Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Neverfap Sürecim Ve Etkileri

in regeneratione

Yeni Fapstronot
Katılım
9 Ağu 2021
Mesajlar
5
Tepki puanı
37
Puanları
14
Dostlar selamlar. Geçen hafta cumartesi günü "Hayatla Hesaplaşma" başlığı altında kendi hikayemden bahsetmiştim. Okumak isteyenler buraya tıklayarak ulaşabilir. Bugün süreçteki sekizinci günüm. Henüz yolun başı sayılsa da sürecin %10'u geride kaldı bile. Bu konuyu hem ilk haftamdan bahsetmek hem de karşılıklı dertleşip, konuşmak için açtım. Haftadan haftaya konuyu da güncelleyeceğim.

Süreç Öncesi Hisler

Aslında genelde Neverfap yapmaya başlayanlar başladığı günlerde hislerini yazıyor ancak ben bilerek böyle yapmadım çünkü o hisler artık hayatımın bir parçası olduğu için hangisi gerçekten PMO kaynaklı hangisi değil bunu bilemeyecek durumdaydım. Ben PMO'ya 12 yaşında başladım. Acı ama ben gerçek beni bile henüz tanıyamadım :) Ancak tanışacağım yakında.

Süreç öncesi yaşadığım hisler;

- Sürekli yorgun ve uykulu hissetme
- Sosyal fobi
- Dürtüsel hareket etme
- Kadınların yüzüne bile bakmaktan utanma
- Aşırı karamsarlık
- Sürekli cinsellik düşünme ve güzel bulduğum tüm kızlarla cinsellik yaşamanın HAYALİNİ kurma (Hayal kelimesi önemli, aşağıda açıklayacağım)
- İçe kapanıklık
- Özgüven düşüklüğü
- Sosyal aktivite isteksizliği
- Odaklanma problemleri
- Unutkanlık
- Bıkkınlık ve öfke kontrol problemleri
- Enerji düşüklüğü

Listeye şöyle bir bakınca ne kadar korkunç geldi değil mi? Düşünün dostlar, biz bu hisleri -beynimizin çalışma prensibi gereği- günde binlerce kez yaşıyoruz, hissediyoruz. Günlük hayatınızda bu hislerin etkisini siz somut bir şekilde göremeyebilirsiniz yani "ben şurada dürtüsel hareket ettim" diyemeyebiliyorsunuz ancak beyin bu şekilde kodlandığı için mantık otomatik olarak devre dışı kalıyor zaten. Bu konuda şöyle bir örnek vereyim, diyelim ki markettesiniz, aldıklarınız 80 TL tuttu ve siz 100 TL uzattınız. Kasiyer dedi ki 20 TL'miz şu an çıkmıyor sonra versem olur mu? Ancak size o 20 TL çok lazım, başka bir şey yapacaktınız fakat siz olmaz diyemiyorsunuz zihniniz sizi evet demeye zorluyor. Bu hem özgüven eksikliğinden hem de dürtülerinizle hareket ettiğinizden kaynaklanıyor. Oysa ki mantıksal düşünseniz, aldıklarınızı bırakıp başka bir marketten alışveriş yapmanız daha mantıklı ama o an bunu düşünemiyorsunuz bile. Bunların hepsi arkada 3-4 saniye içinde olup bitiyor.

Size bu hislerle neler yaşadığımı anlatacağım. Eminim ki hepiniz kendinizden bir şeyler bulacaksınız.

Sürekli Yorgun ve Uykulu Hissetme: İki hafta önce çarşamba gecesi yine bir PMO seansından sonra duşumu alıp, sabah 8'e alarmımı kurdum. Ertesi sabah tam olarak ölü gibi kalktım. Zaten bu his bana yabancı değil ne zaman PMO yapsam ondan sonraki 2-3 günüm enerji ve uyku anlamında çok kötü geçiyordu. Bunun olacağını bilerek yapıyordum . Alışılmış çaresizlik gibi yani. Hazırlanıp işe gittim ve gün boyunca da asla ama asla enerjim yükselmedi. Zaten PMO etkilerinden olan beyin sisinden ötürü gün içinde gerekli-gereksiz binlerce şey düşündüğüm için enerjinin yükselmesi çok mümkün değildi. Bu durum iletişimi de çok etkiliyordu. Biriyle konuşurken sesim çok kötü çıkıyordu.

Sosyal Fobi, Kadınlara Bakamama, Özgüven Düşüklüğü ve İçe Kapanıklık: Bu konuların hepsinden tek yazıda bahsedeceğim çünkü hepsi birbiriyle çok bağlantılı. Sosyal fobiden hiç bahsetmesem de olur, muhtemelen hepimizin en çok çektiği konu bu. Dostlar bakın asla abartmıyorum, ertesi gün icra dairesinde ya da adliyede bir işim olacak ve insanlara bir şeyler sormam gerekeceği için bir gün önceden bunları düşünüp geriliyordum. Düşünün mesleğim iletişim üzerine ama ben insanlarla iletişim kuramıyorum. Ne kadar çelişkili değil mi? Bunun yanında birebirde insanlarla konuşabiliyordum ama ortam 3-5 kişi olunca ağzımı bile açmadan sadece dinliyordum. Bu sebeple muhtemelen herkes çok çekingen, utangaç ve ezik olduğumu düşünüyordu.

Bir diğer konu ise kadınlar. Dostlar, kadınlarla iletişimi geçin kadınların yüzüne bile bakamıyordum. Ancak uzaktan ve eğer onlar bana bakmıyorsa bakabiliyordum. Başlarını bana çevirdiklerinde direkt başımı çeviriyordum. Daha da ilginci erkeklere de bakamıyordum yani genel olarak insanlardan bir kaçış ve ortamda görünmez olma hissiydi bu. Ben bunu sosyal ortamlarda çok fazla aktif olmadığım ve kadın ve erkeği sadece cinsel içerikli videolarda o ortamda olmadan izlediğim için bilinçaltımın bu duruma alışmasına bağlıyorum. Bu söylediğimin bir psikolojik temeli yok ama o videolarda her zaman izleyici konumundayız ve bir noktada görünmez durumdayız. Beyin alıştığı o konfor alanını arıyor olabilir. Çünkü gerçek hayatta kadınlar da gerçek ve bize verecekleri tepkiler de gerçek. Oysa ki benim beynim buna alışık değil. Videolarda kadının kameraya bakması bana bakıyor hissi oluştursa da orada başka bir ihtimal yok, bunu biliyoruz ama gerçek hayatta milyonlarca ihtimal var. Bu durumun kısaca izahı hayattan kopuş. Hiçbir insanla konuşmadan, sanal dünyada yaşayarak anlık zevklerle mutluluk arayan bir insan. Bu, eski benin harika bir tanımı.

Sürekli Cinsellik Düşünme ve Hayal Kurma: Şu kadarını söyleyeyim, yaşadığım hayatta bunun aksinin olması mümkün değildi. Düşünün bazen gece yatmadan bir video açıyorum ancak işi tamamlamadan uyuyorum ve ertesi sabah kalktığımda ilk işim tekrar siteye girmek. Bu durum öyle birkaç defa olan bir şey de değildi. Bir haftanın çoğu günü oluyordu. Bazen işe gitmeden açıp 10 dakika bile olsa izliyordum, işi tamamlayamayacağımı biliyordum ama yine de giriyordum.

Bunun bir diğer görünümü de etrafımdaki kızlar hakkındaki düşüncelerim. Bir kız hoşuma gittiği zaman gidip onunla konuşayım, biraz ilerleyeyim, uğraşayım durumu yoktu. Bunun en ufak bir hissi bile yoktu. Beğendim mi? Tamamdır akşam hayallerimde yaşarız o cinselliği. Düşünün normal şartlarda uğraşman gerekecek bir şeyin hazzını sen beynine aynı günün gecesi veriyorsun. Beynin neden seni daha zor olan bir iş için zorlasın? Zaten aynı hazzı daha kolay bir şekilde elde edebiliyor. Kısacası tüm bu sebeplerden ötürü günün çoğu zamanında cinsellik düşünüp, hayaller içinde boğuluyordum. Fark ettiyseniz yaşantım ile ilgili şu ana dek tek bir tane bile gerçek hayat ile ilgili bir şeylerden bahsetmedim. Hep hayaller ve kendi iç dünyam. Gerçek hayatın sıkıcılığı ve bir şeyleri elde etmenin zorluğu, hayal dünyamda sürekli zevk içinde olan beynimi tatmin etmesi imkansızdı.

Aşırı Karamsarlık, Bıkkınlık ve Öfke Problemleri: Gün içerisinde şu ana dair ve geleceğe dair sürekli bir karamsarlık hali içerisindeydim. Evet harika bir hayatım yoktu, hala yok ama bu durum hayattan soyutlanmayı, nefret etmeyi gerektirmiyor. Arkadaşlarınla oturup, iki saat konuşmak bile insanı mutlu edebilir zaman zaman ama bende asla yoktu. Geleceğe dair umutsuzdum. Her şey *ok gibiydi ve gelecekte daha da *ok gibi olacaktı.

Ayrıca çok sıkılmış ve bıkkın hissediyordum. Bu sebeple hayatımdaki bir konuda en ufak bir zorlukla karşılaştığımda ya hemen gözlerim doluyordu, ağlamaya başlıyordum ya da öfkelenip ortalığı birbirine katıyordum. Dostlar her insan üzülebilir veya sinirlenebilir ama bunları o kadar ufak olaylarda yapıyordum ki sakin kafayla düşündüğümde aklım almıyordu. Beyin zorluk ve acıyla karşılaşmaya o kadar alışmamış ki en ufacık olayda çok büyük tepkiler veriyordu.

Odaklanma ve Unutkanlık Problemleri: Bu durumdan yazımda da bahsetmiştim. Bir insanın bir defada okuyup anlayabileceği bir şeyi ben üç defa okuyup ancak anlıyordum. Zaten ders çalışırken ya da bir iş yaparken 10 dakikada bir ya telefona bakıyordum ya da ayağa kalkıyordum. Ayrıca söylenen şeylerin bir çoğunu unutuyordum. Yani normal bir insanın bu konuda yapabildiklerini yapabilmek için 3-5 kat efor sarfediyordum.

Sosyal Aktivite İsteksizliği: Arkadaş çevrem yıllar içerisinde sıfırlanmaya başladı. Sebebi de benim isteksizliğim. Arkadaşlarım beni kafeye, halı sahaya, gezmeye vs. çağırdığında gitmeye gitmeye onlar da beni çağırmaz oldu. Bende de zaten spor yapacak ya da gezecek enerji ve istek olmadığı için ben de yazmıyordum. İşin sonunda spor yapmayan, sinemaya - tiyatroya gitmeyen gitse de zevk alamayan, arkadaşlarıyla buluşmaktan yeterince mutlu olmayan birine dönüştüm. Hep bahsettim, bunların hepsi ödül mekanizmasının alt üst olmasından kaynaklanıyordu. Arkadaşlarım beni dışarı çağırdığında benim eve gidip PMO yapma hayallerimin olduğu günler dahi olmuştu. Kısaca PMO bana onlarla olmaktan daha fazla mutluluk veren bir şeydi. Bunları şu an rahatça söylüyor olsam da o zamanlar gerçekten hayatımın bir parçası olduğu için üzerinde durmuyordum bile.

Dürtüsel Hareket Etme: PMO bağımlılığının diğer bağımlılıkları da tetiklediğini düşünüyorum yani oradan gelen dopamine beyin o kadar alışıyor ki diğer işlere de bu yönden bakmaya başlıyor. Bu sebeple de uzun yıllar boyunca tüm her şeye benim için mantıklı mı olduğuna bakmadan sürekli isteğime göre hareket ettim. En küçük örneği, kilo verme sürecim. Bir diyete başlıyordum ve diyette fast food olmaz ama beynim o an istiyordu bunu. Ben de çok fazla direnç gösteremeden kendimi bir burgercide, pizzacıda buluyordum. 2 sene boyunca kilo veremeden "diyet" yaptım. :D Aynı şekilde bir işim oluyordu ama o an başka bir şeyi yapmak daha cazip geliyordu ve onu yapıyordum. Hayatta bazen kaçamaklar olur evet ama her seferinde duyguların, mantığının önüne geçemez. Bu yanlıştır. Ben bu yanlışla yaşadım hep.

Genel olarak hislerim böyleydi. Unuttuklarım mutlaka vardır. Şimdi ise bir haftalık süreçteki değişimleri aktaracağım. Takdir edersiniz ki 180 derece bir değişim olması imkansız ancak var olan küçük değişimler bile beni motive ediyor.

Süreç Sonrası Hisler

1. Hafta (14.07.2023 - 22.07.2023)

Ne değişti?


Dostlar forumda ve akademideki yazılarda hep bahsediliyor. Gerçek bir "değişim" için bu süreçte sadece PMO'nun bırakılmasına odaklanılmaması gerekiyor. Aynı süreçte spor, meditasyon, kitap okuma gibi alışkanlıkların eklenmesi gerekiyor.

Son 1 haftadır her gün 20 sayfa kitap okuyorum, her gece yatmadan olumlama meditasyonu yapıyorum, günlük 10 bin adım atıp bazı günler buna ek olarak fitness ekliyorum. Beslenmeme dikkat ediyorum, yemeklerimi işe evden götürüyorum. Dengeli beslenme için bu şart.

Süreç İçerisindeki Hisler:

- Yoğun Enerji Hissi ve Uyku Problemlerinde Azalma
- Heyecan
- Mantıksal Davranma
- Gerçek bir kadın isteği
- Umut duygusunda artış
- Sosyalleşme isteği
- İnsanların Kendisine Odaklanabilme
- Cinsel Düşüncelerde Azalma
- Odakta iyileşme

Yoğun Enerji: Son PMO seansından iki-üç gün geçtikten sonra kendimi daha iyi hissetmeye başlamıştım ancak ilginç olan şu ki daha az uyku bana yeterli gelmeye başladı. Enerji ve uyku durumunun en çabuk düzelen şeyler olduğu hep söyleniyordu ama bu kadarını da beklemiyordum. Akıllı saat verilerine baktığımda PMO yaptığım hafta uyku süre ortalamam 8 saat 12 dakika olmasına rağmen uykulu ve ölü gibi hissederken, bu haftaki ortalamam 6 saat 33 dakika ve bir gün bile kendimi yorgun hissetmedim. Üstelik yukarıda yazdığım gibi her gün yürüyüş ve spor yapmama rağmen böyle. Bunu hem Neverfap sürecine hem de spordan dolayı vücudun verdiği olumlu tepkiye yoruyorum.
Ayrıca gün içinde daha enerjik hissediyorum. Bazı günler gerçekten spor yapmadan bile işlerden ötürü 10-15 bin adım atıyorum ama buna rağmen gece çıkıp biraz daha yürüyüp sonra ek olarak spor yapabiliyorum. Ertesi gün de normal şekilde kalkabiliyorum. Bu harika bir duygu.

Gerçek Kadın Arzusu, İnsanlara Odaklanabilme ve Heyecan: Bu konuda da şöyle bir gelişme yaşadım. Uzun bir süredir yani yıllardır gerçekten bir kadınla cinsellik yaşama isteğimin hiç olmadığını fark ettim. Zaten böyle bir istek olsaydı daha garip olurdu. Neverfap sürecinde olduğum için bazen tetikleyiciler karşıma çıktığında cinsellik ile ilgili istekler duyabiliyorum ancak burada farklı olan PMO yapmayı aklımın ucundan dahi geçirmiyorum. Beynime bunun gerçek bir kadınla olması gerektiğini hatırlatıyorum. Son günlerde artık beynim PMO ihtimalini unutmaya başladı ve gerçek bir kadın istiyor. Bu yüzden de beynim beni harekete geçmeye zorluyor. Bir erkeğin normal olarak hissetmesi gereken duygu karşı cinse ilgidir. Bu hissin ufacık bir parçasının gelmesi bile beni motive etti. Çok acı ama ben bu hissin varlığını dahi unutmuşum. Bunu anladım.
Ayrıca artık etrafıma daha çok bakabilmeye başladım. Eskiden etrafıma çok bakmazdım bu sebeple mi bilmiyorum ama artık kadınların bana bakışlarını yakalıyorum. Bu durum bende bir heyecan yaratıyor. Eski heyecanlardan farklı olarak bu "gerçek" bir heyecan.

İnsanlara kendisine odaklanabilme konusunda ise o videoları izleye izleye insanların yüzüne bile bakamaz oldum demiştim yukarıda. İşte zihnimin bu anları temizlemeye ve unutmaya başladığı hissediyorum. Artık karşıdan gelen bir insanın yüzüne eskiye nazaran daha rahat bakıp, ona odaklanabiliyorum. Kadınları sadece cinsel bir objeymiş gibi görmüyorum. Ancak bu konuda büyük bir ilerleme gösterdim diyemem. Sadece olumlu birkaç emare var o kadar. Yani kadınlarla iletişim konusunda hala zorluklar yaşıyorum. Zaten bunun hemen geçeceğini düşünmediğim için bir beklentim de yoktu ama zamanla bu konuda da olumlu gelişmeler olacağını umuyorum.

Sosyalleşme İsteği: Genç bir insan olarak içimde elbette bir yaşam enerjisi var. Ancak PMO bağımlılığının içimizde var olan bütün enerjiyi sömürdüğünü düşünürsek, PMO yapmayınca bu enerjiyi nereye harcayacağız? İşte son bir haftada böyle bir enerjinin varlığını hissetmenin yanı sıra, bu enerjiyi atma isteği de doğdu. O enerji içinize sığmıyor, bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Ben bu enerjimi şu an spora yoğunlaştırdım. Bundan yukarıda bahsettim ancak yıllardır düşündüğüm fakat harekete geçmediğim bir şeyi daha yaptım. Çalmak istediğim bir enstrüman vardı. Bunun için bir kurs almaya karar verdim ve fiyat teklifleri aldım. Yakın zamanda başlayacağım umarım. Kısacası içindeki o enerji zaten içinde kalmıyor ve bu bir şekilde seni sosyalleşmeye itiyor.

Cinsel Düşüncelerde Azalma: Yukarıda bahsetmiştim. Sabah akşam ya videolar aklıma geliyor ya da gördüğüm kızlarla hayallerimde birlikte olmayı düşünüyorum demiştim. Tabi PMO'yu hayatımdan çıkarınca yavaş yavaş o favori sahnelerin de aklımdan çıkmaya başladığını ve daha az bunları düşünmeye başladığımı fark ettim. Ayrıca bu konuda bir hayal kurma girişimim olduğunda kendimi direkt engelliyorum. Bu iradem güçlendi.

Mantıksal Davranışta ve Odakta İyileşme: Beynimdeki o sis dağılmaya başladıkça artık daha işe yarar düşüncelere daha kolay odaklanabiliyorum. Odak gücüm harika oranda arttı diyemem ancak PMO yaptığım dönemlerime göre daha iyi. Ayrıca mantıksal davranışlarımda artış yaşandı. Bir şey işime yarayacaksa ancak o şeyi yapmak biraz zorsa artık onu bırakmıyorum veya o gün spor yapmam gerekiyorsa onu dizi izlemeye tercih etmiyorum.

Daha Umutlu Hissetme: Yukarıda bahsettim geleceğe ilişkin umutsuzdum ve oldukça karamsardım dedim ancak muhtemelen hayatımdaki bu değişimlerden ötürü geleceğe çok daha umutlu ve pozitif bakmaya başladım. Zaman zaman aşırı düşük olduğum ve yeniden karamsar olduğum oluyor fakat bunun gayet normal olduğunu kendime hatırlatarak bunu aşıyorum.

Tüm bunların yanı sıra sosyal fobi konusunda herhangi bir gelişme yaşamadım. Yani 3-5 kişilik ortamlarda konuşma konusunda yine zorlandım. Bu hafta yeni bir ortama girmem gerekti ve yine gerildim. Ancak yine de aşırı küçük ölçüde olumlu birkaç şey oldu fakat anlatılacak şeyler değiller. Ayrıca anlık üzüntü ve öfke problemlerinde bir gelişme yaşadım mı bunu da bilmiyorum çünkü bu hafta bunu test edebileceğim bir ortam olmadı.

Son olarak, dostlar savaş gerçekten kafada kazanılıyor. Ne yaparsak yapalım bırakmayı gerçekten istemedikçe olmuyor. Bu sebeple bir süre boyunca bu işten kurtulmaya odaklanmak, bununla yatıp kalkmak gerekiyor. PMO ve onun yarattığı sahte haz gerçekten bir düşman ve bizim zayıf anımızı kolluyor. Bu 8 günde bir kaç defa boşluğumu yakalayıp saldırmayı denedi ancak hayatımı tamamen bu iletti bırakmaya odakladığım için bir an bile esnemeyi düşünmeden o düşünceyi def ettim. Bu sebeple tavsiyem bu konuda her gün bir şeyler izleyin, okuyun, yapın. Forumda, akademide, Youtube'da bir sürü içerik var. Her gün biraz biraz bunları okuyun. Yani ne yaparsanız yapın ama bir süre Neverfap düşüncesine odaklanın ve gün içerisinde size bunu hatırlatacak şeyler yapın. Başka türlü bundan kurtuluş yok.
Ne demiş atalarımız Sü uyur düşman uyumaz!

Sevgilerimle.
 

in regeneratione

Yeni Fapstronot
Katılım
9 Ağu 2021
Mesajlar
5
Tepki puanı
37
Puanları
14
Dostlar selamlar. Geçen hafta cumartesi günü "Hayatla Hesaplaşma" başlığı altında kendi hikayemden bahsetmiştim. Okumak isteyenler buraya tıklayarak ulaşabilir. Bugün süreçteki sekizinci günüm. Henüz yolun başı sayılsa da sürecin %10'u geride kaldı bile. Bu konuyu hem ilk haftamdan bahsetmek hem de karşılıklı dertleşip, konuşmak için açtım. Haftadan haftaya konuyu da güncelleyeceğim.

Süreç Öncesi Hisler

Aslında genelde Neverfap yapmaya başlayanlar başladığı günlerde hislerini yazıyor ancak ben bilerek böyle yapmadım çünkü o hisler artık hayatımın bir parçası olduğu için hangisi gerçekten PMO kaynaklı hangisi değil bunu bilemeyecek durumdaydım. Ben PMO'ya 12 yaşında başladım. Acı ama ben gerçek beni bile henüz tanıyamadım :) Ancak tanışacağım yakında.

Süreç öncesi yaşadığım hisler;

- Sürekli yorgun ve uykulu hissetme
- Sosyal fobi
- Dürtüsel hareket etme
- Kadınların yüzüne bile bakmaktan utanma
- Aşırı karamsarlık
- Sürekli cinsellik düşünme ve güzel bulduğum tüm kızlarla cinsellik yaşamanın HAYALİNİ kurma (Hayal kelimesi önemli, aşağıda açıklayacağım)
- İçe kapanıklık
- Özgüven düşüklüğü
- Sosyal aktivite isteksizliği
- Odaklanma problemleri
- Unutkanlık
- Bıkkınlık ve öfke kontrol problemleri
- Enerji düşüklüğü

Listeye şöyle bir bakınca ne kadar korkunç geldi değil mi? Düşünün dostlar, biz bu hisleri -beynimizin çalışma prensibi gereği- günde binlerce kez yaşıyoruz, hissediyoruz. Günlük hayatınızda bu hislerin etkisini siz somut bir şekilde göremeyebilirsiniz yani "ben şurada dürtüsel hareket ettim" diyemeyebiliyorsunuz ancak beyin bu şekilde kodlandığı için mantık otomatik olarak devre dışı kalıyor zaten. Bu konuda şöyle bir örnek vereyim, diyelim ki markettesiniz, aldıklarınız 80 TL tuttu ve siz 100 TL uzattınız. Kasiyer dedi ki 20 TL'miz şu an çıkmıyor sonra versem olur mu? Ancak size o 20 TL çok lazım, başka bir şey yapacaktınız fakat siz olmaz diyemiyorsunuz zihniniz sizi evet demeye zorluyor. Bu hem özgüven eksikliğinden hem de dürtülerinizle hareket ettiğinizden kaynaklanıyor. Oysa ki mantıksal düşünseniz, aldıklarınızı bırakıp başka bir marketten alışveriş yapmanız daha mantıklı ama o an bunu düşünemiyorsunuz bile. Bunların hepsi arkada 3-4 saniye içinde olup bitiyor.

Size bu hislerle neler yaşadığımı anlatacağım. Eminim ki hepiniz kendinizden bir şeyler bulacaksınız.

Sürekli Yorgun ve Uykulu Hissetme: İki hafta önce çarşamba gecesi yine bir PMO seansından sonra duşumu alıp, sabah 8'e alarmımı kurdum. Ertesi sabah tam olarak ölü gibi kalktım. Zaten bu his bana yabancı değil ne zaman PMO yapsam ondan sonraki 2-3 günüm enerji ve uyku anlamında çok kötü geçiyordu. Bunun olacağını bilerek yapıyordum . Alışılmış çaresizlik gibi yani. Hazırlanıp işe gittim ve gün boyunca da asla ama asla enerjim yükselmedi. Zaten PMO etkilerinden olan beyin sisinden ötürü gün içinde gerekli-gereksiz binlerce şey düşündüğüm için enerjinin yükselmesi çok mümkün değildi. Bu durum iletişimi de çok etkiliyordu. Biriyle konuşurken sesim çok kötü çıkıyordu.

Sosyal Fobi, Kadınlara Bakamama, Özgüven Düşüklüğü ve İçe Kapanıklık: Bu konuların hepsinden tek yazıda bahsedeceğim çünkü hepsi birbiriyle çok bağlantılı. Sosyal fobiden hiç bahsetmesem de olur, muhtemelen hepimizin en çok çektiği konu bu. Dostlar bakın asla abartmıyorum, ertesi gün icra dairesinde ya da adliyede bir işim olacak ve insanlara bir şeyler sormam gerekeceği için bir gün önceden bunları düşünüp geriliyordum. Düşünün mesleğim iletişim üzerine ama ben insanlarla iletişim kuramıyorum. Ne kadar çelişkili değil mi? Bunun yanında birebirde insanlarla konuşabiliyordum ama ortam 3-5 kişi olunca ağzımı bile açmadan sadece dinliyordum. Bu sebeple muhtemelen herkes çok çekingen, utangaç ve ezik olduğumu düşünüyordu.

Bir diğer konu ise kadınlar. Dostlar, kadınlarla iletişimi geçin kadınların yüzüne bile bakamıyordum. Ancak uzaktan ve eğer onlar bana bakmıyorsa bakabiliyordum. Başlarını bana çevirdiklerinde direkt başımı çeviriyordum. Daha da ilginci erkeklere de bakamıyordum yani genel olarak insanlardan bir kaçış ve ortamda görünmez olma hissiydi bu. Ben bunu sosyal ortamlarda çok fazla aktif olmadığım ve kadın ve erkeği sadece cinsel içerikli videolarda o ortamda olmadan izlediğim için bilinçaltımın bu duruma alışmasına bağlıyorum. Bu söylediğimin bir psikolojik temeli yok ama o videolarda her zaman izleyici konumundayız ve bir noktada görünmez durumdayız. Beyin alıştığı o konfor alanını arıyor olabilir. Çünkü gerçek hayatta kadınlar da gerçek ve bize verecekleri tepkiler de gerçek. Oysa ki benim beynim buna alışık değil. Videolarda kadının kameraya bakması bana bakıyor hissi oluştursa da orada başka bir ihtimal yok, bunu biliyoruz ama gerçek hayatta milyonlarca ihtimal var. Bu durumun kısaca izahı hayattan kopuş. Hiçbir insanla konuşmadan, sanal dünyada yaşayarak anlık zevklerle mutluluk arayan bir insan. Bu, eski benin harika bir tanımı.

Sürekli Cinsellik Düşünme ve Hayal Kurma: Şu kadarını söyleyeyim, yaşadığım hayatta bunun aksinin olması mümkün değildi. Düşünün bazen gece yatmadan bir video açıyorum ancak işi tamamlamadan uyuyorum ve ertesi sabah kalktığımda ilk işim tekrar siteye girmek. Bu durum öyle birkaç defa olan bir şey de değildi. Bir haftanın çoğu günü oluyordu. Bazen işe gitmeden açıp 10 dakika bile olsa izliyordum, işi tamamlayamayacağımı biliyordum ama yine de giriyordum.

Bunun bir diğer görünümü de etrafımdaki kızlar hakkındaki düşüncelerim. Bir kız hoşuma gittiği zaman gidip onunla konuşayım, biraz ilerleyeyim, uğraşayım durumu yoktu. Bunun en ufak bir hissi bile yoktu. Beğendim mi? Tamamdır akşam hayallerimde yaşarız o cinselliği. Düşünün normal şartlarda uğraşman gerekecek bir şeyin hazzını sen beynine aynı günün gecesi veriyorsun. Beynin neden seni daha zor olan bir iş için zorlasın? Zaten aynı hazzı daha kolay bir şekilde elde edebiliyor. Kısacası tüm bu sebeplerden ötürü günün çoğu zamanında cinsellik düşünüp, hayaller içinde boğuluyordum. Fark ettiyseniz yaşantım ile ilgili şu ana dek tek bir tane bile gerçek hayat ile ilgili bir şeylerden bahsetmedim. Hep hayaller ve kendi iç dünyam. Gerçek hayatın sıkıcılığı ve bir şeyleri elde etmenin zorluğu, hayal dünyamda sürekli zevk içinde olan beynimi tatmin etmesi imkansızdı.

Aşırı Karamsarlık, Bıkkınlık ve Öfke Problemleri: Gün içerisinde şu ana dair ve geleceğe dair sürekli bir karamsarlık hali içerisindeydim. Evet harika bir hayatım yoktu, hala yok ama bu durum hayattan soyutlanmayı, nefret etmeyi gerektirmiyor. Arkadaşlarınla oturup, iki saat konuşmak bile insanı mutlu edebilir zaman zaman ama bende asla yoktu. Geleceğe dair umutsuzdum. Her şey *ok gibiydi ve gelecekte daha da *ok gibi olacaktı.

Ayrıca çok sıkılmış ve bıkkın hissediyordum. Bu sebeple hayatımdaki bir konuda en ufak bir zorlukla karşılaştığımda ya hemen gözlerim doluyordu, ağlamaya başlıyordum ya da öfkelenip ortalığı birbirine katıyordum. Dostlar her insan üzülebilir veya sinirlenebilir ama bunları o kadar ufak olaylarda yapıyordum ki sakin kafayla düşündüğümde aklım almıyordu. Beyin zorluk ve acıyla karşılaşmaya o kadar alışmamış ki en ufacık olayda çok büyük tepkiler veriyordu.

Odaklanma ve Unutkanlık Problemleri: Bu durumdan yazımda da bahsetmiştim. Bir insanın bir defada okuyup anlayabileceği bir şeyi ben üç defa okuyup ancak anlıyordum. Zaten ders çalışırken ya da bir iş yaparken 10 dakikada bir ya telefona bakıyordum ya da ayağa kalkıyordum. Ayrıca söylenen şeylerin bir çoğunu unutuyordum. Yani normal bir insanın bu konuda yapabildiklerini yapabilmek için 3-5 kat efor sarfediyordum.

Sosyal Aktivite İsteksizliği: Arkadaş çevrem yıllar içerisinde sıfırlanmaya başladı. Sebebi de benim isteksizliğim. Arkadaşlarım beni kafeye, halı sahaya, gezmeye vs. çağırdığında gitmeye gitmeye onlar da beni çağırmaz oldu. Bende de zaten spor yapacak ya da gezecek enerji ve istek olmadığı için ben de yazmıyordum. İşin sonunda spor yapmayan, sinemaya - tiyatroya gitmeyen gitse de zevk alamayan, arkadaşlarıyla buluşmaktan yeterince mutlu olmayan birine dönüştüm. Hep bahsettim, bunların hepsi ödül mekanizmasının alt üst olmasından kaynaklanıyordu. Arkadaşlarım beni dışarı çağırdığında benim eve gidip PMO yapma hayallerimin olduğu günler dahi olmuştu. Kısaca PMO bana onlarla olmaktan daha fazla mutluluk veren bir şeydi. Bunları şu an rahatça söylüyor olsam da o zamanlar gerçekten hayatımın bir parçası olduğu için üzerinde durmuyordum bile.

Dürtüsel Hareket Etme: PMO bağımlılığının diğer bağımlılıkları da tetiklediğini düşünüyorum yani oradan gelen dopamine beyin o kadar alışıyor ki diğer işlere de bu yönden bakmaya başlıyor. Bu sebeple de uzun yıllar boyunca tüm her şeye benim için mantıklı mı olduğuna bakmadan sürekli isteğime göre hareket ettim. En küçük örneği, kilo verme sürecim. Bir diyete başlıyordum ve diyette fast food olmaz ama beynim o an istiyordu bunu. Ben de çok fazla direnç gösteremeden kendimi bir burgercide, pizzacıda buluyordum. 2 sene boyunca kilo veremeden "diyet" yaptım. :D Aynı şekilde bir işim oluyordu ama o an başka bir şeyi yapmak daha cazip geliyordu ve onu yapıyordum. Hayatta bazen kaçamaklar olur evet ama her seferinde duyguların, mantığının önüne geçemez. Bu yanlıştır. Ben bu yanlışla yaşadım hep.

Genel olarak hislerim böyleydi. Unuttuklarım mutlaka vardır. Şimdi ise bir haftalık süreçteki değişimleri aktaracağım. Takdir edersiniz ki 180 derece bir değişim olması imkansız ancak var olan küçük değişimler bile beni motive ediyor.

Süreç Sonrası Hisler

1. Hafta (14.07.2023 - 22.07.2023)

Ne değişti?


Dostlar forumda ve akademideki yazılarda hep bahsediliyor. Gerçek bir "değişim" için bu süreçte sadece PMO'nun bırakılmasına odaklanılmaması gerekiyor. Aynı süreçte spor, meditasyon, kitap okuma gibi alışkanlıkların eklenmesi gerekiyor.

Son 1 haftadır her gün 20 sayfa kitap okuyorum, her gece yatmadan olumlama meditasyonu yapıyorum, günlük 10 bin adım atıp bazı günler buna ek olarak fitness ekliyorum. Beslenmeme dikkat ediyorum, yemeklerimi işe evden götürüyorum. Dengeli beslenme için bu şart.

Süreç İçerisindeki Hisler:

- Yoğun Enerji Hissi ve Uyku Problemlerinde Azalma
- Heyecan
- Mantıksal Davranma
- Gerçek bir kadın isteği
- Umut duygusunda artış
- Sosyalleşme isteği
- İnsanların Kendisine Odaklanabilme
- Cinsel Düşüncelerde Azalma
- Odakta iyileşme

Yoğun Enerji: Son PMO seansından iki-üç gün geçtikten sonra kendimi daha iyi hissetmeye başlamıştım ancak ilginç olan şu ki daha az uyku bana yeterli gelmeye başladı. Enerji ve uyku durumunun en çabuk düzelen şeyler olduğu hep söyleniyordu ama bu kadarını da beklemiyordum. Akıllı saat verilerine baktığımda PMO yaptığım hafta uyku süre ortalamam 8 saat 12 dakika olmasına rağmen uykulu ve ölü gibi hissederken, bu haftaki ortalamam 6 saat 33 dakika ve bir gün bile kendimi yorgun hissetmedim. Üstelik yukarıda yazdığım gibi her gün yürüyüş ve spor yapmama rağmen böyle. Bunu hem Neverfap sürecine hem de spordan dolayı vücudun verdiği olumlu tepkiye yoruyorum.
Ayrıca gün içinde daha enerjik hissediyorum. Bazı günler gerçekten spor yapmadan bile işlerden ötürü 10-15 bin adım atıyorum ama buna rağmen gece çıkıp biraz daha yürüyüp sonra ek olarak spor yapabiliyorum. Ertesi gün de normal şekilde kalkabiliyorum. Bu harika bir duygu.

Gerçek Kadın Arzusu, İnsanlara Odaklanabilme ve Heyecan: Bu konuda da şöyle bir gelişme yaşadım. Uzun bir süredir yani yıllardır gerçekten bir kadınla cinsellik yaşama isteğimin hiç olmadığını fark ettim. Zaten böyle bir istek olsaydı daha garip olurdu. Neverfap sürecinde olduğum için bazen tetikleyiciler karşıma çıktığında cinsellik ile ilgili istekler duyabiliyorum ancak burada farklı olan PMO yapmayı aklımın ucundan dahi geçirmiyorum. Beynime bunun gerçek bir kadınla olması gerektiğini hatırlatıyorum. Son günlerde artık beynim PMO ihtimalini unutmaya başladı ve gerçek bir kadın istiyor. Bu yüzden de beynim beni harekete geçmeye zorluyor. Bir erkeğin normal olarak hissetmesi gereken duygu karşı cinse ilgidir. Bu hissin ufacık bir parçasının gelmesi bile beni motive etti. Çok acı ama ben bu hissin varlığını dahi unutmuşum. Bunu anladım.
Ayrıca artık etrafıma daha çok bakabilmeye başladım. Eskiden etrafıma çok bakmazdım bu sebeple mi bilmiyorum ama artık kadınların bana bakışlarını yakalıyorum. Bu durum bende bir heyecan yaratıyor. Eski heyecanlardan farklı olarak bu "gerçek" bir heyecan.

İnsanlara kendisine odaklanabilme konusunda ise o videoları izleye izleye insanların yüzüne bile bakamaz oldum demiştim yukarıda. İşte zihnimin bu anları temizlemeye ve unutmaya başladığı hissediyorum. Artık karşıdan gelen bir insanın yüzüne eskiye nazaran daha rahat bakıp, ona odaklanabiliyorum. Kadınları sadece cinsel bir objeymiş gibi görmüyorum. Ancak bu konuda büyük bir ilerleme gösterdim diyemem. Sadece olumlu birkaç emare var o kadar. Yani kadınlarla iletişim konusunda hala zorluklar yaşıyorum. Zaten bunun hemen geçeceğini düşünmediğim için bir beklentim de yoktu ama zamanla bu konuda da olumlu gelişmeler olacağını umuyorum.

Sosyalleşme İsteği: Genç bir insan olarak içimde elbette bir yaşam enerjisi var. Ancak PMO bağımlılığının içimizde var olan bütün enerjiyi sömürdüğünü düşünürsek, PMO yapmayınca bu enerjiyi nereye harcayacağız? İşte son bir haftada böyle bir enerjinin varlığını hissetmenin yanı sıra, bu enerjiyi atma isteği de doğdu. O enerji içinize sığmıyor, bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Ben bu enerjimi şu an spora yoğunlaştırdım. Bundan yukarıda bahsettim ancak yıllardır düşündüğüm fakat harekete geçmediğim bir şeyi daha yaptım. Çalmak istediğim bir enstrüman vardı. Bunun için bir kurs almaya karar verdim ve fiyat teklifleri aldım. Yakın zamanda başlayacağım umarım. Kısacası içindeki o enerji zaten içinde kalmıyor ve bu bir şekilde seni sosyalleşmeye itiyor.

Cinsel Düşüncelerde Azalma: Yukarıda bahsetmiştim. Sabah akşam ya videolar aklıma geliyor ya da gördüğüm kızlarla hayallerimde birlikte olmayı düşünüyorum demiştim. Tabi PMO'yu hayatımdan çıkarınca yavaş yavaş o favori sahnelerin de aklımdan çıkmaya başladığını ve daha az bunları düşünmeye başladığımı fark ettim. Ayrıca bu konuda bir hayal kurma girişimim olduğunda kendimi direkt engelliyorum. Bu iradem güçlendi.

Mantıksal Davranışta ve Odakta İyileşme: Beynimdeki o sis dağılmaya başladıkça artık daha işe yarar düşüncelere daha kolay odaklanabiliyorum. Odak gücüm harika oranda arttı diyemem ancak PMO yaptığım dönemlerime göre daha iyi. Ayrıca mantıksal davranışlarımda artış yaşandı. Bir şey işime yarayacaksa ancak o şeyi yapmak biraz zorsa artık onu bırakmıyorum veya o gün spor yapmam gerekiyorsa onu dizi izlemeye tercih etmiyorum.

Daha Umutlu Hissetme: Yukarıda bahsettim geleceğe ilişkin umutsuzdum ve oldukça karamsardım dedim ancak muhtemelen hayatımdaki bu değişimlerden ötürü geleceğe çok daha umutlu ve pozitif bakmaya başladım. Zaman zaman aşırı düşük olduğum ve yeniden karamsar olduğum oluyor fakat bunun gayet normal olduğunu kendime hatırlatarak bunu aşıyorum.

Tüm bunların yanı sıra sosyal fobi konusunda herhangi bir gelişme yaşamadım. Yani 3-5 kişilik ortamlarda konuşma konusunda yine zorlandım. Bu hafta yeni bir ortama girmem gerekti ve yine gerildim. Ancak yine de aşırı küçük ölçüde olumlu birkaç şey oldu fakat anlatılacak şeyler değiller. Ayrıca anlık üzüntü ve öfke problemlerinde bir gelişme yaşadım mı bunu da bilmiyorum çünkü bu hafta bunu test edebileceğim bir ortam olmadı.

Son olarak, dostlar savaş gerçekten kafada kazanılıyor. Ne yaparsak yapalım bırakmayı gerçekten istemedikçe olmuyor. Bu sebeple bir süre boyunca bu işten kurtulmaya odaklanmak, bununla yatıp kalkmak gerekiyor. PMO ve onun yarattığı sahte haz gerçekten bir düşman ve bizim zayıf anımızı kolluyor. Bu 8 günde bir kaç defa boşluğumu yakalayıp saldırmayı denedi ancak hayatımı tamamen bu iletti bırakmaya odakladığım için bir an bile esnemeyi düşünmeden o düşünceyi def ettim. Bu sebeple tavsiyem bu konuda her gün bir şeyler izleyin, okuyun, yapın. Forumda, akademide, Youtube'da bir sürü içerik var. Her gün biraz biraz bunları okuyun. Yani ne yaparsanız yapın ama bir süre Neverfap düşüncesine odaklanın ve gün içerisinde size bunu hatırlatacak şeyler yapın. Başka türlü bundan kurtuluş yok.
Ne demiş atalarımız Sü uyur düşman uyumaz!

Sevgilerimle.

2. Hafta (22.07.2023-29.07.2023)

Dostlar merhaba, ikinci hafta güncellemesi için geldim. Bugün 15. günüm. Bu son 5 yılımın rekoru.

Bu hafta hislerim geçen haftaya göre oldukça zıt. Çok uzun süredir kendimi bu kadar berbat ve kötü hissetmemiştim. İnsanlarla etkileşime geçmekte oldukça zorlandım. Sosyal fobim hiç olmadığı kadar yüksekti. Kızlara bakmak, onlarla konuşmak şu aşamada yeniden çok uzak geliyor. Ayrıca sosyalleşme hissi diplerde. Dışarı dahi çıkasım yok. Geleceğe dair karamsarlık yeniden ortaya çıktı, gelecekten bir beklentim yok. Odaklanma konusunda da oldukça zorluklar yaşadım. Heyecan duygusunda da düşme söz konusu. Son olarak, bu hafta çok fazla kriz geldi ancak hepsini aşabildim çok şükür.

Değişmeyen şeyler ise enerji artışı. Yani az saat uyuyarak günlerimi çok rahat geçirebiliyorum artık. Bununla beraber sanırım beynimi şartladığım için krizlerde beynim bana mastürbasyon istediğini değil de cinsel ilişki istediğini söylüyor. Bu isteği tabi ki duymazdan geliyorum ancak beynin normal çalışma şartlarına dönmeye başladığını gösterdiği için güzel bir gelişme.

Genel bir değerlendirme yaparsam, bu hafta gerçekten yıllardır hissetmediğim derecede kötü hissettim. FAP yaparken de ara ara oluyordu böyle ama 1-2 güne geçiyordu. Şu an ise neredeyse bir hafta olacak. İlk günler bu acıdan zevk alıyordum çünkü iyileştiğimi düşünüyordum fakat biraz uzun sürünce hiç düzelemeyeceğim hissini hissetmeye başladım. Geçeceğini aklım biliyor ancak yine de duygu olarak böyle hissediyorum..

Bunun sebebini dopamin akışını aniden kesmeme bağlıyorum. Son 10 gündür hayatımda FAP, şeker, sosyal medya, fast food yok. Sigara ve alkol de almıyordum zaten. Sadece iş ve spor var. Pek arkadaşım olmadığı için dışarıda vakit de çok geçiremiyorum. Yoksunluk dönemi böyle bir şey demek ki bilmiyorum. Beklemek dışında başka bir çare yok.

Bu hafta da bu şekilde geride kaldı. Kendinize çok iyi bakın. Haftaya görüşmek üzere.

Sevgiler.
 

Inhuman

Jüpiter Yolcusu
Katılım
8 Tem 2023
Mesajlar
176
Tepki puanı
261
Puanları
84
Coşku dönemi - geri çekilme dönemi olarak devam ediyor gördüğüm kadarıyla... tebrik ederim sırada flatline vb. evreler var onları da atlatırsan gerçekten süper olacak. başarılar dilerim
 

smt.dmr_

Ay Yolcusu
Katılım
19 Nis 2022
Mesajlar
38
Tepki puanı
43
Puanları
21
Son olarak, dostlar savaş gerçekten kafada kazanılıyor. Ne yaparsak yapalım bırakmayı gerçekten istemedikçe olmuyor. Bu sebeple bir süre boyunca bu işten kurtulmaya odaklanmak, bununla yatıp kalkmak gerekiyor. PMO ve onun yarattığı sahte haz gerçekten bir düşman ve bizim zayıf anımızı kolluyor. Bu 8 günde bir kaç defa boşluğumu yakalayıp saldırmayı denedi ancak hayatımı tamamen bu iletti bırakmaya odakladığım için bir an bile esnemeyi düşünmeden o düşünceyi def ettim. Bu sebeple tavsiyem bu konuda her gün bir şeyler izleyin, okuyun, yapın. Forumda, akademide, Youtube'da bir sürü içerik var. Her gün biraz biraz bunları okuyun. Yani ne yaparsanız yapın ama bir süre Neverfap düşüncesine odaklanın ve gün içerisinde size bunu hatırlatacak şeyler yapın. Başka türlü bundan kurtuluş yok.
 

in regeneratione

Yeni Fapstronot
Katılım
9 Ağu 2021
Mesajlar
5
Tepki puanı
37
Puanları
14
2. Hafta (22.07.2023-29.07.2023)

Dostlar merhaba, ikinci hafta güncellemesi için geldim. Bugün 15. günüm. Bu son 5 yılımın rekoru.

Bu hafta hislerim geçen haftaya göre oldukça zıt. Çok uzun süredir kendimi bu kadar berbat ve kötü hissetmemiştim. İnsanlarla etkileşime geçmekte oldukça zorlandım. Sosyal fobim hiç olmadığı kadar yüksekti. Kızlara bakmak, onlarla konuşmak şu aşamada yeniden çok uzak geliyor. Ayrıca sosyalleşme hissi diplerde. Dışarı dahi çıkasım yok. Geleceğe dair karamsarlık yeniden ortaya çıktı, gelecekten bir beklentim yok. Odaklanma konusunda da oldukça zorluklar yaşadım. Heyecan duygusunda da düşme söz konusu. Son olarak, bu hafta çok fazla kriz geldi ancak hepsini aşabildim çok şükür.

Değişmeyen şeyler ise enerji artışı. Yani az saat uyuyarak günlerimi çok rahat geçirebiliyorum artık. Bununla beraber sanırım beynimi şartladığım için krizlerde beynim bana mastürbasyon istediğini değil de cinsel ilişki istediğini söylüyor. Bu isteği tabi ki duymazdan geliyorum ancak beynin normal çalışma şartlarına dönmeye başladığını gösterdiği için güzel bir gelişme.

Genel bir değerlendirme yaparsam, bu hafta gerçekten yıllardır hissetmediğim derecede kötü hissettim. FAP yaparken de ara ara oluyordu böyle ama 1-2 güne geçiyordu. Şu an ise neredeyse bir hafta olacak. İlk günler bu acıdan zevk alıyordum çünkü iyileştiğimi düşünüyordum fakat biraz uzun sürünce hiç düzelemeyeceğim hissini hissetmeye başladım. Geçeceğini aklım biliyor ancak yine de duygu olarak böyle hissediyorum..

Bunun sebebini dopamin akışını aniden kesmeme bağlıyorum. Son 10 gündür hayatımda FAP, şeker, sosyal medya, fast food yok. Sigara ve alkol de almıyordum zaten. Sadece iş ve spor var. Pek arkadaşım olmadığı için dışarıda vakit de çok geçiremiyorum. Yoksunluk dönemi böyle bir şey demek ki bilmiyorum. Beklemek dışında başka bir çare yok.

Bu hafta da bu şekilde geride kaldı. Kendinize çok iyi bakın. Haftaya görüşmek üzere.

Sevgiler.
3. HAFTA (30.07.2023-05.08.2023)

Dostlar selamlar, bugün 22. günüm. Bu süreçteki ilk aşama olan 21 güne ulaşabildiğim için gerçekten çok mutluyum. Hayatım boyunca toplamda üç defa bu süreyi aştım. Şu an üçüncüsünün içerisindeyim.

Bu hafta benim için verimli bir haftaydı. Geçen sene anlattığım olumsuz duyguların bir çoğu geri gitti. İlk hafta anlattığım duyguların bir çoğu geri geldi fakat bir farklılık var. İlk haftada bu duygular bir heyecanla gelmişti. Mesela sosyal anlamda bir şey yaparken bunu heyecan duyarak yapıyordum içimde "bu bir farklılık ve ben değişiyorum" heyecanı vardı. Bu hafta ise bunlar sanki karakterimin ve hayatımın bir parçasıymış gibi yaptım. Duygular yerleşikti. Bu durum oldukça hoşuma gitti.

En büyük farklılıklardan biri karşı cinsin gözlerinin içine bakabilip, sakince konuşabilmekti. Özellikle işyerinde kızlara karşı böyle bir gelişme yaşadım. Gerek iş bakımından olsun gerekse de sosyal anlamda olsun daha rahattım. Bu rahatlık aşırı üst seviyede değildi ama başladığım yerin çok çok üzerindeydi. Bu süreçle beraber sabrı da öğrenmeye başladığımı düşünüyorum. Önceden hayatımda ya siyah ya beyaz vardı, gri yoktu. Mesela FAP yaparken bu gelişimi yaşasam moralim bozulurdu neden tam düzelmiyor diye ama şu an bu artışın yavaş yavaş olacağını ve artık bazı şeylerin belirgin seviyeye geldiğini, gelecekte çok daha güzel olacağını kendime söylediğim için ufak değişiklikler bile beni mutlu ediyor. Bunu bir meyve tohumunun çiçek açmasına benzetebilirsiniz. Henüz meyveyi almadım ama artık o meyve bir tohum da değil, çiçeğini açtı.

Genel bir özet yaparsam, sosyal fobide azalma söz konusu artık bir ortam kalabalık olsa bile birine bir şey söyleyeceksem söyleyebiliyorum. Bu hafta bu durum daha çok işlerle ilgili oldu ama daha önceden bunu da yapamıyordum. Sosyalleşme isteğim yüksek, sürekli dışarı çıkmak ve arkadaşlarımla buluşmak istiyordum. FAP bu isteği aldığı için var olan arkadaşlarıma yazmadığımı ve kendimi yalnızlığa hapsettiğimi fark ettim. Bunu aşmak için tüm arkadaşlarıma yazmaya başladım. Heyecan duygusu yok ama yukarıda dediğim gibi bunun yerine yerleşik olduğunu hissettiğim duygular var. Kızlar konusunda ise kızlarla iletişimimde bir güçlenme olduğunu düşünmekle beraber tanımadığım bir kızla iletişim kurmak hala zor geliyor ancak buna cesaret edebilsem yapabilirim hissi var. Bu hafta yine oldukça fazla kriz geldi ama güçlü durdum ve düşmedim. Ayrıca sesimde gerçekten bir değişiklik var. Daha kalın çıkıyor. Önceki süreçlerimde bu etkiyi yaşadığımı hatırlamıyordum ama bu sefer böyle bir değişiklik oldu. Son olarak, geçmişte bir şeyleri yapmak isterdim ama yapacak enerji bulamazdım. Şimdi ise bulabiliyorum özellikle insan ilişkilerinde yapılması gereken şeyler hakkında çok fazla yazı okumuşumdur ancak bunları hayata geçiremiyordum artık yapabilmeye başladım.

Özetle, geçen haftaki kötü duyguların yarattığı durum, yerini ilk haftadan dahi güzel bir duruma bıraktı. Daha bu köprünün altından çok sular akar. Şu an için her şey yolunda ve güzel gidiyor.

Gelecek hafta görüşmek üzere.

Sevgiler.

 

Maraz Ali

Benim adım Ali, Maraz Ali bayılırım bela olmaya
Katılım
9 Mar 2022
Mesajlar
175
Tepki puanı
176
Puanları
58
3. HAFTA (30.07.2023-05.08.2023)

Dostlar selamlar, bugün 22. günüm. Bu süreçteki ilk aşama olan 21 güne ulaşabildiğim için gerçekten çok mutluyum. Hayatım boyunca toplamda üç defa bu süreyi aştım. Şu an üçüncüsünün içerisindeyim.

Bu hafta benim için verimli bir haftaydı. Geçen sene anlattığım olumsuz duyguların bir çoğu geri gitti. İlk hafta anlattığım duyguların bir çoğu geri geldi fakat bir farklılık var. İlk haftada bu duygular bir heyecanla gelmişti. Mesela sosyal anlamda bir şey yaparken bunu heyecan duyarak yapıyordum içimde "bu bir farklılık ve ben değişiyorum" heyecanı vardı. Bu hafta ise bunlar sanki karakterimin ve hayatımın bir parçasıymış gibi yaptım. Duygular yerleşikti. Bu durum oldukça hoşuma gitti.

En büyük farklılıklardan biri karşı cinsin gözlerinin içine bakabilip, sakince konuşabilmekti. Özellikle işyerinde kızlara karşı böyle bir gelişme yaşadım. Gerek iş bakımından olsun gerekse de sosyal anlamda olsun daha rahattım. Bu rahatlık aşırı üst seviyede değildi ama başladığım yerin çok çok üzerindeydi. Bu süreçle beraber sabrı da öğrenmeye başladığımı düşünüyorum. Önceden hayatımda ya siyah ya beyaz vardı, gri yoktu. Mesela FAP yaparken bu gelişimi yaşasam moralim bozulurdu neden tam düzelmiyor diye ama şu an bu artışın yavaş yavaş olacağını ve artık bazı şeylerin belirgin seviyeye geldiğini, gelecekte çok daha güzel olacağını kendime söylediğim için ufak değişiklikler bile beni mutlu ediyor. Bunu bir meyve tohumunun çiçek açmasına benzetebilirsiniz. Henüz meyveyi almadım ama artık o meyve bir tohum da değil, çiçeğini açtı.

Genel bir özet yaparsam, sosyal fobide azalma söz konusu artık bir ortam kalabalık olsa bile birine bir şey söyleyeceksem söyleyebiliyorum. Bu hafta bu durum daha çok işlerle ilgili oldu ama daha önceden bunu da yapamıyordum. Sosyalleşme isteğim yüksek, sürekli dışarı çıkmak ve arkadaşlarımla buluşmak istiyordum. FAP bu isteği aldığı için var olan arkadaşlarıma yazmadığımı ve kendimi yalnızlığa hapsettiğimi fark ettim. Bunu aşmak için tüm arkadaşlarıma yazmaya başladım. Heyecan duygusu yok ama yukarıda dediğim gibi bunun yerine yerleşik olduğunu hissettiğim duygular var. Kızlar konusunda ise kızlarla iletişimimde bir güçlenme olduğunu düşünmekle beraber tanımadığım bir kızla iletişim kurmak hala zor geliyor ancak buna cesaret edebilsem yapabilirim hissi var. Bu hafta yine oldukça fazla kriz geldi ama güçlü durdum ve düşmedim. Ayrıca sesimde gerçekten bir değişiklik var. Daha kalın çıkıyor. Önceki süreçlerimde bu etkiyi yaşadığımı hatırlamıyordum ama bu sefer böyle bir değişiklik oldu. Son olarak, geçmişte bir şeyleri yapmak isterdim ama yapacak enerji bulamazdım. Şimdi ise bulabiliyorum özellikle insan ilişkilerinde yapılması gereken şeyler hakkında çok fazla yazı okumuşumdur ancak bunları hayata geçiremiyordum artık yapabilmeye başladım.

Özetle, geçen haftaki kötü duyguların yarattığı durum, yerini ilk haftadan dahi güzel bir duruma bıraktı. Daha bu köprünün altından çok sular akar. Şu an için her şey yolunda ve güzel gidiyor.

Gelecek hafta görüşmek üzere.

Sevgiler.

Çok iyi gidiyorsun dostum SAKIN taviz verme
 

tıpçı

Yeni Fapstronot
Katılım
22 Şub 2021
Mesajlar
28
Tepki puanı
30
Puanları
14
3. HAFTA (30.07.2023-05.08.2023)

Dostlar selamlar, bugün 22. günüm. Bu süreçteki ilk aşama olan 21 güne ulaşabildiğim için gerçekten çok mutluyum. Hayatım boyunca toplamda üç defa bu süreyi aştım. Şu an üçüncüsünün içerisindeyim.

Bu hafta benim için verimli bir haftaydı. Geçen sene anlattığım olumsuz duyguların bir çoğu geri gitti. İlk hafta anlattığım duyguların bir çoğu geri geldi fakat bir farklılık var. İlk haftada bu duygular bir heyecanla gelmişti. Mesela sosyal anlamda bir şey yaparken bunu heyecan duyarak yapıyordum içimde "bu bir farklılık ve ben değişiyorum" heyecanı vardı. Bu hafta ise bunlar sanki karakterimin ve hayatımın bir parçasıymış gibi yaptım. Duygular yerleşikti. Bu durum oldukça hoşuma gitti.

En büyük farklılıklardan biri karşı cinsin gözlerinin içine bakabilip, sakince konuşabilmekti. Özellikle işyerinde kızlara karşı böyle bir gelişme yaşadım. Gerek iş bakımından olsun gerekse de sosyal anlamda olsun daha rahattım. Bu rahatlık aşırı üst seviyede değildi ama başladığım yerin çok çok üzerindeydi. Bu süreçle beraber sabrı da öğrenmeye başladığımı düşünüyorum. Önceden hayatımda ya siyah ya beyaz vardı, gri yoktu. Mesela FAP yaparken bu gelişimi yaşasam moralim bozulurdu neden tam düzelmiyor diye ama şu an bu artışın yavaş yavaş olacağını ve artık bazı şeylerin belirgin seviyeye geldiğini, gelecekte çok daha güzel olacağını kendime söylediğim için ufak değişiklikler bile beni mutlu ediyor. Bunu bir meyve tohumunun çiçek açmasına benzetebilirsiniz. Henüz meyveyi almadım ama artık o meyve bir tohum da değil, çiçeğini açtı.

Genel bir özet yaparsam, sosyal fobide azalma söz konusu artık bir ortam kalabalık olsa bile birine bir şey söyleyeceksem söyleyebiliyorum. Bu hafta bu durum daha çok işlerle ilgili oldu ama daha önceden bunu da yapamıyordum. Sosyalleşme isteğim yüksek, sürekli dışarı çıkmak ve arkadaşlarımla buluşmak istiyordum. FAP bu isteği aldığı için var olan arkadaşlarıma yazmadığımı ve kendimi yalnızlığa hapsettiğimi fark ettim. Bunu aşmak için tüm arkadaşlarıma yazmaya başladım. Heyecan duygusu yok ama yukarıda dediğim gibi bunun yerine yerleşik olduğunu hissettiğim duygular var. Kızlar konusunda ise kızlarla iletişimimde bir güçlenme olduğunu düşünmekle beraber tanımadığım bir kızla iletişim kurmak hala zor geliyor ancak buna cesaret edebilsem yapabilirim hissi var. Bu hafta yine oldukça fazla kriz geldi ama güçlü durdum ve düşmedim. Ayrıca sesimde gerçekten bir değişiklik var. Daha kalın çıkıyor. Önceki süreçlerimde bu etkiyi yaşadığımı hatırlamıyordum ama bu sefer böyle bir değişiklik oldu. Son olarak, geçmişte bir şeyleri yapmak isterdim ama yapacak enerji bulamazdım. Şimdi ise bulabiliyorum özellikle insan ilişkilerinde yapılması gereken şeyler hakkında çok fazla yazı okumuşumdur ancak bunları hayata geçiremiyordum artık yapabilmeye başladım.

Özetle, geçen haftaki kötü duyguların yarattığı durum, yerini ilk haftadan dahi güzel bir duruma bıraktı. Daha bu köprünün altından çok sular akar. Şu an için her şey yolunda ve güzel gidiyor.

Gelecek hafta görüşmek üzere.

Sevgiler.

Çok iyisin dostum. pes etmek yok
 

cvehileyle

Jüpiter Yolcusu
Katılım
17 May 2022
Mesajlar
486
Tepki puanı
243
Puanları
76
Bende senle aynı gündeyim ama flatlinedayım sanki, depresif durumdayım.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst