B
Blue_Ocean
Misafir
Dostlar merhaba, size uzun zamandır uyguladığım bir rutinimden bahsetmek istiyorum. Yazar ve Yönetmen olan Julia Cameron, Sanatçının Yolu kitabında "sabah sayfaları" adını verdiği, üç sayfa boyunca aklınıza ne gelirse yazacağınız "görünüşte amaçsız" bir egzersiz öneriyor. Bunu yaklaşık 1,5 aydır düzenli olarak her sabah uyguluyorum ve sadece süreçlerimde değil hayatımda da oldukça faydasını gördüm. O yüzden sizinle paylaşmak istedim. Eskiden günlük yazmayı severdim ama son yıllarda zor gelmeye başladığı için sabah sayfaları yardımıma koştu diyebilirim.
Sabah sayfalarını yazmanın yanlış bir biçimi yok; sadece bunu her gün yapmanız ve mümkün olduğunca kendinizi sansürlememeye çalışmanız gerekiyor. Sabah sayfaları, kendinizi daha az yargılamanıza yardımcı oluyor. Yazmak istemiyor olmanızın ya da söyleyecek bir şeyinizin olmamasının bir önemi yoktur, bir süre sonra beklenmedik bir içsel güçle karşılaşacaksınız. Kendinize karşı daha dürüst olmaya başlayacak, yalnızca kim olduğunuzu değil, aynı zamanda kim olmak istediğinizi de keşfedeceksiniz. Bunun bilgisiyle de olduğunuz yerden olmak istediğiniz yere ulaşma motivasyonunuz artacak. Mantıklı görünmese de işe yarıyor. Düşünüp taşınmak için bir alan yaratmak zihni keskinleştirir. Ve bu yalnızca yaratıcı tipler için geçerli değil. Avukatlar, siyasetçiler ve girişimciler de dahil olmak üzere herkes sabah sayfalarını yazmanın yararını görüyormuş.
En azından hatırlanmaya değer cümleleri ve alıntıları not edebileceğiniz küçük bir defter tutabilir veya cep telefonunuzdaki notlar uygulamasını kullanabilirsiniz. On yedinci yüzyılda "kişisel defter" olarak bilinen bu tip not defterleri, kabiliyetli bir zihni geliştirmek ve ona ilham vermek için olduğu kadar entelektüel gelişimin kaydını tutmak için de oldukça mühim araçlar olarak görülüyordu. Bu yöntem, aydınlatıcı bir düşünceye kafa yormanız ve bunu kendi fikir ve tutkularınıza katmanız için sizi bir dakikalığına bile olsa yavaşlatacaktır.
Bu türden farkındalık egzersizlerini düzenli yaparsanız aynı zamanda bilgelik sahibi olacak ve mutluluk ile anlam arasındaki farkı ayırt edebileceksiniz. Holokost'tan sağ kurtulan psikolog Viktor Frankl'ın kitabı İnsanın Anlam Arayışı'nda, mutluluğu temelde "ben"e, anlamı da "biz"e indirgeyebileceğimize değiniyor. Mutluluk şimdide bulunabilirken anlam geçmiş ve gelecekte bulunur. Mutlu insanlar almaktan hoşlanırken anlamlı bir hayat geçiren insanlar başkalarına bir şeyler vermekle tatmin olur. Mutluluğun peşinde koşmak mümkün olsa da uzun süren mutluluk aslında güçlü ve zayıf yönlerinizi keşfetmeyi, gelecekte ulaşabileceğiniz hedefler belirlemeyi ve başkalarıyla bağ kurup birlikte gelişebileceğimiz durumları tecrübe etmemizi sağlayan anlamlı uğraşlardan doğuyor.
Sabah sayfalarını yazmanın yanlış bir biçimi yok; sadece bunu her gün yapmanız ve mümkün olduğunca kendinizi sansürlememeye çalışmanız gerekiyor. Sabah sayfaları, kendinizi daha az yargılamanıza yardımcı oluyor. Yazmak istemiyor olmanızın ya da söyleyecek bir şeyinizin olmamasının bir önemi yoktur, bir süre sonra beklenmedik bir içsel güçle karşılaşacaksınız. Kendinize karşı daha dürüst olmaya başlayacak, yalnızca kim olduğunuzu değil, aynı zamanda kim olmak istediğinizi de keşfedeceksiniz. Bunun bilgisiyle de olduğunuz yerden olmak istediğiniz yere ulaşma motivasyonunuz artacak. Mantıklı görünmese de işe yarıyor. Düşünüp taşınmak için bir alan yaratmak zihni keskinleştirir. Ve bu yalnızca yaratıcı tipler için geçerli değil. Avukatlar, siyasetçiler ve girişimciler de dahil olmak üzere herkes sabah sayfalarını yazmanın yararını görüyormuş.
En azından hatırlanmaya değer cümleleri ve alıntıları not edebileceğiniz küçük bir defter tutabilir veya cep telefonunuzdaki notlar uygulamasını kullanabilirsiniz. On yedinci yüzyılda "kişisel defter" olarak bilinen bu tip not defterleri, kabiliyetli bir zihni geliştirmek ve ona ilham vermek için olduğu kadar entelektüel gelişimin kaydını tutmak için de oldukça mühim araçlar olarak görülüyordu. Bu yöntem, aydınlatıcı bir düşünceye kafa yormanız ve bunu kendi fikir ve tutkularınıza katmanız için sizi bir dakikalığına bile olsa yavaşlatacaktır.
Bu türden farkındalık egzersizlerini düzenli yaparsanız aynı zamanda bilgelik sahibi olacak ve mutluluk ile anlam arasındaki farkı ayırt edebileceksiniz. Holokost'tan sağ kurtulan psikolog Viktor Frankl'ın kitabı İnsanın Anlam Arayışı'nda, mutluluğu temelde "ben"e, anlamı da "biz"e indirgeyebileceğimize değiniyor. Mutluluk şimdide bulunabilirken anlam geçmiş ve gelecekte bulunur. Mutlu insanlar almaktan hoşlanırken anlamlı bir hayat geçiren insanlar başkalarına bir şeyler vermekle tatmin olur. Mutluluğun peşinde koşmak mümkün olsa da uzun süren mutluluk aslında güçlü ve zayıf yönlerinizi keşfetmeyi, gelecekte ulaşabileceğiniz hedefler belirlemeyi ve başkalarıyla bağ kurup birlikte gelişebileceğimiz durumları tecrübe etmemizi sağlayan anlamlı uğraşlardan doğuyor.