Acı. Yabancı bir ortama girdiğinde, bir yumruk yediğinde veya sevdiğin seni terk ettiğinde yaşadığın o his.
Neden yaşarız bunu? Neden acı çekeriz.
Herhalde beynimiz bize işkence yapmak ister. Yoksa ne diye bize acı versin ki?
Peki neden bu şekilde iletişim kurar, neden şöyle şöyle yap demez de canını yakar?
Sadece insan değil birçok hayvan da acı çeker. Acı ilkel bir iletişim yöntemidir canlıyla beyni arasında.
Acının zıttı da hazdır.
Peki şöyle düşünelim. 15 20 Yılın bilgisayar başında geçmiş. Ebeveynlerin sana ders çalış, dışarı çık, sosyalleş demiş. Bunlar sana fayda etmemiş. Büyüklerin arkadaşların vs sana akıl vermiş. Yine fayda etmemiş, sence evrim herhangi bir şeyi riske atar mı?
Sana yalnızlıkla acı verir, mutsuzlukla acı verir, sevilmemekle acı verir. Ve sana "değiş" der. Neden değişmeni ister? Seni olduğun gibi kabul edecek birisi yok mu?
Maalesef yok. Sen hiç çirkin, bakımsız, kendine değer vermeyen bir kızı beğendin mi? Onlar seni niye beğensin?
İşte acı çekmenin sebebi bu. Değişmen gerekiyor ve bunun en etkili yöntemi de beyninin kafana vura vura seni yola getirmesi. O kız da yalnız kalacak ve bir gün kendine bakmayı, makyaj yapmayı, dişi gibi davranmayı öğrenecek. Herkes bir şekilde öğreniyor. "Acıyla"
Acı çekmenin sebebi bir şeyleri yanlış yapman. Durduk yere kimse acı çekmez. Hayatından memnun değilsindir, veya başka şeylerden.
O halde neden acı çektiğini bul ve o konuyu çözmeye çalış. Çözemesen bile dene uğraş bir yol bul. Emin ol çok daha fazla mutlu olacaksın.
Sevgilerle.