Sametak256' Alıntı:

Bu hayatta çok az bir alan haricinde,
birçok şey kendi kontrolümüz dışında gerçekleşiyor.
Bağımlılıklar çeşitlilik arz ediyor ve birçok şey artık bağımlılık yapabiliyor.
Hayatın ne getireceği ve sizden neleri alıp götüreceği hiç belli olmaz.
Yıllarca birşeylere bağımlı olmazsın ve hayatında bir daha birşeylere bağımlı olmayacağını düşünürsün,başına öyle şeyler gelirki kendini kaybedersin yine birşeylere bağımlı olursun.
Herkes herşeyle başa çıkamaz ve her zaman size yardım edecek birilerinide bulamazsınız.
Dikkatli-temkinli olmaya çalışıyorum,
Seçimlerimin sonuçlarını düşünerek hareket etmeye gayret ediyorum,tabi bunlarıda abartmıyorum.
Bakın hiçbirşeyin bir garantisi yok,
hayatımda beklenmedik çok şey oldu.
Bu sebeble artık hayatımı herbirşeyiyle kabul ettim-buna razı oldum.
Bakın bu hayatta ben kendime kaç defa bir amaç belirledim-hedefler koydum-planlar yaptım-program yaptım bilmiyorum,
elimden geldiğince hayatımda kendim için güçlü bir irade ve sağlam bir disiplin inşa etmeye çalışıyorum.
Birşeylere bağımlı olmamaya çalışıyorum.
Birşeylere bağımlı olursamda bağımlılıklarımı bırakmaya gayret ederim.
Bağımlılıklarımı bırakamasamda onlarla hayatımı yaşamaya çalışırım,tabi bu kötü bir durum ama bazen gerçekten birşeyler sizin istediğiniz kadar iyi olmayınca,kötü durumları bile kabul edecek-bunlara razı olacak hale geliyorsunuz.

Herkesin kaderi kendi sorumluluğundadır,denir.
Fakat unuttukları birşey var:
Hem kendi içimizde,
Hemde kendi dışımızda hayattaki seçimlerimize yön veren birçok faktörde vardır.
Size diyeceğim son şey şu:
Hayatımızda birşeyler oluyor ve er yada geç bir şekilde geçiyor,birşeyler geçmesede kabullenip-razı oluyor birşeylerle yaşamayı öğreniyoruz.
Yani bu hayatta birşeyleride fazlada kafaya takmamak lazım,dozunda umursamazlık bence en iyisi.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için üye olunuz. Giriş yapın veya üye olun.

Genişletmek için tıklayın ...

Cosanostra' Alıntı:

Dostum insan duygularını değiştiremez. Mesela bir insana kıskanma, merak etme, öfkelenme vesaire aklına gelebilecek bütün bu duyguları bırak diyemeyiz. Bu yaratılış gereği her insanın fıtratına konulmuş. Yani insan böyle yaratılmış. Ama burada şöyle olabilir bu hissiyatlar yok gibi düşünmek yerine bu hiss ve duyguların yönünü tayin etmek bizim elimizde bunun farkında olmak lazım. Mesela sürekli akan bir çayı senin engellemenin ihtimali yoktur. Ama o akan çayın yönünü tayin etmek senin elinde.
Kafaya takmamak bir sebeple mümkün olabilir. Meşgul olacağın şeyin rutinlerin sayısını artırarak diğer kafaya takılan meselenin son bulması. Bu yöntemde mesela bir durumda eli kesilmiş birisi eli dikilmesi esnasında ( aynı durumu yaşadım yani parmağım kesilmişti tabi dikkatimi farklı yöne veremedim) eğer elini dikerken acıyı hissetmek istemez isen dikkatini, odak noktanı başka bir yöne çevirmen gerekir.
Bize birçok şeyin yön verdiği mevzusu evet bizim kararlarımızı etkileyen çok faktör var önemli bu noktada elimizdeki gücümüzle mücadele etmek. Mücadele konusu hiç bir zaman bitmeyecek bir mesele yani her daim birşeylerin mücadelesini vermek zorundayız. İçimizde, etrafımızda bizi mücadelede yıpratacak veya mücadelemizdeki azmimizi kıracak çok şey vukuu bulmakta. Önemli olan bu olaylarda bizim halen mücadeleye devam ediyor olmamız. Bununla ilgili bir misal vereyim bir zaman celaleddin harzemşah Moğollarla mücadeleye girişecek yani savaşacak ( bir çok defada cengiz hanın ordusunu mağlup ediyor en son cengiz han ordunun başında çıkarak ancak öyle yenebiliyorlar daha sonra Cengizhan da methediyor bu komutanı) vezirleri celaleddin Harzemşaha diyorlar sen muzaffer olacaksın Allah seni muzaffer edecek diyor. Celaleddin harzemşahın cevabı manidar diyorki “ benim vazifem Harp( savaşmak) etmek mağlup veya Galip etmek Allahın vazifesidir, ben O nun vazifesine karışmam” diyor.

Genişletmek için tıklayın ...

Sametak256' Alıntı:

Dostum yazıma görüşlerini belirtmiş olmandan dolayı öncelikle sana teşekkür ederim.
Konuya gelicek olursak:
Her insanın birçok şeye dair durumu-içinde bulunduğu şartları birebir aynı olmadığı için,
buna bağlı olarak birşeylere
olaylara,insanlara verecekleri tepkilerde haliyle farklı olucaktır ve bazen hem kendimiz için hemde başkaları adına yıkıcı sonucu olucak eylemlerde bulunabiliyoruz.
Ama bizler dışardan bakıp böyle insanları çabucak belirli kategoriler içerisine koyup o kişileri kötüleyebiliyoruz.
Ama şunuda bilmek lazım bazen hayatında yaşadığın olumsuz şeyler seni kötü birşeylere yapmaya zorlayabiliyor.
Ben çok kötü şeyler yapmadım ama ilerisi için garantide veremem.
Bu hayatta yaşadığımız herşeyde sadece kendimiz rol oynamıyoruz. Tamam bazen geçmişteki seçimlerimizin sonucu olarak başımıza birşeyler geliyor olabilir.
Ama Zihnindeki durmayan Düşünceler,
İçindeki Duygular-Dürtüler-Arzular,
Bedeninde meydana gelen değişimler,
Hayat dediğimiz şey bile kendi içinde zaten birden çok değişkeni-faktörü barındırıyor.
Algılayamadığımız ama bizi etkileyende daha birçok faktörde var.
İşin içinde o kadar parametre varki zaten faktörlerin sayısı belli değil.
Benim umursamaz tavrım kendi kontrolüm dışında olan şeylere.
Ben birşeylerle alakalı elimden geleni yaparım,ondan sonra birşeyler istediğim gibi olursa olur,
Birşeyler istediğim gibi olmazsa olanı olduğu gibi kabul eder- durumumada razı olurum.
Zaten birşeylere alıştınmı gerisi geliyor bir şekilde,birşeylerle yaşamayı öğrenmekte insanın sırtından büyük bir yük alıyor.
Böyle olmasa zaten dünyaki hayatımı herbirşeyiyle-herşeye rağmen nasıl yaşamaya devam edebilirdim,bilmiyorum.

Genişletmek için tıklayın ...

Cosanostra' Alıntı:

Dostum senin bu kadar Herşeyi düşünüyor olmanın sebebini tam anlamadım. Yani aslında önemli olan insanın kendi dünyasıdır. Yani sen kendi dünyanın ( maddi ve manevi ihtiyaçların) tedarik ve mükemmelleşmesi ( hakiki insan olmaya) için çalışmandır. Senin dışındaki gerçekleşen seni ve bizi çok alakadar etmeyen o kadar çok şey varki; dünyada gerçekleşen dünyanın gündeminde olan o kadar çok hadiseler vs. Bu aslında dünyayla veya bizim dışımızda olan şeylerle alakadarlık göstermemek değil. Dünyanın saçma sapan faydasız beşeri işlerini takip etmemek. Belgelsel niteliğindeki ilgimizi ve merakımızı üzerine çeken dünya değil kastım. Mesela ben Amazon ormanlarını çok merak ediyorum aslında ormanları çok seviyorum. Yaşantısı, canlıları bana çok ilgi çekici geliyor bunu yanında çok büyük sevgi besliyorum Veya kutuplara, buzullara. Benim düşüncem nokta i nazarla (bakış açısı) insan daha çok zevk alabilir. Acaba senin dışında gerçekleşen hadiseler olaylara işlere bakış açın nasıl? Veya bu hadise ve olayların hangi noktasına bakmak sana daha çok keyif verebilir. Mesela kimisi ölümden korkarak yaşar hayatı. Bazı edebiyatçıları bilirsen ölümden çok korkarlar. Bu korku eserlerinde de kendini gösterir. Bazısı ise ölümü çok güzel görür ve ölümü arzular. Şimdi bu iki insanın aynı kavramı farklı değerlendirmeleri onların o kavrama bakış açısının farkını ortaya çıkarır.
Benim düşüncem her olay ve hadisenin (kötü bile olsa) muhakkak iyi bir yönü vardır. Bizim bu yönü bulmamız bizi mutlu edeceğini düşünüyorum.

Genişletmek için tıklayın ...

Sametak256' Alıntı:

Bende hayatımda cereyan eden bir çok durumu-olayı mümkün mertebe pozitif-olumlu bir bakış açısıyla değerlendirmeye çalışıyorum.
Bu şekilde aleyhime işleyen birçok durumu-süreci lehime çevirip kötü gözüken birşeyleri kendim için daha iyi hale getirebiliyorum.
Ama bunuda abartmamak lazım.
Ben akılcı ve gerçekçi bir insanım.
Misal benim vücudumda bir yerim sürekli ağrıyor ama ben hep ağrı kesici alıyorum,şimdi ben kendim için iyi birşeymi yapmış oluyorum,tabikide hayır.
Hayatımda birşeyler kötü gidiyorsa ve beni olumsuz bir şekilde etkiliyorsa güzel sözlerle kendimi kandırıp bu şeyi kamufle edip birşeyleri görmezlikten gelmek bana geçici yarar sağlar ama uzun vadede ben zararlı çıkarım ve bu şeyin bedelinide çok ağır bir şekilde öderim.

Beni bu hayatta Gerçekler kadar hiçbirşey motive etmiyor.
Gerçekler hayatıma anlam katıyor ve onu değerli hale getiriyor.
Açıkcası beni hayata bağlayan tek şey Gerçekler.
Çünkü insan olarak kendimide bağlayan birçok şey var.
İnsan olarak görev ve sorumluluklarım var.
Ben bu sebeble birşeylere kayıtsız kalamıyorum,çünkü bu hayattaki seçimlerimin sonuçları bağlamında ilerde iyi yada kötü kendimde birşeyler yaşıyacağım.
İlerde iyi-güzel-hakkımda hayırlı olucak olan birşeyleri bulma umuduyla-ümidiyle tarlama birşeyler ekiyorum.
Mücadeleye devam.

Genişletmek için tıklayın ...

Cosanostra' Alıntı:

Dostum herkes gerçekleri bulmak için uğraşmalı. Senin gerçek dediğin şeye ben hakikat diyorum. Hakikatleri bulmak için bende uğraşıyorum. Şimdi bu meseleyi analizimizde iki önemli mesele var bunların ayrımını iyi yapmak lazım. Birincisi aklımıza hitap eden şeyler ve duygumuza hitap eden şeyler. Duyguların merkezi kalp( manevi olan) diğer çözümleme yapmak için kullandığımız organ ise akıl. Ben gerçekçiyim dersen duygularını nereye koyacaksın diye sorarım ? Sadece akılla her mesele ele alınmaz ama aklın hakim olduğu meseleler var ve bende akılla birşeyleri bulmak veya bulmaya çalışmayı seviyorum. Ama ayrımı yapmamız gereken mesele gibi geliyor bana. Bütün bütün akıl hakim demek mümkün değildir. Elbette bir sıkıntı varsa sağlık noktasında buna katlanmak değil bunun yerine bir doktora gitmek en mantıklısı burada akıl hakim olmalı. Zaten burada kalbi yani duyguları hakim kılacak bir meselde yok.

Genişletmek için tıklayın ...

Sametak256' Alıntı:

Ben Duyguları-Dürtüleri-Arzuları bi kenara bırakalım,demiyorum.
Bunları doğru yerlere kanalize edelim,diyorum.
Aksi takdirde bunları yanlış yerlere kanalize edersek aklımızı sağlıklı bir şekilde işletemeyiz.
Aklı örten-onu işlevsiz kılan-amacı dışında kullanılmasına sebeb olan herşey insanı gerçeklerden uzaklaştırır.
Hakikat ile Gerçek birbiriyle alakalı ama aynı şeyler değildir,bilgin olsun.
Bana göre bu dünyada her insana hayatının belirli bir evresinde gerçeklere dair birşeyler gösteriliyor,bunlara ya kayıtsız kalacaksın yada bunlarla alakalı elinden gelen ne ise onu yapacaksın.

Ekli dosyayı görüntüle 1934

Genişletmek için tıklayın ...

Sametak256' Alıntı:

Varolan Şeylerin Gerçekliği(Varolan Şeylerin Asıl Olan Halleri)
Hakikat(Varolan Şeylerin Gerçekliğinin Zihnindeki Bir Yansıması)
Doğru(Varolan Şeylerin Gerçekliğine Dair Bilgi Edinmeni Sağlayacak O Gerçeklikle Uyumlu Bakış Açısı)
Bilim Alanları-Farklı Felsefeler-Farklı Dini İnançlar-İdeolojiler Vesaire Bunlar Perspektiflerdir/Bakış Açılarıdır.Ekli dosyayı görüntüle 1935

Genişletmek için tıklayın ...

Cosanostra' Alıntı:

Dostum seninle tartışıyor gibi bir izlenim vermek istemem. Ancak beni sana bir bakış açısı ifade ediyor tarzında anlarsan sevinir burada maksadım seni mağlup etmek değil. Bir hakikatin anlaşılmasını veya benim nokta i nazarımı ifade etmem. Hem böylece bir şeyler birbirimize ifade etmiş oluyoruz. Bunu önceden sana belirtmek istedim. Dostum ben maddenin gerçekliğinin aslında maddeyi tam açıkladığını düşünmüyorum. Madde bir mana ile ayakta duruyor. Bu mana maddenin veya maddeye ait özelliklerin bilinmesi için olduğunu söylemek çok nakıs açıklama olacağını düşünüyorum. Mesela insanı ele alalım insan maddesi itibariyle et ve kemikten ibarettir ve bu dünya üzerinde en az değere haiz hatta en çok zarar veren bir varlıktır. Madde itibariyle arı bizden daha faydalıdır. Çünki bal yememize vesile olan bir varlıktır. Amma insanın düşünmesi akıl ile birşeylerin anlaşılmasını sağlaması. Duygularıyla bir şeylerle bağlantı kurması ve sevmesi vesair. Yani aslında insanın varolması sadece madde ile açıklanamaz. Açıklandı diyelim bu mana sence o varlığı ifade etmiş olur mu? Arının balı yapması balın maddesinin faydalarının ve balın özeliklerinin bilinmesi midir ? Sadece balın arı ile gönderilmesi bu anlamların ifade edilmesi için midir ? Mesela bir kitap düşün ve bu kitap süslendirilmiş el yazması olsun. Şimdi bu kitaba iki nazar( bakış açısı) vardır. Birincisi kitabın içindeki harfler harflerin dizilişleri ve kitabın süslemesi olsun. İkincisi ise o harflerin birlikte meydan getirdikleri asıl mana kitabı yazan yazarın ifade etmek istediği mana olsun. Sence yazar burada sadece görünen harflerimi ve süsleri mi ifade etmek istedi veya harfleri intizam ile bir kağıda aktararak bize bir mana mı ifade etmek istedi? Benim kanaatım harflerin, kitabın süsü ve kitabın maddesi asıl mana olmaya değil sadece ifade edilecek olan asıl manaya yani kitabın hakikatına hizmet için bulunduruldu. Kavramlarda da böyle gerçeklik dediğimiz mana bir hakikati anlamamıza bir hakikati anlatmaya yarayan maddi varlıklardır. Ben maddenin gerçekliğini inkar etmiyorum. Fakat ifade etmek istediğim aslında bu gördüğümüz madde ile bir şey bize anlatılmak isteniyor. Bu anlatılmak istenen mananın hakikat olduğunu ifade ediyorum. Bu mana zaten maddenin gerçekliği ile mümkün. Bununla birlikte gerçeklik bu hakikat dediğimiz mananın bize ifade edilmesi için hizmet ettiğini düşünüyorum. Maddenin gerçekliğin Esas olmayacağını ifade ediyorum. Neyse bu meseleyi uzattım kusura bakma. Senin görüşlerine ve anlayışına saygı duyuyorum. Herkes aynı pencereden bakacak değil. Ama birbirimize fikir ifade etmiş oluyoruz. Fikir yönüyle farklılık zenginliği sağlamış oluyoruz. Zihinsel gayret her daim çok güzel.

Genişletmek için tıklayın ...