Bildiğiniz gibi "Testosteron" dediğimiz hormon erkeklik hormonudur. Her sabah vücudunuzda sizden önce kalkan biriyle uyanmanızın sebebi vücudunuzdaki testosterondur
Testosteronu yüksek olan erkekler daha özgüvenli, cesur, risk almaya daha yatkın ve genel olarak daha güçlü erkekler olurlar. Modern hayatımızın getirdiği kondisyonlardan biri de erkeklerin testosteronlarının son 20 yılda büyük bir düşüşte olması. Bunun sebepleri genel olarak sağlıksız ve bedenimize uygun olmayan bir yaşam aslında. Özellikle şu Pandemi zamanlarında bu durumun arttığını görüyoruz.
Peki testosteronu artırmak için yapabileceğimiz doğal yöntemler neler?
1- Önce güzel UYUYUN.
Çoğumuz adam akıllı gece uykusu almıyor. Gece boyunca aralıksız ve derin bir uyku alınmalı. Bunun için de gece yatmadan yarım saat önce bütün teknolojik aletlerle bağlantınızı kesilmeli. Bu yarım saat içerisinde meditasyon, kitap okuma, hafif esneme egzersizleri, şınav, mekik vb. aktiviteler yapabilirsiniz. Fazla ışığa maruz kalmayın, vücudunuza uyku vaktinin geldiği sinyalini iyi vermelisiniz aksi taktirde yatağa 10'da girip gece 3'te uykuya dalabilirsiniz ve bunu da istemeyiz.
En az 7 saatlik uykuya ihtiyacınız var ve bu uykunun gece uykusu olması şart. Gece adam akıllı uyumadan hayatınızın harika olmasını beklemeyin. Uykunun bu kadar önemli olması aslında gayet normal çünkü uyku sırasında bütün vücut kendini bir yenileme ve onarım aşamasına giriyor. Unutkanlık, enerji düşüklüğü, tembellik gibi belirtiler uykusuz olduğunuzu gösteriyor diyebiliriz. Bu yüzden hiçbir şey yapmadan önce gece uykunuzu düzeltin. O yüzden bu zırvaları bir kenara bırakıp yolumuza öyle devam edelim.
2- HAREKET ETMEK
Hareket edelim edelim de ne tarz olursa olsun Hareketten bahsediyoruz peki hareket etmek neden testosteronu artırıyor?
Şimdi size vücudun işleyiş mantığını anlatmak istiyorum.
İnsan vücudu daima en az eforla hayatta kalmaya çalışır bu bize mücadeleci atalarımızdan kalan bir özellik. Vücudunuz sizin sosyal yaşantınızı, kızlarla olan ilişkilerinizi falan pek sallamaz. Nasıl en iyi hayatta kalırım ona bakar. Bu yüzden vücudunuzda olan her türlü işlem aslında ona bir yük, vücut efor harcamayı sevmez.
Yani şunu demek istiyorum, hareketsiz bir vücut testosteronu neden yüksek salgılasın?
Testosteronun temel özelliklerinden biri olan kas ve kemik kütlesini koruma ve artırmadır. Peki kaslarınızı hareket ettirmiyorsanız eğer, vücut size neden daha fazla testosteron üretsin ki? Vücudunuza bir dert üretin ki vücut bu dertten sizi kurtarabilmek için uğraşsın. Ağırlık kaldırmak testosteron için yapabileceğin en iyi şey diyebilirim.
Kısa vadede testosteronu daha fazla yükselten sporlar olmasına karşın ağırlık kaldırmak, uzun vadede testosteron için yapabileceğiniz en iyi egzersiz.
Kaslarınız bir yük altında zorlandıkça vücudun adaptasyon özelliğinden ötürü zamanla vücudunuzun ürettiği testosteron artacak. Ayrıca ağırlık kaldırmanın getirdiği kas kütlesi de testosteronu arttıracaktır.
Ağırlık kaldırmak en iyisi dedik, alternatifler neler peki?
Kardiyo veya evde ekipmansız şekilde vücut ağırlığı ile yapabileceğiniz hareketler diyebiliriz.
Bunun dışında:
Koşu, kürek, futbol, basketbol, tenis, dövüş, tempolu yürüyüş gibi egzersizler de ağırlık kaldırmak kadar olmasa bile elbet testosteronunuzu uzun vadede artıracaktır.
3-TEHLİKELİ YAŞAMAK VE SÜREKLİ DERT KOVALAMAK
Vücudun işleyiş mantığını anlatırken dedik ki "vücut daima en eforsuz şekilde hayatta kalmaya çalışır".
Testosteronun bize sağladığı faydalardan biri de risk alma potansiyelindeki artış ve olayları çözüme daha kolay ulaştırmadır.
Peki soruyorum size, hiçbir tehlikenin bulunmadığı hiçbir sorunun olmadığı bir dünyada testosterona ne ihtiyaç var?
Testosteronun artması için hayatınızda sizi devamlı uğraştıracak bir hedef veya bir sorun olmalı. Büyük problemlerle uğraşan insanlar değildir genelde depresyona girenler, hiçbir işi olmadığından boş boş oturanlardır. İstisnalar ayrı tabi.
Bunun temel sebebinin hayatta bir hedef veya sorununuzun olmadığından kaynaklanıyor olabilir. Gerçekten de çözmesi gereken sorunları olan insanlar sıkılmıyor ve depresyona girmiyorlar. Bu yüzden hayatınızda kendinize tehlikeli ve sorunlu anlar yaratın. Gidin bir uçurumun kenarında asılı kalın demiyorum. Bunu siz belirleyeceksiniz.
Demek istediğim şey kendinize bir hedef koyun ve bu hedefe ulaşabilmek için önünüze sürekli engeller çıksın, elbet çıkacak zaten.
Bu sayede testosteronunuz artacak, depresyona girme ihtimaliniz düşecektir. İnanmasanız bile denemeye değer bir durumdur, deneyin.
"Sınırlarını aşmak için kendini zorlamayan insan mutsuz olur". İnsanoğlu olduğu yerde saymaktan nefret eder.
Fıtratınıza ters olan bir olaydır boş durmak. Özellikle son 15 yıldır aşırı kolay hayatlar yaşıyoruz. Kolaydan kaçın, zor olanı bulmak için araştırın. Önünüze çıkan engelleri birer basamak olarak görün ve hayatınızın değişimini izleyin.
4-STRESTEN ARINMAK
Vücutta kortizol (stres) hormonu salgısı arttığında testosteron salgısı düşmeye başlıyor. Stres hayatın içinde olması gereken bir şeyken aşırı fazla stres bizi hasta ediyor. Peki aşırı stresi hayatımızdan nasıl atacağız?
İlk olarak stres kişiye göre farklılık gösteren bir durum çünkü hepimizin stres yaptığı durumlar farklı olabilir. Kimisi dış görünüşüne fazla takıldığından stres oluyor, kimisi okulun problemleriyle aşırı stres oluyor, kimisi de hiçbir sebep yokken gereksiz bir kaygı ve stres içerisinde.
Öncelikle söylenmelidir ki eğer ciddi depresyondaysanız kesinlikle bir uzmana danışın. Bunu söyleme sebebimiz depresyonun da farklı seviyeleri var fakat "depresyondayım" diyen çoğu kişi aslında depresyonda falan değil sadece hayatlarında yapacak hiçbir şeyleri yok. Bu yazıda bahsetmek istediğim stres türü, kafamızda kurduğumuz gerçek olmayan stres.
Kafanızda konuşan bir kaygı cini olduğunu düşünün, bu cin size günün belli zamanları bazı şeyler söylüyor. Mesela ne gibi?
"Saçın çok kötü olmuş, ya seni beğenmezlerse?, çekici değilsin, başarılı olamayacaksın, bu işin altından kalkamayacaksın, yapamazsın, başarısızsın" vs.
Bu düşünceler genelde doğru olmayan veya abartılan düşüncelerdir. Bu cini susturmaya çalışsanız da bir türlü susmaz bunun sebebi ise sürekli susturmaya çalışmanızdır. Çünkü susturmaya çalışmak bir etkileşime girmektir ve bu cinle etkileşime girmek aslında onu daha da güçlendiriyor.
Size bunu bir metafor olması için şöyle örneklemek istiyorum:
Evinizde otururken kapı çalıyor, kapıyı açmaya gittiniz, kapının deliğinden gelenin kim olduğuna bakıyorsunuz. Gelen kişi stres cini, size kapının dışından bir şeyler söylüyor. Dediği şeylere sinirlenip bağırarak kapıyı açıyorsunuz ve susması için onunla bir münakaşaya giriyorsunuz. Ama ne hikmetse cin susmuyor aksine daha da konuşuyor çünkü tam istediği şeyi yapıyorsunuz, kapıyı açıp onunla etkileşime giriyorsunuz.
Olması gereken ise şu:
Evinizde otururken kapı çalıyor, kapıyı açmaya gittiniz, kapının deliğinden gelenin kim olduğuna bakıyorsunuz.
Gelen kişi stres cini, size kapının dışından bir şeyler söylüyor. Geri dönüp koltuğunuza oturuyorsunuz. Bakın burada yaptığımız şey o gelen düşünceleri akışa bırakmak, emin olun siz inatlaştıkça o düşünceler sizi yener. Bırakın kapının dışından konuşmaya devam etsin, siz sakinliğinizi koruyun.
Testosteronu yüksek olan erkekler daha özgüvenli, cesur, risk almaya daha yatkın ve genel olarak daha güçlü erkekler olurlar. Modern hayatımızın getirdiği kondisyonlardan biri de erkeklerin testosteronlarının son 20 yılda büyük bir düşüşte olması. Bunun sebepleri genel olarak sağlıksız ve bedenimize uygun olmayan bir yaşam aslında. Özellikle şu Pandemi zamanlarında bu durumun arttığını görüyoruz.
Peki testosteronu artırmak için yapabileceğimiz doğal yöntemler neler?
1- Önce güzel UYUYUN.
Çoğumuz adam akıllı gece uykusu almıyor. Gece boyunca aralıksız ve derin bir uyku alınmalı. Bunun için de gece yatmadan yarım saat önce bütün teknolojik aletlerle bağlantınızı kesilmeli. Bu yarım saat içerisinde meditasyon, kitap okuma, hafif esneme egzersizleri, şınav, mekik vb. aktiviteler yapabilirsiniz. Fazla ışığa maruz kalmayın, vücudunuza uyku vaktinin geldiği sinyalini iyi vermelisiniz aksi taktirde yatağa 10'da girip gece 3'te uykuya dalabilirsiniz ve bunu da istemeyiz.
En az 7 saatlik uykuya ihtiyacınız var ve bu uykunun gece uykusu olması şart. Gece adam akıllı uyumadan hayatınızın harika olmasını beklemeyin. Uykunun bu kadar önemli olması aslında gayet normal çünkü uyku sırasında bütün vücut kendini bir yenileme ve onarım aşamasına giriyor. Unutkanlık, enerji düşüklüğü, tembellik gibi belirtiler uykusuz olduğunuzu gösteriyor diyebiliriz. Bu yüzden hiçbir şey yapmadan önce gece uykunuzu düzeltin. O yüzden bu zırvaları bir kenara bırakıp yolumuza öyle devam edelim.
2- HAREKET ETMEK
Hareket edelim edelim de ne tarz olursa olsun
Hareketten bahsediyoruz peki hareket etmek neden testosteronu artırıyor?Şimdi size vücudun işleyiş mantığını anlatmak istiyorum.
İnsan vücudu daima en az eforla hayatta kalmaya çalışır bu bize mücadeleci atalarımızdan kalan bir özellik. Vücudunuz sizin sosyal yaşantınızı, kızlarla olan ilişkilerinizi falan pek sallamaz. Nasıl en iyi hayatta kalırım ona bakar. Bu yüzden vücudunuzda olan her türlü işlem aslında ona bir yük, vücut efor harcamayı sevmez.
Yani şunu demek istiyorum, hareketsiz bir vücut testosteronu neden yüksek salgılasın?
Testosteronun temel özelliklerinden biri olan kas ve kemik kütlesini koruma ve artırmadır. Peki kaslarınızı hareket ettirmiyorsanız eğer, vücut size neden daha fazla testosteron üretsin ki? Vücudunuza bir dert üretin ki vücut bu dertten sizi kurtarabilmek için uğraşsın. Ağırlık kaldırmak testosteron için yapabileceğin en iyi şey diyebilirim.
Kısa vadede testosteronu daha fazla yükselten sporlar olmasına karşın ağırlık kaldırmak, uzun vadede testosteron için yapabileceğiniz en iyi egzersiz.
Kaslarınız bir yük altında zorlandıkça vücudun adaptasyon özelliğinden ötürü zamanla vücudunuzun ürettiği testosteron artacak. Ayrıca ağırlık kaldırmanın getirdiği kas kütlesi de testosteronu arttıracaktır.
Ağırlık kaldırmak en iyisi dedik, alternatifler neler peki?
Kardiyo veya evde ekipmansız şekilde vücut ağırlığı ile yapabileceğiniz hareketler diyebiliriz.
Bunun dışında:
Koşu, kürek, futbol, basketbol, tenis, dövüş, tempolu yürüyüş gibi egzersizler de ağırlık kaldırmak kadar olmasa bile elbet testosteronunuzu uzun vadede artıracaktır.
3-TEHLİKELİ YAŞAMAK VE SÜREKLİ DERT KOVALAMAK
Vücudun işleyiş mantığını anlatırken dedik ki "vücut daima en eforsuz şekilde hayatta kalmaya çalışır".
Testosteronun bize sağladığı faydalardan biri de risk alma potansiyelindeki artış ve olayları çözüme daha kolay ulaştırmadır.
Peki soruyorum size, hiçbir tehlikenin bulunmadığı hiçbir sorunun olmadığı bir dünyada testosterona ne ihtiyaç var?
Testosteronun artması için hayatınızda sizi devamlı uğraştıracak bir hedef veya bir sorun olmalı. Büyük problemlerle uğraşan insanlar değildir genelde depresyona girenler, hiçbir işi olmadığından boş boş oturanlardır. İstisnalar ayrı tabi.
Bunun temel sebebinin hayatta bir hedef veya sorununuzun olmadığından kaynaklanıyor olabilir. Gerçekten de çözmesi gereken sorunları olan insanlar sıkılmıyor ve depresyona girmiyorlar. Bu yüzden hayatınızda kendinize tehlikeli ve sorunlu anlar yaratın. Gidin bir uçurumun kenarında asılı kalın demiyorum. Bunu siz belirleyeceksiniz.
Demek istediğim şey kendinize bir hedef koyun ve bu hedefe ulaşabilmek için önünüze sürekli engeller çıksın, elbet çıkacak zaten.
Bu sayede testosteronunuz artacak, depresyona girme ihtimaliniz düşecektir. İnanmasanız bile denemeye değer bir durumdur, deneyin.
"Sınırlarını aşmak için kendini zorlamayan insan mutsuz olur". İnsanoğlu olduğu yerde saymaktan nefret eder.
Fıtratınıza ters olan bir olaydır boş durmak. Özellikle son 15 yıldır aşırı kolay hayatlar yaşıyoruz. Kolaydan kaçın, zor olanı bulmak için araştırın. Önünüze çıkan engelleri birer basamak olarak görün ve hayatınızın değişimini izleyin.
4-STRESTEN ARINMAK
Vücutta kortizol (stres) hormonu salgısı arttığında testosteron salgısı düşmeye başlıyor. Stres hayatın içinde olması gereken bir şeyken aşırı fazla stres bizi hasta ediyor. Peki aşırı stresi hayatımızdan nasıl atacağız?
İlk olarak stres kişiye göre farklılık gösteren bir durum çünkü hepimizin stres yaptığı durumlar farklı olabilir. Kimisi dış görünüşüne fazla takıldığından stres oluyor, kimisi okulun problemleriyle aşırı stres oluyor, kimisi de hiçbir sebep yokken gereksiz bir kaygı ve stres içerisinde.
Öncelikle söylenmelidir ki eğer ciddi depresyondaysanız kesinlikle bir uzmana danışın. Bunu söyleme sebebimiz depresyonun da farklı seviyeleri var fakat "depresyondayım" diyen çoğu kişi aslında depresyonda falan değil sadece hayatlarında yapacak hiçbir şeyleri yok. Bu yazıda bahsetmek istediğim stres türü, kafamızda kurduğumuz gerçek olmayan stres.
Kafanızda konuşan bir kaygı cini olduğunu düşünün, bu cin size günün belli zamanları bazı şeyler söylüyor. Mesela ne gibi?
"Saçın çok kötü olmuş, ya seni beğenmezlerse?, çekici değilsin, başarılı olamayacaksın, bu işin altından kalkamayacaksın, yapamazsın, başarısızsın" vs.
Bu düşünceler genelde doğru olmayan veya abartılan düşüncelerdir. Bu cini susturmaya çalışsanız da bir türlü susmaz bunun sebebi ise sürekli susturmaya çalışmanızdır. Çünkü susturmaya çalışmak bir etkileşime girmektir ve bu cinle etkileşime girmek aslında onu daha da güçlendiriyor.
Size bunu bir metafor olması için şöyle örneklemek istiyorum:
Evinizde otururken kapı çalıyor, kapıyı açmaya gittiniz, kapının deliğinden gelenin kim olduğuna bakıyorsunuz. Gelen kişi stres cini, size kapının dışından bir şeyler söylüyor. Dediği şeylere sinirlenip bağırarak kapıyı açıyorsunuz ve susması için onunla bir münakaşaya giriyorsunuz. Ama ne hikmetse cin susmuyor aksine daha da konuşuyor çünkü tam istediği şeyi yapıyorsunuz, kapıyı açıp onunla etkileşime giriyorsunuz.
Olması gereken ise şu:
Evinizde otururken kapı çalıyor, kapıyı açmaya gittiniz, kapının deliğinden gelenin kim olduğuna bakıyorsunuz.
Gelen kişi stres cini, size kapının dışından bir şeyler söylüyor. Geri dönüp koltuğunuza oturuyorsunuz. Bakın burada yaptığımız şey o gelen düşünceleri akışa bırakmak, emin olun siz inatlaştıkça o düşünceler sizi yener. Bırakın kapının dışından konuşmaya devam etsin, siz sakinliğinizi koruyun.
Alıntıdır. (Düzenlenmiştir.)
