Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

4 Yıl Sonra "Loner"

Loner II

Venüs Yolcusu
Katılım
22 Tem 2021
Mesajlar
30
Tepki puanı
92
Puanları
24
Yaş
24
Konum
Viyana
Merhaba Neverfap ahalisi, bu sitenin belki de en eski üyelerinden bir tanesiydim hatta hatırlayanlar varsa "Nf-TR" sitesi ile bu serüvene girmiştim 2019 yılında. En son 2021 yılında "Veda" yazısı ile sürecimi bitirdim, tekrardan bir hesap açtım ancak kendimi yeteri kadar geliştirdiğime inanmadığımdan 4 yıl kadar bu tür forumlardan uzak durdum. Üniversite yıllarında kendimi geliştirmeye ve hayatı sözlerle veya yazılarla değil, eylemlerle geçirdim. Üniversiteyi bitirmeye yakın bir süreçte olduğum için üniversite hazırlığından son seneme kadar yaşadıklarımı detaylı bir şekilde anlatmayı boynumun borcu olarak görüyorum bu siteye.

Öncelikle üniversiteye ilk başladığımda (2020) inanılmaz seviyede feminen bir adamdım ve Nofap akımına ilahmışçasına tapıyordum. 19 yaşındaki bir bireyin hala aklının olgunlaşmadığını ve bazı şeylerin zamana bırakılmış bir çabayla olacağını düşünemiyordum. Maskülen denebilecek özellikleri bulunmayan bir bireydim ve kendi özüme yönelik çoğu şeyden de yoksundum. Özgüvensiz bir bireydim, özsaygısız bir bireydim, kendimi sevmiyordum vesaire. Nofap'e ilk başladığımda (2019) amacım kendi hayatıma çeki düzen vermek ve sevgili edinmekti, dışarıdan güzel bir amaç ancak Nofap kişinin özellikle kendisi için gereken bir süreç. Bunlar milyon kere konuşulmuştur ancak kişi eğer kendisine saygı ve güven duymuyorsa kimse de ona duymayacaktır. Zaman verilmiş bize ve biz zamanımızı PMO'ya harcıyorsak bu kendimize yapılan bir saygısızlıktır aynı şekilde. İnsanoğlunun evrimine ve tarihine baktığımızda dünya hiç bu kadar rahat, konformist ve en büyük buhranımızın hayatlarımız olduğu bir döneme evrilmemişti. İnsan her daim özünde aynı ancak yaşadığımız dönemlere göre şekilleniyoruz; bundan bir asır önce bizden küçük gençler savaşa giderken bizler 20'li hatta bazen 30'lu yaşlarımızda bile PMO ile kendimizi uyuşturuyoruz. Taş devrindeki gibi avlanalım demiyorum ancak tüketmeye yönelik arzumuzu üretmeye de vermemiz gerektiğinden yanaydım 4 yıl içinde.

Hazırlıkta üniversitede çıkan bir dergide yazarlık yaptım önce, sonra derginin editörü ve daha sonra derginin direktörü haline geldim bir seneye yakın sürede. Sosyal anksiyete nedeniyle bu tür topluluk işlerinde çok zorlanıyor hatta dışlanıyordum. En büyük gayem sosyalliği doğru dürüst bir şekilde işleyebilmekti. Dergilerdeki insanlarla düzenli görüşmeler ayarlıyordum, onların görüşlerinin değerlendirildiği ve aynı zamanda kendi işimin de aksamadığı bir süreçte editörlük yapmış ve saygınlık kazanmıştım. 1.sınıftayken ders temposu yoğun değildi ve sosyal ilişkilerime odaklı yaşıyordum ancak akademik çalışmalara da özen gösteriyordum. Derginin direktörü olduktan sonra dergiden istifalar olmuş ve her şey üst üste yığılmıştı. O dönem romantik anlamda görüştüğüm bir insan bana kazık atmış, arkadaşlarım ihanet etmiş ve lise yıllarındaki yalnızlığa geri dönmüştüm fakat yemin etmiştim eskisi gibi olmayacağıma. Eskiler bilir, Almanca'ya ilgim vardı ve üniversitede Goethe Institut'dan dersler alıp sertifika elde etmeye çalışıyordum ve o süreçte TEKNOFEST için bir yazılım geliştiren ekipte görev alıyordum. Arkadaş çevrem tekrardan oluşmuştu, dilimi geliştiriyor ve gelecekte işime yarayacak yazılımlar ve taramaları öğreniyordum. O dönem bir işte çalışmam gerekti ancak işten kovuldum ki patronumu gerçekten seviyordum, bana "Hayal kırıklığına uğradım" dediğinde epey çöktüm. O dönem verdiğim kilonun büyük kısmını geri almıştım, spora uzunca bir süre gidememiştim. TEKNOFEST finalistliği ile birlikte tekrardan spora başladım, 3 ay çok sıkı bir diyetle spora gittim, global bir projede görev almak için konuyla alakalı yabancı kaynakları taradım ve hocalarla görüştüm. Projede alacağım göreve seçildiğimde mutluluktan ağladığımı ve kendime her istediğimi yapabileceğimi kanıtladığımı gördüm.

2.sınıftayken yine bir toplulukta görev alıyordum. Akademi biraz aksamaya girmişti ancak sosyal anksiyete ciddi anlamda azalma göstermiş, liderlik vasfımı geliştirmiştim, organizasyonun yanı sıra gelecekte para edecek ve sevdiğim alanlarda etkinliklerde bulunuyor, insanlar yetiştiriyor ve yurt içi-yurt dışı fark etmeksizin iş ve akademi ağımı geliştiriyordum. Yurt dışı dediğim gerçekten de Caltech-MIT-UC Berkeley-Yale gibi dünyanın en büyük üniversiteleriydi. O dönem ilk defa bir kızla el ele tutuştum ve sevgilim oldu. Şunu belirtmem gerekiyor, bu tür forumlarda "sevgili veya romantik ilişki" gibi mevzular çok fazla dönüyor; 20'li yaşlarda insanlar bu tür ilişkilerin sorumluluklarının farkında olmayabiliyor. Kavgalı süreçlerde duruşunuzu bozmamanız, ilişkiyi bazı yerlerde sırtlamanız, güçlü olmanız, sorumluluk sahibi olmanız gerekiyor. İnternette gördüğüm "Yaaağğğ kadın piyasası hileli" falan diyorlar ya, bunu söyleyen elemanların büyük çoğunluğu zaten affedersin g*tünü yıkamaktan aciz adamlardan oluşuyor. Bu işe hazır olmadığımı sonradan fark edecektim, ilişkideki kavgalar beni çok yıprattı ve bazı dinamikleri içselleştirmem için vakit gerektiğini gördüm. İlişki 1.5 yıl sürdü, şu an birbirimizin yüzüne bile bakmıyoruz. Karşı taraf maalesef beni hiç affetmeyeceğini söyledi. Bu ilişki peki bana ne öğretti? Gerçekten bir yetişkin gibi davranmadığımı öğretti. Sonrasında dünyada bilinirliği olan bir enstitüde stajımı yaptım ve yurt dışında 40 gün kadar ayrı bir projeye gittim. Kaldığım yerlerde zorlu yaşam koşulları bile olsa dayanıyor ve kendimi bazen koruma haline alabiliyordum. Kişilere karşı sınırlarımı çizmeyi ve kendime yönelik saygımı yıllar içinde inşa ediyordum.

3.sınıfta üniversitemin bir laboratuvarında 3 ay kadar görev almıştım, akademiye tekrardan odaklanmıştım. Çevrem oldukça genişlemiş fakat kendim az ama öz insan arayışına girmiştim. Bireylerle sinemaya gidiyor, yemeğe gidiyor, sosyalleşiyordum sıkıntı olmadan. Karşı taraflarla olan derin iletişimi, karşılıklı anlayışı ve sohbetleri önemsemeye başlamıştım. Çalışma alanımı kesinleştirdikten sonra okumalarımı onun üzerine yoğunlaştırmış, pratiklerimi o alana göre yapmıştım. O süreçte Rusça öğrenmeye başlamış, ALES-YÖKDİL gibi sınavlara hazırlanmıştım. TÜBİTAK 2209 çıkmıştı o dönem. Ancak o dönem hakkımda atılan bir iftiranın neticesinde psikotik bir epizod yaşamış ve kendime zarar vermiştim, o süreçte Lithuril kullanmaya başlamıştım. İftira her ne kadar ortaya çıksa da çevrem oldukça zarar görmüş ancak kişilerin gerçek yüzlerini görmüştüm. Sevgilimle olan ilişkim bu süreçte sonlanmıştı fakat bütün bu olanlar neticesinde 20 yaşında alkol-sigaraya veren ben bu sefer 23 yaşında kendimi edebiyata tekrardan vermiş ve şiirlerimi yayınlamaya başlamıştım. Datelere çıktığımda artık cinsellikten öte bir şeyler aradığıma karar kıldım sevgilim olduktan sonra çünkü o iletişimi ve bağı da arar hale gelmiştim. Çok güzel kadınlarla gezip çok saygın insanlarla tanışabilme imkanına sahiptim artık. Stajımı Tıp Fakültesinde yaptım ve sonrasında bir konferansın organizasyonu için İzmir'e gittim. Organizasyonu başı yakın arkadaşım beni 15k dolandırdı bir kız uğruna ve bunu öğrendiğimde organizasyonu başına yıktım ve paranın hepsini de kuruşu kuruşuna aldım. Yıllar önce pısırıkça susan ben şu an kendi hakkımı arayabilen ve istisnasız herkesle çatışmaya girebilen biri olmuştum gerektiği yerde.

4.sınıfla birlikte çevrem oldukça daralmış, buluşmalarım azalmış ve kendimi hem kurucusu olduğum bir girişime hem kitap çevirilerine hem de akademideki çalışmalarıma vermiştim. TÜBİTAK 1001 çıkmıştı bilenler varsa, TÜBİTAK'ın bursiyeri oluyorsunuz, ve yüksek lisans için görüşmelere başlamıştım. Hem Türkiye'de üstüne durulmamış ancak dünyada çalışılan bilim dalları üzerine okumalar yapıp bunları ülkeye nasıl getirebileceğimi düşünüyor hem de yazılımlar konusunda kendimi ilerletiyordum. University of Vienna'dan ( ) kabulümü aldım Ocak ayında. Vizemi almış ve yurt dışına gideceğim günleri sadece sayıyordum (Temmuz'da gideceğim). O dönemde ilişki peşinde hiç koşmadım çünkü bu sene kurduğum son ilişki bir facia ile sonlandı fakat kendi duruşumdan ödün vermeden hayatımı inşa etmeye, kitaplar okuyup filmler izlemeye devam ettim.

Üniversite benim için sadece bir diploma ve akademi olmaktan çok öte bir deneyim oldu.
İnsanları sallamayı bırakıp onların suratlarına bazen kahkahalarla gülebilen, kendisine değer veren, kendisi haricinde hiçbir şey için bükülmeyen, zorlansa bile savaşan bir bireyin hikayesi bu. PMO ile çok alakası olmadığının farkındayım ancak eğer Nofap ile bir adım atılmasaydı bugün bunların hiçbirini başarmış olamazdım. Olay sizsiniz ve her daim siz olacaksınız, dünya sizin etrafınızda dönüyor ancak sadece sizin dünyanız. Pikseller başında ömrümü geçirmeye devam edebilirdim, korkunç acılar çektim kimi yerde, yalnız kaldım ve kendimi kimseye bazen anlatamadım. Hala yalnızım ve hala bazen kendimi tuhaf bulduğum, kendimi o kadar sevmediğim zamanlar oluyor ancak aileniz dahil bu hayatta dayanabileceğiniz hiçbir şeyiniz olmuyor bir yaştan sonra. Kendinizi yaratın, inşa edin ve en iyi halinize ulaşmaya çalışın; değiştiremeyeceğiniz şeyleri de kabul edin. Geçmişinizin tek önemi ondan çıkartacağınız derstir, ders günümüzde uygulanır ve geleceğe bir yatırımdır. 4 yıl sonra "Loner II" olarak geri dönüyorum... Sorularınızı olabildiğince yanıtlamaya çalışacağım. Kendinize iyi bakın, sevgiler!
 

Black Rose

Admin
Forum Yöneticisi
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
1,199
Tepki puanı
3,164
Puanları
180
Eski üyeler olarak hatırlıyoruz tabiki seni. Bircok sey yasamissin cogumuz gibi. Yapılacak sey önümüze bakıp ilerlemek icin caba sarfetmek. ✊🏻
Tekrar Hosgeldin :)
 

SlaveToMaster

Münzevi Adam
Katılım
25 Nis 2025
Mesajlar
363
Tepki puanı
374
Puanları
111
Konum
Aydın
Olay sizsiniz ve her daim siz olacaksınız, dünya sizin etrafınızda dönüyor ancak sadece sizin dünyanız. Pikseller başında ömrümü geçirmeye devam edebilirdim, korkunç acılar çektim kimi yerde, yalnız kaldım ve kendimi kimseye bazen anlatamadım.
Şu cümle aslında tüm yazının özeti. Bu "piksellere" sadece porno içerikleri dahil değil. Sanalda insanlarla yazışma (bende de hâlâ devam eden bir şey; kendi günlük sayfamda paylaşmayı düşünüyorum girişinde), sosyal medya/teknoloji bağımlılığı (siteye bu konularda önceden indirdiğim makaleleri çevirip paylaşarak katkıda bulunmayı düşünüyorum) gibi etmenler de söz konusu. Şu anda derdimi anlatabileceğim yalnızca ailem var ama onlar da bir yere kadar bana destekte bulunabilir (zaman ilerliyor, bir gün olmayacaklar hayatta). Ve bu hayatta kendimizden başka hiçbir şey ve hiç kimse önemli değil. Hep söylediğim bir söz var: "Kendi hayatınızda sadece 1 sabit var: siz. Diğer her şey sadece birer değişken olmaya devam edecek."
 

Loner II

Venüs Yolcusu
Katılım
22 Tem 2021
Mesajlar
30
Tepki puanı
92
Puanları
24
Yaş
24
Konum
Viyana
GÜNCELLEME: Bir süredir güzel gelişmeler oluyor hayatımda. Bunları paylaşmak isterim, çok bir dertleşme gibi olmayacak, sizlerin de düşüncelerini ve fikirlerini almak isterim. Siteye bir süre girmeyeceğim, Temmuz'a kadar bu şekilde sürdürürüm, Temmuz'da ise Viyana'ya gidiş sürecinde muhtemelen bundan daha az yoğun bir sürecim olacak çünkü işlerim birikmekle birlikte sosyal medyanın kullanımı konusunda kendimi yine sıkıntılı görüyorum.

İşin başında TÜBİTAK'tan bir hocam görüşmek istedi, Viyana'dan kabul aldığımı duyduğumda ofisime bir uğra dedi. Ofisinde oturup konuştuk, gerekli prosedürlerin sonucunda ve artık bir TÜBİTAK çalışanıyım. Hocamın bir ekibinde görev alacağım. Bu süreçleri hem Viyana'da hem de Türkiye'de döndüğüm zaman yürütmeyi sürdüreceğim.
 

oldschool

Hapishaneden Kaçan Savaşçı
Meydan Okuma Rozeti
Katılım
30 Eyl 2022
Mesajlar
296
Tepki puanı
625
Puanları
160
GÜNCELLEME: Bir süredir güzel gelişmeler oluyor hayatımda. Bunları paylaşmak isterim, çok bir dertleşme gibi olmayacak, sizlerin de düşüncelerini ve fikirlerini almak isterim. Siteye bir süre girmeyeceğim, Temmuz'a kadar bu şekilde sürdürürüm, Temmuz'da ise Viyana'ya gidiş sürecinde muhtemelen bundan daha az yoğun bir sürecim olacak çünkü işlerim birikmekle birlikte sosyal medyanın kullanımı konusunda kendimi yine sıkıntılı görüyorum.

İşin başında TÜBİTAK'tan bir hocam görüşmek istedi, Viyana'dan kabul aldığımı duyduğumda ofisime bir uğra dedi. Ofisinde oturup konuştuk, gerekli prosedürlerin sonucunda ve artık bir TÜBİTAK çalışanıyım. Hocamın bir ekibinde görev alacağım. Bu süreçleri hem Viyana'da hem de Türkiye'de döndüğüm zaman yürütmeyi sürdüreceğim.
Ben de NF-TR zamanlarında forumda takılıyordum hatta günlüğüm vardı yazardım 2017'de. Güzel yazın için teşekkür derim dostum. Anılarım canlandı.
Sadece sürecin hakkında detaylı bilgi vermemişsin süreç nasıl geçti bu güne kadar?
 

Loner II

Venüs Yolcusu
Katılım
22 Tem 2021
Mesajlar
30
Tepki puanı
92
Puanları
24
Yaş
24
Konum
Viyana
Ben de NF-TR zamanlarında forumda takılıyordum hatta günlüğüm vardı yazardım 2017'de. Güzel yazın için teşekkür derim dostum. Anılarım canlandı.
Sadece sürecin hakkında detaylı bilgi vermemişsin süreç nasıl geçti bu güne kadar?
Hocam açıkçası ben hiçbir zaman 90 güne ulaşmadım Nofap'te. En uzun sürecim bile herhalde 30-40 gün falan sürmüştür, benim için gün hesabından ziyade kendi ruhsal iyileşmem daha ön plandaydı. İyileşmeden kastım da sosyal fobinin azalması, akademik sürecin daha iyi hale getirilmesi, o dönem için bir kız arkadaş veya düzenli bir date hayatını elde etmek. 18-21 yaş arasında ben Nofap süreçlerine girdim, o dönemlere dair yazdığım şeyler belki duruyordur fakat çok detaylı bir şekilde o dönemi aktarmam mümkün değil. 22'den itibaren kız arkadaşım olduğunda bu süreçlere girmemeye başladım çünkü hayatımda beklediğim her şeyi başarmıştım. 22'den sonra gerçekleşenler de bunu kanıtlar nitelikteydi.

Çok yüzeysel bile olsa 18-24 yaş arasındaki süreci açıklayabilirim. Nofap'e ilk başladığımda ben dönerciden döner istemeyecek kadar sosyal fobi sahibiydim, odam leş gibiydi, görünümüm pasaklıydı, giyimim salaştı, kimliğim ortada yoktu ve ben amaçsız bir şekilde sürüklenip gidiyordum. Ailemle aram kötüydü, hocalarla aram kötüydü, doğru dürüst bir yaşantım veya sosyal çevrem de yoktu. Yediğim bir kazıktan ötürü bu işe girmiştim ve 90 güne ilk denememde ulaşsam bile yine ilerleyen yıllardaki sıkıntıları bence çekecektim. Hepsinin gerçekten toparlanması 22 yaşa kadar sürdü, kendimce bir "Game" inşa etmem mesela 23 yaşa kadar sürdü. O zamanlarda üniversite içerisinde oldukça geniş bir çevrem oluştu, hem sevgilim olana kadar 3 ayda bir farklı bir kızla datelere çıkıyordum, hocalarımla aram iyiydi ama TÜBİTAK projeleri, stajlar ve yurt dışına çağırılmalar 22 yaş itibariyle başladı. 24 itibariyle biraz daha kendime odaklandım.

Nofap'in felsefesi üzerine elbette konuşanlar olmuştur fakat burada bana kalırsa PMO bir sebepten ziyade bir sonuç. Kişiler PMO'yu yok etmeden önce terapi yoluyla yüzleşmeye çekindikleri yanı veya yanları görmeleri gerekiyor. Burada tabii ki sabahtan akşama kadar PMO izleyen bir adam gibi olun demiyorum ancak PMO'nun zararları her ne kadar fizyolojik ve psikolojik temellerde kanıtlansa da bazen Nofap bireyin potansiyelini körüklemek yerine örseliyor da olabilir (p*rnografi her şekilde bırakılmalı, burada mast'tan bahsediyorum). Çünkü cinsel enerjiyi herkes doğru yolda kanalize edebilse zaten dünya olarak her türlü hastalığa çözüm bulmuş, zaman makinesi icat etmiş, Mars'ta koloni kurmuş ve dünya savaşlarını sona erdirmiş dahi toplumlar olabilirdik belki.

Çok dağıtmadan hocam, kendi sürecim başlarda gün sayma odaklı ancak 21 yaştan sonra Nofap adı altında değil, kendi iyileşme yolumda ilerleyerek gitmeyi seçtim. Gün saymanın da o yüzden saçma olabileceğini düşünüyorum.
 

oldschool

Hapishaneden Kaçan Savaşçı
Meydan Okuma Rozeti
Katılım
30 Eyl 2022
Mesajlar
296
Tepki puanı
625
Puanları
160
Hocam açıkçası ben hiçbir zaman 90 güne ulaşmadım Nofap'te. En uzun sürecim bile herhalde 30-40 gün falan sürmüştür, benim için gün hesabından ziyade kendi ruhsal iyileşmem daha ön plandaydı. İyileşmeden kastım da sosyal fobinin azalması, akademik sürecin daha iyi hale getirilmesi, o dönem için bir kız arkadaş veya düzenli bir date hayatını elde etmek. 18-21 yaş arasında ben Nofap süreçlerine girdim, o dönemlere dair yazdığım şeyler belki duruyordur fakat çok detaylı bir şekilde o dönemi aktarmam mümkün değil. 22'den itibaren kız arkadaşım olduğunda bu süreçlere girmemeye başladım çünkü hayatımda beklediğim her şeyi başarmıştım. 22'den sonra gerçekleşenler de bunu kanıtlar nitelikteydi.

Çok yüzeysel bile olsa 18-24 yaş arasındaki süreci açıklayabilirim. Nofap'e ilk başladığımda ben dönerciden döner istemeyecek kadar sosyal fobi sahibiydim, odam leş gibiydi, görünümüm pasaklıydı, giyimim salaştı, kimliğim ortada yoktu ve ben amaçsız bir şekilde sürüklenip gidiyordum. Ailemle aram kötüydü, hocalarla aram kötüydü, doğru dürüst bir yaşantım veya sosyal çevrem de yoktu. Yediğim bir kazıktan ötürü bu işe girmiştim ve 90 güne ilk denememde ulaşsam bile yine ilerleyen yıllardaki sıkıntıları bence çekecektim. Hepsinin gerçekten toparlanması 22 yaşa kadar sürdü, kendimce bir "Game" inşa etmem mesela 23 yaşa kadar sürdü. O zamanlarda üniversite içerisinde oldukça geniş bir çevrem oluştu, hem sevgilim olana kadar 3 ayda bir farklı bir kızla datelere çıkıyordum, hocalarımla aram iyiydi ama TÜBİTAK projeleri, stajlar ve yurt dışına çağırılmalar 22 yaş itibariyle başladı. 24 itibariyle biraz daha kendime odaklandım.

Nofap'in felsefesi üzerine elbette konuşanlar olmuştur fakat burada bana kalırsa PMO bir sebepten ziyade bir sonuç. Kişiler PMO'yu yok etmeden önce terapi yoluyla yüzleşmeye çekindikleri yanı veya yanları görmeleri gerekiyor. Burada tabii ki sabahtan akşama kadar PMO izleyen bir adam gibi olun demiyorum ancak PMO'nun zararları her ne kadar fizyolojik ve psikolojik temellerde kanıtlansa da bazen Nofap bireyin potansiyelini körüklemek yerine örseliyor da olabilir (p*rnografi her şekilde bırakılmalı, burada mast'tan bahsediyorum). Çünkü cinsel enerjiyi herkes doğru yolda kanalize edebilse zaten dünya olarak her türlü hastalığa çözüm bulmuş, zaman makinesi icat etmiş, Mars'ta koloni kurmuş ve dünya savaşlarını sona erdirmiş dahi toplumlar olabilirdik belki.

Çok dağıtmadan hocam, kendi sürecim başlarda gün sayma odaklı ancak 21 yaştan sonra Nofap adı altında değil, kendi iyileşme yolumda ilerleyerek gitmeyi seçtim. Gün saymanın da o yüzden saçma olabileceğini düşünüyorum.
Dostum anlattıklarından çıkarımım şu şekilde
“Ben bu işi yalnızca gün sayarak çözmeye çalışmadım. Kendimi iyileştirmeye, hayatımı toparlamaya odaklandım. PMO bırakmak bu sürecin sadece bir parçasıydı. Asıl mesele, insanın kendini tanıması ve geliştirmesi. Bende de bu gelişim zaman aldı ama oldu.”

Evet seninle tamamen aynı fikirdeyiz o konudan şüphen olmasın PMO bir araçtır amaç değil. Sadece 10.000 gün pmo yapmayıp hayatını düzeltmezsen yine hiçbir işe yaramayacak.

Ben süreçte değilken de hayatımı çok ileri bir seviyeye taşıdım. Bunu yakinen biliyorum. Gelişim mentalitesinde olan adam zaten sürekli ilerler. Zaten en çok da bunu anlatmaya çalışıyorum insanlara.

Ama şey gibi bu hani vücut yaparsın ve sorarlar ne kadardır spor yapıyorsun vs. onun gibi bir soru.

Benim merak ettiğim daha çok
"p. İzlemeyeli uzun süre oldu, ayda 1 veya bazen ihtiyaç hissettikçe mast. yapıyorum"
tarzında bir şey söyleyebilir misin bize daha spesifik olarak?
 
Son düzenleme:

Loner II

Venüs Yolcusu
Katılım
22 Tem 2021
Mesajlar
30
Tepki puanı
92
Puanları
24
Yaş
24
Konum
Viyana
Dostum anlattıklarından çıkarımım şu şekilde
“Ben bu işi yalnızca gün sayarak çözmeye çalışmadım. Kendimi iyileştirmeye, hayatımı toparlamaya odaklandım. PMO bırakmak bu sürecin sadece bir parçasıydı. Asıl mesele, insanın kendini tanıması ve geliştirmesi. Bende de bu gelişim zaman aldı ama oldu.”

Evet seninle tamamen aynı fikirdeyiz o konudan şüphen olmasın PMO bir araçtır amaç değil. Sadece 10.000 gün pmo yapmayıp hayatını düzeltmezsen yine hiçbir işe yaramayacak.

Ben süreçte değilken de hayatımı çok ileri bir seviyeye taşıdım. Bunu yakinen biliyorum. Gelişim mentalitesinde olan adam zaten sürekli ilerler. Zaten en çok da bunu anlatmaya çalışıyorum insanlara.

Ama şey gibi bu hani vücut yaparsın ve sorarlar ne kadardır spor yapıyorsun vs. onun gibi bir soru.

Benim merak ettiğim daha çok
"p. İzlemeyeli uzun süre oldu, ayda 1 veya bazen ihtiyaç hissettikçe mast. yapıyorum"
tarzında bir şey söyleyebilir misin bize daha spesifik olarak?
Hocam ben Nofap yapmıyorum artık, sıklığı ise bağımlılık raddesinde (günde birkaç kere misal) olmayacak şekilde. Nofap'ten alacağım şeyler akademik başarıydı, sosyal ilişkilerdi, kendimi inşa etmekti, mentalimi toparlamaktı veya kadınlara ulaşmaktı vesaire. Hepsini zaten yazıda belirttim, bunların hepsini elde ettim. Nofap yaptığım son zamanlarda (2022-23) artık bunun bana sadece bir yük olduğunu fark ettim çünkü bana 2019'daki gibi sosyalleşme için bir motivasyon ya da "Aaa şu kadına yürüyeyim, numarasını alayım" gibi bir hırs vermiyordu. Zaten sporuma gidiyordum, akademik olarak oldukça iyi bir seviyedeydim, insanlarla konuşurken anksiyetem sıfırdı, çabaladığım takdirde istediğim her şeyi elde edebilecek bir mentale erişmiştim.
 

Loner II

Venüs Yolcusu
Katılım
22 Tem 2021
Mesajlar
30
Tepki puanı
92
Puanları
24
Yaş
24
Konum
Viyana
GÜNCELLEME

Bugün Viyana Üniversitesinden bir akademisyenle toplantıya girdim, bir datanın yorumlanması üzerine görüştük. Bu datanın yorumlanması Viyana Üniversitesinin yanı sıra diğer üniversitelerle olan bağlarımı da güçlendirecektir, referanslarımı sağlamlaştıracaktır. Farklı laboratuvarlarla da görüşmelere başlayacağım son finalleri vermemle birlikte. Genetik-sinirbilim ve davranış çalışan yerlerle olan bağlarımı sağlam tutmaya çalışıyorum.
Hocam ben Nofap yapmıyorum artık, sıklığı ise bağımlılık raddesinde (günde birkaç kere misal) olmayacak şekilde. Nofap'ten alacağım şeyler akademik başarıydı, sosyal ilişkilerdi, kendimi inşa etmekti, mentalimi toparlamaktı veya kadınlara ulaşmaktı vesaire. Hepsini zaten yazıda belirttim, bunların hepsini elde ettim. Nofap yaptığım son zamanlarda (2022-23) artık bunun bana sadece bir yük olduğunu fark ettim çünkü bana 2019'daki gibi sosyalleşme için bir motivasyon ya da "Aaa şu kadına yürüyeyim, numarasını alayım" gibi bir hırs vermiyordu. Zaten sporuma gidiyordum, akademik olarak oldukça iyi bir seviyedeydim, insanlarla konuşurken anksiyetem sıfırdı, çabaladığım takdirde istediğim her şeyi elde edebilecek bir mentale erişmiştim.
Nofap'e bundan 6 yıl önce başladığımda karşımda beliren bir adam vardı; benimle aynı görünen, aynı giyinen, aynı konuşan bir adam ve ikimiz de birer silah tutuyorduk birbirimize doğrultulmuş bir şekilde. Buğulu ve net olmayan bir aralıktan bakıyorduk birbirimize, etrafımızdaki dünya parçalara bölünmüş ve yavaşça dağılıyor. Karşımdaki adam benim şu an elde ettiğim her şeye sahip kişi aslında. Taraflardan biri birini öldürmek zorunda, istese de istemese de. Tetik yavaşça çekilirken anlıyorum, geçmişteki beni çoktan öldürdüm. Bütün yalnızlıklar, bütün o melankoli ve bütün o acılar kayıp gitmiş ruhumun içimden. Geçmişimden kimse kolay kolay beni affetmez, ihtiyacım yok da buna. Bencilce gelebilir belki yapılan bazı şeyler, kendimden bir parçayı öldürmek gibi, ama bunların hepsi olmak zorundaydı. Zamanın tozlu raflarında biriken anılar yavaşça un ufak oluyor, bilirsiniz zamanın her şeyi yatıştırdığını.

Nofap'e tekrardan adım atıyorum. Gerçekleştirilmesi gereken bambaşka bir potansiyel var.
 

Loner II

Venüs Yolcusu
Katılım
22 Tem 2021
Mesajlar
30
Tepki puanı
92
Puanları
24
Yaş
24
Konum
Viyana
GÜNCELLEME

Bir zamanlar sevdiğim bir kadın vardı, sevgime karşılık da almıştım. Benimle her zaman ilgilenmiş, yanımda olmuş, maddi manevi destek olmak istemiş birisiydi. Ayrıldıktan sonra bile beni affetmemesine rağmen görüşmeyi sürdürmüştü düzenli olarak, ya çok aşıktı ya da bağlanma problemi vardı. Onca kez kavga etmiştik, bana yaptığını ailesine bile bazen yapmadığını söylemişti. Benden önce birini bulacağını düşünüyordum ki bu ihtimal beni korkutuyordu fakat bulamadı, bana olan kırgınlığının geçmeyeceğini söylüyordu. Onun gibisini bulamam dedim belli bir süre ama sonradan başkalarıyla görüşmeye başladım, başka kadınlar çekici gelmeye başladı, kiminin bakışı kiminin kokusu kiminin gülüşü... Benim mutlu olmamı istedi sadece ve uzaklaşmayı seçti tekrardan bir sevgilim olduğunda. Kısa zaman sonra yeni sevgilim terk etti. Onunla tekrardan görüşmeye başladık, bunun sağlıksız olduğunu biliyorum, hala bana 1-2 günde yazar. Ayrılığın üstünden bir seneyi aşkın süre geçmesine rağmen. Başlarda tekrardan bir beraberliği düşünüyordum ama sonra başka insanlarla da mutlu olabileceğimiz inancına inandım. Bir arkadaşım "Evlensenize siz" dedi. Korktum sadece... 24 yaş için çok genç bunu düşünmek evet. Kendimi adayacağım insan gerçekten o muydu? Kaderimdeki insan o muydu? Aşka saplanıp kalan insanlar gördüm yıllarca, hiç sevmediği adamlarla evlenip çocuk yapan ve yaşı geçmiş kadınlar veya 15-20 yıl bir kadının peşinde koşan adamlar gördüm. O kadar aciz miyim ben dedim. Hayır, gerekirse bana yazmamasını söylerim ki görünüşe göre az sonra söyleyeceğim ama ben ona muhtaç değilim.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst