Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Hiyerarşideki Yerimiz Ve Psikolojimize Etkisi

  • Konuyu başlatan gordon
  • Başlangıç tarihi
G

gordon

Misafir
Sosyalleşmek biyolojimize işlemiş vaziyette ama aynı zamanda tarihsel bir kısmı da var. Ve kültürel perspektiften bakarsanız oldukça esnek varlıklarız. Örneğin çok sevdiğim büyük bilim adamı Robert Sapolsky’yi ele alalım. Sapolsky habeş maymunları (babunlar) üzerinde araştırma yapmak için Afrika’ya gitti. Babunlar genel olarak hoş yaratıklar değiller. Oldukça sık kavga eden ve oldukça zorba hayvanlar. Babunların ısırığı çok kötüdür ve bunu sıklıkla kullanırlar. Aslan ve leopar gibi yırtıcı hayvanlar bile babunlara bulaşmadan önce iki kere düşünürler. Mizaçları hiç de pozitif değildir.

Sapolsky sürekli olarak babun şeyleri yapan yani sürekli kavga ve zorbalık içinde olan bir grup babun üzerinde çalıştı. Bu babunların hepsi stres içindeydiler. Sapolsky bunu biliyordu zira babunların stres ve testosteron seviyelerini ölçüyordu. Babun olmak oldukça berbat bir varoluş biçimiydi. Ama babunlar birgün beslenmek için şu an adını hatırlayamadığım bir yerlere gittiler ve verem kaptılar. Sonunda ortaya çıktı ki tüm süper agresif erkek babunlar verem kapıp öldüler ve kabaca söylemek gerekirse geriye sadece beta erkekler kaldı. Bunun üzerine tüm babun kültürü dönüşüm geçirdi ve kabile daha işbirlikçi ve birbirini tolere eden bir kültüre evrildi. Ve daha saldırgan babunlar bölgeye geldiklerinde (tek geldiklerinde) kültüre ayak uydurup daha sakin ve uyumlu davranmaya başladılar.

Bu ilginç zira babunlar bizim kadar sosyal yaratıklar değiller ama ileri primat seviyesinde - babunların beyinleri büyüktür ama bizim kadar büyük değildir - davranış beklentilerinin kültürel iletimi oldukça güçlü ve hızlı olabiliyor.

Biz insanlar birbirimizin davranışlarını çok çok eski bir tarihten beridir şekillendirip duruyoruz. Bunun çoğu biyolojimize ve kültüre kodlanmış vaziyette. Dersin ilerleyen bölümlerinde biyoloji hakkında kapsamlı bir şekilde konuşacağız. Biyolojik olarak ne kadar sosyal olduğunuzu, ciddi bir sosyal hata yaptığınızda ne kadar acı çekip utandığınıza bakarak anlayabilirsiniz. Örneğin bir partide kendinizi küçük düşürürseniz, duygusal denge seviyenize göre gelecek üç dört ay boyunca nasıl bir embesil olduğunuz konusunu takıntı yapabilirsiniz ya da belki yıllar boyunca bunu düşünebilirsiniz. Duygusal denge (nevrotiklik), negatif duygulara karşı ne kadar hassas olduğunuzu gösteren 5 büyük kişilik faktöründen biridir bu arada. İnsanların sosyal dışlanmadan hoşlanmadıklarını biliyorsunuz. Beyninizin arka kısmında sizin öncelikle ne kadar başarılı biri olduğunuzu ölçen ve duygusal denge seviyenize göre fabrika ayarlı yapılmış bir sayaç var. Bu bir yere kadar eğitim ile modifiye edilebilir.

Eğer siz en tepedeki babun olsaydınız, dipteki bir maymuna göre daha az negatif duygu ve daha fazla tatmin duygusu hissedecektiniz. İnsanlarda da durum budur. İnsanlar egemenlik hiyerarşisini tırmanmaktan ve hiyerarşinin tepesine yakın olmaktan hoşlanırlar. Beyninizdeki sayaç egemenlik hiyerarşisinde tepeye doğru çıktığınızda daha fazla serotonin hormonu salgılar yani daha az acı içinde olursunuz, daha az depresif, endişeli ve stresli olursunuz.

Kısacası sosyal varlığımızın biyolojik bir temeli var ve bu sosyal gruplara nasıl uyum sağladığımız konusunda oldukça önemli.

(Mahmut Abi Jordan Peterson Ders Notları)


 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst