Buddhazade
Yeni Üye
- Katılım
- 30 Ağu 2024
- Mesajlar
- 2
- Tepki puanı
- 9
- Puanları
- 3
Sene 2018
Arkadaşlarımla sahilde takılırken konu mastürbasyon ve zararlarına geldi. Nofap ile ilk o zaman tanıştım. Arkadaşım bana bir görsel göstererek durumu pekiştirmek istedi. Gördüğüm görselde sizin de bildiğiniz üzere ilk haftada vücutta olan değişiklikler 2. hafta 1. ay gibi şeyler yazılıydı. Şaşırmıştım. Mastürbasyon yapmamanın bu kadar üst düzey bir etkisi mi vardı? Eve gidince araştırdım fakat hiç nofap'e başlamadım.
Yıl 2024 Kendim Hakkında Kısa & Genel Bilgi
Yaşım 33 Müzik öğretmeniyim. 170 boyunda ortalamanın üzerinde çekiciliğimin olduğunu düşündüğüm bir bireyim. Kadınlar konusunda özgüvenli ve radarlarına rahatlıkla girebilen, insanlarla iletişim kurmaktan çekinmeyen, dik duruşlu, tıraşına, temizliğine ve giyim kuşamına özen gösteren birisiyim. Fakat bu özellikleri tamamen kendimi eğitmeme bağlıyorum. Kendimi eğitmeseydim şuan yaşıyor bile olmayabilirdim.
Ailem
Anne tarafı dindar yobaz, baba tarafı bilgili üniversite mezunu bireyler yetiştirmiş eğitim sever insanlardan oluşan bir aile. Babam hariç amcam ve halam üniversite okumuş ve kendini yetiştirip hayatlarını kurtarmış bireyler. Babam liseden sonra işe girmiş ve işçi olarak hayatını idame ettirmeye çalışan birisi. Şuan emekli ve kendisiyle ölene kadar görüşmeyi düşünmüyorum. Babamdan hayatım boyunca hiç şiddet görmedim fakat psikolojik şiddetin en diplerini yaşadım. Hiçbir zaman sevildiğimi hissetmedim, sürekli babam tarafından zorbalığa maruz kaldım. Fırsatını buldukça aşağıladı, örseledi, kalp kırdı. Ben de belli bir süre sonra evde yaşadığım huzursuzluklar sebebiyle içime kapandım ve konuşmamaya başladım. Okul hayatım silik bi tip olarak geçti. Akran zorbalığına maruz kaldım. Ufak tefek bir insan olduğum için de kavgacı bi tip olmaktan da uzak durdum.
İlk Cinsel İçerikli Görüntülerle Tanışmam
Yaşım 11 civarlarındaydı. Birgün babam eve bir hediye paketiyle çıkageldi. Heyecanla içini açıp ne olduğuna baktık. Bu, içine cd yi takıp film izlediğin bir vcd (video cd) playerdı. Yanında bir torba dolusu çizgi filmle birlikte gelmişti. Fakat benim çocuk aklımla sezinlediğim bir durum daha yaşandı o gece. Çizgi film cdleri haricinde başka filmlerin olduğu bir kutu daha vardı. O kutudakiler ne baba? diye sorduğumda geçiştirdi ve dikkatimi çizgi filmlere çekmeye çalıştı. İşkillenmiştim. O kutuda neler olduğunu öğrenmek istiyordum. Odağım şaşmıştı. Babam odadan çıktıktan 4-5 sn sonra ben de odadan çıktım ve evin girişinde paltolarımızı astığımız vestiyerin üzerine bir şeyler koyduğunu gördüm. Hiç bozuntuya vermeden mutfağa gidip su falan içtim, oyalandım oturma odasına döndüm ve o geceyi büyük bir neşeyle çizgi film izleyerek geçirdim. 90'lar çocukları bilir akşam vakti çizgi film izlemek büyük bir lükstür. Unutulmaz bir geceydi benim için ve bunu sonralarda sürekli tekrarladım.
Aradan belli bir süre geçtikten sonra vestiyerin üzerinden bir cd çalıp üzerine baktığımda inanılmaz heyecanlanıp adrenalin salgıladığımı hatırlıyorum. Yaşadığım duyguları asla unutmayacağım. Çok korktum fakat yasak bir şeyin verdiği hazdan da kaçamadım. Vücudum uyuştu, yakalanma korkusu inanılmaz yüksek adrenalin salgılamama sebep oldu ve cd yi yerine bırakıp sakinleşme ihtiyacı hissettim. Halbuki annem ve babam işteydiler ve yakalanma gibi bir durum asla gerçekleşmeyecekti. Buna rağmen çok fazla korktuğumu ve yakalanacağımı düşündüm. Beynimin yanlış bir şey yapmamam için gerçekdışı davranarak yakalanacağımı düşündürmesi gibi bir şey yaşadım. Aklım ondan başka hiçbir şey düşünemez oldu. Aşırı yüksek bir heyecan çok uzun süre vücudumda gezindi.
En sonunda vcd playerı takıp izlemeye başladım. Ellerim titreye titreye konunun ilerleyişini tüm detaylarıyla izleyip vcd yi kapattım. Görüntüler dün gibi aklımda o an kendime inanılmaz yüksek bir travma yaşattığımı bilmiyordum. Gördüklerim beni inanılmaz etkilemişti. İnanın bana tarifi yok yaşadığım hislerin. Kelimelerle anlatılabilecek bir şey değil bu. Hissetmeyen bilemez. Daha sonra bu rutini büyük bir heyecanla sürdürdüm. Bir çocuğun asla görmemesi gereken şeylere maruz bırakıyordum kendimi. Cinsel içerikli görüntülerle ilk tanışmam bu şekilde oldu ve bu hayatım boyunca cinsel içerikli uyarıcılara normal insandan daha fazla tepki verip ilgilenmemle sonuçlandı.
Cinsel hayatımdaki yanlışlar ve iğrençlikler
Yukarıda bahsettiğim olayların öncesinde yaşadıklarım.
İlkokula yeni başladığım dönemlerde annemin bir arkadaşına sık sık giderdik. Aile dostumuz olarak görürlerdi o aileyi. Aile 3 kişiden oluşuyordu. Bir anne bir kız evlat ve bir erkek evlat.
Erkek olan 15 16 kız olan 18 20 yaşlarındaydı. Ben onlara nazaran çocuktum ve hayatımın en garip günlerini o evde yaşamaya başladım. İkisinin de ismini hatırlamıyorum. Muhtemelen yaşadığım travmadan kaynaklıdır. Erkek olanla zaman zaman öğlen uykusuna yatardık ve beni taciz ederdi. Tacizin ne demek olduğunu az çok biliyorsunuz detayına girmeyeceğim. 7-8 yaşlarında yaşadığım iğrenç bir travma olarak tarihin tozlu raflarında pusuda ölmemi bekliyor.
Daha sonra bu aileden bağımsız başka bir erkek tarafından da sistematik olarak artan tacizlere maruz kaldım. Arkadaşlar inanın tacize uğrayan bir insan benim gibi huzursuzluklarla dolu bir ailede büyümüşse sesini çıkartıp yeni bir huzursuzluk yaratmak istemiyor. Hiç kimseye yaşadığım şeylerin tek kelimesini bile anlatamadım. Yaşanılan şeyler zihinde inanılmaz etki yaratıyor ve daha da suskunlaşmanıza neden oluyor. En azından bu durum bende bu şekilde ilerledi.
Kendime Dönecek Olursam;
Bir kadınla ilk kez üniversitede birlikte oldum ve daha sonrasında o kadının dışında hayatımda cinsel ilişki yaşadığım sadece 5 kadın var. Fiziksel olarak cinsel ilişkiye girmem 5 kadından toplam 15 20 kezdir. Pmo bağımlılığım internetin evlerimize girmesiyle zirveye ulaştı ve o günden sonra her şey daha da kötüye gitmeye başladı. Hiç ara vermeden bu yaşıma geldim. İnanın hiç ara vermedim. Yaklaşık 7 yaşımdan beri cinsellik hayatımda inanılmaz "BOZUK" bir şekilde varlığını sürdürüyor.
Yaşadığım cinsel travmalar erkeklerden cinsel anlamda iğrenmememle sonuçlandı ya da bilmiyorum doğuştan biseksüeldim. Hayatımın belli bir dönemi iğrenç insanların iğrenç fantazilerini üzerimde yaşamasıyla geçti. Gerçek anlamda hayattan kopuk sapıklar tanıdım. Aklınıza gelebilecek bütün sapkın şeyleri izledim, orgazm oldum ve kendim de sapık ruhlu insanlarla fiziksel olarak yaşadım.
Şu Anki Hayatım
Dipteyim. Ben 16 yaşındayken annem babam ayrıldı. Annemle yaşamaya başladım ara sıra babamı ziyaret ederdim son 3 yıldır görüşmüyorum. Beni asalak, annesinin sırtından geçinen birisi olarak biliyor. Yaşadığım travmaları kendisine açıklayamadığım için. 2016 da kendi isteğimle çalışıp kazandığım üniversiteden 4 senenin sonunda mezun oldum ve öğretmen olmaya hak kazanacak diplomayı kazanabildim ve babam arayıp "Ben senin üniversite okuyabileceğini hiç düşünmemiştim tebrik ederim" dedi. Bir insan evladına bu kadar mı güvenmez? Benim babam bana hiç güvenmedi arkadaşlar.
Dipte oluşuma geri dönersek;
2016 yılında üniversiteden mezun olup memleketime döndüm anneannem ve annemle yaşamaya başladım. Apartman boşluğuna bakan karanlık bir odam vardı. 7 sene o odadan dışarı adımımı atmadan, iş aramadan büyük bir majör depresyon içerisinde yaşadım. İntihar etmeyi aklımın ucundan bile geçirmedim çünkü insan kendini bütün olumsuzluklara rağmen eğitmeyi başarabilirse intihar etmeyi vazgeçmek olarak görmeye başlıyor. Merak etmeyin asla intihar etmeyeceğim
Yıl 2024 Ne Durumdayım?
Bu siteyle tanıştığımda monk mod'da olduğumu öğrendim. Yaklaşık 1 hafta önce pmo'yu ve sosyal medyayı olabilecek en keskin şekilde hayatımdan büyük bir tiksintiyle çıkardım. Motivasyonum inanılmaz yüksek ama şuna çok eminim ki çok ciddi krizler geçireceğim. Bu krizlerin burada bulunan insanların geçirdiği krizlerden çok daha şiddetli geçeceğini düşünüyorum. Zihnim perişan halde. Hayatımın rekoru 7 gün pmo yapmamaktır. (14-15 yaşlarımdan beri). Bugün 7. gün. Her geçen saniye kendi rekorumu kırıyorum dostlar.
Gerçekten dipteyim ama kendimi toparlamam lazım ve bu sağlıksız cinsel yaşantımı düzeltmem gerekiyor. Her şeye karşı inanılmaz büyük bir ilgisizlik ve isteksizlik var. Mezun olduktan sonra mesleğimi icra etmediğim için öğrendiğim neredeyse her şeyi unuttum. Bir öğretmen olarak en baştan enstrüman çalışmam, teorik bilgileri hatırlamam, üzerine katıp kendimi geliştirmem lazım. 3-4 tane enstrüman eğitimi veren kurumdan yeterli görülmediğim için ret yedim ve şimdi;
1 sene önce ismini vermek istemediğim bir dernekte gönüllü olarak öğretmenlik yapmaya başladım. Dernek başkanı ve Halk eğitim müdürü birbirlerini tanıdıkları için başvuru tarihleri dışında bir tarihte halk eğitime kaydımın yapılabileceği söylendi bana. Kabul etmedim. Ağustos ayını bekledim ve bu ay içerisinde başvurumu resmi ve meşru bir şekilde gerçekleştirdim. Artık asgari ücrete yakın bir maaş kazanabileceğim eylül ayından itibaren.
Şimdilik anlatacaklarım bu kadar. Sizden tek isteğim bu yaşadıklarımın burada kalması. En azından kendimi toparlayabildiğim güne kadar. İstediğiniz soruyu açık bir şekilde sorabilirsiniz. Forum kurallarını ihlal ettiysem adminlerden özür dilerim. Metni iki kere okuyup imla hatalarını düzeltmeye gayret gösterdim. Gözümden kaçmış olanlar olabilir. Henüz dün üye oldum ve sizlerin hayat hikayelerini okuduktan sonra kendiminkini de yazma gereği duydum fakat benimki travmalarla dolu çok karanlık bir hayat. Umarım benim düştüğüm duruma düşmemişsinizdir. Majör depresyonda senelerini çürütmüş, bilgisiz kalmış bir öğretmenin nasıl bir cehennemde olduğunu anlamanız için her şeyi dürüstçe yazıya döktüm.
Kendinize iyi bakın. Görüşmek üzere.
Arkadaşlarımla sahilde takılırken konu mastürbasyon ve zararlarına geldi. Nofap ile ilk o zaman tanıştım. Arkadaşım bana bir görsel göstererek durumu pekiştirmek istedi. Gördüğüm görselde sizin de bildiğiniz üzere ilk haftada vücutta olan değişiklikler 2. hafta 1. ay gibi şeyler yazılıydı. Şaşırmıştım. Mastürbasyon yapmamanın bu kadar üst düzey bir etkisi mi vardı? Eve gidince araştırdım fakat hiç nofap'e başlamadım.
Yıl 2024 Kendim Hakkında Kısa & Genel Bilgi
Yaşım 33 Müzik öğretmeniyim. 170 boyunda ortalamanın üzerinde çekiciliğimin olduğunu düşündüğüm bir bireyim. Kadınlar konusunda özgüvenli ve radarlarına rahatlıkla girebilen, insanlarla iletişim kurmaktan çekinmeyen, dik duruşlu, tıraşına, temizliğine ve giyim kuşamına özen gösteren birisiyim. Fakat bu özellikleri tamamen kendimi eğitmeme bağlıyorum. Kendimi eğitmeseydim şuan yaşıyor bile olmayabilirdim.
Ailem
Anne tarafı dindar yobaz, baba tarafı bilgili üniversite mezunu bireyler yetiştirmiş eğitim sever insanlardan oluşan bir aile. Babam hariç amcam ve halam üniversite okumuş ve kendini yetiştirip hayatlarını kurtarmış bireyler. Babam liseden sonra işe girmiş ve işçi olarak hayatını idame ettirmeye çalışan birisi. Şuan emekli ve kendisiyle ölene kadar görüşmeyi düşünmüyorum. Babamdan hayatım boyunca hiç şiddet görmedim fakat psikolojik şiddetin en diplerini yaşadım. Hiçbir zaman sevildiğimi hissetmedim, sürekli babam tarafından zorbalığa maruz kaldım. Fırsatını buldukça aşağıladı, örseledi, kalp kırdı. Ben de belli bir süre sonra evde yaşadığım huzursuzluklar sebebiyle içime kapandım ve konuşmamaya başladım. Okul hayatım silik bi tip olarak geçti. Akran zorbalığına maruz kaldım. Ufak tefek bir insan olduğum için de kavgacı bi tip olmaktan da uzak durdum.
İlk Cinsel İçerikli Görüntülerle Tanışmam
Yaşım 11 civarlarındaydı. Birgün babam eve bir hediye paketiyle çıkageldi. Heyecanla içini açıp ne olduğuna baktık. Bu, içine cd yi takıp film izlediğin bir vcd (video cd) playerdı. Yanında bir torba dolusu çizgi filmle birlikte gelmişti. Fakat benim çocuk aklımla sezinlediğim bir durum daha yaşandı o gece. Çizgi film cdleri haricinde başka filmlerin olduğu bir kutu daha vardı. O kutudakiler ne baba? diye sorduğumda geçiştirdi ve dikkatimi çizgi filmlere çekmeye çalıştı. İşkillenmiştim. O kutuda neler olduğunu öğrenmek istiyordum. Odağım şaşmıştı. Babam odadan çıktıktan 4-5 sn sonra ben de odadan çıktım ve evin girişinde paltolarımızı astığımız vestiyerin üzerine bir şeyler koyduğunu gördüm. Hiç bozuntuya vermeden mutfağa gidip su falan içtim, oyalandım oturma odasına döndüm ve o geceyi büyük bir neşeyle çizgi film izleyerek geçirdim. 90'lar çocukları bilir akşam vakti çizgi film izlemek büyük bir lükstür. Unutulmaz bir geceydi benim için ve bunu sonralarda sürekli tekrarladım.
Aradan belli bir süre geçtikten sonra vestiyerin üzerinden bir cd çalıp üzerine baktığımda inanılmaz heyecanlanıp adrenalin salgıladığımı hatırlıyorum. Yaşadığım duyguları asla unutmayacağım. Çok korktum fakat yasak bir şeyin verdiği hazdan da kaçamadım. Vücudum uyuştu, yakalanma korkusu inanılmaz yüksek adrenalin salgılamama sebep oldu ve cd yi yerine bırakıp sakinleşme ihtiyacı hissettim. Halbuki annem ve babam işteydiler ve yakalanma gibi bir durum asla gerçekleşmeyecekti. Buna rağmen çok fazla korktuğumu ve yakalanacağımı düşündüm. Beynimin yanlış bir şey yapmamam için gerçekdışı davranarak yakalanacağımı düşündürmesi gibi bir şey yaşadım. Aklım ondan başka hiçbir şey düşünemez oldu. Aşırı yüksek bir heyecan çok uzun süre vücudumda gezindi.
En sonunda vcd playerı takıp izlemeye başladım. Ellerim titreye titreye konunun ilerleyişini tüm detaylarıyla izleyip vcd yi kapattım. Görüntüler dün gibi aklımda o an kendime inanılmaz yüksek bir travma yaşattığımı bilmiyordum. Gördüklerim beni inanılmaz etkilemişti. İnanın bana tarifi yok yaşadığım hislerin. Kelimelerle anlatılabilecek bir şey değil bu. Hissetmeyen bilemez. Daha sonra bu rutini büyük bir heyecanla sürdürdüm. Bir çocuğun asla görmemesi gereken şeylere maruz bırakıyordum kendimi. Cinsel içerikli görüntülerle ilk tanışmam bu şekilde oldu ve bu hayatım boyunca cinsel içerikli uyarıcılara normal insandan daha fazla tepki verip ilgilenmemle sonuçlandı.
Cinsel hayatımdaki yanlışlar ve iğrençlikler
Yukarıda bahsettiğim olayların öncesinde yaşadıklarım.
İlkokula yeni başladığım dönemlerde annemin bir arkadaşına sık sık giderdik. Aile dostumuz olarak görürlerdi o aileyi. Aile 3 kişiden oluşuyordu. Bir anne bir kız evlat ve bir erkek evlat.
Erkek olan 15 16 kız olan 18 20 yaşlarındaydı. Ben onlara nazaran çocuktum ve hayatımın en garip günlerini o evde yaşamaya başladım. İkisinin de ismini hatırlamıyorum. Muhtemelen yaşadığım travmadan kaynaklıdır. Erkek olanla zaman zaman öğlen uykusuna yatardık ve beni taciz ederdi. Tacizin ne demek olduğunu az çok biliyorsunuz detayına girmeyeceğim. 7-8 yaşlarında yaşadığım iğrenç bir travma olarak tarihin tozlu raflarında pusuda ölmemi bekliyor.
Daha sonra bu aileden bağımsız başka bir erkek tarafından da sistematik olarak artan tacizlere maruz kaldım. Arkadaşlar inanın tacize uğrayan bir insan benim gibi huzursuzluklarla dolu bir ailede büyümüşse sesini çıkartıp yeni bir huzursuzluk yaratmak istemiyor. Hiç kimseye yaşadığım şeylerin tek kelimesini bile anlatamadım. Yaşanılan şeyler zihinde inanılmaz etki yaratıyor ve daha da suskunlaşmanıza neden oluyor. En azından bu durum bende bu şekilde ilerledi.
Kendime Dönecek Olursam;
Bir kadınla ilk kez üniversitede birlikte oldum ve daha sonrasında o kadının dışında hayatımda cinsel ilişki yaşadığım sadece 5 kadın var. Fiziksel olarak cinsel ilişkiye girmem 5 kadından toplam 15 20 kezdir. Pmo bağımlılığım internetin evlerimize girmesiyle zirveye ulaştı ve o günden sonra her şey daha da kötüye gitmeye başladı. Hiç ara vermeden bu yaşıma geldim. İnanın hiç ara vermedim. Yaklaşık 7 yaşımdan beri cinsellik hayatımda inanılmaz "BOZUK" bir şekilde varlığını sürdürüyor.
Yaşadığım cinsel travmalar erkeklerden cinsel anlamda iğrenmememle sonuçlandı ya da bilmiyorum doğuştan biseksüeldim. Hayatımın belli bir dönemi iğrenç insanların iğrenç fantazilerini üzerimde yaşamasıyla geçti. Gerçek anlamda hayattan kopuk sapıklar tanıdım. Aklınıza gelebilecek bütün sapkın şeyleri izledim, orgazm oldum ve kendim de sapık ruhlu insanlarla fiziksel olarak yaşadım.
Şu Anki Hayatım
Dipteyim. Ben 16 yaşındayken annem babam ayrıldı. Annemle yaşamaya başladım ara sıra babamı ziyaret ederdim son 3 yıldır görüşmüyorum. Beni asalak, annesinin sırtından geçinen birisi olarak biliyor. Yaşadığım travmaları kendisine açıklayamadığım için. 2016 da kendi isteğimle çalışıp kazandığım üniversiteden 4 senenin sonunda mezun oldum ve öğretmen olmaya hak kazanacak diplomayı kazanabildim ve babam arayıp "Ben senin üniversite okuyabileceğini hiç düşünmemiştim tebrik ederim" dedi. Bir insan evladına bu kadar mı güvenmez? Benim babam bana hiç güvenmedi arkadaşlar.
Dipte oluşuma geri dönersek;
2016 yılında üniversiteden mezun olup memleketime döndüm anneannem ve annemle yaşamaya başladım. Apartman boşluğuna bakan karanlık bir odam vardı. 7 sene o odadan dışarı adımımı atmadan, iş aramadan büyük bir majör depresyon içerisinde yaşadım. İntihar etmeyi aklımın ucundan bile geçirmedim çünkü insan kendini bütün olumsuzluklara rağmen eğitmeyi başarabilirse intihar etmeyi vazgeçmek olarak görmeye başlıyor. Merak etmeyin asla intihar etmeyeceğim
Yıl 2024 Ne Durumdayım?
Bu siteyle tanıştığımda monk mod'da olduğumu öğrendim. Yaklaşık 1 hafta önce pmo'yu ve sosyal medyayı olabilecek en keskin şekilde hayatımdan büyük bir tiksintiyle çıkardım. Motivasyonum inanılmaz yüksek ama şuna çok eminim ki çok ciddi krizler geçireceğim. Bu krizlerin burada bulunan insanların geçirdiği krizlerden çok daha şiddetli geçeceğini düşünüyorum. Zihnim perişan halde. Hayatımın rekoru 7 gün pmo yapmamaktır. (14-15 yaşlarımdan beri). Bugün 7. gün. Her geçen saniye kendi rekorumu kırıyorum dostlar.
Gerçekten dipteyim ama kendimi toparlamam lazım ve bu sağlıksız cinsel yaşantımı düzeltmem gerekiyor. Her şeye karşı inanılmaz büyük bir ilgisizlik ve isteksizlik var. Mezun olduktan sonra mesleğimi icra etmediğim için öğrendiğim neredeyse her şeyi unuttum. Bir öğretmen olarak en baştan enstrüman çalışmam, teorik bilgileri hatırlamam, üzerine katıp kendimi geliştirmem lazım. 3-4 tane enstrüman eğitimi veren kurumdan yeterli görülmediğim için ret yedim ve şimdi;
1 sene önce ismini vermek istemediğim bir dernekte gönüllü olarak öğretmenlik yapmaya başladım. Dernek başkanı ve Halk eğitim müdürü birbirlerini tanıdıkları için başvuru tarihleri dışında bir tarihte halk eğitime kaydımın yapılabileceği söylendi bana. Kabul etmedim. Ağustos ayını bekledim ve bu ay içerisinde başvurumu resmi ve meşru bir şekilde gerçekleştirdim. Artık asgari ücrete yakın bir maaş kazanabileceğim eylül ayından itibaren.
Şimdilik anlatacaklarım bu kadar. Sizden tek isteğim bu yaşadıklarımın burada kalması. En azından kendimi toparlayabildiğim güne kadar. İstediğiniz soruyu açık bir şekilde sorabilirsiniz. Forum kurallarını ihlal ettiysem adminlerden özür dilerim. Metni iki kere okuyup imla hatalarını düzeltmeye gayret gösterdim. Gözümden kaçmış olanlar olabilir. Henüz dün üye oldum ve sizlerin hayat hikayelerini okuduktan sonra kendiminkini de yazma gereği duydum fakat benimki travmalarla dolu çok karanlık bir hayat. Umarım benim düştüğüm duruma düşmemişsinizdir. Majör depresyonda senelerini çürütmüş, bilgisiz kalmış bir öğretmenin nasıl bir cehennemde olduğunu anlamanız için her şeyi dürüstçe yazıya döktüm.
Kendinize iyi bakın. Görüşmek üzere.
Son düzenleme: