Merhaba, yazıma başlamadan önce kendimi kısaca tanıtmak istiyorum; ismim Can, 18 yaşındayım ve son sınıf öğrencisiyim yani bu sene sınava hazırlanıyorum (?) Bu siteyi de artık bir şeyleri değiştirmenin zamanı geldiğini düşündüğüm için şans eseri bir arkadaşım ile dertleşirken öğrendim ve size şimdi içimi dökmek istiyorum;
Bundan 1-2 sene önce tüm öğretmenleri, arkadaşları tarafından zeki, inanılmaz sosyal bir tip, yakışıklı, çektiğini kopartan bir tip olarak tanımlanırdım dolayısıyla böyle olunca da ister istemez ufak bir ego oluşuverdi; insanları kendimden kat ve kat düşük seviyede tanımlardım buna narsistlik tanısı da konulabilir (kendini aşırı beğenmişlik) neyse Can sen bunları neden anlatıyorsun bununla p**** konusunun bağıntısı ne ? Diyecek olursanız oraya da şimdi geliyorum 2 senedir arkadaş ortamından dolayı böyle tabir edilen, ailesi tarafından el bebek gül bebek tarzı yetiştirilen bir kişinin 2 sene sonra hayatına hiç ummadığı birisi çıkıverir; 11. Sınıftım o zamanlar doğa kolejinde okuyordum ki bilen bilir o sıralar okulun batma olayı vardı öğretmenler vs derse girmiyordu; ailem de bunu öğrenir öğrenmez beni bir başka özel okula kayıt ettirdi. Bu yeni okulumda ilk zamanlar içime kapanık bir çocuktum kimseyi tanımıyordum, okulum evime uzaktı, doğadaki arkadaşları özleme duygusu vs derken 2-3 haftam böyle böyle geçti tabii bu sürede yavaş yavaş ortama adapte olmaya başladım. Bir sabah okula geldim o sırada sınıfta hiç tanımadığım bir kişi vardı, sıra arkadaşıma sessizce sordum bu kim diye ? O da bana okula daha bugün geldi şeklinde cevap vermişti; neyse bizim ilk ders fizik tabii o zamanlar ben de o ilk dönem mfciydim ve aklıma sadece eczacılık vardı. Ders fizik konu itme momentumdu hoca tahtaya soru yazdı buyrun çözebilecek varsa tahtaya diye, bizim yeni kız da bi bismillah okula yeni gelmişsin kardeşim bu ne hız edasını dinlemeyerek direkt tahtaya çıktı ve soruyu çözdü :d o an bizim sınıftaki herkes birbirimize bakıyor ve yandan yana gülüşüyorduk. Günler geçti ben iyice okul ortamına alıştım derken okul çıkışı bir gün telefonlar dağıtıldı çıkmaya 5 dakika kala bizim sınıfa gelen yeni kız instagramda malum sayfaların komik postlarına bakıyordu ben de facebookta o grubun üyesi olduğum için kendimi tutamadım ve "bu sayfayı nerden biliyosun sen" diye gülerek ilk tanışmamızı orada gerçekleştirmiştim şanslıyım ki kızın da mizah anlayışı olsun kafa yapısı olsun resmen benimle birebir uyuşuyordu resmen ruh ikizimi o kızda bulmuştum. Aradan aylar geçti zaman sular seller gibi akmıştı ve geldik sene 2021'e. Fizik dersinden çekindiğim için tm ye geçmek durumunda kaldım burada da hedefim belliydi ileride ablam gibi bir hukukçu olacaktım lakin beni şans mı desem şeytan işi mi desem bilemeyeceğim bir şey bekliyordu. Yeni tm sınıfımda benim yeni kız diye tabir ettiğim kız vardı. O da kimya yapamadığı için tm ye geçmiş, hal böyle olunca da iyice kaynaştık, arkadas kalmaya çalıştık başlarda tabii o da bir süreden sonra bir şeyler hissettiğini anlayınca ve benim de bir anlık gazımla seni seviyorum dememle.. işte her şey benim bu kötü sürecimin bir başlangıcına doğru gidiyordu :')) yeni bir ilişkiye başlamış olduk her ikimiz de şimdi hakkını yemeyelim gayet te her şey eğlenceli ve güzel bir şekilde ilerliyordu; ailesi beni, benim ailem de onu tanıyordu aşırı samimileşmiştik ancak günlerden bir gün akıl almadık bir kavga ile her şey alt üst oldu. Benim bir anlık söylediğim söz ne pahasına olursa olsun kabul edilemezdi ve benim de kötü gidişatımın sürecine bir ön ayak olmuştu bu söz. Her geçen günler kendimi sorguluyordum neden Can neden diye, Kafamı duvarlara vuruyordum neden her şeyi iki saniyede mahvettim diye. Günler iyice geçiyordu sınava 4-5 ay gibi kısa bir süre kalmıştı ister istemez de unutmuştum yaşananları ve kendimi pürdikkat derslere vermiştim. Aradan 1 ay geçti pandemi dönemi hafiflemeye başladı diye okullar açıldı malum birbirimizi yine görmeye başladık ve ben ilişkimizi neden mahvettim diye içten içe o günden sonra yine kendimi sorgulamaya başlamıştım. Derslerde kinayeli laf sokuşlar, teneffüslerde hayal kırıklığı dolu bakışlar beni iyice üzüyordu. Hal böyle olunca da derslerimden de kendimi salıverdim birden ve stresimi pişmanlık duygumu biraz olsun azaltayım derken pmo bağımlısı oldum sınavıma 47 gün gibi kısa bir süre kalmış ve ben hem pmo bağımlısı bir şekilde hem de pişmanlık duygusunda üniversite sınavına hazırlanıyorum. Ailemin, öğretmenlerimin benden beklentisi inanılmaz yüksek; bir aralar kendi hayatımı önemsemeyip sırf ailemdeki bireylerin o yüzlerindeki masum gülüşü görebilmek adına çalışıyordum ama ne yazık ki bu süreç olanı da soyutlaştırdı. Sizlerden rica ediyorum bu sürece nasıl engel olmam gerekli, kendimi eski Can gibi nasıl derslere vermeliyim ? Çünkü biliyorum ki ailem, öğretmenlerim benim için çok çabalıyor ve ben bunun sonucunda başarısız bir sonuç elde edersem kendimi asla affetmeyeceğim lakin düzenim, programım, her şeyim alt üst durumda sizlerin de bu konuda yardımlarınızı bekliyorum.
Bundan 1-2 sene önce tüm öğretmenleri, arkadaşları tarafından zeki, inanılmaz sosyal bir tip, yakışıklı, çektiğini kopartan bir tip olarak tanımlanırdım dolayısıyla böyle olunca da ister istemez ufak bir ego oluşuverdi; insanları kendimden kat ve kat düşük seviyede tanımlardım buna narsistlik tanısı da konulabilir (kendini aşırı beğenmişlik) neyse Can sen bunları neden anlatıyorsun bununla p**** konusunun bağıntısı ne ? Diyecek olursanız oraya da şimdi geliyorum 2 senedir arkadaş ortamından dolayı böyle tabir edilen, ailesi tarafından el bebek gül bebek tarzı yetiştirilen bir kişinin 2 sene sonra hayatına hiç ummadığı birisi çıkıverir; 11. Sınıftım o zamanlar doğa kolejinde okuyordum ki bilen bilir o sıralar okulun batma olayı vardı öğretmenler vs derse girmiyordu; ailem de bunu öğrenir öğrenmez beni bir başka özel okula kayıt ettirdi. Bu yeni okulumda ilk zamanlar içime kapanık bir çocuktum kimseyi tanımıyordum, okulum evime uzaktı, doğadaki arkadaşları özleme duygusu vs derken 2-3 haftam böyle böyle geçti tabii bu sürede yavaş yavaş ortama adapte olmaya başladım. Bir sabah okula geldim o sırada sınıfta hiç tanımadığım bir kişi vardı, sıra arkadaşıma sessizce sordum bu kim diye ? O da bana okula daha bugün geldi şeklinde cevap vermişti; neyse bizim ilk ders fizik tabii o zamanlar ben de o ilk dönem mfciydim ve aklıma sadece eczacılık vardı. Ders fizik konu itme momentumdu hoca tahtaya soru yazdı buyrun çözebilecek varsa tahtaya diye, bizim yeni kız da bi bismillah okula yeni gelmişsin kardeşim bu ne hız edasını dinlemeyerek direkt tahtaya çıktı ve soruyu çözdü :d o an bizim sınıftaki herkes birbirimize bakıyor ve yandan yana gülüşüyorduk. Günler geçti ben iyice okul ortamına alıştım derken okul çıkışı bir gün telefonlar dağıtıldı çıkmaya 5 dakika kala bizim sınıfa gelen yeni kız instagramda malum sayfaların komik postlarına bakıyordu ben de facebookta o grubun üyesi olduğum için kendimi tutamadım ve "bu sayfayı nerden biliyosun sen" diye gülerek ilk tanışmamızı orada gerçekleştirmiştim şanslıyım ki kızın da mizah anlayışı olsun kafa yapısı olsun resmen benimle birebir uyuşuyordu resmen ruh ikizimi o kızda bulmuştum. Aradan aylar geçti zaman sular seller gibi akmıştı ve geldik sene 2021'e. Fizik dersinden çekindiğim için tm ye geçmek durumunda kaldım burada da hedefim belliydi ileride ablam gibi bir hukukçu olacaktım lakin beni şans mı desem şeytan işi mi desem bilemeyeceğim bir şey bekliyordu. Yeni tm sınıfımda benim yeni kız diye tabir ettiğim kız vardı. O da kimya yapamadığı için tm ye geçmiş, hal böyle olunca da iyice kaynaştık, arkadas kalmaya çalıştık başlarda tabii o da bir süreden sonra bir şeyler hissettiğini anlayınca ve benim de bir anlık gazımla seni seviyorum dememle.. işte her şey benim bu kötü sürecimin bir başlangıcına doğru gidiyordu :')) yeni bir ilişkiye başlamış olduk her ikimiz de şimdi hakkını yemeyelim gayet te her şey eğlenceli ve güzel bir şekilde ilerliyordu; ailesi beni, benim ailem de onu tanıyordu aşırı samimileşmiştik ancak günlerden bir gün akıl almadık bir kavga ile her şey alt üst oldu. Benim bir anlık söylediğim söz ne pahasına olursa olsun kabul edilemezdi ve benim de kötü gidişatımın sürecine bir ön ayak olmuştu bu söz. Her geçen günler kendimi sorguluyordum neden Can neden diye, Kafamı duvarlara vuruyordum neden her şeyi iki saniyede mahvettim diye. Günler iyice geçiyordu sınava 4-5 ay gibi kısa bir süre kalmıştı ister istemez de unutmuştum yaşananları ve kendimi pürdikkat derslere vermiştim. Aradan 1 ay geçti pandemi dönemi hafiflemeye başladı diye okullar açıldı malum birbirimizi yine görmeye başladık ve ben ilişkimizi neden mahvettim diye içten içe o günden sonra yine kendimi sorgulamaya başlamıştım. Derslerde kinayeli laf sokuşlar, teneffüslerde hayal kırıklığı dolu bakışlar beni iyice üzüyordu. Hal böyle olunca da derslerimden de kendimi salıverdim birden ve stresimi pişmanlık duygumu biraz olsun azaltayım derken pmo bağımlısı oldum sınavıma 47 gün gibi kısa bir süre kalmış ve ben hem pmo bağımlısı bir şekilde hem de pişmanlık duygusunda üniversite sınavına hazırlanıyorum. Ailemin, öğretmenlerimin benden beklentisi inanılmaz yüksek; bir aralar kendi hayatımı önemsemeyip sırf ailemdeki bireylerin o yüzlerindeki masum gülüşü görebilmek adına çalışıyordum ama ne yazık ki bu süreç olanı da soyutlaştırdı. Sizlerden rica ediyorum bu sürece nasıl engel olmam gerekli, kendimi eski Can gibi nasıl derslere vermeliyim ? Çünkü biliyorum ki ailem, öğretmenlerim benim için çok çabalıyor ve ben bunun sonucunda başarısız bir sonuç elde edersem kendimi asla affetmeyeceğim lakin düzenim, programım, her şeyim alt üst durumda sizlerin de bu konuda yardımlarınızı bekliyorum.