SlaveToMaster
Full Saiyan
Bu yazıda bana ilham kaynağı olan saygıdeğer oldschool abime teşekkürü borç bilirim.
Ata'mızın bize ne dediğini hatırlayalım:
Size temin ederim ki o muhterem adam zaten bizi hastalıklı bir bataklıktan kurtarıp yüce Türk Cumhuriyeti'ni kurarak gerekli zemini hazırlamıştır.
Peki iş bununla mı sınırlı? Elbette değil. Aksini düşünmek zihnimize saygısızlık etmek olur. Bizler okudukça ve araştırdıkça göreceğiz ki yer yer bildiklerimiz yanlış veyahut da noksan olacak. İşte o zaman ya yanlışlarımızı doğrularıyla düzelteceğiz ya da noksanlarımızı tamamlayacağız.
Yazımı yine Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözüyle bitirmek istiyorum:
Esen kalın.
Giriş
Sizin de bildiğiniz üzere memleketimizde “kuru kalabalık” diye adlandırdığımız bir insan öbeği var. Bu insan öbeği pek çok şeyden —ve en çok da kendisinden— umudunu kesmiş vaziyette. Yalnız mühim bir noktayı gözden kaçırmak durumundalar: Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk yukarıdan bizi takip ediyor. O bedenen ölmüş olabilir lakin bir üst akıl olarak bizi gözetler durumda. Zaten aslolan da bu —zihnen ölümsüz olmak— değil midir, arkadaşlarım?Ata'mızın bize ne dediğini hatırlayalım:
“Bir kurtarıcı aramayın. O kurtarıcı siz olun.”
Size temin ederim ki o muhterem adam zaten bizi hastalıklı bir bataklıktan kurtarıp yüce Türk Cumhuriyeti'ni kurarak gerekli zemini hazırlamıştır.
Düşüncelerim
Saygıdeğer arkadaşlarım ve değerli moderatör ekibim. İşte tam da bu noktada iş bize düşüyor. Gururla söyleyebilirim ki bir Cumhuriyet evladı olarak hiç durmak bilmeyen bir zihne sahibim. Bu zihin çalışmaya devam edecektir hiç şüphesiz. Benim gibi olduğunuzu bildiğim Cumhuriyet evlatları olarak yapmamız gereken şey çok basit: Araştırmak, sorgulamak ve şüphe etmek. Bizler doğru olanı mesnetsiz olandan ayıracağız, algıların ötesindeki gerçekleri çekip çıkaracağız ve bunu halka göstereceğiz.Peki iş bununla mı sınırlı? Elbette değil. Aksini düşünmek zihnimize saygısızlık etmek olur. Bizler okudukça ve araştırdıkça göreceğiz ki yer yer bildiklerimiz yanlış veyahut da noksan olacak. İşte o zaman ya yanlışlarımızı doğrularıyla düzelteceğiz ya da noksanlarımızı tamamlayacağız.
Sonuç
Evet, belki biz bu işlemin hesabını mutsuzlukla, yeri geldiğinde hazinle yahut da hayal kırıklığı ile ödeyeceğiz lakin bu işe neden giriştiğimizi bir saniye olsa bile aklımızdan çıkarmadığımız sürece hayatımızda üzüntüye zerre yer olmayacaktır.Yazımı yine Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözüyle bitirmek istiyorum:
"Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umutsuz olmadım."
Esen kalın.