SessizAdam' Alıntı:

Selamun aleyküm beyler. Olmuyor. Forumdan uzaklaştıktan sonra çok şey yaptım , birkaç hobi edindim , yatırıma girip biraz para kaybettim , okulla ilgili brkaç proje yaptım internete koydum, belki 6-7 farklı kıza daha yürümüşümdür hatta birinde insta aldım ama mesajlaşırken batırdım red yedim. Bi ara 30 , bi ara 45 günlük sürecim oldu onlar da gitti. Şimdi staj yapıyorum ama hayatım iyice b..a sarıyor. Ne yapmak istesem terslik çıkıyor elim kolum bağlı oturuyorum. Yalnızlık iyice damarıma basmaya başladı , giyimimi bile değiştirdim ama yok. Çoğu insanı ben istemiyorum sanırım , diğerleri de beni. Yemekhaneye gidince kulaklığı takıp film izliyorum , millet sohbet ederken tek yaşıyorum. İki gün kulaklığım bozuldu , adeta kafayı yedim.

Kız konusu da berbat. O kadar kıza yürüdüm ama son tanışmaya gittiğimde üç kız vardı , merhaba dedikten sonra biri hemen reddetti ve ve peki deyip gittim , giderken uzun uzun arkamdan güldüler ondan beri içimden gelmiyor kızlara merhaba deyip tanışmak falan.

Aynaya bakıyorum , gerçekten ciddiyim hep pes etmemeye odaklandım , ne zaman düşsem s.. et kalkıp yeniden deneyeceğim dedim. Belki inanmazsınız ama 2017 yılından beri ağlamadığım hafta yoktur. Başta sırf sevdiğim kıza kavuşamıyorum diyeydi ama psikolojim bozuldukça kaldıramaz oldum. Kendimi hep geliştirsem de günün sonunda boş boş gezip içen arkadaşlarım mutluydu ben ise tek başımaydım. Ailemle düzgün iletişim kuramıyorum , insanlarla da öyle. Ezik görünmemek için kırk takla atıyorum ama kimse sallamıyor , bazı kişiler sevse de muhabbet etmiyorlar. Sıkıc geliyorum.

Bilmiyorum beyler , bari buraya yazayım dedim. Yarın sabah uyanırsam yine pes etmeden devam ederim ama git gide umudum azalıyor. Başarısız ola ola artık umudumu kabetmeye başladım. Bilmiyorum belki de kaderim budur , sürekli yanlış anlaşılmam da ayrı canımı sıkıyor. Adama birşey diyorum art niyet arıyor kötü oluyorum. Hayatımda iyi giden birşey yok sanırım , insanlar için değerim sıfır. Seven üç beş akrabam var ama onlar da sırf akrabayız diye. Ailem de aynı şekilde , kendi oğulları olmasam selam verdiğimde duymazlardı bile.

Genişletmek için tıklayın ...

2. paragrafa yanıt: bence onlardan ayrılman arkadaş olmaman daha iyi olmuş hayatta sana gülmeyen seni destekleyen kız arkadaş/sevgili bulabilirsin sevgilim olmadı ama. beni destekleyen çok fazla kız arkadaşa sahiptim.
3. paragraf yanıt : hayatta hep kendimi kanıtlama içersindeydim kanıtlardımda . şuan bir konuda bazen yanıp tutuşuyorum benim düşüncemi bir bilseler ne kadar şaşırıcaklar ne kadar etklenecekler derdim ama sonra dedim ki neden bunu kendime kanıtlamak isteyeyim ki diye düşündüm bazen yalnız olmak iyidir.
4.paragrafa yanıt : bende çok yanlış anlaşıldım defalarca ve bir zaman sonra bunlar bana dokunmamaya başladı çünkü ben bendim. onlar öyle yanlış
anlattığı gibi yanlış bir insan deyildim
bazen hayatı gözlemlememiz gerekir oturup sadece düşünmek gözlemlemek ben nerde hata yapıyorum demek belki bazı yerlerde yanlış yapıyosundur bazı problemler vardır bu pürüzleri bulup hayatının iplerini tekrar kazanmak senin elinde
ben şuan olduğum konumda bile umudu görebiliyorsam çoğu kişi o umudu görebilmeli diye düşünüyorum.

Targetlock' Alıntı:

Düzeltmek isterim.
"Kızlar bottur"
Bu genelleme yanlış. Fakat kızların bir kısmı için doğru. Ancak herkese mal edilemez. Erkeklerin de bir kısmı için doğru fakat yine herkese mal edilemez.

Tabi neyi kastettiğinizi anladığımı düşünüyorum. Gözünde bu durumu gereğinden fazla büyüten birisi için hedefi basitleştirmeye çalılıyorsunuz.

Daha doyurucu olanı insanın kendine objektif bakabilmesi için fikir vermektir.
Kendine objektif bakan birisi daha tutarlı hareket edecektir geleceği konusunda.
Aşması gereken şeyleri aşabilecektir.

Karşı cinse çekici gelmek farklı bir olay ve yüz, fizik falan kolaylaştırıcı unsurdur bir reklamdır evet. Ancak kesinlikle çekimin temeli değildir.
Kadınlara tam olarak ne çekici geliyor bilemiyorum.
Fakat gördüklerim, okuduklarım, yaşadıklarım çerçevesinde bir tahminde bulunayım : Anlamlı bir hayat için gerekli cesaret, tutarlılık, sorumluluk bilinci, güven (ki çok basite alınması gereken bir kavram değil bu güven. Güven kavramını basite alınca kısa vadeli ve tek taraflı düşündüğümüzü gördüm.) gibi kavramlarla yaşamak. Anlamlı prensiplere hayatı pahası a sahip çıkmak. Aynı zamanda hayatın tehlikeli yönlerini bilip onunla mücadele etmiş olmak. Kriz anlarına, kaotik durumlara, tehlikelere karşı bir güç yeşertmiş olmak ve o gücü gerektiği yerde kullanmak gibi mevzular çekici gelebilir diye düşünüyorum.

Ancak böylesine sağlam olayları kadının ilgisi için değil gerçekten yaşanması gerektiği için yaşamanızı tavsiye ederim. Bunlar basit mevzular değildir. Bunlar taklitle elde edilecek mevzular da değildir.
Kızlar botturdan ne ara bu kadar yazdım anlamadım doğrusu. Bu kadarı yeterli.

Genişletmek için tıklayın ...

Teşekkür ederim ama botu başka anlamda söyledim. Genellikle sorunlara veya önermelere karşı çok ama çok daha hızlı tepki verebiliyorlar. Mesela:

+Aşkım seni bir otelde gördüm?
-Arkadaşlarımla iş toplantısıydı hayatı-
+Kız arkadaşlarınla mı
-Aralarında kız da var d-
+Ama instadan story atmış

Bu şekilde combo atabilecek düzeyde bir sosyal zeka hızına sahipler. Sebebini araştırdığımda ilginç bir şeyle karşılaştım. Pariyental loblarının arasındaki "corpus callosum" erkeklere oranla çok daha işlevsel ve hızlı çalışıyormuş dişi insanlarda. Bu bir genelleme tabi ancak kadınlar bu sayede genel olarak ayrıntıları erkeklerden daha hızlı düşünebiliyorlarmış. Bu da onlarla tartışmaya girdiğimizde bize bilgisayar botu hızıyla cevap verebilmelerini sağlıyor, otomatik yakalıyor gibi yani. O zaman düzeltelim:

"Kızların büyük bir kısmı bilgisayar botuna dönüşebilir."

Açık söylemek gerekirse tip/güzellik konusu, insanlar için maalesef ki, birinci öncelikli bir şey. Ne kadar dolu olursan ol, eğer dışa önem veren insanlar çevrende varsa asla o insanların ilgisini yakalayamazsın. Ama bu önemli de değildir. Zira böylesi bir düşünceye sahip biri eninde sonunda zaten seni yarı yolda bırakır bu yüzden bunun önemi yok. Bunun haricinde tabiri caizse gevşek, oturaklı olmayan ortamlardan hazzetmiyorsan, gene yalnız kalırsın. İnsanların çoğu, hele ki bizim yaş grubumuzdakiler, sürekli boş yaparak, boş muhabbetlerle zaman öldürürler. O tür ortamlara bilgi seviyesi kattığın zaman, genellikle kendini beğenmiş ya da bilgiçlik taslayan biri olarak görülürsün. Ancak niyetin o değildir... Bu yüzden seni öyle değerlendirip uzaklaşmak isteyebilirler. Onlar gibi olman gerekir. Basit, aptalca şeylerden hoşlanan, boş muhabbet yapan, sürekli kıraathane minvalindeki esprilerle ortamı ısıtan, sıradan biri olman gerekir. Bu değilsen evet yalnız kalırsın. Ta ki kendi kalitende, kitaplardan, sağlam filmlerden, bilimsel muhabbetlerden ve güzel tespitlerden konuşabileceğin birine denk gelene dek. Bu az arkadaş demek oluyor. Kötü bir şey mi, aslına bakarsan evet. Çünkü geniş çevre iyidir. Tabii bu sadece düz mantıkla söylediğim bir şey. Yani bir (1), sıfırdan (0) büyüktür gerçekliği gibi. Ancak içerisine baktığında sağlam ve kaliteli bir çevre edinmeye gayret etmek, diğer insanların kendi kendilerini senin karşında elemeleri bu açıdan avantaja dönüşüyor. Gene de yalnızlık gerçeği su gibi yüze çarptığında bu da bir noktadan sonra tat kaçırıyor maalesef.

Bir de... Dediğim gibi dış görünüş. Diş, saç, burun, kaş, göz... Bunları hepsini değerlendiriyor insanlar. Birini beğenmediğinde, eğer kişiliği tam olarak oturmamış bir bireyse, direkt önyargılarıyla seni değerlendirip kendisinden uzaklaştırmak istiyor. Bunların hiçbir ehemmiyeti yok... Sen olabildiğince gelişimine, psikolojine katkıda bulunmaya gayret et. Ve tabii ki düzeltebildiğin durumları düzelt. Kilolu biriysen spora başla mesela. Ama kaşının üzerinde kötü bir ben varsa ve bunu düzeltecek bir estetisyene ayıracak bütçen yoksa, bunu önemseme. Hayat değişkendir. Enerjini, bilincini yüksek tutacak, seni her gün bir adım da olsa ileriye taşıyacak bir hayatı edinmeye çalış.

Özeti şu, değiştirebiliyorsan değiştir. Eğer değiştiremiyorsan, bırak seni öyle kabul edenler yanında olsun. 100 yıl sonra sen dahil, hiçbir kimse buralarda olmayacak.