Don Zenon
Mars Yolcusu
- Katılım
- 18 Kas 2020
- Mesajlar
- 60
- Tepki puanı
- 137
- Puanları
- 43
Uzun süre düşündüm bunu . Birkaç gün önce yaşadığım kriz anı ile de alakalı bu anlatacağım.
Vicdan insanın içindeki tanrıdır.(Victor Hugo)
Eğer sözde de bahsedildiği üzere biraz olsun vicdana, akla, ahlaka, sorumluluğa ve maneviyata sahipseniz yani kelimenin tam anlamıyla insan olacak olgunluk ve bilgeliğe sahipseniz bu hayatta emin olun ağır planlar yapmaya gerek kalmıyor.(Burada maneviyat deyince bazı arkadaşların aklı direkt dine gidiyor. Evet din bunu içerir ama maneviyat geniştir, bir bilgeliktir herkes edinebilir.)
PBKY kitabını okuyanlar diyeceğim şeyi kafalarına daha iyi oturtacaktır. Aslında burada biz bağımlılar kendi isteğimiz yani içimizdeki vicdanın gücü altında yaşamıyoruz. Size gerçeği söyleyeceğim, aslında hiçbiriniz porno izlemek, mast yapmak vs istemiyorsunuz. Doğaya yabancılaşmış, insana yabancılaşmış, yaratana yabancılaşmış, hakikate yabancılaşmış, kendine yabancılaşmış bu toplumun içimizde yarattığı hastalıklı bir dürtüden ibaret her şey. Bu noktada şunu sorun: Ben ne istiyorum? Ben GERÇEKTEN ne istiyorum? Bu soru üstünde uzun uzun düşünmenizi istiyorum. Kriz anında bunu bir sorun. O an her türlü düşünceden, hastalıklı dürtüden sıyrılıp bunların arkasındaki gerçek isteğinizi fark edin. Aslında hiçbiriniz bunu istemiyor.
Anlattığım şey aslında hayatın tamamında geçerli. Eğer belli bir olgunluğa geldiyseniz vicdanınız zaten size sorumluluklarınızı da hatırlatacaktır. Örneğin sabah kalktınız, daha doğrusu kalkmaya çalışıyorsunuz. Daha kalkılacak, dişinizi fırçalayacaksınız, belki bir duş alacaksınız, giyineceksiniz vs... Bu düşünceler arasında kaybolmayın. Yapmanız gerekeni biliyorsunuz, yapabileceğinizi biliyorsunuz. Çünkü zaten vicdanınızın getirdiği sorumluluk bilinci sizi anbean uyarıyor. O halde kalkın ve yapın. Bu hayatta emin olun başkasının tavsiyesine, falanca kitaba, araştırmacıya, toplum görüşüne uyup da pişman olan çok insan gördüm ama içindeki vicdana bu şekilde uyarak pişman olan neredeyse kimseyi görmedim. Kısacası; güzel gözükeni değil, doğru olanı, doğru olduğunu bildiğiniz şeyi yapın. Son olarak tavsiyem bol bol Tolstoy okumanız. Kendisinin klasik edebiyat kitapları da olur görüşlerini anlattığı Din Nedir? gibi kitapları da olur. Buraya ondan çok güzel birkaç nasihat bırakıyorum. Sağlıcakla kalınız.
1-Sabah saat 05.00’te uyan.
2-Gece saat 10.00’da uyu.
3-Gündüzleri 2 saat kadar öğlen uykusu yapabilirsin.
4-Az ye, tatlı ve şekerlemelerden olabildiğince uzak dur.
5-Evinin işlerini elinden geldiğince kendin yap, başkalarına yaptırma.
6-Amaçlarını parçala ve böl. Mesela bir genel hayat amacın olsun. Ama bunun yetmeyeceğini bil ve hayatta başarmak istediklerine dair ayrı ayrı küçük hedefler de edin. Bir sonraki yılın, bir sonraki ayın, bir sonraki haftanın ve bir sonraki günün hedeflerini hep ayrı ayrı, net bir şekilde belirle. Abart, bir sonraki saatin, bir sonraki dakikanın hedeflerini bile düşün. Kulağına küpe olsun: Büyük bir hedefe ulaşmak için küçük bir hedeften feragat edebilirsin.
7-Mantığa uymayan hiçbir halk görüşünü dikkate alma.
8-Bir anda yalnızca bir işe odaklan.
9-Her gün mutlaka bir saat yürü.
10-Asla duygularını belli etme. Duygularının, hedeflerini engellemesine izin verme.
11-Arzunu çok çalışarak öldür.
12-Başkalarının, senin hakkında ne düşündüğünü umursama.
13-Faydanın dokunabileceği insanları sev.
14-İyi bir insan ol, fakat başkalarının bunu bilmesine asla izin verme.
15-İhtiyaç sahiplerine yardım et.
16-Göze batmadan iyilik yap.
17-Daima gücünün yettiğinden daha az harca.
18-Şimdikinin on katı zengin olsan bile, hayat tarzını asla değiştirme.
Vicdan insanın içindeki tanrıdır.(Victor Hugo)
Eğer sözde de bahsedildiği üzere biraz olsun vicdana, akla, ahlaka, sorumluluğa ve maneviyata sahipseniz yani kelimenin tam anlamıyla insan olacak olgunluk ve bilgeliğe sahipseniz bu hayatta emin olun ağır planlar yapmaya gerek kalmıyor.(Burada maneviyat deyince bazı arkadaşların aklı direkt dine gidiyor. Evet din bunu içerir ama maneviyat geniştir, bir bilgeliktir herkes edinebilir.)
PBKY kitabını okuyanlar diyeceğim şeyi kafalarına daha iyi oturtacaktır. Aslında burada biz bağımlılar kendi isteğimiz yani içimizdeki vicdanın gücü altında yaşamıyoruz. Size gerçeği söyleyeceğim, aslında hiçbiriniz porno izlemek, mast yapmak vs istemiyorsunuz. Doğaya yabancılaşmış, insana yabancılaşmış, yaratana yabancılaşmış, hakikate yabancılaşmış, kendine yabancılaşmış bu toplumun içimizde yarattığı hastalıklı bir dürtüden ibaret her şey. Bu noktada şunu sorun: Ben ne istiyorum? Ben GERÇEKTEN ne istiyorum? Bu soru üstünde uzun uzun düşünmenizi istiyorum. Kriz anında bunu bir sorun. O an her türlü düşünceden, hastalıklı dürtüden sıyrılıp bunların arkasındaki gerçek isteğinizi fark edin. Aslında hiçbiriniz bunu istemiyor.
Anlattığım şey aslında hayatın tamamında geçerli. Eğer belli bir olgunluğa geldiyseniz vicdanınız zaten size sorumluluklarınızı da hatırlatacaktır. Örneğin sabah kalktınız, daha doğrusu kalkmaya çalışıyorsunuz. Daha kalkılacak, dişinizi fırçalayacaksınız, belki bir duş alacaksınız, giyineceksiniz vs... Bu düşünceler arasında kaybolmayın. Yapmanız gerekeni biliyorsunuz, yapabileceğinizi biliyorsunuz. Çünkü zaten vicdanınızın getirdiği sorumluluk bilinci sizi anbean uyarıyor. O halde kalkın ve yapın. Bu hayatta emin olun başkasının tavsiyesine, falanca kitaba, araştırmacıya, toplum görüşüne uyup da pişman olan çok insan gördüm ama içindeki vicdana bu şekilde uyarak pişman olan neredeyse kimseyi görmedim. Kısacası; güzel gözükeni değil, doğru olanı, doğru olduğunu bildiğiniz şeyi yapın. Son olarak tavsiyem bol bol Tolstoy okumanız. Kendisinin klasik edebiyat kitapları da olur görüşlerini anlattığı Din Nedir? gibi kitapları da olur. Buraya ondan çok güzel birkaç nasihat bırakıyorum. Sağlıcakla kalınız.
1-Sabah saat 05.00’te uyan.
2-Gece saat 10.00’da uyu.
3-Gündüzleri 2 saat kadar öğlen uykusu yapabilirsin.
4-Az ye, tatlı ve şekerlemelerden olabildiğince uzak dur.
5-Evinin işlerini elinden geldiğince kendin yap, başkalarına yaptırma.
6-Amaçlarını parçala ve böl. Mesela bir genel hayat amacın olsun. Ama bunun yetmeyeceğini bil ve hayatta başarmak istediklerine dair ayrı ayrı küçük hedefler de edin. Bir sonraki yılın, bir sonraki ayın, bir sonraki haftanın ve bir sonraki günün hedeflerini hep ayrı ayrı, net bir şekilde belirle. Abart, bir sonraki saatin, bir sonraki dakikanın hedeflerini bile düşün. Kulağına küpe olsun: Büyük bir hedefe ulaşmak için küçük bir hedeften feragat edebilirsin.
7-Mantığa uymayan hiçbir halk görüşünü dikkate alma.
8-Bir anda yalnızca bir işe odaklan.
9-Her gün mutlaka bir saat yürü.
10-Asla duygularını belli etme. Duygularının, hedeflerini engellemesine izin verme.
11-Arzunu çok çalışarak öldür.
12-Başkalarının, senin hakkında ne düşündüğünü umursama.
13-Faydanın dokunabileceği insanları sev.
14-İyi bir insan ol, fakat başkalarının bunu bilmesine asla izin verme.
15-İhtiyaç sahiplerine yardım et.
16-Göze batmadan iyilik yap.
17-Daima gücünün yettiğinden daha az harca.
18-Şimdikinin on katı zengin olsan bile, hayat tarzını asla değiştirme.