Eylül'den bu yana sessiz kaldım, ama artık bir şeyler yazmanın vakti geldi. Son birkaç aydır hayatımda pek çok şey değişti. Bu değişimlerle birlikte kendimi daha fazla keşfetmeye başladım.
Geçtiğimiz aylarda üniversitemin izcilik kulübüyle Bolu Aladağ’da üç gün süren bir kampa katıldım. 70 kişilik bir grupla üç gün boyunca doğada yaşamak hem zor, hem de öğreticiydi.
Kampta görev dağılımı yaptık. Her grup farklı bir sorumluluk üstlendi. Kimisi kahvaltıyı hazırlıyor, kimisi bulaşıkları yıkıyor, kimisi odun topluyor, kimisi de yemek yapıyordu. Yemek hazırlama görevi bize düşmüştü ve 70 kişiye yemek yapmak başta beni biraz korkutmuştu. Ancak ekip olarak birbirimize yardım ettik, iş bölümü yaparak işimizi kolaylaştırdık. Bu deneyim, takım çalışmasının ve sorumluluk almanın ne kadar önemli ve değerli olduğunu bana öğretti.
Yeni insanlarla tanışmak, farklı bakış açılarını keşfetmek ve birlikte çeşitli oyunlar oynamak çok keyifliydi. Konfor alanımdan çıkmak, doğada yaşamanın ne kadar huzurlu ve özgürleştirici olduğunu fark ettirdi. Sabahları çadırdan çıkıp serin havayı içime çekmek beni canlı hissettiriyordu. Gece olunca her saat başı sırayla bir grup nöbet tutuyordu. 7 - 8 grup vardı ve her grup nöbeti sırayla devralıp bir saat boyunca uyanık kalıyordu. Biz de ateşin etrafında oturup nöbeti öyle tutuyorduk. O soğuk havada, kamp ateşinin ışığında bazen sohbet ediyor, bazen de yalnızca ateşe bakarak derin düşüncelere dalıyorduk. Bu anlar o kadar huzurluydu ki, sanki zaman durmuş gibiydi.
Kamp deneyimimde kazandığım içsel huzur tatildeki diğer deneyimlerime de yansıdı. Yarıyıl tatilinde başka şehirdeki akrabalarımı ziyaret ettikten sonra ailemin yanına döndüm ve tek başıma birkaç tiyatro oyunu ve opera izlemeye gittim. Bunlardan biri de Madame Butterfly operasıydı. Opera Japonya'da geçen bir hikayeyi anlatıyor. Amerikalı bir subay, Japon geyşa Butterfly'ı terk ediyor ve yıllar sonra geri döndüğünde her şey değişiyor. Adamın başka bir kadını sevip terk etmesi ve Japon kültürünü yakından hissetmek etkileyiciydi. Sahnedeki her detay, kostümlerden orkestra müziğine kadar beni büyüledi ve kendimi hikayeye kaptırdım, iki buçuk saat nasıl geçti anlamadım. Butterfly'ın yaşadığı acıyı derinden hissettim ve ona çok üzüldüm.
Tatilin başka keyifli gününde arkadaşımla buz pateni yapmaya gittim, çok eğlenceliydi. Sonrasında cinayet oyunu oynadık, başarıyla onu çözdük.
Bir başka gün, mavi, lacivert ve açık maviden oluşan üç farklı iple ve tığ ile kalpli bir yastık ördüm. Yastığın içine elyaf doldurduktan sonra tamamladım. Sahibinin kim olduğunu bilmiyorum, ama bir gün o yastık sahibini bulacak ve ona hediye olacak. Yastığı bitirdiğimde içimi huzur kapladı, emek vererek yaptığım bir şeyin somut hale gelmesi gerçekten güzel bir duygu.
Nofap yolculuğumda zorlandım ve hâlâ mastürbasyon yapıyorum. Üniversiteye başladığımda her şey yeni ve heyecanlıydı. İlk yedi hafta boyunca uzak durdum ama sonrasında yine bu alışkanlık beni bataklık gibi içine çekmeye başladı. Kendimi suçlamak yerine bu döngüyü kırabilmek için daha anlayışlı ve sabırlı olmaya odaklanıyorum.
Şu anda bayram tatili için yaşadığım şehre geldim, hafta sonu geri döneceğim. Her gün bir şeyi keşfetmek, hayatı dolu dolu yaşamak istiyorum. İki hafta sonra vizelerimiz var ve vizelerden sonra arkadaşlarımla piknik yapmak istiyorum. Pinterest'teki o mükemmel piknikler gibi bir piknik etkinliği beni heyecanlandırıyor. Yeni başlangıçlara ve keşiflere daha da açık olmak istiyorum.