Loner
Yalnız Adam
- Katılım
- 7 Eki 2020
- Mesajlar
- 79
- Tepki puanı
- 211
- Puanları
- 71
- Yaş
- 23
Beyler iyi öğlenler, umarım herkesin sağlığı ve neşesi yerindedir. Bayadır buhrandan çıkamadım ve son zamanlarda iyice amaçsızlaştım. Hiçbir şey yapasım gelmiyor şu iki haftadır ve yıllardır boğuştuğum intihar düşüncesi artık sabahın ilk saatlerinde bile beliriyor. Doğru düzgün kimseyle konuşmuyorum, konuştuğumda da hep ben yazıyorum karşı tarafa, hep benim yazıyor olmam insanların gözünde değersizmişim imajı oluşturuyor sanki kimse beni merak etmiyor da ben herkesi merak ediyormuşum imajı oluşturuyor zihnimde. İyi şartlarda yaşıyor olmama rağmen, sağlığım yerinde ve derslerim iyi olmasına, iyi bir ailem olmasına rağmen nasıl oluyor da her şeyde hiçlik buluyorum bilmiyorum. 20 yaşındayım ve kendimi yaşama karşı geç kalmış, yaşamı arkadan takip ediyormuş gibi hissediyorum. Evde oturup müzik dinlemek, kitap okumak, gelecek planlarımı ve kendi kişiliğime dair analizlerimi yapmak haricinde hiçbir şey yapmıyorum. Yalnızlığımızın pik yaptığı şu dönemden önce de yalnızdım ama ben alışmam gerektiği yerde daha da dibe vurdum, her zamankinden daha kötü hissediyorum.
Geçmişte sadece bir kız arkadaşım oldu, şu anki dertlerimin içerisinde bile değil sevgilimin olmayışı, 19 yaşındaydım ve kızdan saçma sapan bir sebepten ötürü ayrıldım. Normalde olanın aksine o ilişkide baskın taraf bendim ve kızdan o kadar da hoşlanmadığımı anladım. Ayrıldığımda kendime olan öfkemin dinmesi, ne istediğimi bilmiyor olduğumdan ötürü, baya vakit aldı. Kız tekrar deneyebiliriz demesine rağmen ki benim için bir açıdan ideal insan oydu, olmaz dedim. Kendimin sadece kötü bir insan olduğuna o kadar emindim ki ve o dönem tek istediğim şey dünyada sanki istenecek milyarlarca şey yokmuş gibi bir kız arkadaştı. Kız arkadaşım olmasına rağmen yine de tatmin olmamıştım, ona deli gibi aşık değildim ama deli gibi aşık olsaydım da bir gün yine ayrılan ben olurdum. Kıza o kadar umut veren, şiirler yazan, iltifatlar eden ve kızın ağzından beni dünyanın en mutlu insanı yaptığın için teşekkür ederim laflarını duyan ben, kızdan ayrıldım. Sonrasında diğer ilişki denemelerim başarısız oldu. Çabuk kaptırıyorum kızlara karşı ve bu duygu da beni ilişkilere karşı temkinli davranmaya itti beni.
Çocukluğumda çok zorbalığa uğradım, diğerlerinden daha farklı olduğum için (Asperger sendromu da bir etken). Aslında buradaki sorunu biliyorum, bencil ve insan içerisine çıkmayan biri olduğumdan dolayı ve evet, biraz da saftım, uğraşıp dururlardı. Erkeksi bir yana sahip olduğum için kavgadan çekinmezdim, kendimi de kimseye ezdirmezdim. PMO ile o erkeksi yan da bitti, alıngan bir adama dönüştüm. İçe kapandım, geçmişi hatırlayıp öfkeleniyorum bazen. Bazen yapılmış zararsız şakalara bile alınıyorum, alındığımı aylar sonra söylediğimde de insanlar ya hatırlamıyor ya da kötü niyetli yapılmadığını söylüyor o şakaların. Erkek yanımı kaybetmiş gibi hissediyorum. Her şey sanki bana karşı savaş açmış gibi, her şeyden öte kendimle savaşıyor gibiyim. İnsanlar her şeyi unutup giderken ben geçmişin izlerinde yaşıyorum. Her şeyimi kaybedecek gibiyim bu içimde birikmiş öfkeyi dışa vurmamla, şimdiye kadar hiç vurmadım ama bir kere o sınırı kırarsam kendimden bile korkmaya başlarım.
Uzun oldu ama okuyan herkese teşekkür ederim. Esenlikle kalın...
Geçmişte sadece bir kız arkadaşım oldu, şu anki dertlerimin içerisinde bile değil sevgilimin olmayışı, 19 yaşındaydım ve kızdan saçma sapan bir sebepten ötürü ayrıldım. Normalde olanın aksine o ilişkide baskın taraf bendim ve kızdan o kadar da hoşlanmadığımı anladım. Ayrıldığımda kendime olan öfkemin dinmesi, ne istediğimi bilmiyor olduğumdan ötürü, baya vakit aldı. Kız tekrar deneyebiliriz demesine rağmen ki benim için bir açıdan ideal insan oydu, olmaz dedim. Kendimin sadece kötü bir insan olduğuna o kadar emindim ki ve o dönem tek istediğim şey dünyada sanki istenecek milyarlarca şey yokmuş gibi bir kız arkadaştı. Kız arkadaşım olmasına rağmen yine de tatmin olmamıştım, ona deli gibi aşık değildim ama deli gibi aşık olsaydım da bir gün yine ayrılan ben olurdum. Kıza o kadar umut veren, şiirler yazan, iltifatlar eden ve kızın ağzından beni dünyanın en mutlu insanı yaptığın için teşekkür ederim laflarını duyan ben, kızdan ayrıldım. Sonrasında diğer ilişki denemelerim başarısız oldu. Çabuk kaptırıyorum kızlara karşı ve bu duygu da beni ilişkilere karşı temkinli davranmaya itti beni.
Çocukluğumda çok zorbalığa uğradım, diğerlerinden daha farklı olduğum için (Asperger sendromu da bir etken). Aslında buradaki sorunu biliyorum, bencil ve insan içerisine çıkmayan biri olduğumdan dolayı ve evet, biraz da saftım, uğraşıp dururlardı. Erkeksi bir yana sahip olduğum için kavgadan çekinmezdim, kendimi de kimseye ezdirmezdim. PMO ile o erkeksi yan da bitti, alıngan bir adama dönüştüm. İçe kapandım, geçmişi hatırlayıp öfkeleniyorum bazen. Bazen yapılmış zararsız şakalara bile alınıyorum, alındığımı aylar sonra söylediğimde de insanlar ya hatırlamıyor ya da kötü niyetli yapılmadığını söylüyor o şakaların. Erkek yanımı kaybetmiş gibi hissediyorum. Her şey sanki bana karşı savaş açmış gibi, her şeyden öte kendimle savaşıyor gibiyim. İnsanlar her şeyi unutup giderken ben geçmişin izlerinde yaşıyorum. Her şeyimi kaybedecek gibiyim bu içimde birikmiş öfkeyi dışa vurmamla, şimdiye kadar hiç vurmadım ama bir kere o sınırı kırarsam kendimden bile korkmaya başlarım.
Uzun oldu ama okuyan herkese teşekkür ederim. Esenlikle kalın...