Jung'un en sevdiğim arketiplerinden birisi "Yaralı Şifacı" dostum. Senin durumunda bu benim görüşüme göre, Jung'a göre yaralanan ve bu yaralanmayla beraber karanlığa girip iyileşme sürecinde şeytanlarıyla boğuşup şifa bulan herkes bu arketipi yaşıyor. Şuan ben de yaşıyorum, son ilişkimden sonraki psikolojik çöküşüm ve üzerine ilişkiden kaptığım cinsel hastalıklar beni o karanlığa itmişti. Şimdi yavaş yavaş çıkıyorum, kitap okumayı seviyorsan Jung üzerine okumanı tavsiye ederim. Gölgeni tanıman kendine karşı duyduğun bu utancı bırakmanı ve herkesin içinde olan Yaralı Şifacı'yı ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir. Umarım en kısa zamanda iyileşirsin, yalnız değilsin. Bu hepimizin savaşı.

Bodhissatva' Alıntı:

ilişkiden kaptığım cinsel hastalıklar

Genişletmek için tıklayın ...

Sırf şu sebepten dolayı kimse ile bir şey yaşamayı düşünmüyorum artık. Yani sağlıklı sandığımız kişiler en beklenmedik anda sağlıksız çıkabilir (en beklenmedikten kastım bulunduğunda geç kalmış olmak). Şu an Semen Retention yapıyorum zaten. Muhtemelen birkaç yıl daha böyle giderim gibi geliyor. Hayatımdan memnunum bu açıdan. Yakında da gitarımı geliştirmeye başlayacağım (düşünmeden harekete geçmem lazım elbette!)

SlaveToMaster' Alıntı:

Sırf şu sebepten dolayı kimse ile bir şey yaşamayı düşünmüyorum artık. Yani sağlıklı sandığımız kişiler en beklenmedik anda sağlıksız çıkabilir (en beklenmedikten kastım bulunduğunda geç kalmış olmak). Şu an Semen Retention yapıyorum zaten. Muhtemelen birkaç yıl daha böyle giderim gibi geliyor. Hayatımdan memnunum bu açıdan. Yakında da gitarımı geliştirmeye başlayacağım (düşünmeden harekete geçmem lazım elbette!)

Genişletmek için tıklayın ...

Evet maalesef haklısın, ciddi bir ilişki yaşamadan önce emin olmak gerekiyor. Çok fazla var.

Bodhissatva' Alıntı:

Evet maalesef haklısın, ciddi bir ilişki yaşamadan önce emin olmak gerekiyor. Çok fazla var.

Genişletmek için tıklayın ...

Bir şeye çamur atmış gibi olacağım ama bunda sosyal medyanın payı çok büyük. Oldukça büyük hem de. Yaşam tarzı liberalleştikçe insanların ahlaki değerleri de bulanıklaşmaya başladı. Geçenlerde bir yerde görmüştüm, adamın biri Londra sokaklarında gezen yarı açık kızların videosunu koymuştu, üstte de "Medeniyetin geldiği son nokta" gibi bir şey yazmıştı. Bazen günümüzü Roma gibi medeniyetlerle kıyaslıyorum. O zamanlarda da cinsellik yaşanıyordu ama orada değersiz insan yok gibiydi. Ama şimdiye bakıyorsun, insanların herhangi bir vasfı yok. En tipsiz/çirkin kişi bile hak ettiğinin çok üstünde standartlara sahip. Yine konu sosyal medyaya geldi. İnsanlarda sahte bir algı oluştu "Sosyal medya olduğu için her an herkese yazabilirim," diye. Sen yazarsın da o kişi buna cevap verir mi, onu düşünmüyorlar hiç.

Sosyal medyanın insanların cinsel seçim mekanizmasını alt üst ettiğine kesinlikle katılıyorum. Erkekler hipergaminin acımasızlığından acı çekiyorken, kadınlarda çok fazla seçenekten dolayı adeta felç geçiriyor. Bu da insanları insan olarak görmeyi imkansız hale getirip, raflardaki ürünler gibi görülmesine yol açıyor maalesef. Tasarlayan adamların amacının insanların bağlantılarını arttırmaları için tasarlamamış olmalarını çoğu insan fark etmiyor ya da umursamıyor ki daha kötü. Ürün biziz. Ve her ürünleştirilmiş şey gibi tüketiliyoruz.

Bodhissatva' Alıntı:

Sosyal medyanın insanların cinsel seçim mekanizmasını alt üst ettiğine kesinlikle katılıyorum. Erkekler hipergaminin acımasızlığından acı çekiyorken, kadınlarda çok fazla seçenekten dolayı adeta felç geçiriyor. Bu da insanları insan olarak görmeyi imkansız hale getirip, raflardaki ürünler gibi görülmesine yol açıyor maalesef. Tasarlayan adamların amacının insanların bağlantılarını arttırmaları için tasarlamamış olmalarını çoğu insan fark etmiyor ya da umursamıyor ki daha kötü. Ürün biziz. Ve her ürünleştirilmiş şey gibi tüketiliyoruz.

Genişletmek için tıklayın ...

Çok utandığım bir şey var ki o da ne zaman kızlarla yazışsam (neredeyse bitirdim gibi bu alışkanlığı) onlara bir objeymiş gibi mesaj atıyorum. Ama olması gerektiği gibi yaklaşıp normal bir insanmış gibi yazdığımda genelde çok daha uzun süreler boyunca konuşuyoruz. Geçen gün bir kızla 2 gün boyunca konuştum, kız da benden hoşlanıyordu ama ben saçmaladım ve negatif biri oldum. Kıza ses kaydı atıp ondan özür diledim ama o beni reddetti. Ben de yenilgiyi kabullenip önüme baktım. Benim en sevmediğim şey "Diğer erkekler gibi değilsin" denmesi bana. Biliyorum ki bunun altında yatan asıl mesaj "Diğer erkeklere karşı daha cinsel olabilirim ama seninle olamam çünkü seni pipili bir kız arkadaş olarak görüyorum" mesajıdır. Bir de "Cinsel mesaj atanlarla konuşmuyorum" deyip asıl onlara yazanlar var ki zaten o benim umudumun tükendiği son nokta.

Bunun dışında bir de "Ölü İnternet Teorisi" denen şeyin başını alıp gitmesi söz konusu. Artık yapay zekalar tüm siteleri sarmış durumda. Organik içeriği olan bir site kalmadı. Çocuğunun kitabının yapay zeka tarafından yazıldığını keşfetmişti birisi mesela. Sohbet uygulamaları bile kullanıcı sayısı çok gözüksün diye bot hesap çıkarıyor (yiyeceklerin gramajını artırmak için içine su katmak gibi düşünebilirsin).

İnsan kendinden utanma-iğrenme eğiliminde olabiliyor maalesef bu tarz uygulamalarda, ben de kendimden iğreniyorum kullandığımda. Ama şunu fark etmek gerek, bu uygulamaların tasarlanış şekli bu şekilde. Asla tam olarak tatmin/tamamlanmışlık hissetmemen için yapılmış uygulamalar. Eğer böyle olsaydı insanlar kullanmayı bırakırdı zaten. O yüzden büyük oyunu da görmek lazım. Ben şahsen sadece gerçek hayatta tanışıyorum kadınlarla, reddedildiğim de oluyor ama insan reddedilmeye de alışıyor, daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.

Bodhissatva' Alıntı:

İnsan kendinden utanma-iğrenme eğiliminde olabiliyor maalesef bu tarz uygulamalarda, ben de kendimden iğreniyorum kullandığımda. Ama şunu fark etmek gerek, bu uygulamaların tasarlanış şekli bu şekilde. Asla tam olarak tatmin/tamamlanmışlık hissetmemen için yapılmış uygulamalar. Eğer böyle olsaydı insanlar kullanmayı bırakırdı zaten. O yüzden büyük oyunu da görmek lazım. Ben şahsen sadece gerçek hayatta tanışıyorum kadınlarla, reddedildiğim de oluyor ama insan reddedilmeye de alışıyor, daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.

Genişletmek için tıklayın ...

Dışarı çıkmayı istiyorum ama dışarı çıktığımda yapabileceğim şeyler oldukça kısıtlı. Atıyorum bir tiyatroya vs. gitmek istesem param yok çünkü işim yok. Sektör de sıkıntılı (gıda sektöründeyim). Başvurduğum yerin müdürü daha 2 tane stajyere baktığını söylemiş geçenlerde. 1 sene oldu işsiz olalı ve daha hiç iş deneyimim yok ama şikayet etmemeyi öğrendim ben askerliği yapıp geldiğimde. Sabrediyorum. Gerekirse 1-2 sene daha işsiz kalırım ama yine de ruh sağlığımdan ödün vermem. Eskiden çok daha fazla şikayet ederdim mesela. Şu an neredeyse hiç etmiyorum. Sanalda takılmaktan çok ailemle takılmaya bakıyorum çünkü sanaldaki adam bana ne katabilir ki?

Belki de haklısın, ama dışarıya çıkmak için illa paranın olması gerekmiyor. Bir uygulamadan dışarda oynayabileceğin bir spor grubuna bile katılabilirsin. Demeye çalıştığım şey sosyalleşmek için paranın olmasına gerek yok bence. Şu an ben de işsizim ama sosyalleşmek için fırsat yaratıyorum oldukça. Bir de sanaldaki adam bence çok şey katabilir mesela bir yorumunda "The Fourth Way" diye bir kitabı paylaşmışsın. Kitap okumayı severim ve bana çok şey katacak bir kitaba benziyor.

Bodhissatva' Alıntı:

Belki de haklısın, ama dışarıya çıkmak için illa paranın olması gerekmiyor. Bir uygulamadan dışarda oynayabileceğin bir spor grubuna bile katılabilirsin. D emeye çalıştığım şey sosyalleşmek için paranın olmasına gerek yok bence. Şu an ben de işsizim ama sosyalleşmek için fırsat yaratıyorum oldukça. Bir de sanaldaki adam bence çok şey katabilir mesela bir yorumunda "The Fourth Way" diye bir kitabı paylaşmışsın. Kitap okumayı severim ve bana çok şey katacak bir kitaba benziyor.

Genişletmek için tıklayın ...

Önerimi görmene sevindim. Ben bir şeyler katmaya çalışırım hep ama herkes böyle olmuyor işte mesela. Adam sadece vakit geçirmek için giriyor genelde. Bir iki kelam edip kafasını dağıtmak istiyor vs. Bu kitabı ben de bir videoda bahsi geçtiğinde öğrendim. Ouspensky çok ilginç bir adam. Bu adama göre psikoloji bilimi eksik ve hatalı. Şahsen çeyrek asrını öğreti okullarını ziyaret ederek geçirmiş. İnsanın kendi kendini çalışması gerektiğini söylüyor.

İnsanın yarattığı her sistem gibi eksik ve hatalı olması çok doğal, adama katılıyorum. Okuyacağım dostum, önerin için teşekkürler.

Bodhissatva' Alıntı:

İnsanın yarattığı her sistem gibi eksik ve hatalı olması çok doğal, adama katılıyorum. Okuyacağım dostum, önerin için teşekkürler.

Genişletmek için tıklayın ...

Rica ederim Kitap okumak yaşadığımı hissettiren nadir şeylerden bir tanesi. Zaten eskiden de yaşıtlarım sokakta top oynarken ben evde oturup bir şeyler okurdum hep. Bu büyüdüğümde de aynı kaldı.

Bodhissatva' Alıntı:

kitap okumayı seviyorsan Jung üzerine okumanı tavsiye ederim

Genişletmek için tıklayın ...

çok teşekkür ederim, şans vereceğim.

7. günden selamlar