UmudumuKaybetmedim
Venüs Yolcusu
- Katılım
- 16 Ocak 2021
- Mesajlar
- 41
- Tepki puanı
- 97
- Puanları
- 24
Merhaba arkadaşlar. Umarım iyisinizdir. Beni sorarsanız. Ben şu satırları silip silip yazmakla meşgulum. Yani tam beni sorduğunuz sırada kararsızdım. Neyse başlıktan da anlamışsınızdır, sıradan bir düşüşten sonra kendime karşı özgüven depolamak için yazmıyorum bunları. Cidden hiç anlatacak kimsem olmadığı için yazıyorum. Hayatım boyunca dert anlatmasını sevmedim, halen de sevmiyorum. Hani beni sorarsanız demiştim ya? Ben şu 2,5 3 senedir iyi değilim. Hemde hiç. Hayatım hep arka sıralarda tırnak yemekle geçti. İçine kapanık, evde şen şakrak, dışarıda uyumsuz bir çocuktum. Halende öyleyim. Neyse yıllar geçti, gitti. Liseye geçtik. 9 sınıfta o içine kapanık olan çocuk, arkadaş ortamının kurbanı oldu. 1 sene sınıfta kaldım. Sonra ailemi ikna ettim bir daha yazıldım, okudum. Üniversite hayalleri kapıyı çaldı. 12 de dershaneye yazıldım. Aşırı bir uyumsuzluk, dersi anlamama, utangaçlık, çekingenlik, kendini aptal hissetme, iett yolculukları, 10 seneden fazla dostluk kurduğum insanın beni bırakması, sevgilimden ayrılmam. Falan derken Bizimki sabahtan akşama kadar çalıştığı halde, -tabi ev halkı da ilk defa hayatımda çalışıyorum ya umutlu- mezuna kaldım başaramadım. Cidden başarısızlık çok ağır bir duygu. Sonra bizimkilere heyecanlandım falan dedim geçiştirdim, şu an mezun bir öğrenciyim. Çok büyük kararlar alarak yola çıktım. Sınavdan 1 hafta sonra hemen başladım çalışmaya. En büyük amaçlarım hem hukuk fakültesini kazanmak hemde nofap da mezun olmak dı bu yolda. İlk rekor 14, 15 15, 40 20 15 falan sayısız relaps, derslerime istediğim kadar yoğunlaşamadım, hani çitayı yükseklere koymuşuz ya. Depresyon, can sıkıntısı eşliğinde derslerime çalıştım halen de çalışıyorum, çalışmaya çalışıyorum. Korkuyorum açıkcası hemde çok. 19 yaşında zanaatsız ortada kalmaktan, ailemin umutlarını boşa çıkarmaktan. Ulan cidden neden bu zamana kadar kimseye dert anlatmadığımı şimdi anladım, çünkü anlatamıyormuşum. Yani durumumu özetleyecek olursak. 2 senedir sosyal açıdan, maddi manevi, sosyal, mental, dostluk, arkadaşlık her şeyden yoksun bir şekilde bir odadayım. Derslerimi soracak olursanız geçen seneye göre kat kat iyi. Ama korkuyorum. Aklıma geliyor geçmişim ders çalışırken. O bakmaya kıyamadığım sevdiğim, o 10 senelik arkadaşımın benim öldüğümden bile haberi olmaması falan çok canımı sıkıyor muazzam bir boşluğa düşüyorum. Hani bazı duygular vardır çok ağır anlatamazsın, kaptaki su berraktır, okyanustaki su karanlık. Küçük hakikatin küçük lisanı, büyük hakikatin ise sessizliği. Ben bu durumdayım. Geçmişimi nefretle özlüyorum. Büyüdüğümü, ayrılıklarımı, kaybedişlerimi kabullenemiyorum belki de. Bu gün de bu 2,5 3 senelik geçmişimin, bana her gün yaşattığı bir günü, geçmişle yoğurarak anlatmak istedim. Kendinize çok iyi bakın. İyi dostluklar kurun. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayın. Sanki ayrılmayacakmış gibi sevin. Ben hep yarım bırakıldım.Umarım bunca acıya çektiğime, bir gün geldiğinde iyi ki çekmişim diyebileyim. İyi akşamlar.