hedef
Yeni Üye
- Katılım
- 15 Mar 2021
- Mesajlar
- 6
- Tepki puanı
- 4
- Puanları
- 3
- Yaş
- 24
Bu başlık altında 1 Mayıs 2021 tarihinde başladığım neverfap sürecinde yaşayacağım olayları anlatacağım. Bu ilk mesaj biraz kendimi ve durumumu anlatma amaçlı olacak.
Ben 13-14 yaşlarından beri pmo ile potansiyelini çürütmüş birisiyim. Bu illete bulaştığımdan beri içimdeki hırs/azim, motivasyon, bir şeyleri başarma/değiştirme isteği giderek sönükleştiğinden dolayı "potansiyelini çürütmüş birisiyim" diyorum. Şu anda 21 yaşındayım.
"Çocukluğumda mutluydum", "Özgüvenim/özsaygım daha yüksekti, kendimi seviyordum", "Daha sosyal bir insandım, dışa dönüktüm" gibi çoğu kişinin değindiği ayrıntılarla yazıyı boğmayacağım ama tabii ki bu söylenenler benim için de geçerli.
Benim nofap/neverfap ile tanışmam ise 16-17 yaşlarımda inci sözlük'teki "hayatınızı kökten değişterecek olan şey" başlığını okumamla oldu. O yazıyı ilk kez okumanın verdiği motivasyonla 2 hafta gibi bir süre boyunca pmo'dan uzak durdum. Ama sınav seneme kadar bir daha o 2 haftaya ulaşamadım. Sınav senemdeyse hiç neverfaple falan uğraşmadım, serbest hareket ettim. Ve ilk senemde çoğu kişinin istediği bölüme girdim.
Asıl olay bundan sonra başlıyor. Az ve öz konuştuğum için arkadaş ortamında sözü geçen birisiydim. Allah'a şükürler olsun elim yüzüm de düzgün: kızlardan hep ilgi gören birisiydim ama ben eğitimimi ön planda tutmak için hiç ilgilenmedim(belki de bu "ilgilenmeme" durumu özgüvenim olmadığından kendimi avutma yöntemimdi). Üniversite aslında daha serbest hareket edebileceğim, kendimi geliştirebileceğim bir yer olmalıydı. Sonuçta ben hedefime varmıştım, düzgün bir bölüme girmiştim. Ama böyle düşünmem gerekirken, ilk yıl tanıştığım bir arkadaş grubunda kabul görmek için kendimden ödün verdim: farklı birisiymişim gibi davrandım, kişiliğime aykırı tepkiler verdim. Özgüvenim olmasa da varmış rolü yaptım. Beni karşı cinsten hayranlıkla takip eden gözler vardı ama benim gidip de onlarla konuşmaya cesaretim yoktu. Çünkü ben pmo ile kendi benliğimi, özgüvenimi tüketiyordum!
Bu durumlar devam ederken kendimden nefret etmeye; kendime, çevreme, aileme karşı kin ile dolmaya başladım. İşin daha kötü yanı, ben bunu dışarıdan belli etmiyordum ama içimde fırtınalar kopuyordu. Bu sorunlarla yüzleşip çözmek yerine kaçış noktası olarak online oyunları buldum. Yani bir bağımlılığın üstüne ikincisini eklemiş oldum. Bunun sonucundaysa daha da içime kapandım. Okulumu bir sene uzattım, sınıfta kaldım. Sonraki sene ise online oyun bağımlılığından kurtuldum ama içimdeki çatışmalar devam ederken koronavirüs salgını başladı. Evden çıkmaz hale gelmemden dolayı pmo bataklığına daha da çekildim. 2021'in başından beri bu bağımlılıkla yeniden mücadele etmeye başladım ama rekorum 1 hafta.
Bağımlılıkları yenmek için mentalitemizi değiştirmemiz gerektiğinin farkına vardım. "Şu kadar günlük sürecime başlıyorum", "Bir daha yapmayacağım" ya da "Artık bıraktım" gibi uzun süreli hedefler koymak yerine gün gün gitmemiz lazım. Yani "Bugün ne olursa olsun yapmayacağım" diye düşünmek gerekiyor. (Tabii ki "Sadece görüntülere bakarım izlemem", "İzleyeyim ama elimi sürmeyeyim" ya da "Edging yapayım ama boşalmayayım" gibi düşüncelerin tamamıyla def edilmesi gerektiğini herkesin anladığını düşünüyorum.)
Ben 13-14 yaşlarından beri pmo ile potansiyelini çürütmüş birisiyim. Bu illete bulaştığımdan beri içimdeki hırs/azim, motivasyon, bir şeyleri başarma/değiştirme isteği giderek sönükleştiğinden dolayı "potansiyelini çürütmüş birisiyim" diyorum. Şu anda 21 yaşındayım.
"Çocukluğumda mutluydum", "Özgüvenim/özsaygım daha yüksekti, kendimi seviyordum", "Daha sosyal bir insandım, dışa dönüktüm" gibi çoğu kişinin değindiği ayrıntılarla yazıyı boğmayacağım ama tabii ki bu söylenenler benim için de geçerli.
Benim nofap/neverfap ile tanışmam ise 16-17 yaşlarımda inci sözlük'teki "hayatınızı kökten değişterecek olan şey" başlığını okumamla oldu. O yazıyı ilk kez okumanın verdiği motivasyonla 2 hafta gibi bir süre boyunca pmo'dan uzak durdum. Ama sınav seneme kadar bir daha o 2 haftaya ulaşamadım. Sınav senemdeyse hiç neverfaple falan uğraşmadım, serbest hareket ettim. Ve ilk senemde çoğu kişinin istediği bölüme girdim.
Asıl olay bundan sonra başlıyor. Az ve öz konuştuğum için arkadaş ortamında sözü geçen birisiydim. Allah'a şükürler olsun elim yüzüm de düzgün: kızlardan hep ilgi gören birisiydim ama ben eğitimimi ön planda tutmak için hiç ilgilenmedim(belki de bu "ilgilenmeme" durumu özgüvenim olmadığından kendimi avutma yöntemimdi). Üniversite aslında daha serbest hareket edebileceğim, kendimi geliştirebileceğim bir yer olmalıydı. Sonuçta ben hedefime varmıştım, düzgün bir bölüme girmiştim. Ama böyle düşünmem gerekirken, ilk yıl tanıştığım bir arkadaş grubunda kabul görmek için kendimden ödün verdim: farklı birisiymişim gibi davrandım, kişiliğime aykırı tepkiler verdim. Özgüvenim olmasa da varmış rolü yaptım. Beni karşı cinsten hayranlıkla takip eden gözler vardı ama benim gidip de onlarla konuşmaya cesaretim yoktu. Çünkü ben pmo ile kendi benliğimi, özgüvenimi tüketiyordum!
Bu durumlar devam ederken kendimden nefret etmeye; kendime, çevreme, aileme karşı kin ile dolmaya başladım. İşin daha kötü yanı, ben bunu dışarıdan belli etmiyordum ama içimde fırtınalar kopuyordu. Bu sorunlarla yüzleşip çözmek yerine kaçış noktası olarak online oyunları buldum. Yani bir bağımlılığın üstüne ikincisini eklemiş oldum. Bunun sonucundaysa daha da içime kapandım. Okulumu bir sene uzattım, sınıfta kaldım. Sonraki sene ise online oyun bağımlılığından kurtuldum ama içimdeki çatışmalar devam ederken koronavirüs salgını başladı. Evden çıkmaz hale gelmemden dolayı pmo bataklığına daha da çekildim. 2021'in başından beri bu bağımlılıkla yeniden mücadele etmeye başladım ama rekorum 1 hafta.
Bağımlılıkları yenmek için mentalitemizi değiştirmemiz gerektiğinin farkına vardım. "Şu kadar günlük sürecime başlıyorum", "Bir daha yapmayacağım" ya da "Artık bıraktım" gibi uzun süreli hedefler koymak yerine gün gün gitmemiz lazım. Yani "Bugün ne olursa olsun yapmayacağım" diye düşünmek gerekiyor. (Tabii ki "Sadece görüntülere bakarım izlemem", "İzleyeyim ama elimi sürmeyeyim" ya da "Edging yapayım ama boşalmayayım" gibi düşüncelerin tamamıyla def edilmesi gerektiğini herkesin anladığını düşünüyorum.)