Roverandom
Yeni Fapstronot
- Katılım
- 9 Kas 2020
- Mesajlar
- 31
- Tepki puanı
- 34
- Puanları
- 19
Selamlar,
Öncelikle bu forumda bir arada çeşitli çalışmalar yapmamıza imkan sağlayan, teknik olarak bilgilenmemizi, sürecimizi kolaylaştıracak unsurları paylaşmamızı ve en önemlisi de sosyal hayatta başkalarıyla paylaşılması güç olan hislerimizi açıp içimizi bir nebze olsun dökmemizi mümkün kılan kuruculara teşekkürlerimi sunuyorum.
Ayrıca bu forumu yaşatan herkesten kıymetli vaktinizi meşgul ettiğim için özür diliyorum.
Konuya gelecek olursak, başlıktan da anlaşıldığı üzere şahsım hakkında bir temenni ve bir yolculuk söz konusu. Sayı saymak&tarih tutmak vb. huylarım yoktur. Bir konuyu zihnimden atarsam ve bir yola girersem kaç zaman oldu, ne kadar kaldı gibi meraklarım olmaz. Yine de hislerimi paylaşıp içimi dökmek istiyorum. Bu başlığı da bu yolda ilerlerken kendimde gözlemlediğim değişimleri fark ettikçe güncelleyeceğimi düşünüyorum. Umarım olumlu yönde olur.
Evet yaklaşık bir hafta - on gün kadar önce bir karar aldım. Öncesinde haftada bir-iki defa kendimi tatmin etmekte mahsur görmeyen, düştüğüm yeri, üzerimdeki halsizliği, kalbimdeki boşluğu kabul etmiş bir yapı ve haldeydim. 24 yaşındayım, nişanlım var ancak farklı şehirlerde öğrenim-iş durumundan dolayı yakın zamanda evlilik gözükmüyor. Aslında her şey tam olarak onunla başladı denebilir. Ona aşığım ve onu bir ömür boyu mutlu edecek, duygusal ve zihinsel olarak yarı yolda bırakmayacak, her koşulda yanında olabilecek biri olmak için ne gerekiyorsa yaparım. Her ne kadar zaman zaman görüştüğümüzde bir çift tavşana dönüşsek de, zamanla bu halin birbirimizi göremediğimiz zamanlarda bizi zorlamaya ve kendimizi tatmin etmeye ittiğini fark ettim ve bu konuda bir değişiklik yapmak istedim.
Ben bu yolculuğa Hadımköy demek istiyorum. Çünkü tam olarak zihnime yaptığım şey bu. Daha önce denediğim hiçbir motivasyon buna engel olamadı. Yeryüzünün türlü halleri içerisinde aseksüellik, hadımlık, kısırlık vb. sağlıksal problemler bir realite ve herkesin başına gelebilir. Ben de kendimi bir haremağası gibi hadım edilmiş saydım ve kendimi bu konuda ikna ettim. Şimdiye kadar bir problem olmadı. Nişanlımın beni bu yoldan caydırmaya yönelik -espriyle karışık- etkileyici paylaşımlarınca da test edildi. Ereksiyonun son haddinde dahi "yok ki" diyerek bundan uzaklaştım.
Açıkçası kendimi büyük ölçüde rahatlamış hissediyorum. Hala uyarılma hassasiyetim yüksek olsa da kendimi tatmin etme derdinden tamamen sıyrıldım diyebilirim. Beynimin içerisindeki uyarılma ve tatmin olmak isteme dürtülerini kapatmış gibi oldum. Artık bütün kadınlar benim bacım. İşten geldiğimde yorgun-bitkin bir halde yatağın yolunu tutarken son 3 gündür üniversite zamanlarımdaki güreş antremanları kadar yoğun spor yapabiliyorum. Zihnimi çok berrak hissediyorum. Öyle ki, normal şartlar altında bu saatlerde patates püresi kıvamında olan beynim şu an bu yazıyı yazdırabiliyor. Cinsel yükselişlerimi kontrol etmeye başladığımdan beri aşık olduğum kadının güzelliğini bütün detaylarıyla hissetmeye başladım. Ayrıca ona karşı hissettiğim duyguların içimde yarattığı etkileri de bütün kılcallarıyla duymaya başladığımı düşünüyorum. Bu kısmı abartıyor da olabilirim ama sanki içimin sesi artık daha bir gür çıkıyor.
Sanırım ana fikir yeterince anlaşıldı. Lafı fazla dolandırmaya gerek yok. Zaman zaman burayı güncellemek istiyorum. Herkese saygılar, hayatta başarılar..
-Rover
Öncelikle bu forumda bir arada çeşitli çalışmalar yapmamıza imkan sağlayan, teknik olarak bilgilenmemizi, sürecimizi kolaylaştıracak unsurları paylaşmamızı ve en önemlisi de sosyal hayatta başkalarıyla paylaşılması güç olan hislerimizi açıp içimizi bir nebze olsun dökmemizi mümkün kılan kuruculara teşekkürlerimi sunuyorum.
Ayrıca bu forumu yaşatan herkesten kıymetli vaktinizi meşgul ettiğim için özür diliyorum.
Konuya gelecek olursak, başlıktan da anlaşıldığı üzere şahsım hakkında bir temenni ve bir yolculuk söz konusu. Sayı saymak&tarih tutmak vb. huylarım yoktur. Bir konuyu zihnimden atarsam ve bir yola girersem kaç zaman oldu, ne kadar kaldı gibi meraklarım olmaz. Yine de hislerimi paylaşıp içimi dökmek istiyorum. Bu başlığı da bu yolda ilerlerken kendimde gözlemlediğim değişimleri fark ettikçe güncelleyeceğimi düşünüyorum. Umarım olumlu yönde olur.
Evet yaklaşık bir hafta - on gün kadar önce bir karar aldım. Öncesinde haftada bir-iki defa kendimi tatmin etmekte mahsur görmeyen, düştüğüm yeri, üzerimdeki halsizliği, kalbimdeki boşluğu kabul etmiş bir yapı ve haldeydim. 24 yaşındayım, nişanlım var ancak farklı şehirlerde öğrenim-iş durumundan dolayı yakın zamanda evlilik gözükmüyor. Aslında her şey tam olarak onunla başladı denebilir. Ona aşığım ve onu bir ömür boyu mutlu edecek, duygusal ve zihinsel olarak yarı yolda bırakmayacak, her koşulda yanında olabilecek biri olmak için ne gerekiyorsa yaparım. Her ne kadar zaman zaman görüştüğümüzde bir çift tavşana dönüşsek de, zamanla bu halin birbirimizi göremediğimiz zamanlarda bizi zorlamaya ve kendimizi tatmin etmeye ittiğini fark ettim ve bu konuda bir değişiklik yapmak istedim.
Ben bu yolculuğa Hadımköy demek istiyorum. Çünkü tam olarak zihnime yaptığım şey bu. Daha önce denediğim hiçbir motivasyon buna engel olamadı. Yeryüzünün türlü halleri içerisinde aseksüellik, hadımlık, kısırlık vb. sağlıksal problemler bir realite ve herkesin başına gelebilir. Ben de kendimi bir haremağası gibi hadım edilmiş saydım ve kendimi bu konuda ikna ettim. Şimdiye kadar bir problem olmadı. Nişanlımın beni bu yoldan caydırmaya yönelik -espriyle karışık- etkileyici paylaşımlarınca da test edildi. Ereksiyonun son haddinde dahi "yok ki" diyerek bundan uzaklaştım.
Açıkçası kendimi büyük ölçüde rahatlamış hissediyorum. Hala uyarılma hassasiyetim yüksek olsa da kendimi tatmin etme derdinden tamamen sıyrıldım diyebilirim. Beynimin içerisindeki uyarılma ve tatmin olmak isteme dürtülerini kapatmış gibi oldum. Artık bütün kadınlar benim bacım. İşten geldiğimde yorgun-bitkin bir halde yatağın yolunu tutarken son 3 gündür üniversite zamanlarımdaki güreş antremanları kadar yoğun spor yapabiliyorum. Zihnimi çok berrak hissediyorum. Öyle ki, normal şartlar altında bu saatlerde patates püresi kıvamında olan beynim şu an bu yazıyı yazdırabiliyor. Cinsel yükselişlerimi kontrol etmeye başladığımdan beri aşık olduğum kadının güzelliğini bütün detaylarıyla hissetmeye başladım. Ayrıca ona karşı hissettiğim duyguların içimde yarattığı etkileri de bütün kılcallarıyla duymaya başladığımı düşünüyorum. Bu kısmı abartıyor da olabilirim ama sanki içimin sesi artık daha bir gür çıkıyor.
Sanırım ana fikir yeterince anlaşıldı. Lafı fazla dolandırmaya gerek yok. Zaman zaman burayı güncellemek istiyorum. Herkese saygılar, hayatta başarılar..
-Rover