Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin de toplumun finansal okuryazarlık seviyesinin yetersizliği olduğunu düşünüyorum. Bu konunun önemi yeni yeni anlaşılıyor. Toplumda finansal okuryazarlık seviyesinin düşük olmasının her gün ilginç sonuçlarını görüyoruz. İnsanlar inanılmaz vaatlere kanıyorlar, konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan insanlardan tavsiyeler alıyorlar, ne yaptıklarını bilmeden yatırım yapıyorlar. Sonuçta da batıyorlar.
46 günde, hem de dolar bazında %253 faiz vaadine inanıp parasını dekont veya makbuz olmadan teslim eden futbolcular gördük. Çiftlikbank gibi her tarafından "ben kocaman bir yalanım" kokusu püsküren bir oluşuma, evini arabasını satıp bütün parasını basan ve iflas eden insanlar oldu. Binlerce insan kripto para borsalarına girip büyük zarar etti. Milyonlarca insan son zamanlarda Borsa İstanbul'a aktı ve para kaybettiği için üzgün olan çok kişi var. Kendi işini kurup batıran bir sürü insan da var.
Cebinde 3 kuruş parası olduğu hâlde yatırım yapmaya çalışan insanları anlıyorum. Çünkü maaşlı bir işte çalışarak bir yerlere gelmek neredeyse imkânsız oldu. Çünkü sabahtan akşama kadar sıkı çalışıyoruz ve aldığımız maaş bırakın bütün masrafları, mutfak masraflarına bile yetmiyor. Üstelik emekli olduğumuzda alacağımız maaş da cep harçlığı seviyesinde. Bu nedenle emekli olsanız da çalışmak zorunda kalacaksınız.
Hâl böyleyken insanlar dişlerinden tırnaklarından arttırıp yatırım yaparak yoksulluktan kurtulmaya çalışıyorlar. Bu doğru bir şey ama bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Paraya sahip olmak önemli ama finansal okuryazarlık ondan daha önemli. Finansal okuryazarlık, ekonomi ve yatırım konularını okuyup anlayabilme, analiz edebilme ve bu bilgiyi kullanabilme becerisidir. Bir diğer ifadeyle parayı yönetebilme becerisidir. Eğer bu beceriye sahip değilseniz elinize şans oyunu, miras ya da başka bir şekilde büyük miktarda para geçse bile avucunuzdan kayıp gidecek ve başladığınız noktaya döneceksiniz.
Sosyal medya, Ekşi Sözlük, Youtube vb. platformlar, ne dediğini bilmeyen ama kendisini uzman sanan ve dibine kadar yatırım tavsiyesi verip sonuna da "yatırım tavsiyesi değildir" yazarak kendisini kurtarmaya çalışan insanlarla dolu. Pek çok kişi ya bilgisizlikten ya da tembellikten kendi araştırmalarını yapmayıp bu insanlara inanıyor ve pişman oluyorlar. Gerçekte yatırım danışmanlığı çok ciddi bir meslektir. Yatırım danışmanlığı yapacak olan kişi ve kurumlar Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından verilen lisansla iş yaparlar ve bu işi de belirli düzenlemeler altında yaparlar. Bu koşullara uymayanları şikâyet edebilirsiniz.
Dokuz ay önce, yıllar süren işsizliğimden kurtuldum ve bir iş buldum. İşimden öyle çok memnun olmasam da iyi kötü bir gelirim vardı. Daha önce muhasebe ve iktisat bölümlerinden mezun olmuş ve aynı zamanda bazı finansal okuryazarlık becerisi edindiren kitaplar okumuştum. Bu yüzden işi bulunca kazandığım maaşı akıllıca kullanmam gerektiğini biliyordum. Hem bol miktardaki borcumdan kurtulmalı hem de yatırım yaparak rahat bir geleceğin kapısını açmalıydım. Bu süre içinde hem buna göre hareket ettim hem de finansal okuryazarlık alanında daha çok kitap okuyup belgesel izledim, yetmedi bir de açıktan bankacılık okumaya başladım. Yazın da SPK lisans sınavına hazırlanmaya başlayacağım. Gelinen noktada borçlarım bitmek üzere, büyümeye devam eden ve benim için çalışmaya başlayan bir birikimim var. Çok zengin olmayı beklemiyorum ama yoksulluğun pençesine bir daha düşmemeyi umuyorum. En azından zor günler olduğunda hazırlıksız yakalanmayacağım.
Elbette herkes iktisat, işletme, maliye, bankacılık, muhasebe vb. şeyler okumak zorunda değil. Bunları yapmak benim kendi tercihimdi. Ama en azından kendi paranızı yönetecek, gerçekçi olmayan yatırım fikirlerine inanmayacak kadar finansal okuryazarlığınızın olması gerekiyor. Maddi sorunlarınızın çözülmesi psikolojinize de iyi geliyor. Çünkü gelecek kaygısı azalıyor, geçim sıkıntısı azalıyor, diğer bazı sorunlar da çözülüyor. İsterseniz bu başlık altında gerekli kitap vb. materyalleri paylaşabiliriz. Ama lütfen yatırım tavsiyesi vermeyelim, nedenini yukarıda açıkladım.
46 günde, hem de dolar bazında %253 faiz vaadine inanıp parasını dekont veya makbuz olmadan teslim eden futbolcular gördük. Çiftlikbank gibi her tarafından "ben kocaman bir yalanım" kokusu püsküren bir oluşuma, evini arabasını satıp bütün parasını basan ve iflas eden insanlar oldu. Binlerce insan kripto para borsalarına girip büyük zarar etti. Milyonlarca insan son zamanlarda Borsa İstanbul'a aktı ve para kaybettiği için üzgün olan çok kişi var. Kendi işini kurup batıran bir sürü insan da var.
Cebinde 3 kuruş parası olduğu hâlde yatırım yapmaya çalışan insanları anlıyorum. Çünkü maaşlı bir işte çalışarak bir yerlere gelmek neredeyse imkânsız oldu. Çünkü sabahtan akşama kadar sıkı çalışıyoruz ve aldığımız maaş bırakın bütün masrafları, mutfak masraflarına bile yetmiyor. Üstelik emekli olduğumuzda alacağımız maaş da cep harçlığı seviyesinde. Bu nedenle emekli olsanız da çalışmak zorunda kalacaksınız.
Hâl böyleyken insanlar dişlerinden tırnaklarından arttırıp yatırım yaparak yoksulluktan kurtulmaya çalışıyorlar. Bu doğru bir şey ama bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Paraya sahip olmak önemli ama finansal okuryazarlık ondan daha önemli. Finansal okuryazarlık, ekonomi ve yatırım konularını okuyup anlayabilme, analiz edebilme ve bu bilgiyi kullanabilme becerisidir. Bir diğer ifadeyle parayı yönetebilme becerisidir. Eğer bu beceriye sahip değilseniz elinize şans oyunu, miras ya da başka bir şekilde büyük miktarda para geçse bile avucunuzdan kayıp gidecek ve başladığınız noktaya döneceksiniz.
Sosyal medya, Ekşi Sözlük, Youtube vb. platformlar, ne dediğini bilmeyen ama kendisini uzman sanan ve dibine kadar yatırım tavsiyesi verip sonuna da "yatırım tavsiyesi değildir" yazarak kendisini kurtarmaya çalışan insanlarla dolu. Pek çok kişi ya bilgisizlikten ya da tembellikten kendi araştırmalarını yapmayıp bu insanlara inanıyor ve pişman oluyorlar. Gerçekte yatırım danışmanlığı çok ciddi bir meslektir. Yatırım danışmanlığı yapacak olan kişi ve kurumlar Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından verilen lisansla iş yaparlar ve bu işi de belirli düzenlemeler altında yaparlar. Bu koşullara uymayanları şikâyet edebilirsiniz.
Dokuz ay önce, yıllar süren işsizliğimden kurtuldum ve bir iş buldum. İşimden öyle çok memnun olmasam da iyi kötü bir gelirim vardı. Daha önce muhasebe ve iktisat bölümlerinden mezun olmuş ve aynı zamanda bazı finansal okuryazarlık becerisi edindiren kitaplar okumuştum. Bu yüzden işi bulunca kazandığım maaşı akıllıca kullanmam gerektiğini biliyordum. Hem bol miktardaki borcumdan kurtulmalı hem de yatırım yaparak rahat bir geleceğin kapısını açmalıydım. Bu süre içinde hem buna göre hareket ettim hem de finansal okuryazarlık alanında daha çok kitap okuyup belgesel izledim, yetmedi bir de açıktan bankacılık okumaya başladım. Yazın da SPK lisans sınavına hazırlanmaya başlayacağım. Gelinen noktada borçlarım bitmek üzere, büyümeye devam eden ve benim için çalışmaya başlayan bir birikimim var. Çok zengin olmayı beklemiyorum ama yoksulluğun pençesine bir daha düşmemeyi umuyorum. En azından zor günler olduğunda hazırlıksız yakalanmayacağım.
Elbette herkes iktisat, işletme, maliye, bankacılık, muhasebe vb. şeyler okumak zorunda değil. Bunları yapmak benim kendi tercihimdi. Ama en azından kendi paranızı yönetecek, gerçekçi olmayan yatırım fikirlerine inanmayacak kadar finansal okuryazarlığınızın olması gerekiyor. Maddi sorunlarınızın çözülmesi psikolojinize de iyi geliyor. Çünkü gelecek kaygısı azalıyor, geçim sıkıntısı azalıyor, diğer bazı sorunlar da çözülüyor. İsterseniz bu başlık altında gerekli kitap vb. materyalleri paylaşabiliriz. Ama lütfen yatırım tavsiyesi vermeyelim, nedenini yukarıda açıkladım.
