Bakenga
Emekli Üretken Üye
- Katılım
- 30 Kas 2020
- Mesajlar
- 129
- Tepki puanı
- 434
- Puanları
- 108
- Yaş
- 28
Geçenlerde, "Dünya, kötülük ve pornografi" adında kısa bir yazı yazmıştım forumda. Bu yazıda aslında orada bahsetmem gereken eksik kalmış şeylere değineceğim. Pornografinin bilimsel olarak beynimize ve psikolojimize verdiği zararları biliyoruz, onlarca video izleyip makale okuduk. Ancak işin ahlaki ve toplumsal boyutuyla ilgili çok az içerik var. Ve benim derdim de aslında işin o kısmı. Çünkü neverfap'i yalnızca PMO'nun fiziksel olarak zararlı olduğunu bildiğim için değil ahlaki, dini, bireysel ve toplumsal sorumluluklarım gereği sürdürmek istiyorum. Aksi taktirde kola içmek, paketli gıdalar yemek veya az hareket etmek de fiziksel olarak benzer zararlara sahip olsa da ahlaki olarak bunları yapmayı kötü olarak nitelendirebilecek bir delilimiz yok.
Hatta konuyu biraz daha uzatıp beyin fırtınası yapmamız faydalı olacaktır. Örneğin, bir Hollywood filminde post-apokaliptik bir dünyada olduğunuzu varsayın. Tüm insanlar bir virüs veya yapay zekalı robotlar yüzünden ölmüş, geriye yalnızca siz kalmışsınız. Hala porno izlemek, mastürbasyon yapmak kötü bir şey olur muydu? Erken boşalmak, dopamin sisteminin bozulması, asosyallik gibi bütün zararlarını düşünün. Böyle bir durumda bütün bunların ne önemi kalırdı? Zaten yeryüzündeki son insansınız, toplum olmadığı için asosyallik gibi bir kavram da kalmazdı. Bir daha zaten cinsel birleşme yaşamayacağınız için erken boşalmak gibi bir derdiniz yok. İşte bu durumda benim kişisel felsefeme göre tüm ahlaki ve insani sistemlerin yaratıcısı, her durumda-bu durumda dahil- koruyucusu ve bireyin yegane yargılayıcısı Tanrı ön plana çıkıyor. Tanrı varsa ben bu dünyadaki tüm davranışlarımdan sorumluyum, başkaları olsun veya olmasın. İşte bu(ahlakın temellerini Tanrı inancında ve dinde bulma) her şeyi kökten değiştirecek bir düşünce. Buna göre bir davranış/şey zararlı olsun veya olmasın, insanlar beni yargılasın veya yargılamasın, her durum ve koşulda Tanrı'nın emirleri ve yargılama vaadi bizi her daim kötülüklere karşı sorumlu ve uyanık tutacaktır. Nihayetinde tüm bunlarla birlikte, pornografiye karşı neverfap'i; salt fiziksel zararları engelleyen, karşı cinse yakınlaşmada bizi daha iyi yapan, daha iyi bir cinsel birliktelik vadeden bir araç olarak görmenin ötesinde neden bu sürece devam etmemiz gerektiğinin bize ahlaki temelini sağlayan fikri de görmüş olacağız.
Peki işin toplumsal boyutlarında ne gibi sorunlar yatıyor? Bir önceki yazıda da belirttiğim gibi-durumu iktisat üzerinden okursak- cinsellik bir pazar olmuş durumda. Ve maalesef bizler de bu pazarda talep yaratan birer müşteri oluyoruz. Ancak bu pazarda satılan mallar birer üretim nesnesi değil, tam anlamıyla kadınlar ve hatta çocuklar; bedenleri ve hayatlarıyla pazara sunuluyorlar. Vücutlarını teşhir ediyor, tanımadıkları adamlarla milyonlarca insanın önünde çoklukla aşağılayıcı bir şekilde ilişkiye giriyorlar. Biz bir talep yaratarak her izlediğimizde, her aramamızda bu pazara destek oluyor, bu sektörü büyütüyor ve kadınların hayatlarını mahvedip dünyayı daha kötü bir yer yapıyoruz, dünyadaki kötülüğü arttırıyoruz.
Peki iş burada kalmakla bitiyor mu? Maalesef bitmiyor. Çünkü pazarda sürekli aynı malları görmek müşteriyi sıkıyor ve müşteri doğası gereği(dopamin dozunun sürekli artması yönündeki istek) yenilik arıyor. Bu yeniliğin geçen yazıda bahsettiğim bir kısmı yeni malların pazara girmesi ki bu da temiz ve masum kadınların pornografi sektörüne çekilmesiyle oluyor. Ya yeniliğin diğer kısmı ne? Kategoriler. Yıllar önce olmayan olsa da az içeriğe sahip veya çok az izlenen ahlaksız kategoriler bugün en çok izlenenler seviyesine ulaştı. Örnek olarak eş değiştirme, ensest, şantaj, tecavüz, işkence, eşcinsel gibi kategorileri verebiliriz. Eşcinsel eğilimi olsun olmasın, bu kategorideki içerikler insanların normal cinsel yönelimlerini alt üst etmiş durumda. Ensest gibi iğrenç bir şey bütün bir sektörde en çok aranan içerik olmaya başladı. Belki de gelecek yıllarda, eşcinsel evliliklerin normalleştiği gibi ensest birliktelik hatta evlilikler toplum tarafından hoş karşılanacak. Örnek:
(Evet lan kardeşim. Hayır, günah, yanlış ya da utanacak bir şey değil. Biz aşığız. Ve ben ensestseksüelim.)
(Ben ve kardeşimin hukuki sistemlerin ötesinde bir sevgimiz var. Siz ensest diyorsunuz biz kader diyoruz.)
Eş değiştirmeden bahsetmiyorum bile, çünkü hiçbir cezası yok. Ahlaki olarak da kötü bir şey olmadığı yönünde reddit'te hatta ekşisözlük'te bile beyanda bulunanlar var. Tecavüz ve işkencenin pornografi yoluyla fantezi adı altında bilincimize işlenmesi, kadınların bir nesne gibi değersizleştirilmesi toplumda kadına olan saygıyı azalttı. Bu da kadına şiddet ve taciz-tecavüz gibi suçların oranını çok ciddi derecede arttırdı(bence medyanın ve toplumun bunu pornografiye bağlamamasının sebebi herkesin bu pisliğe bulaştığı için kendini suçlu hissetmesidir). Kadınlar normal bir ilişki ve evliliğin öznesi olarak düşünülmek yerine erkeklerin mastürbasyon aracına dönüşmeye başladı(kendilerinin de bunda önüne gelene nude yollayarak ve internette nude mizahı yaparak destek olduğunu atlamayalım). Kısacası iğrenç bir kadın erkek doğası yaratıldı. Toplumsal olarak yozlaşmanın son evrelerindeyiz. Ve bunun sonuçları öngörülebilir olmaktan çıkmaya başladı. İleride ensest evliliklerin yasal yolu Batı'da açılabilir. Eş değiştirme oldukça normalleşebilir. Şimdiden internette kölelik kültürünün ürünlerini görüyoruz. Fantezi denilip basite indirgenerek erkekler veya kadınlar boyunlarına tasma takıp tasmanın diğer ucu partnerlerinin elinde olacak şekilde dışarı çıkıp topluma karışıyorlar. Tüm bunların dışında aklınıza gelecek en basit örnek, gün geçtikçe ülkemizde yaşayan kadınların bile giyimleriyle vücutlarını daha çok teşhir etmeye çalışmasıdır. Evli, bekar, lise öğrencisi, iş kadını her kadın artık kültürün mobbingine dayanamayarak daha açık kıyafetler giymek zorunda hissediyor kendini, aksi takdirde muhafazakar veya yobaz olarak nitelenmekten korkuyor. İnternet dünyasında kadınlar artık daha modern görünmek adına cinsel deneyimlerinden övünerek bahsediyor veya belaltı mizaha başvuruyor.
Bu yozlaşmanın nerede biteceğini, ne kadar ileri gidebileceğini tahmin edemeyebiliriz ama önüne geçebiliriz. Temelde, aslında Neverfap de bunun mücadelesini veren bir oluşum. Önce biz bu kötülüğü kavramalı, sonra da çevremizdekilere aktarmalıyız. Evet, hepimiz bu yazıda bahsettiklerim yüzünden suçluyuz, kötü insanlarız ama bunu düzeltebiliriz. Bunu düzeltmek için ödememiz gereken bedel, bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu yaymak için bir mücadele vermek. Gerçek dünyada arkadaşlarımıza ve çevremize, sanal dünyada ise milyonlarca insana ulaşabiliriz. Ulaşmalıyız da çünkü ben bu suçun/günahın/hatanın yalnızca bu şekilde affedileceğine inanıyorum. Bir Tanrı'ya inanmıyorsanız bile bireysel-toplumsal vicdanınızın ve sorumluluğunuzun baskını ancak bu şekilde aşabilir, hayatınızda yeni bir sayfa açabilirsiniz.
Daha iyi bir insan olmak ve dünyayı daha iyi bir yer yapmak için giriştiğiniz bu mücadelede hepinize başarılar dilerim.
Hatta konuyu biraz daha uzatıp beyin fırtınası yapmamız faydalı olacaktır. Örneğin, bir Hollywood filminde post-apokaliptik bir dünyada olduğunuzu varsayın. Tüm insanlar bir virüs veya yapay zekalı robotlar yüzünden ölmüş, geriye yalnızca siz kalmışsınız. Hala porno izlemek, mastürbasyon yapmak kötü bir şey olur muydu? Erken boşalmak, dopamin sisteminin bozulması, asosyallik gibi bütün zararlarını düşünün. Böyle bir durumda bütün bunların ne önemi kalırdı? Zaten yeryüzündeki son insansınız, toplum olmadığı için asosyallik gibi bir kavram da kalmazdı. Bir daha zaten cinsel birleşme yaşamayacağınız için erken boşalmak gibi bir derdiniz yok. İşte bu durumda benim kişisel felsefeme göre tüm ahlaki ve insani sistemlerin yaratıcısı, her durumda-bu durumda dahil- koruyucusu ve bireyin yegane yargılayıcısı Tanrı ön plana çıkıyor. Tanrı varsa ben bu dünyadaki tüm davranışlarımdan sorumluyum, başkaları olsun veya olmasın. İşte bu(ahlakın temellerini Tanrı inancında ve dinde bulma) her şeyi kökten değiştirecek bir düşünce. Buna göre bir davranış/şey zararlı olsun veya olmasın, insanlar beni yargılasın veya yargılamasın, her durum ve koşulda Tanrı'nın emirleri ve yargılama vaadi bizi her daim kötülüklere karşı sorumlu ve uyanık tutacaktır. Nihayetinde tüm bunlarla birlikte, pornografiye karşı neverfap'i; salt fiziksel zararları engelleyen, karşı cinse yakınlaşmada bizi daha iyi yapan, daha iyi bir cinsel birliktelik vadeden bir araç olarak görmenin ötesinde neden bu sürece devam etmemiz gerektiğinin bize ahlaki temelini sağlayan fikri de görmüş olacağız.
Peki işin toplumsal boyutlarında ne gibi sorunlar yatıyor? Bir önceki yazıda da belirttiğim gibi-durumu iktisat üzerinden okursak- cinsellik bir pazar olmuş durumda. Ve maalesef bizler de bu pazarda talep yaratan birer müşteri oluyoruz. Ancak bu pazarda satılan mallar birer üretim nesnesi değil, tam anlamıyla kadınlar ve hatta çocuklar; bedenleri ve hayatlarıyla pazara sunuluyorlar. Vücutlarını teşhir ediyor, tanımadıkları adamlarla milyonlarca insanın önünde çoklukla aşağılayıcı bir şekilde ilişkiye giriyorlar. Biz bir talep yaratarak her izlediğimizde, her aramamızda bu pazara destek oluyor, bu sektörü büyütüyor ve kadınların hayatlarını mahvedip dünyayı daha kötü bir yer yapıyoruz, dünyadaki kötülüğü arttırıyoruz.
Peki iş burada kalmakla bitiyor mu? Maalesef bitmiyor. Çünkü pazarda sürekli aynı malları görmek müşteriyi sıkıyor ve müşteri doğası gereği(dopamin dozunun sürekli artması yönündeki istek) yenilik arıyor. Bu yeniliğin geçen yazıda bahsettiğim bir kısmı yeni malların pazara girmesi ki bu da temiz ve masum kadınların pornografi sektörüne çekilmesiyle oluyor. Ya yeniliğin diğer kısmı ne? Kategoriler. Yıllar önce olmayan olsa da az içeriğe sahip veya çok az izlenen ahlaksız kategoriler bugün en çok izlenenler seviyesine ulaştı. Örnek olarak eş değiştirme, ensest, şantaj, tecavüz, işkence, eşcinsel gibi kategorileri verebiliriz. Eşcinsel eğilimi olsun olmasın, bu kategorideki içerikler insanların normal cinsel yönelimlerini alt üst etmiş durumda. Ensest gibi iğrenç bir şey bütün bir sektörde en çok aranan içerik olmaya başladı. Belki de gelecek yıllarda, eşcinsel evliliklerin normalleştiği gibi ensest birliktelik hatta evlilikler toplum tarafından hoş karşılanacak. Örnek:
(Evet lan kardeşim. Hayır, günah, yanlış ya da utanacak bir şey değil. Biz aşığız. Ve ben ensestseksüelim.)
(Ben ve kardeşimin hukuki sistemlerin ötesinde bir sevgimiz var. Siz ensest diyorsunuz biz kader diyoruz.)
Eş değiştirmeden bahsetmiyorum bile, çünkü hiçbir cezası yok. Ahlaki olarak da kötü bir şey olmadığı yönünde reddit'te hatta ekşisözlük'te bile beyanda bulunanlar var. Tecavüz ve işkencenin pornografi yoluyla fantezi adı altında bilincimize işlenmesi, kadınların bir nesne gibi değersizleştirilmesi toplumda kadına olan saygıyı azalttı. Bu da kadına şiddet ve taciz-tecavüz gibi suçların oranını çok ciddi derecede arttırdı(bence medyanın ve toplumun bunu pornografiye bağlamamasının sebebi herkesin bu pisliğe bulaştığı için kendini suçlu hissetmesidir). Kadınlar normal bir ilişki ve evliliğin öznesi olarak düşünülmek yerine erkeklerin mastürbasyon aracına dönüşmeye başladı(kendilerinin de bunda önüne gelene nude yollayarak ve internette nude mizahı yaparak destek olduğunu atlamayalım). Kısacası iğrenç bir kadın erkek doğası yaratıldı. Toplumsal olarak yozlaşmanın son evrelerindeyiz. Ve bunun sonuçları öngörülebilir olmaktan çıkmaya başladı. İleride ensest evliliklerin yasal yolu Batı'da açılabilir. Eş değiştirme oldukça normalleşebilir. Şimdiden internette kölelik kültürünün ürünlerini görüyoruz. Fantezi denilip basite indirgenerek erkekler veya kadınlar boyunlarına tasma takıp tasmanın diğer ucu partnerlerinin elinde olacak şekilde dışarı çıkıp topluma karışıyorlar. Tüm bunların dışında aklınıza gelecek en basit örnek, gün geçtikçe ülkemizde yaşayan kadınların bile giyimleriyle vücutlarını daha çok teşhir etmeye çalışmasıdır. Evli, bekar, lise öğrencisi, iş kadını her kadın artık kültürün mobbingine dayanamayarak daha açık kıyafetler giymek zorunda hissediyor kendini, aksi takdirde muhafazakar veya yobaz olarak nitelenmekten korkuyor. İnternet dünyasında kadınlar artık daha modern görünmek adına cinsel deneyimlerinden övünerek bahsediyor veya belaltı mizaha başvuruyor.
Bu yozlaşmanın nerede biteceğini, ne kadar ileri gidebileceğini tahmin edemeyebiliriz ama önüne geçebiliriz. Temelde, aslında Neverfap de bunun mücadelesini veren bir oluşum. Önce biz bu kötülüğü kavramalı, sonra da çevremizdekilere aktarmalıyız. Evet, hepimiz bu yazıda bahsettiklerim yüzünden suçluyuz, kötü insanlarız ama bunu düzeltebiliriz. Bunu düzeltmek için ödememiz gereken bedel, bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu yaymak için bir mücadele vermek. Gerçek dünyada arkadaşlarımıza ve çevremize, sanal dünyada ise milyonlarca insana ulaşabiliriz. Ulaşmalıyız da çünkü ben bu suçun/günahın/hatanın yalnızca bu şekilde affedileceğine inanıyorum. Bir Tanrı'ya inanmıyorsanız bile bireysel-toplumsal vicdanınızın ve sorumluluğunuzun baskını ancak bu şekilde aşabilir, hayatınızda yeni bir sayfa açabilirsiniz.
Daha iyi bir insan olmak ve dünyayı daha iyi bir yer yapmak için giriştiğiniz bu mücadelede hepinize başarılar dilerim.