Ali15210028
Venüs Yolcusu
- Katılım
- 23 Mar 2021
- Mesajlar
- 61
- Tepki puanı
- 95
- Puanları
- 24
Arkadaşlar merhaba. Öncelikle kendimi tanıtayım. 27 yaşındayım. Hataylıyım ve malum depremden dolayı Konyaya yerleştik. Konyada iş bulduğum için annemi ve kardeşlerimi de yanıma aldım. Burada özel bir firmada makina mühendisi olarak çalışıyorum. Gelelim asıl mevzuya;
Bugün sürecimin 50. günü. Daha önce de buraları görmüş tatmış daha uzun süreçleri deneyimlemiş biri olarak hem genel nofapta yaşadıklarım hem de bu süreç özelinde yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Nofapta çoğu sürecim bir aylık süreçlerdi ve ben bu bir aylık süreçlerde kısmen istediğimi elde edebiliyordum. Tabi ki süreci bile isteye bozmuyordum. Süreci bozarken sanki farklı bir kişiliğe ve hedefsiz bir zihne sahip oluyordum. Anlık gelen bu ikinci kişilik beni süreci bozmaya itiyordu. Bu bir aylık süreçlerde kendime kısa süreli hedefler belirleyip o hedefe rahatlıkla ulaşıyordum. Süreçte olmak ilginç bir şekilde insanı daha şanslı kılıyor. En azından beni çok daha şanslı kılıyor. Belki de doğru kararlar alıp doğru cümleleri kurmamı sağlıyor. Doğru zamanda doğru yerde olmamı sağlıyor. Tabi dediğim gibi hem kısa vadeli hedeflerde işime yatıyordu hem de yaklaşık bir ayın sonunda farklı bir kişiliğe bürünüp süreci bozuyordum. Ancak konyada da işe başlayınca hem boş zamanlarım azaldı hem de artık nofapta hiç bozmadan ömürlük bir süreç için kendimi hazırladım. Kendime uzun vadeli bir hedef belirledim. Yeni hedefim mühendisliğin başkenti almanyada çalışmak. Görüştüğüm alman bir şirket var ve o şirketi ikna etmeye çalışmak. Bu sanıldığı gibi kısa süreli bir süreç değil çünkü şirket mühendis alımlarını durdurmuş durumda ancak oluşacak ilk boşlukta kendimi ilk aday olarak göstermem ve kendimi kanıtlamam gerekecek.
Sürece girişte pornografiyi kafada tamamen bitirdim ve daha geri dönmemek üzere sürecime başladım. Sürecin ilk ayında her zamanki etkileri gördüm. İşimde öne çıkmaya başladım. İş bensiz yürümemeye başladı ve çalıştığım yerdeki değerimi yükseltti. En azından bir ayda ne kadar yükseltmek mümkünse o kadar yükseltti. Bu 48. Güne kadar bu şekilde devam etti. 48 gündür sürecimdeyken hep işe odaklı ve aman bir hata yapmayayım da İşler yolunda gitsin modunda devam ettim. Süreçte fiziksel olarak çok güzel etkiler vardı tembellikte mastır yapmış olan ben çalışkan bir şekilde fabrikanın altını üstüne getiriyordum. Göze çarpıyordum ancak mental olarak hâlâ istediğim seviyede değildim. Ne kadar övgü alsam da ne kadar başarılı olsam da klasik bir özel sektör çalışanı gibi bir korkum vardı. İşle ilgili bir hata yapmak istemezdim. Hata yapmayacak olsam bile nedense yaptığım bir işi 2-3 defa kontrol ediyordum.
Ve 48. Gün...
Sürecin 48. Gününe girdiğim ve sabahına uyandığım gibi içimde farklı bir hissiyat vardı. Bu durum iş yerinde de devam etti ve korkunç bir umursamazlık başladı. İnanılmaz bir umursamazlık. Müdür beni çağırdığı zaman sanki babamın fabrikası gibi gidip rahat rahat konuşuyor işime elimi kolumu sallayarak dönüyordum. Acil bir iş olduğu zaman bile umursamadan elimi kolumu sallaya sallaya yapıyordum. Ancak bu rahatlık işimde hata yapmayı da engelliyordu. O kadar yüksek bir rahatlık seviyesi var ki stres yapıp hata yapma imkanı olmuyor. Bu mental olarak ulaşabileceğim en iyi seviyelerden biri olabilir
Ancak...
Bu umursamazlık nedense dopamin yoksunluğuyla beraber geldi. İki gündür felaket bir mutsuzluk yaşıyorum. Dopamin kaynaklarını da kesmiş olduğum için beynim tamamen tetikleyicilere saldırıyor. Maalesef 2 gündür tetikleyici bombardımanı da yedim. Sosyal medyada, youtubeda çıplaklık içeren yerlerde fazla zaman geçirmeye başladım. 2-3 saniyelik kısa kısa tetikleyicilere kendimi maruz bıraktım. Şu an da içtiğim suya yediğim yemeğe ve aldığım nefese ihtiyacım olduğu kadar pornografik görüntülere ihtiyacım varmış gibi hissediyorum. Beynim bana savaş açmış gibi. Tetikleyici ve çıplaklık gördüğüm için süreci bozmuş kadar oldun diyerek nefsim beni köşeye sıkıştırıyor. Bu yazıyı da yazma amacım tam da bu. Sizden gelecek destekle devam etmek istiyorum. Tam bu aşamada neler yapmam gerekiyor. Beynim tamamen kitlenmiş gibi. Lütfen bu günleri yaşamış ve aşmış olanlar tavsiye versin...
Buraya kadar okuduğunuz için de teşekkür ederim. Umarım hep birlikte beyinden tamamen atıp kurtulacağız...
Bugün sürecimin 50. günü. Daha önce de buraları görmüş tatmış daha uzun süreçleri deneyimlemiş biri olarak hem genel nofapta yaşadıklarım hem de bu süreç özelinde yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Nofapta çoğu sürecim bir aylık süreçlerdi ve ben bu bir aylık süreçlerde kısmen istediğimi elde edebiliyordum. Tabi ki süreci bile isteye bozmuyordum. Süreci bozarken sanki farklı bir kişiliğe ve hedefsiz bir zihne sahip oluyordum. Anlık gelen bu ikinci kişilik beni süreci bozmaya itiyordu. Bu bir aylık süreçlerde kendime kısa süreli hedefler belirleyip o hedefe rahatlıkla ulaşıyordum. Süreçte olmak ilginç bir şekilde insanı daha şanslı kılıyor. En azından beni çok daha şanslı kılıyor. Belki de doğru kararlar alıp doğru cümleleri kurmamı sağlıyor. Doğru zamanda doğru yerde olmamı sağlıyor. Tabi dediğim gibi hem kısa vadeli hedeflerde işime yatıyordu hem de yaklaşık bir ayın sonunda farklı bir kişiliğe bürünüp süreci bozuyordum. Ancak konyada da işe başlayınca hem boş zamanlarım azaldı hem de artık nofapta hiç bozmadan ömürlük bir süreç için kendimi hazırladım. Kendime uzun vadeli bir hedef belirledim. Yeni hedefim mühendisliğin başkenti almanyada çalışmak. Görüştüğüm alman bir şirket var ve o şirketi ikna etmeye çalışmak. Bu sanıldığı gibi kısa süreli bir süreç değil çünkü şirket mühendis alımlarını durdurmuş durumda ancak oluşacak ilk boşlukta kendimi ilk aday olarak göstermem ve kendimi kanıtlamam gerekecek.
Sürece girişte pornografiyi kafada tamamen bitirdim ve daha geri dönmemek üzere sürecime başladım. Sürecin ilk ayında her zamanki etkileri gördüm. İşimde öne çıkmaya başladım. İş bensiz yürümemeye başladı ve çalıştığım yerdeki değerimi yükseltti. En azından bir ayda ne kadar yükseltmek mümkünse o kadar yükseltti. Bu 48. Güne kadar bu şekilde devam etti. 48 gündür sürecimdeyken hep işe odaklı ve aman bir hata yapmayayım da İşler yolunda gitsin modunda devam ettim. Süreçte fiziksel olarak çok güzel etkiler vardı tembellikte mastır yapmış olan ben çalışkan bir şekilde fabrikanın altını üstüne getiriyordum. Göze çarpıyordum ancak mental olarak hâlâ istediğim seviyede değildim. Ne kadar övgü alsam da ne kadar başarılı olsam da klasik bir özel sektör çalışanı gibi bir korkum vardı. İşle ilgili bir hata yapmak istemezdim. Hata yapmayacak olsam bile nedense yaptığım bir işi 2-3 defa kontrol ediyordum.
Ve 48. Gün...
Sürecin 48. Gününe girdiğim ve sabahına uyandığım gibi içimde farklı bir hissiyat vardı. Bu durum iş yerinde de devam etti ve korkunç bir umursamazlık başladı. İnanılmaz bir umursamazlık. Müdür beni çağırdığı zaman sanki babamın fabrikası gibi gidip rahat rahat konuşuyor işime elimi kolumu sallayarak dönüyordum. Acil bir iş olduğu zaman bile umursamadan elimi kolumu sallaya sallaya yapıyordum. Ancak bu rahatlık işimde hata yapmayı da engelliyordu. O kadar yüksek bir rahatlık seviyesi var ki stres yapıp hata yapma imkanı olmuyor. Bu mental olarak ulaşabileceğim en iyi seviyelerden biri olabilir
Ancak...
Bu umursamazlık nedense dopamin yoksunluğuyla beraber geldi. İki gündür felaket bir mutsuzluk yaşıyorum. Dopamin kaynaklarını da kesmiş olduğum için beynim tamamen tetikleyicilere saldırıyor. Maalesef 2 gündür tetikleyici bombardımanı da yedim. Sosyal medyada, youtubeda çıplaklık içeren yerlerde fazla zaman geçirmeye başladım. 2-3 saniyelik kısa kısa tetikleyicilere kendimi maruz bıraktım. Şu an da içtiğim suya yediğim yemeğe ve aldığım nefese ihtiyacım olduğu kadar pornografik görüntülere ihtiyacım varmış gibi hissediyorum. Beynim bana savaş açmış gibi. Tetikleyici ve çıplaklık gördüğüm için süreci bozmuş kadar oldun diyerek nefsim beni köşeye sıkıştırıyor. Bu yazıyı da yazma amacım tam da bu. Sizden gelecek destekle devam etmek istiyorum. Tam bu aşamada neler yapmam gerekiyor. Beynim tamamen kitlenmiş gibi. Lütfen bu günleri yaşamış ve aşmış olanlar tavsiye versin...
Buraya kadar okuduğunuz için de teşekkür ederim. Umarım hep birlikte beyinden tamamen atıp kurtulacağız...