1-2 yıl öncesine kadar bir işim yoktu ve eğer bir iş bulursam bağımlılığı bırakırım diyordum. Çünkü kendi kafamda bir döngü yaratmıştım:
İşsizlik>Çevre baskısı>Bağımlılık>Sosyal Anksiyete>İş bulmak için gerekli cesareti gösterememe>İşsizlik
Bu döngü mezun olduktan sonra tam 4 yıl sürdü. Bir hanım efendiden red yedikten sonra kendimi gerçekleştirme yoluna gidip kendi işimi kurdum. Sonuç eskisi kadar pesimist değilim ama hala bağımlıyım. Yani bu apayrı birşey ve hormonlarımızla alakalı. Anladım ki direkt olarak hayatta yaşanılan şeylerle bir bağlantısı yok. Sadece şartları kötüleştiriyor. Hiçbir şeyin sebebi değil ama yolundaki taş yada sırtındaki yük. Bağımlılığım olmasaydı girmiş olduğum döngüyü elbette yaşayacaktım ama bu 4 yıl sürmeyecekti. Şimdi de yine beni yavaşlatıyor. Başka konularda tabi. Yani bunu yapmayarak kendimize bir iyilik yapmış olacağız. Ama herşeyin müsebbibi olarak kabul etmek gerçek dışı bir yaklaşım olacaktır.
Asıl bizi mutsuz eden şey bir erkek olarak kendimizi gerçekleştirememiş olmak. Eskiden herşey daha kolaydı fakat gittikçe zorlaşacak. Çünkü aykırı ve sürekli bir nüfus artışı mevcut ve buda rekabeti beraberinde getiriyor. Zamanında vasıflı görülen işler artık vasıfsız görülüyor. Eskisi gibi yıllar süren savaşlar yok. Nüfusun büyük çoğunluğu şehirde yaşamakta dolayısı ile ekip biçebileceği bir alan yok. Sütünü üreteceği bir ineği, Balını alacağı bir arısı yok. hepsini satın almak durumunda ve bunları şehirdeki rekabette kendisine düşen pasta payı ile alacak.
Biraz meselelere kafa yorduğumuzda görüyoruz ki toplumsal yozlaşma ve fakirlik, artan kalabalık nüfusla beraber daha da artacak. İnsanlar girdiği bunalımdan bir nebze olsun ayrılmak için mutlu olmak durumundalar. Toplumun çoğu kadına kolay bir biçimde ulaşamıyorlar. Bunun bir sebebi inanç olsada diğer sebebi büyük ölçüde erkeklerde ki özgüvensizlik ve feminizm etkisi. Kısaca sorun bizim anlayabileceğimizden öte bir karmaşıklığa sahip. Çözümüm ise basit ya herkes kendi g.tünü kurtaracak yada bir kabile olup birbirimizin g.tünü kollayacağız.