruz. Fakat bu durumun farkında değiliz. Mutsuzluğumuzun sebebini kendimizde arıyor hatalı olduğumuz etiketini çoğu zaman hiç düşünmeden kendimize yapıştırıyoruz. Eşimiz, çocuklarımız ailemizde kim varsa bazen sanki kendimize yabancı geliyor olabilir.

Yalnızlık, yüzyıllardır dünyanın her yerinde ve bütün kültürlerde, edebiyatta, şiirde ve şarkılarda işlenmekte olan bir temadır. Evrensel bir yaşam tecrübesi yani insanlar tarafından bilinen en yaygın tecrübelerden biri olmasına rağmen tanımı çok zordur. Ölçülmesi neredeyse imkansızdır ve çoğu zaman bireyler için bir başkasına yalnızlığını ifade etmek acı veren bir durumdur. Yalnızlık hissini tasvir etmek için farklı bir dil kullanılır ve sıklıkla bu fenomenin negatif yönüne odaklanır: kapalı kapılar, kilitli odalar… Bir bireyin en kutsal yerinin boşluğu, en yaygın sembolleri ve metaforlarıdır...

Yalnız olmak, günlük hayatı yaşarken seçimlerden birini yapmakla ilgilidir. Yani çoğu zaman kişinin kendisiyle diğerleri arasına mesafe koyma tercihidir. Bir kimse başkasından yakınlık görmemiş olsa bile bir his, anlayış ve arzu da insani bir yakınlıktır. İnsanlar onaylanmayı, ait olmayı ve evrende bir fark meydana getirmeyi çok isterler. Samimiyetsiz insan ilişkilerinin olduğu ortamda yalnızlık artabilir. Başkalarıyla ilişkiler ve iletişim kurma insan olmanın doğasında vardır. Yine de ilişkiler risk içermektedir. Hayal kırıklığına uğrama, acı çekme ve reddedilme riskleri, bireylerin birbirlerine yardım etmeleriyle veya beklentiyi düşük tutmakla önlenebilir. Böylece yalnızlık hissiyle baş edilebilir…

(Alıntıdır)

- Siz de Önerilerinizi Aşağıya Yazabilirsiniz.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
929
Tepki puanı
2,270
Puanları
160
Konum
Türkiye
Web Sitesi
1000kitap.com
Oğuz Atay okunarak yalnızlık terimini anlamlandırabiliriz. Herkese öneriyorum. Oğuz Atay'ın üstadı ise Dostoyevski tabiiki!

Bazı alıntılar:​


"Çok konuşuyorum kendimle bugünlerde. Ne yapayım? Başkalarının sohbetinden hoşlanmaz oldum."

"
Ne yazık onlara ki çıkarlarına dokunulmadıkça doğru yola girmezler ve Allahın kendilerine sunacağı nimetleri bilmezler.
Ne yazık onlara ki kalpleri temiz olmadığı için herkesi kötü sanırlar ve günahsıza ve günahkâra bir fark gözetmeden kötülük ederler.
Ne yazık onlara ki duygulu çekingenliği korkaklık, samimiyeti yaltaklanma ve yardımı bir baskı sayarlar.
Ne yazık onlara ki kendilerine açılan saf bir kalbi zaaflarından istifade edilecek, istismar edilecek bir akılsız sayarlar.
Onların, geleceği yaratan insanlar arasında yeri yoktur.
Unutulacaklardır.
"

"Allahım, onu neden yalnız bıraktın? Neden, yalnızlığının verdiği çaresizlikle can sıkıcı ilişkiler kurmasına izin verdin? Neden, geçirdiği her dakikanın hesabını sordun, içini ezdin? Neden, korkuyu göğsünden çekip almadın? Neden, suçluluk duygusunu üzerinden atmasına yardım etmedin?"


“Önce kelime vardı” diye başlıyor Yohanna’ya göre İncil. Kelimelerden önce de Yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.. Kelimenin bittiği yerden başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler, yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.”

“Bir dostun varlığı güzel bir şeydir; fakat bir dosta ihtiyaç duymadan yaşayabilmektir önemli olan.”

"Ölümcül düşüncelerini hafifletirdi bir insanın varlığı belki. Belki de anlatmaya çalıştın birilerine. Kim bilir? Anlatamadın; belki o insanın yüzüne bakar bakmaz anlatmanın yararsızlığını gördün."


Bunlar ufak bir bakış ile bulduğum alıntılar. Hepsi "Tutunamayanlar" kitabından....
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst