Selam arkadaşlar. Öncelikle buradaysanız özel insanlarsınız demektir çünkü herkesin uyuduğu dünyada uyanmaya çalışanlar bizleriz.
Bugün daha önce değinilmediğini düşündüğüm önemli bir konuyu anlatacağım.
Neverfap'a başladığımız zaman belli beklentiler içinde oluruz. Hayatım değişecek, tuzaktan kurtulacağım, süper güçler
... Öncelikle bu beklentilerin aksak tarafına bakalım. Aktif bir şey yapmadıkça hayatın değişmeyecek yalnızca tuzakta olduğunun bilincinde olacaksın. Süper güç diye bir şey yok veeee en önemlisi tuzaktan kurtulmak diye de bir şey yok '' Lan nasıl olur hani 90 güne gelince bitecekti '' güzel kardeşim neverfap'ın bir başlangıç noktası vardır (pmo kullanımını bıraktığın gün) ancak bir bitiş noktası yoktur ki. 89. gün gece saat 12' yi vurunca birden kurtulmayı mı bekliyorsunuz ? Yaaaaaa öyle bir dünya yok. Biraz daha açayım sözcükleri.
Arkadaşlar neverfapın bitiş noktası felan yoktur. Yaptığınız kullandığınız bir uyuşturucuyu bırakmak. Bir sabah birden hiç kullanmamış olarak uyanamayız. Biz bunu kullandık bu bize zarar verdi ve biz bunu bırakıyoruz ki daha fazla zarar görmeyelim. Bıraktığın an zaten kurtulursun. Biz süreç mantalitesiyle hep kendimizi yokluyoruz '' Acaba kurtuldum mu? Ya bir daha yaparsam '' gibi . Sunduğum alternatif bakış şudur : Artık gün saymaya, sürekli kendini yoklamaya, her şeyi nofaptan beklemeye, hep aynı şeyleri yapmaya, hastaymış gibi davranmaya son vermek. Gün saymak süreç düşüncesine katkı sağlar ama süreç diye bir şey yok. Kendini yoklamak sende krizlere karşı hassasiyet oluşturur '' Ya gelirse, ya düşersem, gelince ne yapacağım '' bu hassasiyet de etkilenmeyi arttırır. İzzet Güllüden bir örnek vereyim. Elin sağlamken eline vurursan acımaz, elin yandığında eline ufak bir dokunsan bile çok acır. Hassasiyetle etkilenmenin doğru orantılı olduğunu gösteren bir örnek. Krizlere karşı bakış açımız kabullenme olmalı. Kriz gelmediği zamanlar beynini ona hazırlamalısın. Doğru beklenti oluşturmalısın. ''Krizler gelecek, gel kriz senin için hazırım senin gelmen benim hareketlerimi yönetemez , sen benim düşmanım değilsin. Olay krizin gelmesi değil , senin ona karşılık pmo yapman. Bize zarar veren kriz değil ki pmo. Kriz(hırsız) sık gelsin seyrek gelsin sen pmo yapmadıkça (kapıyı açmadıkça) o ne yapabilir. Gerçekten kriz seni yönetemez tabi ki şartlanma altına girmediysen. Bu saatten sonra kriz sık gelsin seyrek gelsin bana ne bana zarar veremez ki(bu bir telkindir ve telkin inanç inşaa eder yapmamız gereken krizlerden önce doğru telkinle krize hazır olmak ve onun pekişmesini önlemek. Pavlov'un köpeği zil çalınca yemeğe şartlandı, biz de kriz gelince pmo ya şartladık kendimizi. Peki pavlov deneyine 2. bir zil sesi ekleyip eklediği zil çalınca yemeği verseydi köpeğe köpek yine 1. zile karşılık salya akıtacak mıydı? Yani şartlanma ortadan kaldırılabilir mi ?)
Her şeyi nofaptan beklemek olmaz çünkü nofap yalnızca kullandığın uyuşturucuydu. Uyuşturucuyu bıraktın diye matematik profesörü olmayacaksın bunun için matematik çalışmalısın. Hasta değiliz bir kere hasta olsak ilaç almamız gerekirdi. Beynimizde bir ödül devresi var. Beyin pmo'yu cinsellik olarak görüp onu dopamin ile ödüllendiriyor. Ancak aldığımız şey bir zehir. Bunun bilincine vardıktan sonra ve bunu içsel olarak oturttuktan sonra yapmamız gereken bir şey yok. Bunu içselleştirmek zaman alacak ancak 7/24 bununla uğraşmayacağız. Hayatımızdaki kötü bir şeyi çıkaracağız ve boş olan hayatımızı güzelliklerle dolduracağız. Önce bahçedeki taşları toplarsın sonra bahçeyi sürersin en son çiçekleri ekip sabırla beklersin. O çiçekler düzenli sulanmalı, güneş görmeli ve o çiçekler sevilmeli. Biz hayatımızı yoluna koymak için burdayız. Özetle kriz gelmeden önce '' Kriz gel senin için hazırım , senden kaçmıyorum, sen bana zarar veremezsin'' kriz sırasında '' Hoş geldin kriz istediğin kadar kalabilirsin senin gelmen beni kontrol edemez'' bakışını yakalamaktır.
Her gün 15-20 dakika pmo'nun keyif vermediği, zararları, tuzak olması , doğamıza ters olduğu , mahrum kalınacak bir tarafının olmadığı ile ilgili yazılar yaparak beyni ikna etmeyi öneririm.
Kimse kimseden çekinmesin herkes tecrübesini yazsın ki bilinçlenelim. Kurtulanlar yardımdan geri durmasın. Hepimiz neverfapa bir şeyler borçluyuz. Aşağıdaki videoya önyargı ile yaklaşmayın anlamaya ve kullanmaya çalışın.
Bugün daha önce değinilmediğini düşündüğüm önemli bir konuyu anlatacağım.
Neverfap'a başladığımız zaman belli beklentiler içinde oluruz. Hayatım değişecek, tuzaktan kurtulacağım, süper güçler
Arkadaşlar neverfapın bitiş noktası felan yoktur. Yaptığınız kullandığınız bir uyuşturucuyu bırakmak. Bir sabah birden hiç kullanmamış olarak uyanamayız. Biz bunu kullandık bu bize zarar verdi ve biz bunu bırakıyoruz ki daha fazla zarar görmeyelim. Bıraktığın an zaten kurtulursun. Biz süreç mantalitesiyle hep kendimizi yokluyoruz '' Acaba kurtuldum mu? Ya bir daha yaparsam '' gibi . Sunduğum alternatif bakış şudur : Artık gün saymaya, sürekli kendini yoklamaya, her şeyi nofaptan beklemeye, hep aynı şeyleri yapmaya, hastaymış gibi davranmaya son vermek. Gün saymak süreç düşüncesine katkı sağlar ama süreç diye bir şey yok. Kendini yoklamak sende krizlere karşı hassasiyet oluşturur '' Ya gelirse, ya düşersem, gelince ne yapacağım '' bu hassasiyet de etkilenmeyi arttırır. İzzet Güllüden bir örnek vereyim. Elin sağlamken eline vurursan acımaz, elin yandığında eline ufak bir dokunsan bile çok acır. Hassasiyetle etkilenmenin doğru orantılı olduğunu gösteren bir örnek. Krizlere karşı bakış açımız kabullenme olmalı. Kriz gelmediği zamanlar beynini ona hazırlamalısın. Doğru beklenti oluşturmalısın. ''Krizler gelecek, gel kriz senin için hazırım senin gelmen benim hareketlerimi yönetemez , sen benim düşmanım değilsin. Olay krizin gelmesi değil , senin ona karşılık pmo yapman. Bize zarar veren kriz değil ki pmo. Kriz(hırsız) sık gelsin seyrek gelsin sen pmo yapmadıkça (kapıyı açmadıkça) o ne yapabilir. Gerçekten kriz seni yönetemez tabi ki şartlanma altına girmediysen. Bu saatten sonra kriz sık gelsin seyrek gelsin bana ne bana zarar veremez ki(bu bir telkindir ve telkin inanç inşaa eder yapmamız gereken krizlerden önce doğru telkinle krize hazır olmak ve onun pekişmesini önlemek. Pavlov'un köpeği zil çalınca yemeğe şartlandı, biz de kriz gelince pmo ya şartladık kendimizi. Peki pavlov deneyine 2. bir zil sesi ekleyip eklediği zil çalınca yemeği verseydi köpeğe köpek yine 1. zile karşılık salya akıtacak mıydı? Yani şartlanma ortadan kaldırılabilir mi ?)
Her şeyi nofaptan beklemek olmaz çünkü nofap yalnızca kullandığın uyuşturucuydu. Uyuşturucuyu bıraktın diye matematik profesörü olmayacaksın bunun için matematik çalışmalısın. Hasta değiliz bir kere hasta olsak ilaç almamız gerekirdi. Beynimizde bir ödül devresi var. Beyin pmo'yu cinsellik olarak görüp onu dopamin ile ödüllendiriyor. Ancak aldığımız şey bir zehir. Bunun bilincine vardıktan sonra ve bunu içsel olarak oturttuktan sonra yapmamız gereken bir şey yok. Bunu içselleştirmek zaman alacak ancak 7/24 bununla uğraşmayacağız. Hayatımızdaki kötü bir şeyi çıkaracağız ve boş olan hayatımızı güzelliklerle dolduracağız. Önce bahçedeki taşları toplarsın sonra bahçeyi sürersin en son çiçekleri ekip sabırla beklersin. O çiçekler düzenli sulanmalı, güneş görmeli ve o çiçekler sevilmeli. Biz hayatımızı yoluna koymak için burdayız. Özetle kriz gelmeden önce '' Kriz gel senin için hazırım , senden kaçmıyorum, sen bana zarar veremezsin'' kriz sırasında '' Hoş geldin kriz istediğin kadar kalabilirsin senin gelmen beni kontrol edemez'' bakışını yakalamaktır.
Her gün 15-20 dakika pmo'nun keyif vermediği, zararları, tuzak olması , doğamıza ters olduğu , mahrum kalınacak bir tarafının olmadığı ile ilgili yazılar yaparak beyni ikna etmeyi öneririm.
Kimse kimseden çekinmesin herkes tecrübesini yazsın ki bilinçlenelim. Kurtulanlar yardımdan geri durmasın. Hepimiz neverfapa bir şeyler borçluyuz. Aşağıdaki videoya önyargı ile yaklaşmayın anlamaya ve kullanmaya çalışın.