Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Dostoyevski - Ezilenler| İnceleme:

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
903
Tepki puanı
2,169
Puanları
160
Konum
Türkiye
Web Sitesi
1000kitap.com
Uyarı: Dostoyevski - Karamazov Kardeşler, Suç ve Ceza kitaplarının spoilerını da içerir.


İnsan ruhunun derinliklerini paramparça eden bir yazar; Fyodor Mihayloviç Dostoyevski.

Dostoyevski her ne kadar bir roman yazarı olarak görünse de. Yazdığı kitapları okuyarak, kişisel gelişim, hikâye, otobiyografi, psikoloji, gibi alanlarında kitap okuduğunuzu hisseder ve her birisi hakkında bilgilenirsiniz. Dostoyevski tam bir arayış adamı. Sizi bir yere götürmez, durumu anlatır. Bir şey savunmaz, sorgular. Zira sorgulama yeteneğini bana kazandıran ve hayatımı geliştirmemi sağlayan en büyük etkendir kendisi. Eğer ki 19. Yüzyıldan bir adam ile görüşmem gerekse bu kesinlikle Dostoyevski olurdu. Karamazov Kardeşler kitabını okuyan biri hem dini sorgular hem de dine sempati duyabilir. Ivan karakterini ele alalım. Kendisi ateist olarak gösterilmiş kitapta. “Tanrı yoksa ahlak ve duyguda yoktur diyor”. Ama her nedense kitabın sonunda babasını öldürmediği halde sırf bunu istediği için vicdan azabı çekiyor. Sunduğu argümanla zıt düşmesi onu dehşete düşürüyor. Mesela Raskolnikov ; Napolyon adi kişileri öldürünce kahraman ben öldürünce katil oluyorum diyor. Bir tane pislik kadın ölecek ve 100 tane fakir aile kurtulacak bundan müthiş adalet mi olur, diye düşünüyor. Ama gel gelelim öldürünce büyük bir vicdana azabına giriyor. Dostoyevski insanın kendisiyle olan hesaplaşmasını muhteşem yansıtıyor. Suç ve Ceza ‘nın sonunda karakterimiz hapise düşüyor ve bitiyor. Cezayı hapishane olarak görmüyor bile Dostoyevski. Kitap boyunca karakterin kendisiyle olan iç mücadelesini gözlerimiz önüne seriliyor. Zaten en çok konuştuğumuz kişi kendimizdir. Dostoyevski’de kitapları boyunca kahramanların iç dünyalarındaki konuşmalarını bize yansıtıyor.



Gelelim Ezilenler kitabına. Kitap ana karakter Vanya ’nın anlatımıyla bize yansıtılıyor. Kitabın temel konuları, burjuva tayfası, merhamet, affetmek, aşk, nefret … Yüksek kesimden insanlar ile düşük kesimin çatışması yansıtılmış. Av Mevsimi filminde şöyle bir söz geçer. Dünyada iki tip insan vardır. Ya avcısındır ya da av. Bunu bende kitaba uyarlıyorum. Ya ezensindir ya da ezilen. Kitabın başlarındaki Nataşa’nın, babası Ihmeneve ’e yaptığı ihanet ile ikisinin arasındaki affetme ve gurur durumu temel konulardan biri. Bu ihaneti şöyle açıklayayım; Nataşa Ihmenev ’ın baş düşmanı olan Prens’in oğlu Alyoşa ile kaçıyor. Ihmenev kızına lanetler yağdırıyor, asla affetmek istemiyor ama bir yandan da sevgisi ağır basıyor. Arada gidip geliyor. Affetmek istiyor ama gururuna yediremiyor. Bu ikilem onu olur olmadık işler yapmaya yönlendiriyor. Schiednler’s Listesi filminde Schiendler Alman komutanın karşısına geçip şöyle der: ” Asıl güç her türlü haklı sebebin varken öldürmemektir, affetmektir.”
İşte bizim ihtiyarın ve birçoğumuzun eksik olduğu nokta. Özür dilemek, zayıflık belirtisi değil aksine insanın kendisiyle yaptığı muhteşem savaşı sonlandırması ve güçlü olduğunu göstermesidir. Kitap sorgularla, farklı bakış açılarıyla, düşüncelerle şüphelerle ve analizlerle dolu. Hiçbir zaman, hiç kimseye doğru diyemiyorsunuz. Hak veremiyorsunuz. Veyahut haksız diyemiyorsunuz. Nataşa ’yı da haklı görüyorsunuz Ihmenev ’ide. Ahlaksızlık yapan Prens ’ide.

Dostoyevski’nin erken dönem eserlerinden biri. O yüzden bazı hataları görmezden gelinebilir. Kitaptaki bazı tesadüfler hoşuma gitmedi. Mesela Smith’i ana karakterin tesadüfen bulması. Masloyebev ’in birden ortaya çıkıp, yardım etmesi. Nelli ’nin Prens’in kızı çıkması. Vanya ’nın yıllar sonra Nataşa ile tesadüfen görüşmesi vs. Hiç Dostoyevski okumamış arkadaşlar lütfen Dostoyevski’yi kronolojik olarak okusun. Hayatını bir arayış uğruna geçirmiş bir adamın serüvenine tanıklık etme zevkine varın. Hayatının son anına kadar yazmış ve kendisini ve fikirlerini olduğu gibi yansıtmış. Bir hayat daha yaşamak fırsatını kaçırmayın. Sevgiyle.

“Varsın ezilmiş, aşağılanmış olalım, madem hep beraberiz, önemi yok bunun; varsın bizi şimdi ezen, aşağılayan, o çıtkırıldım, kibirli yaratıklar zafer kazansınlar! Bizi diledikleri gibi taşlasınlar.”

F.M. Dostoyevski
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst