Merhabalar. Bugün PBKY kitabını okudum. Öğrendiğim ve sizlere faydalı olan kısımları sizlere anlatmak istiyorum. Dilerseniz başlayalım.
Kitabın yazarı bildiğiniz üzere Allen Carr. Kendisi 30 senelik bir bağımlıyken kolay yolu keşfedip gayet rahat bir şekilde bu bağımlılıklarına son veriyor. Peki bunu nasıl yaptı? Sırrı neydi?
1-İlk olarak Allen, kitap boyunca PMO, sigara ya da bağımlılık her neyse ona "yasak meyve" olarak bakmamamız gerektiğini söylüyor. Yani bizler için tüm bu şeyler arzulanan olmamalı. Onları bıraktığımız zaman sanki bir fedakarlık yapıyormuşçasına sevinmemeli, ulaştığımız günleri diğerlerine anlatarak şanlı hissetmemeliyiz. Elbette bu sitede diğerlerine etkilerden bahsederek yardımcı olmak isteyenlerin günlükleri bu kapsamda değerlendirilmeyebilir.
2- Kendimize bir soru sormamızı istiyor. PMO ya ilk defa başlayan bir insan hayatı boyunca hiç bırakmadan o şeyi yapacağına karar vermiş miydi? Cevap elbette ki hayır. Yani bunun bir bağımlılık, kendimizin ise bağımlı olduğunu öncelikle kabul etmeliyiz. Elbette bu sitedekiler bu durumun bilincinde. Fakat ikinci kısımda önemli bir noktaya parmak basıyor. Bunu şu şekilde dile getirmiş:
"Öyleyse ne zaman bırakacaksınız? Yarın mı? Seneye mi? Ondan sonraki sene mi? Bağımlı olduğunuzu ilk fark ettiğinizden beri kendinize sorduğunuz soru bu değil mi? Sadece bir sabah uyanıp artık izlemek istememeyi mi umuyorsunuz? Devamlı olarak daha az değil daha fazla bağımlı hale geldiğiniz bir bağımlılıkla kendinizi kandırmayı bırakın"
3- Allen, irade yönteminin sefaletinden bahsediyor. Daha önce de dediğim gibi bu insanlar kendilerince bu zevkten kendilerini yoksun bırakmaktadırlar ve bağımlı olup bırakmayı denemeyenlerden bile daha çok acı çekerler. Onlar zararlarını bildikleri için bırakmak istemektedirler fakat içten içe bu zevki arzular, onu bırakıp uzun günlü süreçlere ulaşmayı ise fedakarlık olarak görürler. Bu durum için PMO nun avantajlarını ve dezavantajlarını düşünmemizi ister. Avantajları kısmına koca bir sıfır yazar ki bu deneyimlediğiniz üzere bildiğiniz bir gerçek. Dezavantajlara gelince ise şunlardan mahrum kalırsınız:
•Sağlık
• Enerji
• Zenginlik
• İç huzur
• Güven
• Cesaret
• Öz saygı
• Mutluluk
• Özgürlük
Tüm bunları kaybetmeyi göze alan varsa devam edebilir. Fakat dediğim gibi bıraktığınız zaman kaybedecek hiçbir şeyiniz yok. Kazanacak ise çok şeyiniz var. PMO yu yasaklı bir meyve ve bir fedakarlık olarak görmeyi kesmeli, kendimiz için her gün daha iyiye giden bir durumda olduğumuzu fark etmeliyiz.
4-Bıraktım ama göz atıyorum diyen tayfadan söz ediyor. Dilerseniz ben susayım o konuşsun.
“Bıraktım Ama Ara Sıra Göz Atıyorum”cular: Böyle yapanlar tüm kullanıcılar arasında en acınası olanlardır. Hayatlarına ya yoksun olduklarına inanarak geçirirler ya da çoğunlukla, bu ara sıra bir kere göz atma, ikiye çıkar. Kaygan yokuşta aşağı doğru kaymak, er ya da geç ağır kullanıcılar olmaya geri dönmektir. İlk başta düştükleri tuzağa yine düşmüşlerdir. "
5-Siteler elbette ki faydalı. Buradakiler de elbette bu kitabı okuyan ve her şeyin bilincinde olan insanlar bunu da biliyorum fakat yine de yazayım ki okumayan okusun bilmeyen bilsin.
"Kullanmayanlar tarafından kurulan çeşitli online topluluklar sadece pornoyu değil aynı zamanda mastürbasyonu da bırakmaya adanmıştır. Bu siteler eninde sonunda kurtulanlara faydalıdır, fakat çoğu işaret onları irade gücünü denemeye yönlendirir. Süreçlerle ve diğer önlemlerle ilgili takıntıların sonucu
kendine acıma ve sevinç eksikliğidir."
6- Bozuk süreç, temiz bir başlangıç bunların hepsi koca bir yalan. Süreç bozuksa neden pmo yapmak istiyorsun. Cevap hala bağımlısın ve en başından beri yapmamayı bir fedakarlık olarak görüyordun. Bizler her şey kusursuz olsun istemiyoruz. Olabildiğince az bir şekilde relapse olarak bu bağımlılıktan kurtulmak istiyoruz. Böyle diyen adamlar (ki geçmişte benim de dediğim oldu.) yeni süreçlerini de büyük ihtimalle bozacaklardır. Başlamak için en doğru zaman şu an yarın geldiği zaman yarın şu ana dönüşmüş olacak çünkü.
"Asıl tuzak, yarın her zaman daha kolay olacağı ve şu anın doğru
zaman olmadığı inancı. "
Sakın bağımlılığın tuzağına bir daha düşmeyelim.
7-
"Peki neden daha sonrasında bıraktığınızı arkadaşlarınıza ve
ailenize ilan etmiyorsunuz? Pekâlâ, bu sizi gururlu bir eski
bağımlı ya da eski kullanıcı yapacaktır, sevinçli ve mutlu bir
kullanmayan değil"
Sanırım hepimiz sevinçli ve mutlu bir kullanmayan olmak isteriz değil mi?
8-
"Çoğu kullanıcı aslında, bu bırakıp başlayanlara imrenir ve diyet yapan kişinin, kullanımını kontrol edebildiği için ne kadar
‘şanlı’ olduğunu düşünür. Ancak gözden kaçırdıkları şey, diyet
yapanın kullanımlarını kontrol etmediği, hatta kullanırken bile
kullanmamayı dilediğidir."
Haftada bir yapıyorum benim için sorun oluyor diyenlere sakın imrenmeyin diyor. Nitekim hiçbir avantajı olmayan fakat tonla zararı olan bir şeyi kimse yapmayı istemez. Bağımlı olmadıkları hususunda kendilerini bu şekilde ben haftada bir yapıyorum, bağımlı değilim sorun olmuyor diyerek kandıranlara aldırış etmeyin.
9- Son olarak bağımlılığı bir kez bırakmaya karar verdiğinizde derhal bırakmak zorundasınızdır. Ve bunu Alan Carr'ın anlattığı doğru yöntemle yapmalıyız. Sebebi şudur. Kendinizi günlerce yıpratır ve her gün yoksunluk acıları çekersiniz. Sonunda aynı noktaya geri dönmek sizi bağımlı insanlardan daha çok yıpratır ve zarar verir. Nitekim bir fedakarlık yaptığınızı düşünmüş ve irade yöntemini denemişsinizdir. Forumdaki bazı kişilerin neverfapten önce hayatım daha güzeldi, beni daha kötü hale getirdi demelerinin sebebi bu sefaleti deneyimlemeleridir. Oysa ki Alan Carr birçok kişinin bağımlı olduklarının farkında bile olmadan ölüp gittiklerini söyler. Artık her şeyin farkındasınız ve bağımlı olarak kalmayı da kendinize yedirememenizden dolayı neverfap yolundan dönmeyeceksiniz bunu biliyorum. Öyleyse en bozuk süreciniz de olsa devam ettirin. Sebeplerini yazdım.
Tüm bunlar kriz yaşamayacaksınız demek değil. Onları yenmeyi marifet saymayacağız. Ve bir süre sonra onlar da gidecek. Sevinçli ve mutlu bir kullanmayan olacağız.
Kitabın yazarı bildiğiniz üzere Allen Carr. Kendisi 30 senelik bir bağımlıyken kolay yolu keşfedip gayet rahat bir şekilde bu bağımlılıklarına son veriyor. Peki bunu nasıl yaptı? Sırrı neydi?
1-İlk olarak Allen, kitap boyunca PMO, sigara ya da bağımlılık her neyse ona "yasak meyve" olarak bakmamamız gerektiğini söylüyor. Yani bizler için tüm bu şeyler arzulanan olmamalı. Onları bıraktığımız zaman sanki bir fedakarlık yapıyormuşçasına sevinmemeli, ulaştığımız günleri diğerlerine anlatarak şanlı hissetmemeliyiz. Elbette bu sitede diğerlerine etkilerden bahsederek yardımcı olmak isteyenlerin günlükleri bu kapsamda değerlendirilmeyebilir.
2- Kendimize bir soru sormamızı istiyor. PMO ya ilk defa başlayan bir insan hayatı boyunca hiç bırakmadan o şeyi yapacağına karar vermiş miydi? Cevap elbette ki hayır. Yani bunun bir bağımlılık, kendimizin ise bağımlı olduğunu öncelikle kabul etmeliyiz. Elbette bu sitedekiler bu durumun bilincinde. Fakat ikinci kısımda önemli bir noktaya parmak basıyor. Bunu şu şekilde dile getirmiş:
"Öyleyse ne zaman bırakacaksınız? Yarın mı? Seneye mi? Ondan sonraki sene mi? Bağımlı olduğunuzu ilk fark ettiğinizden beri kendinize sorduğunuz soru bu değil mi? Sadece bir sabah uyanıp artık izlemek istememeyi mi umuyorsunuz? Devamlı olarak daha az değil daha fazla bağımlı hale geldiğiniz bir bağımlılıkla kendinizi kandırmayı bırakın"
3- Allen, irade yönteminin sefaletinden bahsediyor. Daha önce de dediğim gibi bu insanlar kendilerince bu zevkten kendilerini yoksun bırakmaktadırlar ve bağımlı olup bırakmayı denemeyenlerden bile daha çok acı çekerler. Onlar zararlarını bildikleri için bırakmak istemektedirler fakat içten içe bu zevki arzular, onu bırakıp uzun günlü süreçlere ulaşmayı ise fedakarlık olarak görürler. Bu durum için PMO nun avantajlarını ve dezavantajlarını düşünmemizi ister. Avantajları kısmına koca bir sıfır yazar ki bu deneyimlediğiniz üzere bildiğiniz bir gerçek. Dezavantajlara gelince ise şunlardan mahrum kalırsınız:
•Sağlık
• Enerji
• Zenginlik
• İç huzur
• Güven
• Cesaret
• Öz saygı
• Mutluluk
• Özgürlük
Tüm bunları kaybetmeyi göze alan varsa devam edebilir. Fakat dediğim gibi bıraktığınız zaman kaybedecek hiçbir şeyiniz yok. Kazanacak ise çok şeyiniz var. PMO yu yasaklı bir meyve ve bir fedakarlık olarak görmeyi kesmeli, kendimiz için her gün daha iyiye giden bir durumda olduğumuzu fark etmeliyiz.
4-Bıraktım ama göz atıyorum diyen tayfadan söz ediyor. Dilerseniz ben susayım o konuşsun.
“Bıraktım Ama Ara Sıra Göz Atıyorum”cular: Böyle yapanlar tüm kullanıcılar arasında en acınası olanlardır. Hayatlarına ya yoksun olduklarına inanarak geçirirler ya da çoğunlukla, bu ara sıra bir kere göz atma, ikiye çıkar. Kaygan yokuşta aşağı doğru kaymak, er ya da geç ağır kullanıcılar olmaya geri dönmektir. İlk başta düştükleri tuzağa yine düşmüşlerdir. "
5-Siteler elbette ki faydalı. Buradakiler de elbette bu kitabı okuyan ve her şeyin bilincinde olan insanlar bunu da biliyorum fakat yine de yazayım ki okumayan okusun bilmeyen bilsin.
"Kullanmayanlar tarafından kurulan çeşitli online topluluklar sadece pornoyu değil aynı zamanda mastürbasyonu da bırakmaya adanmıştır. Bu siteler eninde sonunda kurtulanlara faydalıdır, fakat çoğu işaret onları irade gücünü denemeye yönlendirir. Süreçlerle ve diğer önlemlerle ilgili takıntıların sonucu
kendine acıma ve sevinç eksikliğidir."
6- Bozuk süreç, temiz bir başlangıç bunların hepsi koca bir yalan. Süreç bozuksa neden pmo yapmak istiyorsun. Cevap hala bağımlısın ve en başından beri yapmamayı bir fedakarlık olarak görüyordun. Bizler her şey kusursuz olsun istemiyoruz. Olabildiğince az bir şekilde relapse olarak bu bağımlılıktan kurtulmak istiyoruz. Böyle diyen adamlar (ki geçmişte benim de dediğim oldu.) yeni süreçlerini de büyük ihtimalle bozacaklardır. Başlamak için en doğru zaman şu an yarın geldiği zaman yarın şu ana dönüşmüş olacak çünkü.
"Asıl tuzak, yarın her zaman daha kolay olacağı ve şu anın doğru
zaman olmadığı inancı. "
Sakın bağımlılığın tuzağına bir daha düşmeyelim.
7-
"Peki neden daha sonrasında bıraktığınızı arkadaşlarınıza ve
ailenize ilan etmiyorsunuz? Pekâlâ, bu sizi gururlu bir eski
bağımlı ya da eski kullanıcı yapacaktır, sevinçli ve mutlu bir
kullanmayan değil"
Sanırım hepimiz sevinçli ve mutlu bir kullanmayan olmak isteriz değil mi?
8-
"Çoğu kullanıcı aslında, bu bırakıp başlayanlara imrenir ve diyet yapan kişinin, kullanımını kontrol edebildiği için ne kadar
‘şanlı’ olduğunu düşünür. Ancak gözden kaçırdıkları şey, diyet
yapanın kullanımlarını kontrol etmediği, hatta kullanırken bile
kullanmamayı dilediğidir."
Haftada bir yapıyorum benim için sorun oluyor diyenlere sakın imrenmeyin diyor. Nitekim hiçbir avantajı olmayan fakat tonla zararı olan bir şeyi kimse yapmayı istemez. Bağımlı olmadıkları hususunda kendilerini bu şekilde ben haftada bir yapıyorum, bağımlı değilim sorun olmuyor diyerek kandıranlara aldırış etmeyin.
9- Son olarak bağımlılığı bir kez bırakmaya karar verdiğinizde derhal bırakmak zorundasınızdır. Ve bunu Alan Carr'ın anlattığı doğru yöntemle yapmalıyız. Sebebi şudur. Kendinizi günlerce yıpratır ve her gün yoksunluk acıları çekersiniz. Sonunda aynı noktaya geri dönmek sizi bağımlı insanlardan daha çok yıpratır ve zarar verir. Nitekim bir fedakarlık yaptığınızı düşünmüş ve irade yöntemini denemişsinizdir. Forumdaki bazı kişilerin neverfapten önce hayatım daha güzeldi, beni daha kötü hale getirdi demelerinin sebebi bu sefaleti deneyimlemeleridir. Oysa ki Alan Carr birçok kişinin bağımlı olduklarının farkında bile olmadan ölüp gittiklerini söyler. Artık her şeyin farkındasınız ve bağımlı olarak kalmayı da kendinize yedirememenizden dolayı neverfap yolundan dönmeyeceksiniz bunu biliyorum. Öyleyse en bozuk süreciniz de olsa devam ettirin. Sebeplerini yazdım.
Tüm bunlar kriz yaşamayacaksınız demek değil. Onları yenmeyi marifet saymayacağız. Ve bir süre sonra onlar da gidecek. Sevinçli ve mutlu bir kullanmayan olacağız.