Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Büyüklere Karşı Gereksiz Iyi Olma Gayretindeyim

Katılım
31 Ocak 2024
Mesajlar
408
Tepki puanı
1,068
Puanları
160
Maalesef, vicdanlı ve empati sahibi olan birinin çevresinde onun gibi insanlar yoksa dünya onun için cehenneme dönüşüyor. İnsanları alttan almaya başlıyorsun fakat bu sonsuza kadar sürmüyor, bir yerde patlıyorsun. Ben de bunun benzerini akrabalarımda yaşadım ve o günden beri ağzından çıkan lafları duymadan kimseye gereksiz saygı göstermiyorum. Saygı hak edene gösterilir, vasıfsız insana değil.

İnsanların benim hakkımda ne düşündüğünü umursamayı da ciddi anlamda bıraktım diyebilirim. Çünkü diğer insanlar; sen onları umursadığın kadar, düşündüğün kadar, değer verdiğin kadar seni umursamıyor. Bu tarz pişkin insanlar, söyledikleriyle karşısındakini üzüp üzmeyeceğini kestiremiyor. Bundan kurtulmanın tek yolu, aynı ortamlarda bulunmamak.

Kendi hayatında neredeyse bir şey başaramamış olanlar zaten tavsiye vermekten bir an olsun kaçınmazlar. Adamın söylediği cümlelere ve yaşayış tarzına bakıyorsun tamamen zıt. Aklı kısa olana uzun cevaplar vermemek gerekiyor. Bu durumla karşılaştığın ilk anda tepkini koyman gerekiyor. O sınırı bir kere aşan, bir kere daha aşacaktır. Bu günümüz ilişkilerinde de geçerli.

Kariyerinde başarılı olan ve maddi gücü ciddi anlamda yüksek olan bir akrabamı ziyaret ettiğimde, insanları gözümde ne kadar büyüttüğümü tekrardan fark etmiştim. Konuşma şekli ve verdiği tavsiyeleri, bir kıraathaneye oturup yaşlı bir amcadan da dinleyebilirdim o kadar vasat. Kendimi o an Martin Eden gibi hissetmiştim, o kitap da beni aşırı etkilemiştir. Okumadıysanız kesinlikle Jack London'ın Martin Eden eserini okuyun.
''Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olamayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu.''
Eksik olma King Elessar. Gerçekten felsefecilerin, yazarların ve aklını işletenlerin varacağı sonuç budur. İstediğin forsa sahip ol iyi bir ahlak sahibi değilsen hiçbir anlamı yok. Kötülük ve iyilik arasında bir denklem dünya. İyi gördüklerin kötü, kötü gördüklerin iyi olabiliyor. Çok iyi kurduğum bir sistemi bu sefer kimsenin bozmasına izin vermeyeceğim. Ters olan ortamlara girmek zorunda kalsam bile daha soğukkanlı olup serotoninin dopaminin benden çekilmesine izin vermeyeceğim. Düşünsel dünyamızı bu forumda zenginleştiren içerikler üretmek kesinlikle bizleri daha iyi noktalara taşıyor. Sağlıkla kal. Jack London'ın ifadeleri yüzyıllar geçse de kolay değişmeyecek. İnsanlar aşırılıklardan, sürüleşmekten yine kurtulamayacak. Ne yaparsın işte, insan gerçekten aşırıya kaçmaktan vazgeçmiyor.
 

Whiplash

Satürn Yolcusu
Katılım
23 May 2021
Mesajlar
146
Tepki puanı
332
Puanları
91
Maalesef, vicdanlı ve empati sahibi olan birinin çevresinde onun gibi insanlar yoksa dünya onun için cehenneme dönüşüyor. İnsanları alttan almaya başlıyorsun fakat bu sonsuza kadar sürmüyor, bir yerde patlıyorsun. Ben de bunun benzerini akrabalarımda yaşadım ve o günden beri ağzından çıkan lafları duymadan kimseye gereksiz saygı göstermiyorum. Saygı hak edene gösterilir, vasıfsız insana değil.

İnsanların benim hakkımda ne düşündüğünü umursamayı da ciddi anlamda bıraktım diyebilirim. Çünkü diğer insanlar; sen onları umursadığın kadar, düşündüğün kadar, değer verdiğin kadar seni umursamıyor. Bu tarz pişkin insanlar, söyledikleriyle karşısındakini üzüp üzmeyeceğini kestiremiyor. Bundan kurtulmanın tek yolu, aynı ortamlarda bulunmamak.

Kendi hayatında neredeyse bir şey başaramamış olanlar zaten tavsiye vermekten bir an olsun kaçınmazlar. Adamın söylediği cümlelere ve yaşayış tarzına bakıyorsun tamamen zıt. Aklı kısa olana uzun cevaplar vermemek gerekiyor. Bu durumla karşılaştığın ilk anda tepkini koyman gerekiyor. O sınırı bir kere aşan, bir kere daha aşacaktır. Bu günümüz ilişkilerinde de geçerli.

Kariyerinde başarılı olan ve maddi gücü ciddi anlamda yüksek olan bir akrabamı ziyaret ettiğimde, insanları gözümde ne kadar büyüttüğümü tekrardan fark etmiştim. Konuşma şekli ve verdiği tavsiyeleri, bir kıraathaneye oturup yaşlı bir amcadan da dinleyebilirdim o kadar vasat. Kendimi o an Martin Eden gibi hissetmiştim, o kitap da beni aşırı etkilemiştir. Okumadıysanız kesinlikle Jack London'ın Martin Eden eserini okuyun.
''Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olamayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu.''
Martin Eden, Suç ve Ceza, Oblomov ve Goriot Baba bunlar benim en sevdiğim dört dünya klasiğidir. Jack London, Dostoyevski, İvan Gonçarov ve Balzac öyle insan tahlilleri yapmışlardır ki bu eserlerde aradan geçen 100 küsür yıldan sonra bile hala bu insanların var olduğunu hatta ölümsüz olduklarını görmek olağanüstü bir şeydir. Martin Eden'ı da abartısız en az 8 defa okudum(pdf ve basılı olarak) ve alıntıladığın bölümü de çok çok severim. Bir de Martin'in Ruth'u "Müesses nizamın mabedine tapıyorsun." diye başlayarak eleştirdiği bir bölüm vardır ki o da harikadır. Jack London bu kitap için "Yarı Otobiyografim" demiştir ve kitaptaki birçok karakter gerçek hayatında da var olmuş insanlardır. Mutlaka okunmalıdır bu kitap bence.
 

Inhuman

Satürn Yolcusu
Katılım
8 Tem 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
329
Puanları
103
Karşısındaki kişinin durumunu bilmeden anlamsızca eleştiriler, bol keseden bir sürü anlamsız zırvalar. Özet olarak kuşak farkı vs falan kabul de insanlar iyice patavatsız olmuş.

Çok haklısın. Yurtdışına yerleşmemin ilk aşamalarında 2. derece bir aile büyüğüm orada yaşadığı için ilk 4-5 gün onunla kalmıştım (o teklif etmişti kapımız açık diye). Şuan kendisiyle görüşmüyorum telefonlarına bile çıkmıyorum aylardır, sırf o 4-5 gün bu dediklerin yüzünden hayatı bana zehir etti kocasıyla diye. Geçmek bilmemişti resmen.

Bari yurtdışında yapmayın diyor insan.

Anlayacağın yalnız değilsin.
Ve kendi paranı kazanıp kendi egemenliğini kurmanın değerini hatırlatıyor sana bu "akbabalar". Ben "akraba" demiyorum.

Süreci bozmana değmemiş bence. Ama yukarıdaki cümlem konusunda motivasyon sağladıysa ne mutlu.
 
Katılım
31 Ocak 2024
Mesajlar
408
Tepki puanı
1,068
Puanları
160
Çok haklısın. Yurtdışına yerleşmemin ilk aşamalarında 2. derece bir aile büyüğüm orada yaşadığı için ilk 4-5 gün onunla kalmıştım (o teklif etmişti kapımız açık diye). Şuan kendisiyle görüşmüyorum telefonlarına bile çıkmıyorum aylardır, sırf o 4-5 gün bu dediklerin yüzünden hayatı bana zehir etti kocasıyla diye. Geçmek bilmemişti resmen.

Bari yurtdışında yapmayın diyor insan.

Anlayacağın yalnız değilsin.
Ve kendi paranı kazanıp kendi egemenliğini kurmanın değerini hatırlatıyor sana bu "akbabalar". Ben "akraba" demiyorum.

Süreci bozmana değmemiş bence. Ama yukarıdaki cümlem konusunda motivasyon sağladıysa ne mutlu.
Değerli yorumun için teşekkürler. Akbaba metaforu da iyi oturdu anlatıma. Motive etti artık daha güçlü olup böyle durumlara karşı daha hazırlıklı olacağım. Stresi yönetmek çok önemli.
 

Inhuman

Satürn Yolcusu
Katılım
8 Tem 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
329
Puanları
103
Değerli yorumun için teşekkürler. Akbaba metaforu da iyi oturdu anlatıma. Motive etti artık daha güçlü olup böyle durumlara karşı daha hazırlıklı olacağım. Stresi yönetmek çok önemli.

Rica ederim. Psikoloji okumadım ama tahminlerime göre bence psikolojik olarak gençliklerini yaşayamayan insanlar, şimdiki gençlerin de yaşayamamasını istiyorlar. Kendi soylarından olması da çok önemli değil (anne-baba dışında). Çünkü akbaba gibi davranan akrabaların hepsinin çocukluğunda, rahmetli anne/babalarından yenilmiş dayaklar, sıradan okullar, isteyip de olunamamış meslekler var.

Onları da anlamak lazım. Ve 2 kat hazırlıklı olmak lazım.

Stres yönetimi konusunda hak veriyorum. Ama işe aynı zamanda buradan da baktığımda hep rahatlıyorum stres bile olmuyorum. Hep şunu diyorum: "Ya bırak, onun derdi kendiyle. Sen figürsün".
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst