Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Dostoyevski - Karamazov Kardeşler İnceleme:

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
903
Tepki puanı
2,169
Puanları
160
Konum
Türkiye
Web Sitesi
1000kitap.com
Spoiler İçerir!

Böyle bir kitabi incelemek benim için çok zor çünkü ne yazsam eksik kalır. Kitap hakkında düşüncelerim gereksiz ve saçma olabilir kusura bakmayın. Kitabı çok yüzeysel inceleyeceğim. Aslında bu yazıyı sırf ilerdeki bana yazıyorum. Bazı yerlerde kitabın anlattığından çok kendi anladığımı anlatıyor olabilirim. Bu cümleyi sırf Dostoyevski’nin dediği gibi sonunda “Baştan demiştim” demek için yazıyorum aslında. Bu kitap bence Dostoyevski’nin bazı diğer eserlerinin toplamı gibi bir şey. Özellikle Suç ve Ceza‘yı okumuşsanız oraya gitmeniz muhtemel. Kitap roman olarak geçiyor ama siz bir hikâye, bir felsefi konuşma, bir otobiyografi (Dostoyevski kendi hayatını anlatıyor gibi) bulabilirsiniz. O yüzden herhangi biri kitabı gayet akıcı bulacaktır. Rus kitaplar hakkında en sevmediğim nokta galiba isimler; bu yüzden hep kısa isimlerini kullanacağım.

Kitapta temel olarak 4 kişi var. Baba Fyodor Pavloviç, en büyük oğul Mitya, ortanca oğul Ivan, en küçük oğul Alyoşa. Fyodor şehvet düşkünü, pis, bir adam. Dostoyevski hiçbir zaman ona iyi biri olma fırsatı vermiyor hep bir komedi ve dalga geçme havasında. Kitabın başında şu sözle ifade ediyor bunu. “Etrafımdaki herkes beni soytarı diye görüyor bende madem öyle soytarı gibi davranayım diyorum. Vız gelir hakkımda düşündükleriniz çünkü benden daha aşağılıksınız.” Tam bir şehvet düşkünü ve sinsi. Öyle ki Ivan ve Alyoşa’nın annelerini sırf bedeni için sevmiş. Onu zor bir durumdan kurtardığı için ona istediği eziyeti yapmayı kendine hak görmüş. Evinde alemler yapmış. Çocuklarının üçünede kendi bakmamış onların, varlığını hiç görmemiş bile kısaca “baba” denilemeyecek bir adam.

Mitya başka bir anneden dünyaya geliyor. Fyodor Pavloviç Mitya’nin annesi öldükten sonra ona bakmayı düşünmüyor, unutuyor onu. Fyodor Pavloviç’in uşağı Grigori bakıyor. Ardından annesinin akrabalarından aydın Miusov onu yetiştiriyor. Mitya başarılı bir subay oluyor. Bu sırada orda yaşayan bir adam paraya ihtiyaç duyuyor Mitya adamın kızına, ablası Katya’yı kendisine yollarsa sorunu çözebileceğini söylüyor. Ona 3000 ruble veriyor. Katya bu olayı hiç unutamıyor hatta kitabın sonuna kadar büyük bir minnet altına giriyor bu yüzden Mitya ile nişanlanıyor. İkiside aslında birbirini sevmiyor kitap boyunca sevmeye çalışsalarda bir türlü olmuyor. Ardından Katya’ya büyük bir miras kalıyor. Mitya aslında bir işe sahip değil annesinde kalan mirasla yaşıyor normalde bu mirasın hepsini alma şansı varken 3000 ruble kısmından vazgeçip hemen almak istiyor, işi mahkemeye götürmüyor. Fyodor Pavloviç bu mirası ona taksit taksit veriyor ama en sonunda para bitiyor. Mitya 3000 rubleyi kendine hak olarak görüyor. Babasından nefret ediyor bu parayı almak için babasının yanına gidiyor. Mitya aynı zamanda Gruşenka diye bir kadına aşık bu kadın kitapta “aşüfte” olarak nitelendiriliyor. İşin tuhafı babasıda aynı kadına aşık hatta bu kadınla evlenmek için Mitya ’ya vermediği 3000 rubleyi kullanmayı düşünüyor. Gruşenka başta ikisiyle de dalga geçiyor aslında ama sonradan Mitya’ya gerçekten âşık oluyor. Mitya galiba ailede babasına benzeyen bir tip ama ondan farklı olarak Mitya’nın her zaman iyi biri olma şansı var. Zira kitabın sonunda “ben gibi bir adam böyle bir darbe yemedikçe düzelmezdi” demiştir. “Darbe” den sonra bahsedeceğim. Aklından çok kalbiyle hareket eden bir adam. Kitapta en çok göze çarpan özelliği galiba kıskançlığı. Zira bu kıskançlığı sonunu getiriyor. Beyaz Geceler’de yatağın altına giren kıskanç adam aklıma geldi bu noktada.

Ivan ailenin en zeki üyesi diğerlerinden farklı olarak felsefeye meraklı. Alyoşa ile büyüyor ama ondan çok farklı bir hayata sahip oluyor. Allah’a inanmıyor hatta bu konudaki fikirleri kitapta uzunca ele alınıyor. Alyoşa kitabın saf ruhu, meleği, iyiliği belki de Dostoyevski’nin olmak istediği kişi hatta bence herkesin olmak istediği kişi.

Alyoşa kendini manastıra kapatıyor orda Staretz Zosima’nın yanında kendine bir yol seçiyor. Ama sonradan Zosima’nın öğütüyle manastırdan ayrılıp, hayata atılıyor. Kitap boyunca herkes en samimi şekilde ancak Alyoşa ’ya açılabiliyor. Galiba Ivan’ın tamamıyla kendiği açtığı tek kişi. Gruşenka onu yoldan çıkarmak istediği halde o bile Alyoşa’nın saf ruhunu fark ediyor.
Kitabın ilk başında para meselesi yüzünden Staretz Zosima’nın mekânında bir toplantı yapılmaya karar veriyor. Kitapta birbirinden farklı birçok karakter olduğundan Dostoyevski birçok alandaki çatışmayı çok iyi gösteriyor. Bu toplantıda özellikle Kilise’nin mahkemedeki durumu ilgi çekiciydi. Zira kitabın sonunda bu durum bir kere daha ele alınıyor. Suçluların dünyasına inmeyi çok seviyor Dostoyevski. Bir suçlunun toplumdan atılmasından öte onu affetmeyi onu doğru yola getirmeyi uygun buluyor. Onu toplumdan attığımızda. Suçlu cezasını çektiğini, kefareti ödediğini düşünüyor. Yeninden kötülüğe adıyor kendini. Ama eğer onu “Merhametimizle ezersek” artık kendini tüm dünyaya karşı suçlu buluyor. Dinin mahkemenin neresinde yer alması gerekiyor konusu ele alınıyor. Fetükoviç sondaki savunmasında bunu bir kez daha ele alıyor.

Kitap iki kısma ayrılabilir Alyoşa’nın sohbetleri ve Mitya’nın ıstırabı.
Burada bahsetmemiz gereken bir kişi daha var.” Smerdyakov”. Smerdyakov aslında bir Karamazov. Annesi Lizevate adlı bir kadın. Pavloviç ona tecavüz ediyor. Doğuma yakın bir zaman Lizevate Pavloviç’in duvarını aşıp, bahçede doğumu yapıp ölüyor. Çocuğa sahip olmayan Grigori onu evlat ediniyor. Ardına Pavloviç onu yetiştirip aşçı yapıyor. Smerdyakov doğum şeklinden nefret ediyor. Kendine Ivan’ı örnek alıyor. Onun “Tanrı yoksa her şey mubahtır.” Sözünden etkileniyor. Aslında kitaptaki en zeki kişi.

Mitya şehre geldikten sonra Gruşenka’nın Foydor Pavloviç’e gitmesinden endişeleniyor. Kıskançlığı onu bu hale getiriyor. Artık tamamen Katya’dan vazgeçiyor. Katya ise Mitya’yı sevmek istiyor en azından denemek. “Beni değil kendi erdemlerini seviyor.” diye açıklıyor Mitya onun aşkını. Katya paranın vicdan azabından kurtulmak istiyor. Bu yüzden Gruşenka ile anlaşıyor. Gruşenka uzun yıllar önce bir Polonyalı ile aşk yaşıyor ama Polonyalı onu bırakıyor. Gruşenka bunu unutamıyor. Polonyalı zor duruma düşünce geri gelmek istiyor. Katya ise Gruşenka’yı aradan çıkarmak istiyor. Bunu bir fırsat olarak görüyor. Mitya’yı bırakmasını söylüyor Gruşenka ilk başta kabul etsede. Alyoşa karşısında kabul etmediğini vazgeçtiğini söylüyor, dalga geçiyor.

Kitapta Ivan’ın kendisini Alyoşa’ya açtığı uzun bir kısım var. Burada özellikle hiç suçu olmayan çocukların niye eziyet çektiği konusu dikkat çekici. Onun dışında “Büyük Engizisyoncu” adlı bir bölüm var. Bu bölüm Ivan’ın din üzerine yaptığı bir eleştiri aslında. Kitapta Ivan ile Smerdyakov’un ayrı bir ilişkisi ele alınıyor.
Mitya Smerdyakov’u Gruşenka eve geliyor mu diye gözetlesin diye tutuyor. Smerdyakov kötü bir şeylerin olacağını seziyor. Bunu İvan’a açıklıyor ama çok alttan. “Akıllı insanla konuşmak zevklidir” diyor. Kitapta sonlara doğru ne demek istediğini açıklıyor. Gruşenka Polonyalı sevgilisine gitmeye karar veriyor. Mitya kıskançlıktan çıldırıyor. Gruşenka’yı bir türlü bulamıyor. Pavloviç’in evine gidiyor. Smerdyakov’dan öğrendiği özel işaretle pencereye Pavloviç’i çıkartıyor. Orda olmadığını görüyor giderken Grigori onu görüyor. Grigori’yi yaralıyor bu yüzden büyük bir vicdana azabı duyuyor. Gruşenka’nın Mokroye’de olduğunu öğreniyor. Oraya gitmeye Gruşenka’yı son bir defa görüp intihar etmeye karar veriyor. Ama orda Gruşenka Polonyalı’nın değiştiğini anlıyor ve Mitya’yı sevmeye başlıyor. Bu sıralarda Pavloviç ölüsü bulunuyor. Mitya uzun bir sorguya çekiliyor. Olayların gidişatı Mitya’yı suçlu gösteriyor. Mitya Smerdayakov’u suçluyor. Ama Smerdyakov o sırada hasta rolü yaptığından kimse ondan şüphelenmiyor. Mitya uzun bir sürecin ardından tutuklanıyor.

Aslında Pavloviç’i Smerdyakov öldürüyor. Öldürmesinin sebebi “Tanrı yoksa her şey mubahtır.” Düşüncesi bunuda Ivan’dan öğreniyor. Ama Dostoyevski burada mükemmel bir analiz yapıyor. Pavloviç gibi iğrenç bir adamın ölümünü kim istemez ki. Mitya istiyordu hatta bunun için Smerdyakov’a ortam oluşturdu. Ivan’da aynı şekilde kitabın başında Mitya ve Pavloviç için “iki sürüngen birbirini yesin” diyordu. Evet yemişti Mitya hapiste, Pavloviç ölmüştü. Ivan bu düşüncesini bir tülü inanamıyor normalde böyle bir durumda vicdan azabı çekmemesi lazımken deliriyor.

Kitapta tanrıya inanmayan kişiler bir şekilde kötü bir sona kavuşuyor. Mitya hapise düşüyor, Ivan deliriyor, Pavloviç ölüyor, Smerdyakov intihar ediyor. Alyoşa ise bu inanç ile asla umutsuzluğa düşmüyor kitabın sonunda mutlu olan tek kişi oluyor. Dediğim gibi atladığım bir çok nokta olabilir. Kusuruma bakmayın.
 
Son düzenleme:

Bakenga

Emekli Üretken Üye
Katılım
30 Kas 2020
Mesajlar
130
Tepki puanı
430
Puanları
108
Yaş
28
Heyecanın ve incelemelerin için teşekkür ederiz. Ancak sen de biliyorsun ki tüm bunlar internette de mevcut. Diğer incelemeler için tavsiyem , metnin altındakileri yani göremediğimiz şeyleri ve olaylar ile hayat arasındaki bağı bize gösterirsen daha ilgi çekici olacaktır. Jordan Peterson dinlemediysen dinlemeni öneririm, onun tarzını yakalayabilirsen her hikayede, mitte, kutsal kitapta hayatın bizzat kendisini görebilirsin.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
903
Tepki puanı
2,169
Puanları
160
Konum
Türkiye
Web Sitesi
1000kitap.com
Çok teşekkür ediyorum eleştirin için . Bunun bende farkındayım aslında . Bu şekil bir inceleme yapmayı bende istemiyorum . Olayların ne olduğu zaten belli haklısın. Ama ilk defa böyle bir şey yapıyorum güzel bir sırada gitmesi için böyle yaptım gittikçe daha kaliteli hale döneceğini düşünüyorum bir müddet böyle olacak galiba.
 

Kaptan joker

Venüs Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2021
Mesajlar
89
Tepki puanı
118
Puanları
39
Aslında Dostoyevski’nin her kitabında aynı şey var. İnsan psikolojisinin derinliklerine iniyor, bunu en iyi yapan Dostoyevski. Suç ve ceza, Ezilenler romanı buna en iyi örnek.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
903
Tepki puanı
2,169
Puanları
160
Konum
Türkiye
Web Sitesi
1000kitap.com
Aslında Dostoyevski’nin her kitabında aynı şey var. İnsan psikolojisinin derinliklerine iniyor, bunu en iyi yapan Dostoyevski. Suç ve ceza, Ezilenler romanı buna en iyi örnek.
Bu kitapla birlikte dediğin konular arşa çıkıyor. Zaten Dostoyevski'nin son kitabı.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst