UyKuSuZuM
Yeni Üye
- Katılım
- 12 Mar 2025
- Mesajlar
- 10
- Tepki puanı
- 14
- Puanları
- 3
Merhaba. Normalde akıcı yazardım ama şu an kafamdaki beyin sisi mi, yoksa buraya ilk kez yazıyor olmam mı bilemiyorum... Nasıl yazacağımı, nereden başlayacağımı tam kestiremiyorum. O yüzden akışına bırakıyorum.
Öncelikle ben Ali, 19 yaşına yeni girdim. YKS öğrencisiyim. Bayramdan beri yaklaşık 1 aylık süreci bozmakla beraber gerçekten kötü bir dönem geçirdim. Ama şu anda yeni bir süreç başlattım. Belki bu süreci sadece 5 dakika önce başlatmış olsam bile kendime kızmıyorum artık.
Gelelim asıl meseleye: PMO bataklığı...
Buraya bu konuda yüzlerce cümle kurabilirim. Ama günlük oluşturacağım için özet geçmek istiyorum. Hem sizi sıkmamak adına, hem de benim gibi aktif PMO yaptığınız dönemlerde odaklanmanın ne kadar zor olduğunu bildiğim için...
Pandemiyle birlikte ergenliğe girmemle ben de PMO bataklığına girdim. Ve düne kadar da devam etti. Hayat kalitemin ve karakterimin bundan ciddi şekilde etkilendiğini düşünüyorum.
Lisede zaman zaman bu döngüden uzaktım çünkü okul vardı. PMO'ya vakit bulamıyordum ve sınıftaki arkadaş ortamı, diğer insanların da bu konuda sessiz kalması psikolojik olarak beni koruyordu belki de. Ayrıca ortaokuldan kalan birkaç kız arkadaşım (sadece arkadaş) vardı ve onlarla iletişimim gayet sağlıklıydı.
Ama 12. sınıfta okul yönetimi, ders çalışmamız için devamsızlıklarımızı görmezden gelince evde daha çok vakit geçirmeye başladım. Odamda yalnızdım ve maalesef işler çığırından çıktı. Bir yıl böyle geçti.
Mezuna kaldım.
Sonra bir gün kendime sordum: “Neden her şey bu kadar anlamsız geliyor?”
Günde en az 3 kez PMO yapıyordum. Abartısız söylüyorum, içimdeki ruh adeta bir mum ışığı gibiydi…
06.08.2024’te günlüğüme şu notu düşmüştüm:
"Sanırım çok hastayım… ama iyileşeceğim."
Ama bu sözün ardından bile PMO’ya devam ettim… Ta ki babamla büyük bir tartışma yaşayıp evden uzaklaşana kadar. O an minibüste tanıştığım birkaç kişi sayesinde Ordu’ya fındık toplamaya gittim.
Ordu deneyimi...
Orada 5 kişiyle aynı odada kalıyordum. PMO yapmaktan utanıyor, fırsat bulamıyordum. Bir gece herkes uyurken tuhaf bir ses duydum… 35 yaşında, evlenmek istemesine rağmen hâlâ bekar olan biri porno izliyordu. Ses çıkarmadım ama her gün izlediğini fark edince dikkat kesildim.
Adam fazlasıyla içine kapanık, zayıf biriydi. Otistik hareketleri vardı (ki PMO’yu abarttığım dönemlerde bende de oluyordu bu tarz davranışlar). Oradaki kadınlar ondan özellikle uzak duruyorlardı. (Yanlış anlaşılmasın, herhangi bir sapkın davranışta bulunmadı.)
Bu adamı gözlemledikçe kendimden korktum.
Eve döndüğümde...
Büyük bir değişim yaşadığımı fark ettim. Fiziksel değil çünkü oradaki yemek imkanı kötüydü. Ama karakterim, ses tonum, kızlara bakış açım değişmişti.
45 günlük no-fap süreci geçirdim.
Artıları:
PMO uyuşturucu gibi.
Dopamin reseptörlerini mahvediyor. İnsan uyuşturulmuş gibi oluyor. Daha da kötüsü, zamanla “normal” kategoriler yetmemeye başlıyor. Tecavüz sahneleri gibi sapkın şeyler izlenmeye başlanıyor.
Benim tek dinim iyilik. Ve bu sektörün içinde dönen suçları (araştırdım) bildiğim halde hâlâ bu işlere destek vermek, bana göre bir sapığın yapacağı şeydir.
Kararım net:
90 günlük bir meydan okuma başlatıyorum. Ve bu kez gerçekten sonuna kadar gitmek istiyorum. Günlük tutacağım burada.
Durum ciddi…
YKS için işler kötü. Aileme 90 bin sıralama yaptım dedim ama aslında 300 bin yaptım.
Psikolojik olarak da zor bir dönemdeyim. Süreci bozduktan sonra kendime zarar verdim (kasık bölgesine ve penise çizikler attım). Yardıma ihtiyacım var ama psikoloğa gidemem. Aile baskısı, sınav stresi ve bu illet bir aradayken boğuluyorum ama MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIM.
Bu sitedeki herkese teşekkür ederim.
Günlük yazanlara, moderatörlere, bu mücadelenin bir parçası olan herkese...
Yaklaşık bir ay önce üye olmuştum ama daha yeni onaylandı. (Lütfen bu üye onaylama sürecini hızlandırın.)
Son sözüm:
Öncelikle ben Ali, 19 yaşına yeni girdim. YKS öğrencisiyim. Bayramdan beri yaklaşık 1 aylık süreci bozmakla beraber gerçekten kötü bir dönem geçirdim. Ama şu anda yeni bir süreç başlattım. Belki bu süreci sadece 5 dakika önce başlatmış olsam bile kendime kızmıyorum artık.
Gelelim asıl meseleye: PMO bataklığı...
Buraya bu konuda yüzlerce cümle kurabilirim. Ama günlük oluşturacağım için özet geçmek istiyorum. Hem sizi sıkmamak adına, hem de benim gibi aktif PMO yaptığınız dönemlerde odaklanmanın ne kadar zor olduğunu bildiğim için...
Pandemiyle birlikte ergenliğe girmemle ben de PMO bataklığına girdim. Ve düne kadar da devam etti. Hayat kalitemin ve karakterimin bundan ciddi şekilde etkilendiğini düşünüyorum.
Lisede zaman zaman bu döngüden uzaktım çünkü okul vardı. PMO'ya vakit bulamıyordum ve sınıftaki arkadaş ortamı, diğer insanların da bu konuda sessiz kalması psikolojik olarak beni koruyordu belki de. Ayrıca ortaokuldan kalan birkaç kız arkadaşım (sadece arkadaş) vardı ve onlarla iletişimim gayet sağlıklıydı.
Ama 12. sınıfta okul yönetimi, ders çalışmamız için devamsızlıklarımızı görmezden gelince evde daha çok vakit geçirmeye başladım. Odamda yalnızdım ve maalesef işler çığırından çıktı. Bir yıl böyle geçti.
Mezuna kaldım.
Sonra bir gün kendime sordum: “Neden her şey bu kadar anlamsız geliyor?”
Günde en az 3 kez PMO yapıyordum. Abartısız söylüyorum, içimdeki ruh adeta bir mum ışığı gibiydi…
06.08.2024’te günlüğüme şu notu düşmüştüm:
"Sanırım çok hastayım… ama iyileşeceğim."
Ama bu sözün ardından bile PMO’ya devam ettim… Ta ki babamla büyük bir tartışma yaşayıp evden uzaklaşana kadar. O an minibüste tanıştığım birkaç kişi sayesinde Ordu’ya fındık toplamaya gittim.
Ordu deneyimi...
Orada 5 kişiyle aynı odada kalıyordum. PMO yapmaktan utanıyor, fırsat bulamıyordum. Bir gece herkes uyurken tuhaf bir ses duydum… 35 yaşında, evlenmek istemesine rağmen hâlâ bekar olan biri porno izliyordu. Ses çıkarmadım ama her gün izlediğini fark edince dikkat kesildim.
Adam fazlasıyla içine kapanık, zayıf biriydi. Otistik hareketleri vardı (ki PMO’yu abarttığım dönemlerde bende de oluyordu bu tarz davranışlar). Oradaki kadınlar ondan özellikle uzak duruyorlardı. (Yanlış anlaşılmasın, herhangi bir sapkın davranışta bulunmadı.)
Bu adamı gözlemledikçe kendimden korktum.
Eve döndüğümde...
Büyük bir değişim yaşadığımı fark ettim. Fiziksel değil çünkü oradaki yemek imkanı kötüydü. Ama karakterim, ses tonum, kızlara bakış açım değişmişti.
45 günlük no-fap süreci geçirdim.
Artıları:
- Ses tonum ve konuşma tarzım daha erkeksi hale geldi.
- Kızlara bakış açım değişti. Önceden beyin her ne kadar itiraz etse de onları cinsel bir obje olarak görüyordum.
- Ordu’da bir kıza yazdım, hoşlandım ama o soğuk davrandı. Saygılıca geri çekildim ama bu benim için bir kazançtı.
- Twitter’da kurulan anonim ders çalışma grubuna katıldım. Zoom benzeri bir uygulamada görüntülü görüşme oldu. Normalde asla kameramı açmazdım ama açtım.
- Oradan bir kızla konuşmaya başladım. 1 ay flört ettik. Uzak mesafe ve sınav süreci nedeniyle bitirdik ama güzel bir deneyimdi.
- Daha sonra kütüphanede hoşuma giden bir kıza delikanlı gibi çıkışta yaklaşıp konuştum. Reddetti ama çok mutluydum. Bir şeyi başarmıştım. Sonra “istersen arkadaş olabiliriz” diye mesaj attı.
- Fiziksel olarak toparladım. Zamanında zargana gibiydim, sıradan erkeklerden bile zayıftım. Ama yazdan beri 10 kilo aldım, 3 şınavdan 30’a çıktım.
- İrade… İnanılmaz gelişti. Günde 10-12 saat ders çalıştığım oldu.
- Öz saygım arttı. Kendime olan bakışım değişince, dış dünyadaki insanların da bakışı değişti. Kendimi artık ezik değil, mücadele eden bir erkek olarak görüyordum.
- Küçük şeylerden bile zevk almaya başladım. Sosyal medyayı ve oyunları da bıraktım. Çünkü dopamin sistemim düzene girmeye başlamıştı.
PMO uyuşturucu gibi.
Dopamin reseptörlerini mahvediyor. İnsan uyuşturulmuş gibi oluyor. Daha da kötüsü, zamanla “normal” kategoriler yetmemeye başlıyor. Tecavüz sahneleri gibi sapkın şeyler izlenmeye başlanıyor.
Benim tek dinim iyilik. Ve bu sektörün içinde dönen suçları (araştırdım) bildiğim halde hâlâ bu işlere destek vermek, bana göre bir sapığın yapacağı şeydir.
Kararım net:
90 günlük bir meydan okuma başlatıyorum. Ve bu kez gerçekten sonuna kadar gitmek istiyorum. Günlük tutacağım burada.
Durum ciddi…
YKS için işler kötü. Aileme 90 bin sıralama yaptım dedim ama aslında 300 bin yaptım.
Psikolojik olarak da zor bir dönemdeyim. Süreci bozduktan sonra kendime zarar verdim (kasık bölgesine ve penise çizikler attım). Yardıma ihtiyacım var ama psikoloğa gidemem. Aile baskısı, sınav stresi ve bu illet bir aradayken boğuluyorum ama MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIM.
Bu sitedeki herkese teşekkür ederim.
Günlük yazanlara, moderatörlere, bu mücadelenin bir parçası olan herkese...
Yaklaşık bir ay önce üye olmuştum ama daha yeni onaylandı. (Lütfen bu üye onaylama sürecini hızlandırın.)
Son sözüm:
“İnsan neye yenilirse onun kölesi olur.”
Belki düşeceğim, belki daha kötü şeyler yaşayacağım… Ama ben yenilmeyeceğim.
Son düzenleme: