Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Öze Dönüş

Conclude

Satürn Yolcusu
Katılım
9 Kas 2020
Mesajlar
86
Tepki puanı
313
Puanları
74
NoFap"ı Öze Dönüş şeklinde dillendirmek-yorumlamak bana daha isabetli geliyor;çünkü burada bulunan her arkadaşımın hemfikir olduğu üzere hayatımızın dönüm noktalarından birini teşkil eden bir yola girdik-girmeye çalışıyoruz ve bunu yabancı bir dilden gelme, ki bunlardan biri yansıma sesi anlamında bir ifade zaten , bir söz grubuyla ifade etmektense;kendi dilimde bana vurucu bir etki yapan iki kelimeyle ifade etmek,dillendirdikçe silkinip kendime gelmek çok daha mantıklı geliyor..
Neticede bu PMO denen bu şeytan üçgenine kapılmadan önce hepimizin bozulmamış,doğal,samimi ve birçoğumuzun başladığı yaşın düşüklüğünü göz önüne alırsak çocuksu saflıkta bir kişiliği vardı;ki işte ben 'Öz' derken o fabrika ayarlarındaki saf kişiliğimizi kastediyorum..

Ve yine başlamadan,yazının biraz uzun olduğunun farkındayım;ama redditteki ve şu an yazmakta olduğum forumdaki yarı uydurma olduğunu düşündüğüm sözde tecrübelerin aksine oldukça gerçek ve hepimize hitap eden bir dilde,dürüst olacağım..Yoksa malumunuz yalanın bini bir para..30 günde Superman olacağını zannedenlerdenseniz bu yazı sizi sarmaz;öte yandan romantikten ziyade gerçekçi düşünüp hedefine emin adımlarla ilerleyenlerdenseniz yazı tam size göre..

Kendimden bahsetmek gerekirse bugün aranızda bulunduğuma göre elbette benim de bu illete bulaştığım bir ilk gün oldu;ki bu da Lise 1'in ortalarına denk gelir..Ben lise 1'deki o kara günden 1 ay öncesine kadar geçmiş olan bu 6 yıllık zamanı bir kara bulut olarak tanımlıyorum,ve öyle sanıyorum ki hep böyle tanımlayacağım..
Söz konusu üçlemenin zararlarını anlatmaya nereden başlasam ki;ya da anlatmama gerek mi var sanki?..Şu an burada bulunan-bulunmak zorunda bırakılmış tüm arkadaşlarımla, aydınlanmış insanlar olarak, bunun zararlarını iliklerimize kadar hissediyor,ciddi anlamda eksikliklerle geçirdiğimiz onca yıl için derin pişmanlıklar yaşıyor,üzüntüler yaşıyoruz..Kendi adıma bir şeyleri değiştirmek için çok geç kalmadığımı düşünsem de(yaşım 20 olmak üzere);hiçbir zaman acaba 13-19 yaşları arasında bu illet hayatımda hiç bulunmasaydı bugün hangi konumda olacaktım diye düşünmekten de kendimi alıkoyamayacağım..Ama yine de zararın neresinden dönsen kardır sözü mottomuz olacak-olmalı ve her işte bir hayır vardır deyip önümüze bakacağız,öyle yapmak zorundayız değil mi?..

Şimdi bu 6 yıllık süreçteki PMO düzenime,ama kısaca bundan da öncesine değinmek istiyorum..
Hayatıma bu üçleme girene kadar büyüklerimin bile bana hayranlıkla baktığını bildiğim-ki kendilerinin de dillendirdiği-olgunlukta,adeta büyümüş de küçülmüş denen çalışkan,gözlüklü çocuklardandım. Bolca kitap okurdum,derslerimle her daim ilkokulun zirvelerindeydim,okula 1 yaş erken başlamama rağmen arkadaş ilişkilerim -kızlar dahil- çok iyiydi,her şeyden önce o özün doğası gereği orijinal bir insandım..Diksiyonum-hitabetim şimdinin aksine kusursuzdu ve yazdığım üzere herhangi bir büyükle herhangi bir konu üzerine daha o zamandan rahatlıkla konuşabilecek kadar yaşımın ötesinde bir birikim sahibi ve olgunluktaydım..Ve bu temiz çocukluğun sonucu olarak yaşadığım şehrin en iyi anadolu lisesini kazanmak da sürpriz olmadı..
Ve lise..Git gide o dönüm noktasına(kötü anlamdaki) yaklaşırken de her şey oldukça iyi gidiyordu;öte yandan arkadaş çevrem ekseriyetle düzgün insanlardan oluşuyor olsa da bu PMO'dan bir şekilde haberimiz oldu ve kendimizi kaptırdık;ve maalesef buradan sonra hayatım hızla yokuş aşağı yol aldı,aldı ve aldı..Lise 1de okuduğum lisenin ağırlığına rağmen takdiri ucu ucuna kaçıran ben lise 2 ve lise 3'te belge yüzü göremedim!Lise 4'te de üniversite sınavında istediğim başarıyı yakalayamayıp mezuna kaldım ve mezundan zirve olmasa da iyi bi üniversitenin inşaat mühendisliğini kazandım ve şu an bahsi geçen üniversitede 2.sınıftayım..(en başta kendim olmak üzere tüm çevrem geçmişte yaptıklarım-yapabildiklerime bakarak şu an İstanbulun zirve üniversitelerinden birini rahatlıkla kazanabilecek kapasitede olduğumu bildikleri halde)

Buraya şöyle bir paragraf girmeyi uygun buldum:şu an mutlaka soruyor olmalısınız ki iddia ettiğin seviyede potansiyelli bir adam bu kötüye gidişi fark etmedi mi?Ettiyse neden dur demedi?Cevabı evet fark ettim!
Kafama gerçekten dank edip araştırmalara giriştiğim olmadı değil..İnsan kendiyle ilgili sağlıksal-ruhsal bir sıkıntıda direk doktora koşar değil mi?!Ben bu düşüncemin değişmemiş olmasıyla beraber artık bu doktor milletine koşulsuz,kendimiz hakkıyla araştırmadan teslim olunmaması taraftarıyım arkadaşlar..
Sebebi şu ki:ben bu illetin zararlı olabileceğini keşfedip internetten araştırmalara giriştiğimde kendine doktor diyen birkaç âdi insanın yanlış yönlendirmesi sonucu bu bağımlılıktan yine kopamadım:eek:nlara göre mastürbasyon yan etkisiz,zararsız bir şeydi..Aşırıya kaçılmadıktan sonra yapılması zorunlu denebilecek,tek yan etkisi geçici bir(!)uyuşma,halsizlik olan doğal(!)bir eylemdi!Sivilce yapmaz derler mesela doktorlar mastürbasyon için;gelgelelim mastürbasyonu 1 haftalığına kesince o gözle görülür farkı hangimiz yaşamadık-şahit olmadık?..Ve şunu da eklemek istiyorum:ben beni bir şekilde bu batağa çeken arkadaşlarımı gençliğe vererek affetsem de zararsızlığını vurgulayarak bu bataktan çıkmamızı zorlaştıran,insanın doğada eşi benzeri bulunmayan ekrandan gördüğüne eliyle eşlik etmesini normal bulan,bunu iddia eden doktorlara(aksini düşünenleri tenzih ederim)hakkımı helal etmiyorum..

Neyse,bu 6 yıldaki PMO düzenim nasıl işliyordu ona da kısaca değineyim:ilk zamanlar mastürbasyonu pornoyla beraber hayata geçirdiğim için pornoyu dönem dönem azalttıysam da mastürbasyonu hiçbir zaman hayatımın bir parçası olmaktan çıkartamadım..Lise yıllarında her gün minimum 1,arada 2-3e çıkan sayılarda bu eylemi tekrarladım..
Mezuna kaldığım seneden üniversite 2ye kadar bırakmaya çalıştıysam da sonuç alamadım(ramazanda bırakacam,bayramda bırakacam,okullar açılınca bırakacam diye gider bu liste . Esas bırakma girişimlerim ise bundan 3 ay önce üniversite 2'ye geçmemle başladı..Öze Dönüş'e başladığım güne kadarki o 2 ayda bıraktım diyordum,1 haftaya kadar yapmayabiliyordum;sonrasında ise beynim bir şekilde aklımı çeliyordu ve faaliyete geçiyordum;ki bir hafta çekmeyişimin pek bir anlamı kalmıyordu çünkü bozduğum ve sonrasında takip eden günler 2şer 3er gidiyordum(istesem bırakırım nasıl olsa ama haftaya bırakacağım(!)diyerekten:)).

Ve Öze Dönüş'ten haberdar olduğum gün..O gün inanın temelli bırakırken gözümü bile kırpmadım arkadaşlar..Çünkü zaten içten içe bu eylemin ne kadar doğaldan öte yapay bir şey olduğunu iliklerime kadar hissediyor olsam da hayat boyu bu eylemi bırakmak-bırakılabileceği gerçeği aklımın ucundan bile geçmemişti -hani bu mastürbasyon ihtiyaç olan bir eylemdi ya(!),biliyorsunuz ki vücudumuzda rüyalanma gibi bir mekanizma,kullanılmayan spermlerin parçalanıp vücudun yararına kullanılması gibi olaylar yok(!)-;öte yandan Öze Dönüş yolculuğunda yılları devirdiğini iddia eden adamlar vardı..Ve ben de yıllardır beklediğim o kıvılcımı alarak,kendime son 2 gün vererek(ama o son 2 günün gerçekten son olduğunu,bu sefer farklı olduğunu anlamıştım),ve açıkçası son kez işin dibine vurarak bugüne kadarki 30 günü sıfır sıkıntıyla geçirdim..

Peki bu 30 günde ne gibi değişimler yaşadım?
İkinci paragrafta yazdığım üzere burada inanılmaz değişimler yazmamı bekleyen sürreel arkadaşlarımı tatmin edecek şeyler yazamayacak olsam da tabiki iyi anlamda,hatta bana sorarsanız çok iyi anlamda,değişimler yaşadım..

1)En basitinden:bu eylemi uygulamayarak haddi hesabı olmayacak kadar fazla enerjiyi kendimize saklıyoruz,ve bu enerjiyi vücut başka bir yere aktarma ihtiyacı hissediyor..Artık spor mu olur,arkadaşlarla bir gezinti-aktivite mi olur orası size kalmış;yani insan bütün günü ceset gibi yatarak geçirmeyi sorgulamaya başlıyor,kendini bir aktivite,faaliyet yaratma çabasında buluyor..İnanın bana sırf bu yüzden bile devam ettirmeye değer..

2)İkinci olarak,ki bu bana sorarsanız bu en az ilki kadar önemli,insan mental açıdan bir şeyleri koyvermiyor..Örneğin ben geçmişteki o kusursuz diksiyonumun-hitabetimin aksine şu an oldukça kötü bir konuşmacı olduğuma değinmiştim..Vücut artık boşver gitsin modundan çıkıp git bu işe bir çözüm bul ve kitap oku,bir diksiyon ve hitabet seti al diyor-diyebiliyor;çünkü halihazırdaki o enerji fazlalığı için bir aktivite bulmuş oluyor ve seni eksiğine kanalize etmek istiyor..Git arkadaşlarınla daha fazla haşır neşir ol-daha fazla faaliyete katıl diyor,git ve yabancı dilini daha da ilerlet,ikinci bir yabancı dil öğren diyor-diyebiliyor neden?;çünkü nereden geldiğini anlamadığı inanılmaz bir enerji fazlalığı ve üzerindeki sis dağılmaya başlamış olan,uyuşukluğundan kurtulmaya başlamış,uyanan bir beyin söz konusu..

3)Yok:). En azından bende şu ana kadar olmadı..Hani kimi arkadaşlar oluyor ya 30.günde sesi 5 ton kalın,derinden çıkıyor ve bunu çevresinden onlarca kişi farkediyor,kızlar başına sinek gibi üşüşüyor,ortamda sesi çıkmayan adamdan ortamın parlayan yıldızı olabiliyor;süper güçler elde ediyorlar ya:)..Onlar bende olmadı henüz;ama gün gelip hepsinin YAVAŞ YAVAŞ olacağından şüphem de yok..Bakın sürecin herkeste farklı zamanlarda tam randumanlı çalışmaya başlayacağını tahmin edebiliyorum ama bu yazdıklarımın hepsinin birden 30.günde olacağına ihtimal vermiyor ve bu arkadaşlara inanmıyorum kusuruma bakmasınlar..
Ama bakın bir kez daha diyorum:süreç şu andan itibaren kendini sabitlese bile ilk 2 maddenin getirisi olarak günde günde kendi kendimizi onarma şansı elde edeceğiz..Ben onun için kendimi şimdiden kazanmış görüyorum ve kalan getirileri de zamanla gelecek birer güncelleme olarak,birer sürpriz olarak görüyorum..

Zararlı olarak ise süreçte hiçbir yan etki-zorlanma yaşamadığımı söyleyebilirim..Artık süre olarak 30 gün erken olduğu için mi bilemeyeceğim ama en ufak bir kasık ağrısı,bir kriz falan yaşamadım..
Arkadaşlar diyeceğim o ki:iş kafada bitiyor!Siz beyninize gerekçeleriyle birlikte bu eyleme ilelebet son verdiğinizi söylediğinizde beyin size itaat ediyor,numara çeviremiyor..(iradesi çok kuvvetli biri değilim ki beynim eskiden,yani yeterli gerekçemin olmadığı deneyimlerimde,bir haftada beni kandırabiliyordu;ama 30 günde dediğim gibi tek bir zorlanma bile yaşamadım)

Geleceğe dair bu yolculuktaki en büyük beklentim ve yola çıkma sebeplerimin ilki karşı cinsle iletişim kurabilmek..Bunu da karşı cinse karşı art niyetle değil;aksine öncelikli olarak dostane ilişkiler kurmak en büyük beklentim..İlkokuldaki o iletişim seviyesinden bahsediyorum..
Hemcinslerimle oldukça rahat ve etkili iletişim kurabiliyorsam da inanır mısınız o samimi ortama şans eseri tek bir tane kız katılsa bile put gibi kalıyorum,o konuşkanlıktan eser kalmıyor(büyük oranda kızlara karşı olan,aşırı seviyedeki utangaçlığımdan). Çok ama çok sinir bozucu olsa da elimden maalesef bir şeyin gelmediği;ve hakkından en çok gelmek istediğim,PMO'nun bana bıraktığı en acı miras bu işte..İnşallah başarılı olurum ve bu huyumdan kurtulurum..

Bu foruma ilk yazımdı arkadaşlar,hepinize yolculuğunuzda başarılar dilerim şimdiden..Aranızda bulunuyor olmaktan çok memnun olduğumu da belirtmek isterim..
Yazıma dair tüm eleştiri ve cevaplarınıza açığım,cevap görmek ileri seviyelerdeki deneyimlerimi aktarırken motive edecektir beni..
Sözün kısası cevap yazmaktan çekinmeyin:).

Hepinize iyi günler ve öze dönüş yolculuklarınızda kararlılık-başarılar dilerim.

Kaynak: Önceki Forum
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst