Bugün 20 Ekim 2025. Viyana'dan Türkiye'ye döneli ve TÜBİTAK'ta çalışmaya başlayalı birkaç hafta oluyor, hayatımın en kötü haftaları diyebilirim bunlara. Artık Ankara'da çok arkadaşım kalmadı, herkes bir taraflara dağıldı, geriye kalan kişilere yönelik güvenimi de zamanla kaybediyorum. Hiç kimseyi görmek istemiyorum, her gün 6-7 km yalnız başıma yürüyorum, işten güçten başka bir hayatım kalmadı pek. Ailemi eskisi kadar arayamıyorum, kimseyle eskisi kadar yakınlığım yok. Yeni birileriyle tanışmak artık zulüm geliyor. Bırak yeni bir ilişkiyi, herhangi bir insana o kadar da anlam yüklemiyorum. Sosyal medyalarımın hepsini kapattım. Kimseyi o kadar da sevemiyorum artık, gelen gelsin ve giden gitsin. Bu kadar... Tek sevincim Viyana'daki uluslararası makalenin yakın zamanda sergilenecek olması.
Soracağım herhangi bir sorum yok. Zaten cevabını bildiğim sorulara yanıt aramak ayrı abes. Eninde sonunda gece uyuyacak ve sabah kalkıp hayatıma devam edeceğim. Gecenin gürültüsünü sanki bir tek ben duymamışım gibi...
Başaracağımı ve bu sürecin atlatılacağını düşünüyorum ama atlamazsam ve yanılıyorsam forum ahalisi beni ebediyen unutmasın.
Hoşçakalın...
Soracağım herhangi bir sorum yok. Zaten cevabını bildiğim sorulara yanıt aramak ayrı abes. Eninde sonunda gece uyuyacak ve sabah kalkıp hayatıma devam edeceğim. Gecenin gürültüsünü sanki bir tek ben duymamışım gibi...
Başaracağımı ve bu sürecin atlatılacağını düşünüyorum ama atlamazsam ve yanılıyorsam forum ahalisi beni ebediyen unutmasın.
Hoşçakalın...