Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Pinterest'te Gördüklerim Ve Sosyal Medya Hakkındaki Düşüncelerim (Görüntülerle)

SlaveToMaster

Ay Yolcusu
Katılım
25 Nis 2025
Mesajlar
47
Tepki puanı
46
Puanları
21
Geçenlerde bir pp ayarlamak için Pinterest indirmem gerekti. Pinterest, üye olmadan giriş yapamayacağınız bir uygulama; dolayısıyla ben de var olan bir posta adresimle yeni bir hesap oluşturdum kendime. Sana hangi konularda ilgi duyduğuna göre gönderiler (Pinterest'te "pin" diye geçiyor) gösteriyor. Ben de kendi ilgi alanlarıma göre konu başlıkları seçtim. Yalnız şunu da aklınızda bulundurun: Her sosyal medya farklı isimler altında aynı özellikleri barındırır. İşte, Pinterest'te de dolayısıyla "Keşfet" sayfası var. Ben bir hata edip "Ne kadar kötü olabilir ki?" diye düşünüp tıkladım o sayfaya. Şimdi muhtemelen karşıma tetikleyici bir şeyin çıktığını düşünüyorsunuz ama sizi kaydettiğim görüntülerle baş başa bırakıyorum:

cea4efbf27902ccb35ad5f70b77a923c.jpg

f6bb0e3aa0ba9ad3805704b6a4dda123.jpg

bfb7cc4d0cdea32dcba9c134e7fd6b51.jpg

0110b4a4c20de4d0e50e0085754206d3.jpg

0715e212567168786eca16934cd54466.jpg

15d1ae66d0bcf1186d329e82dbf8f437.jpg

5a6c11c4889a2defe537f7fdfb2b6676.jpg

23692ecda71b1f903bf4235172512c40.jpg


Şimdi diyeceksiniz ki "Ee, bunlar zaten hep vardı." Biliyorum bunların çoktandır var olan şeyler olduğunu. Konu o değil. Konu, bu insanların herkesten mesaj almaları çok büyük bir başarıymış gibi sosyal medyada "büyük bir iftihar ile" bunu paylaşmaları. Bu ne demek, biliyor musunuz? Bizim sosyal medyada hiçbir özelimiz yok (devletlerin verileri saklamasından dolayı değil, konuştuğumuz kişilerin —bu durumda karşı cinsten biri oluyor— onlara yazdığımız şeyi rahatlıkla paylaşıyor olmasından dolayı). Bu yüzden ben sosyal medyadan çıktım. Şu anda Pinterest hesabım var* ama kullanır mıyım daha fazla, emin değilim.


* Pinterest hesabı açmamın temel nedenini söyledim ama eksik kalan bir kısmı var: Normalde almam gerekeni alıp orayı silmeliydim ama o ortam beni içine çekti ve kendimi gönderilere yorum yaparken buldum. Resmen yazılanlara cevap veriyordum ve bunun asıl nedenini buldum: İlgi görmek/Dikkat çekmek istiyordum. Takipçilerim olsun istiyordum. Hatta bu yüzden kitap alıntıları paylaştım, "İnsanlar okuduğum şeyleri görsün de etkilensin," diye düşünerek (5 dklık bir ekran kaydı aldım; kayıtta kayıtlı PDFlerin listesini gösterdim ve videonun başlığına "Yalnızlık Sebebim" koyup açıklamasına "Bir sevgilim yok ama kitaplarım var," yazdım). Biliyorum, bu doğru ve sağlıklı bir şey değil. Ben o ekran görüntülerinden etkilenip böyle bir davranışta bulundum ama bundan memnun değilim.

Muhtemelen Pinterest'i sileceğim çünkü bu paylaştığım görüntülerdeki gibi şeyleri görmek benim ilişkilere olan güvenimi aşırı zedeliyor. Kendime "Kimseyle ciddi bir şey düşünmesem daha mı iyi olur acaba?" diye de soruyorum artık.

Düzenleme: Bugün o anonim sohbet uygulamasını tamamen sildim çünkü ailemle vakit geçirmediğim için pişmanlık duymak istemiyorum ileride. Üstelik oradaki insanlar tamamen boş gezenin boş kalfası ve işleri güçleri sapıklık ve gerçekte söyleyemeyecekleri şeyleri anonimliğe sığınarak söylemek. Pinterest'i de sileceğim bundan sonra. Orada da bir işim kalmadı.
 
Son düzenleme:

Priv@te_reflection

Merkür Yolcusu
Katılım
18 Ocak 2023
Mesajlar
269
Tepki puanı
200
Puanları
70
o kadar insanın sana değer verip hem de iltifat etmesi garip geldi bana.Sahtelik izlenimi uyandırıyor.
 

SlaveToMaster

Ay Yolcusu
Katılım
25 Nis 2025
Mesajlar
47
Tepki puanı
46
Puanları
21
o kadar insanın sana değer verip hem de iltifat etmesi garip geldi bana.Sahtelik izlenimi uyandırıyor.
Mesajlar bana ait değil hocam, başkası paylaşmış. Ben sadece durumun vahametini gösteriyorum. Ama genel olarak diyorsan evet, iltifatların çoğu içi boş; özellikle şimdiki neslin söylediği şeyler. Değer veren insanın iltifat etmesine çok da gerek yok. Karşındaki zaten bilir senin onu sevip saydığını.
 
Son düzenleme:

oldschool

Hapishaneden Kaçan Adam
Meydan Okuma Rozeti
Katılım
30 Eyl 2022
Mesajlar
175
Tepki puanı
327
Puanları
91
Geçenlerde bir pp ayarlamak için Pinterest indirmem gerekti. Pinterest, üye olmadan giriş yapamayacağınız bir uygulama; dolayısıyla ben de var olan bir posta adresimle yeni bir hesap oluşturdum kendime. Sana hangi konularda ilgi duyduğuna göre gönderiler (Pinterest'te "pin" diye geçiyor) gösteriyor. Ben de kendi ilgi alanlarıma göre konu başlıkları seçtim. Yalnız şunu da aklınızda bulundurun: Her sosyal medya farklı isimler altında aynı özellikleri barındırır. İşte, Pinterest'te de dolayısıyla "Keşfet" sayfası var. Ben bir hata edip "Ne kadar kötü olabilir ki?" diye düşünüp tıkladım o sayfaya. Şimdi muhtemelen karşıma tetikleyici bir şeyin çıktığını düşünüyorsunuz ama sizi kaydettiğim görüntülerle baş başa bırakıyorum:

Ekli dosyayı görüntüle 2199

Ekli dosyayı görüntüle 2200

Ekli dosyayı görüntüle 2201

Ekli dosyayı görüntüle 2202

Ekli dosyayı görüntüle 2203

Ekli dosyayı görüntüle 2204

Ekli dosyayı görüntüle 2205

Ekli dosyayı görüntüle 2206


Şimdi diyeceksiniz ki "Ee, bunlar zaten hep vardı." Biliyorum bunların çoktandır var olan şeyler olduğunu. Konu o değil. Konu, bu insanların herkesten mesaj almaları çok büyük bir başarıymış gibi sosyal medyada "büyük bir iftihar ile" bunu paylaşmaları. Bu ne demek, biliyor musunuz? Bizim sosyal medyada hiçbir özelimiz yok (devletlerin verileri saklamasından dolayı değil, konuştuğumuz kişilerin —bu durumda karşı cinsten biri oluyor— onlara yazdığımız şeyi rahatlıkla paylaşıyor olmasından dolayı). Bu yüzden ben sosyal medyadan çıktım. Şu anda Pinterest hesabım var* ama kullanır mıyım daha fazla, emin değilim.


* Pinterest hesabı açmamın temel nedenini söyledim ama eksik kalan bir kısmı var: Normalde almam gerekeni alıp orayı silmeliydim ama o ortam beni içine çekti ve kendimi gönderilere yorum yaparken buldum. Resmen yazılanlara cevap veriyordum ve bunun asıl nedenini buldum: İlgi görmek/Dikkat çekmek istiyordum. Takipçilerim olsun istiyordum. Hatta bu yüzden kitap alıntıları paylaştım, "İnsanlar okuduğum şeyleri görsün de etkilensin," diye düşünerek (5 dklık bir ekran kaydı aldım; kayıtta kayıtlı PDFlerin listesini gösterdim ve videonun başlığına "Yalnızlık Sebebim" koyup açıklamasına "Bir sevgilim yok ama kitaplarım var," yazdım). Biliyorum, bu doğru ve sağlıklı bir şey değil. Ben o ekran görüntülerinden etkilenip böyle bir davranışta bulundum ama bundan memnun değilim.

Muhtemelen Pinterest'i sileceğim çünkü bu paylaştığım görüntülerdeki gibi şeyleri görmek benim ilişkilere olan güvenimi aşırı zedeliyor. Kendime "Kimseyle ciddi bir şey düşünmesem daha mı iyi olur acaba?" diye de soruyorum artık.
Neden biriyke ciddi düşünesin ki?
Karşına biri çıkar karşılıklı bir alışveriş olur zamanla mekanlar ve paylaşımlar ortak olur, bir bakarsın işler giderek ciddi bir duruma geliyor bir birliktelik olacak o zaman olur. En büyük yanılgı burada. İnsanlar kategorize ediliyor 'ciddi ilişki' , 'takılmalık' ilişki veya aynı şekilde bunun cinsiyet versiyonu var 'takılmalık kız', 'evlenilcek kız'. Bu taraf seçme olayı içimize kültürden işlemiş ve taraflandırdıkça içinden çıkılmaz bir hale dönüşüyor.

Sana özel değil bu yazdıklarım dostum senim yazın bende bir şeyler hatırlattı ve genele hitap ediyorum aslında.

Günümüz erkeklerin en büyük sorunu kendine değil, karşıdakine odaklanmak. Sürekli onun ne düşündüğü, onun ne yaptığı, onun nasıl bir kız/kadın olduğu. Eskiden çok ilişkisi oldu mu olmadı mı? Hiçbir zaman yanıtınu bulamayacağı sorular sora sora anı yaşamıyor. Her şey yolunda olsa gelecekte ne olacak diye düşünüyor. 20 yaşında hormonlarının verdiğe yetkiye dayanarak sözde çocuklarının annesini bulduğuna inanıyor.

Bunları zamanında bazı sözlük tarzı forumlarda bolca anlatmıştım, podcastler de yapmıştım ancak fark ettim ki bu insanlar anlamajtan ziyade rol yapmayo tercih ediyor. Sonra sildim hepsini.

Erkeklerin sorununu söylemişken kızların da en büyük sorunu değersizlik algıları ve kendilerini çok üst görmeleri. Tabiri caizse '... tam var her şeye sahibim' algısı. Ve kendilerini sürekli kıyaslamaktan kendilerini geliştirmeye en ufak vakit bulamamaları. Bu kendisini geliştirmeyen kadınlara da bu pmo döngüsü erkekleri öyle talepkar ki, itler sağırlar birbirini ağırlar şeklinde bir kısır döngü oluyor anlayacağınız. Yani al birini vur ötekine modunda herkes layığını buluyor açıkçası. P.nodam beyni yanmış erkek bu tarz kızalara talep ediyor, e zaten kendini geliştirmeyen kız da bakıyor nasıl ilgi alırım kısa yoldan et göstereyimç tamam işte sonsuzluk bulunuyor böylece.
 

SlaveToMaster

Ay Yolcusu
Katılım
25 Nis 2025
Mesajlar
47
Tepki puanı
46
Puanları
21
Neden biriyke ciddi düşünesin ki?
Karşına biri çıkar karşılıklı bir alışveriş olur zamanla mekanlar ve paylaşımlar ortak olur, bir bakarsın işler giderek ciddi bir duruma geliyor bir birliktelik olacak o zaman olur. En büyük yanılgı burada. İnsanlar kategorize ediliyor 'ciddi ilişki' , 'takılmalık' ilişki veya aynı şekilde bunun cinsiyet versiyonu var 'takılmalık kız', 'evlenilcek kız'. Bu taraf seçme olayı içimize kültürden işlemiş ve taraflandırdıkça içinden çıkılmaz bir hale dönüşüyor.

Sana özel değil bu yazdıklarım dostum senim yazın bende bir şeyler hatırlattı ve genele hitap ediyorum aslında.

Günümüz erkeklerin en büyük sorunu kendine değil, karşıdakine odaklanmak. Sürekli onun ne düşündüğü, onun ne yaptığı, onun nasıl bir kız/kadın olduğu. Eskiden çok ilişkisi oldu mu olmadı mı? Hiçbir zaman yanıtınu bulamayacağı sorular sora sora anı yaşamıyor. Her şey yolunda olsa gelecekte ne olacak diye düşünüyor. 20 yaşında hormonlarının verdiğe yetkiye dayanarak sözde çocuklarının annesini bulduğuna inanıyor.

Bunları zamanında bazı sözlük tarzı forumlarda bolca anlatmıştım, podcastler de yapmıştım ancak fark ettim ki bu insanlar anlamajtan ziyade rol yapmayo tercih ediyor. Sonra sildim hepsini.

Erkeklerin sorununu söylemişken kızların da en büyük sorunu değersizlik algıları ve kendilerini çok üst görmeleri. Tabiri caizse '... tam var her şeye sahibim' algısı. Ve kendilerini sürekli kıyaslamaktan kendilerini geliştirmeye en ufak vakit bulamamaları. Bu kendisini geliştirmeyen kadınlara da bu pmo döngüsü erkekleri öyle talepkar ki, itler sağırlar birbirini ağırlar şeklinde bir kısır döngü oluyor anlayacağınız. Yani al birini vur ötekine modunda herkes layığını buluyor açıkçası. P.nodan beyni yanmış erkek bu tarz kızalara talep ediyor, e zaten kendini geliştirmeyen kız da bakıyor nasıl ilgi alırım kısa yoldan et göstereyim. tamam işte sonsuzluk bulunuyor böylece.
Dediklerine kesinlikle katılıyorum. Geçenlerde izlediğim bir videoda şunu diyordu: "Eğer kadınların ilgisini çekmek istiyorsanız onların neyin sevdiğini anlamaya çalışmak yerine kendinizin neyi sevdiğini keşfedin. Yani bir bakıma kendinize odaklanın." Örnek olarak da şu soruları sordu: "Hangi filmleri/dizileri seviyorum? Bu filmlerde/dizilerde hangi karakterler beni daha çok yansıtıyor? Boş zamanlarımda neleri yapmayı seviyorum? Hakkımda FARKLI ve TUHAF olan şeyler neler? Bu şeyleri nasıl geliştirebilirim?" Kısacası "Kendinizi keşfedin," diyor adam. Kendine daha çok önem veren kişinin daha çok sevildiğini söylüyor. Konu daha da derin de ben genel hatlarıyla verdim. Ben şu an SR'deyim mesela birkaç gündür (1 haftayı geçmiştir muhtemelen). Kendime reçete hazırlıyorum; beni mutlu eden şeylerin, mutsuz eden şeylerin, üstüne düşmem gereken özelliklerin listesini çıkarıyorum. Mesela ben ne zaman internete sanaldan birileriyle konuşmak için girsem sonucunda mutsuz oluyorum. Çünkü atıyorum bir kızın konuşma sayısı 6000-7000 kişi civarında oluyor, sonra içimden "Ya zaten kız olmaları yetiyor birilerinin onlara yazması için, ben niye uğraşıyorum ki?" deyip moralim bozuluyor. Benzer şeyi David Goggins de söylüyor aslında. "Kendinizi bulmak için teknolojiden uzak bir yerde olmalısınız. Zihninize, o karanlık ortama girmeniz lazım," diyor. Bizim (genel olarak son 1-2 neslin) sorunumuz, teknolojiyle o kadar iç içeyiz ki neleri sevip sevmediğimizi bile bilmiyoruz. Ben mesela şimdi bir kitap okuyorum "The Fourth Way" isimli. Kitabın yazarı psikolojinin (yani Batı'daki psikoloji anlayışının) yanlış olduğunu söylüyor. İnsanların kullanmayı bilmediği yetenekleri olduğunu söylüyor (doğru ya da yanlış olmasını geçtim, bu tür şeyleri merak edip bakmak bile bir gelişmedir aslında. Tiktok vs izleye izleye zaten kimsede ne dikkat kaldı ne de yaşam enerjisi). Benim YouTube hariç kullandığım bir sosyal medya uygulaması yok. YouTube'dan da oluşturduğum gitar dersi listesinden gitarımı geliştirmeyi düşünüyorum yakın zamanda (senin başlattığın challenge'den esinlendim: sadece iş ve eğitim amaçlı interneti kullanma maddesi).
 

oldschool

Hapishaneden Kaçan Adam
Meydan Okuma Rozeti
Katılım
30 Eyl 2022
Mesajlar
175
Tepki puanı
327
Puanları
91
Dediklerine kesinlikle katılıyorum. Geçenlerde izlediğim bir videoda şunu diyordu: "Eğer kadınların ilgisini çekmek istiyorsanız onların neyin sevdiğini anlamaya çalışmak yerine kendinizin neyi sevdiğini keşfedin. Yani bir bakıma kendinize odaklanın." Örnek olarak da şu soruları sordu: "Hangi filmleri/dizileri seviyorum? Bu filmlerde/dizilerde hangi karakterler beni daha çok yansıtıyor? Boş zamanlarımda neleri yapmayı seviyorum? Hakkımda FARKLI ve TUHAF olan şeyler neler? Bu şeyleri nasıl geliştirebilirim?" Kısacası "Kendinizi keşfedin," diyor adam. Kendine daha çok önem veren kişinin daha çok sevildiğini söylüyor. Konu daha da derin de ben genel hatlarıyla verdim. Ben şu an SR'deyim mesela birkaç gündür (1 haftayı geçmiştir muhtemelen). Kendime reçete hazırlıyorum; beni mutlu eden şeylerin, mutsuz eden şeylerin, üstüne düşmem gereken özelliklerin listesini çıkarıyorum. Mesela ben ne zaman internete sanaldan birileriyle konuşmak için girsem sonucunda mutsuz oluyorum. Çünkü atıyorum bir kızın konuşma sayısı 6000-7000 kişi civarında oluyor, sonra içimden "Ya zaten kız olmaları yetiyor birilerinin onlara yazması için, ben niye uğraşıyorum ki?" deyip moralim bozuluyor. Benzer şeyi David Goggins de söylüyor aslında. "Kendinizi bulmak için teknolojiden uzak bir yerde olmalısınız. Zihninize, o karanlık ortama girmeniz lazım," diyor. Bizim (genel olarak son 1-2 neslin) sorunumuz, teknolojiyle o kadar iç içeyiz ki neleri sevip sevmediğimizi bile bilmiyoruz. Ben mesela şimdi bir kitap okuyorum "The Fourth Way" isimli. Kitabın yazarı psikolojinin (yani Batı'daki psikoloji anlayışının) yanlış olduğunu söylüyor. İnsanların kullanmayı bilmediği yetenekleri olduğunu söylüyor (doğru ya da yanlış olmasını geçtim, bu tür şeyleri merak edip bakmak bile bir gelişmedir aslında. Tiktok vs izleye izleye zaten kimsede ne dikkat kaldı ne de yaşam enerjisi). Benim YouTube hariç kullandığım bir sosyal medya uygulaması yok. YouTube'dan da oluşturduğum gitar dersi listesinden gitarımı geliştirmeyi düşünüyorum yakın zamanda (senin başlattığın challenge'den esinlendim: sadece iş ve eğitim amaçlı interneti kullanma maddesi).
Temel olarak söylediğin çoğu şey doğru ufak bir düzeltme 'kadınların ilgisini çekmek için kendlnize odaklanın' . Burada patlıyor olay, neden abi neden kadınların ilgisi için yanıp tutuşuluyor? Bir insan sadece keşfetme arzusu olduğunu için merak ettiği için kendini keşfetmeli. Ben bu yüzden bıraktım anlatmayı. Adama diyorum ki öyle meşgul olmalısın ki birmkıza yazdın veya numarasını aldın 'unutacak kadar meşgul ol' , çünkü ancak o zaman bir şeyler rayına oturuyor.

Bunu okuyan adam ne yapsa beğenirsin "abi kız aradı , açmadım. Mesaj attı gördüm üstten, bekledim 40 dakika sonra yazdım, beni meşgul görsün umursamadığımı düşünsün" .

Harika valla sonra ben anlatmıyorım işte çok yakınımda soran gençler olursa anlatıyorum gerçek birebir yaşadığım hayat hikayelerimden, gerisine gerek duymuyorum. Her şeyi şekile indirgeyip içeriği kaçıran bir nesil var ve ben bununla baş edemiyorum. Çok zor, anlamak istemeyen insanlara anlatabilmek.

Ayrıca bahsettiğin 'The Fourth Way' kitabını merak ettim biraz araştırdım. Merak edenlere de şöyle özetleyebiliriz;
Dördüncü Yol"un Temel Noktaları

1. İnsanlar Uykudadır:

Gurdjieff’e göre insanlar, bilinçsiz bir şekilde yaşar; "uykuda yürüyor" gibidir.

Gerçek özgürlük, kendini gözlemleme ve bilinç geliştirme ile başlar.



2. Üç Geleneksel Yol ve Dördüncü Yol:

Fakirlerin Yolu: Fiziksel beden üzerinden çalışma (örneğin, zorluk ve çileyle ruhsal gelişim).

Rahiplerin Yolu: Duygular üzerinden çalışma (inanç ve aşk yoluyla yükselme).

Yogilerin Yolu: Zihin üzerinden çalışma (bilgi ve meditasyonla ilerleme).

Dördüncü Yol: Günlük yaşamın içinde, beden, duygu ve zihin üzerinde aynı anda çalışmayı önerir. İzolasyon gerekmez, hayatın içindeyken gelişmeyi hedefler.



3. Kendini Gözlemleme ve Hatırlama:

İnsanın otomatik tepkilerini, alışkanlıklarını fark etmesi gerekir.

"Ben" kavramı çok parçalıdır; insan aslında "çok benlikli" bir varlıktır.

Gerçek 'Ben' ancak kendini sürekli hatırlayarak ve çalışarak bulunur.



4. Makinalık ve Otomatik Davranışlar:

İnsanlar çoğunlukla birer makine gibi davranır.

Düşünceler, duygular ve eylemler üzerinde gerçek kontrol yoktur.



5. Merkezler Teorisi:

İnsanda dört ana merkez vardır:

Entelektüel merkez (düşünce),

Duygusal merkez (hissetme),

Motor merkez (hareket),

Enstinktif merkez (içgüdüsel süreçler).


Dördüncü Yol'da bu merkezlerin doğru işleyişi ve dengesi sağlanmaya çalışılır.



6. Özel Çaba ve Şoklar:

Değişim, sıradan yaşam içinde meydana gelmez; bilinçli çaba gerekir.

Bazen dışsal ya da içsel krizler (şoklar) gelişim için fırsat olabilir, fakat bunlar bilinçli şekilde kullanılırsa işe yarar.



7. Ödeme Kanunu:

Ruhsal gelişim için bedel ödemek gerekir; rahatlık içinde kalınarak ilerlenemez.



8. İnsan Mümkün Olanın Altında Yaşar:

İnsanlar sahip oldukları potansiyelin çok küçük bir kısmını kullanırlar.

Dördüncü Yol, bu potansiyeli açığa çıkarmak için bir anahtar sunar.



9. Ölüm ve Doğuş:

Gerçek "Ben" doğmadan önce, mevcut sahte kimliklerin ölmesi gerekir.

Ruhsal doğum, uzun ve zahmetli bir içsel çalışmanın sonucudur.



10. Grup Çalışmasının Önemi:

Bireysel çalışma önemlidir ama bir grup içinde çalışmak (gelişim grupları) ilerlemeyi hızlandırır.

Grup, aynalama ve geribildirim sağlayarak bireyin kör noktalarını gösterir.





---

Özetle:

"Dördüncü Yol", sıradan hayatın ortasında, sistemli bir iç gözlem ve çabayla gerçek bir bilince uyanmayı amaçlayan bir öğreti sistemidir. Ne sadece zihin, ne sadece kalp, ne sadece beden; hepsini dengede kullanarak tam bir "insan" olmaya çalışır.
 
Son düzenleme:

SlaveToMaster

Ay Yolcusu
Katılım
25 Nis 2025
Mesajlar
47
Tepki puanı
46
Puanları
21
'kadınların ilgisini çekmek için kendlnize odaklanın'
Bu kısmı tam anlatamadım, kusura bakma. Adamın demek istediği, "Siz kendinize odaklı yaşadığınızda zaten istediğiniz şeyler siz farkında olmasanız bile kendiliğinden gerçekleşir" aslında. Yani diyor ki: "Kadınlara odaklanacağınıza kendinizi keşfedin. Zaten sonradan onlarla iletişim kurduğunuzda o iletişimde o kadını nasıl eğlendireceğini bulmak yerine kendini nasıl eğlendirebilirsin diye düşüneceksin."

Bunun dışında bahsettiğim kitabın konsepti senin ilgini çekmiş gibi görünüyor; hoşlanmasaydın bir ton eleştiri yapardın gibi geliyor bana (bilmiyorum, belki de yaptın ama kendine sakladın :D)
 

oldschool

Hapishaneden Kaçan Adam
Meydan Okuma Rozeti
Katılım
30 Eyl 2022
Mesajlar
175
Tepki puanı
327
Puanları
91
Bu kısmı tam anlatamadım, kusura bakma. Adamın demek istediği, "Siz kendinize odaklı yaşadığınızda zaten istediğiniz şeyler siz farkında olmasanız bile kendiliğinden gerçekleşir" aslında. Yani diyor ki: "Kadınlara odaklanacağınıza kendinizi keşfedin. Zaten sonradan onlarla iletişim kurduğunuzda o iletişimde o kadını nasıl eğlendireceğini bulmak yerine kendini nasıl eğlendirebilirsin diye düşüneceksin."

Bunun dışında bahsettiğim kitabın konsepti senin ilgini çekmiş gibi görünüyor; hoşlanmasaydın bir ton eleştiri yapardın gibi geliyor bana (bilmiyorum, belki de yaptın ama kendine sakladın :D)
Yok be abi estağfurullah, ben burada bu forumda aslında kişilerin yazdığı mesajlarda kişilerden çok geneli düşünerek yazılarımı mesajlarımı yazıyorum, yani senimin yazdığın mesaj bende bir şeyler hatırlatıyor, ona ithafen yazıyorum. Mesajlarım şahısalara direkt manada özel değildir. Kitabı buldum 600 küsür sayfa, şu an ona vakit ayıramayacağım ama arşivime aldım.
 

SlaveToMaster

Ay Yolcusu
Katılım
25 Nis 2025
Mesajlar
47
Tepki puanı
46
Puanları
21
Yok be abi estağfurullah, ben burada bu forumda aslında kişilerin yazdığı mesajlarda kişilerden çok geneli düşünerek yazılarımı mesajlarımı yazıyorum, yani senimin yazdığın mesaj bende bir şeyler hatırlatıyor, ona ithafen yazıyorum. Mesajlarım şahısalara direkt manada özel değildir. Kitabı buldum 600 küsür sayfa, şu an ona vakit ayıramayacağım ama arşivime aldım.
Ben de okuyorum kitabı ama çok ağır ilerliyor; çünkü alışık olduğum(uz) konular değiller. Batı psikolojisinin hatalı olduğunu söyleyen birinin fikirleri alışılmadık geldiği için okuması da zor olur haliyle.

Bu arada sizin bulduğunuz Gurdjieff'in kitabı. Gurdjieff, Ouspensky'nin hocasıdır. Benim dediğim kitabı Ouspensky yazdı, 444 sayfa orijinali (gerçi hocasından okumak daha iyi olabilir birçok açıdan).
 
Son düzenleme:
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst