Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Rüyalanma (İhtilam) Üzerine

The White Rider

Emekli Moderatör
Katılım
28 Eki 2020
Mesajlar
223
Tepki puanı
781
Puanları
160
Öncelikle rüyalanmanın ne olduğu ile başlayalım. Rüyalanma; uyku sırasında gerçekleşen ve de istemsiz olarak meninin dışarı atılması durumudur. Yani kişi uykuya geçer ve de herhangi bir faaliyette, harekette bulunmadan rüyalanır. Peki neden rüyalanırız ve de insan vücüdunda neden rüyalanma diye bir eylem mevcuttur? İşte mühim olan konular bunlar. Evet arkadaşlar, insanlar her ne görürlerse bunu hafızalarına işlerler ve bu da insanın bilinçaltında yer edinir. Yani beyninin bir tarafında bekler. Bilinçaltı bizim gördüklerimizin, yaşadıklarımızın ve de hissettiklerimizin beyinde yerleşmiş, yer edinmiş halidir. İşte rüyalanmanın da en büyük sebeplerinden birisi budur. Diğer sebeplere geçmeden şunu bir açığa kavuşturalım. Kişi gün, hafta, ay, yıl içerisinde belirli anlar yaşar. Ve beyin bu anları kendi içinde hapseder, unutmaz birçoğunu. Ki bunlardan en büyüğü de kişinin büyük hâz aldığı anlardır, yani dopamin seviyesinin yüksek olduğu anlar. Bu yüzden kişi beyni bu tarz olaylara kendi içinde daha fazla yer barındırır. Mesela bu olaylar; kişinin gördüğü bir video, bir reklam, bir sahne, bir afiş, bir görüntü, bir kişi, cinsellik ve benzeri durumlardır. Bir de bunlara ek olarak kişinin gün içerisinde kurduğu cinsellik üzerine olan hayaller bütünüdür. Bunlar kişinin beyninde toplanır, toplanır ve de rüyalanma olarak patlar. İşte bilinçaltı da burada devreye girer. Yani kısacası kişi gün içerisinde veya uzun bir süreç içerisinde cinselliğe yönelik şeyleri her ne kadar fazla görürse aynı şekilde rüyalanma oranı da o kadar artar. Ve yine aynı şekilde kişi cinsellikten gün adına veya uzun süreç adına her ne kadar uzak durur ise ve de hayalini kurmaz ise rüyalanma oranı da o kadar azalır.
Rüyalanmanın diğer sebeplerinden birisi de uyuma şeklidir. Kişi mesela yüz üstü uyur ise uyarılma oranı o kadar artar. Çünkü organ yatak ile temas halindedir ve bu da uyku dediğimiz uzun süreç içerisinde ereksiyon yardımıyla kişinin cinsel rüya görmesine veya cinsel rüya görmeden de rüyalanmasına sebep olur. Ki aynı zamanda sağ veya sol yana doğru uyumakta aynı şekilde etki edebilir. Çünkü organ yine bacaklar arasındadır, ve de uyku sırasında ki hareketler sonucu bu da uyarılmaya ve de rüyalanmaya sebep olabilir.
Bir diğer rüyalanma nedeni de uyumadan önce ve de uyumaya yakın su içmektir. Uyku sırasında kese dolar ve de eğer kişi az önce bahsettiğim şekillerde uyuyorsa rüyalanması kaçınılmazdır.
Peki rüyalanma zararlı mıdır? Acaba insan vücudunda neden rüyalanma gibi bir eylem mevcut ki, zaten Mastürbasyon ile ihtiyacımızı karşılayabiliyoruz değil mi?
Hayır değil. İnsan vücudu bir sistem, düzen ve de ölçü içerisindedir. Kendisini yenileyebilir, onarabilir. Ve bunlar gerçekleşirken de insanın herhangi bir eylemde bulunmasına gerek yoktur. Yani rüyalanma sistemin bir parçası, hatta ve hatta doğanın bir parçasıdır. Rüyalanma demek yenilemek demektir. Peki neyi? Tabiiki de meniyi ve de içerisinde bulunan spermi. Mastürbasyon yapmak ise var olan sisteme karşı koymaktır. Bakın şöyle örneklendireyim olayı:
Bir sistemli iş üzerinde çalışılıyor. Aynı işi iki kişinin yaptığını ama bu işte bir kişinin bile yeterli şekilde gerekeni yapabileceğini düşünün. Yani ikinci kişi bu işe karışsa da karışmasa da etki etmiyor. Bir de şöyle düşünün; O bir kişinin o işi yaptığını ve de ikinci kişinin de başka bir işi yaptığını ve de sistemin daha düzenli dönmesine, çalışmasına yardım ettiğini. İşte arkadaşlar bizim durum bundan farksız değil bakın. Biz sistemin işini yapmasını engelliyoruz. Hâlbuki bıraksak o zaten kendi işini yapacak. Vücut senden başka şeyler yapmanı istiyor. Ona yatırım yapmanı istiyor senden; ona zarar vermeni ve de onun işine karışmanı değil. İşte asıl mevzu ve de mühim olan bir diğer nokta da bu. Yani Mastürbasyon vücut için yararlı değildir, sadece zevk için yapılan ve kişinin kendisine kalıcı hasarlar veren bir eylem, bir maddedir. Ki Porno'ya hiç gimiyorum, zaten onun zararlarından bir başka yazı da bahsetmiştim.
Şimdi konuyu toparlar isek; rüyalanmaya giden yolda, rüyalanmanın ne kadar gerçekleşeceği veya gerçekleşmeyeceği kişinin kendi elindedir. Kurulan hayaller, görülen görüntüler ve benzeri durumlar rüyalanmanın tetikleyicisidir. Aynı zamanda uyuma şekilleri de. Bu yüzden hiçbir zaman cinsellik üzerine düşünmeyin, hayaller kurmayın, (bunu sadece rüyalanma için söylemiyorum) ve de cinselliği görüntülemeyin. Sizi her konuda mahveder bakın, sadece rüyalanma oranını arttırmakla kalan bir durum değildir bu. Rüyalanma ise yine kendi başına yararlıdır, vücudun doğasında vardır bu yüzden rüyalanmayı dert edinmek gerekmiyor. Çünkü bu gerçekleşirken istemsizce, yani insanın eylemi bulunmadan gerçekleşiyor. Ama yine dediğim gibi rüyalanma oranı kişinin kendisine bağlı bir durumdur. Bakın şuna yine değinmek istiyorum ki; cinsellik üzerinde durulacak, hayali kurulacak, tasarlanacak, görüntülenecek, bakılacak bir eylem değildir. Cinsellik; gereken yerde, gerektiği şekilde, her iki tarafın da rızası olacak şekilde bedenlerin sevdiği kişiyle birleşmesidir. Cinselliği düşünmeyin, üzerinde hayaller kurmayın; cinselliği, gereken yerde ve de gerektiği şekilde yaşayın.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.
 

bextiyarbatya

Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2020
Mesajlar
10
Tepki puanı
7
Puanları
3
Öncelikle rüyalanmanın ne olduğu ile başlayalım. Rüyalanma; uyku sırasında gerçekleşen ve de istemsiz olarak meninin dışarı atılması durumudur. Yani kişi uykuya geçer ve de herhangi bir faaliyette, harekette bulunmadan rüyalanır. Peki neden rüyalanırız ve de insan vücüdunda neden rüyalanma diye bir eylem mevcuttur? İşte mühim olan konular bunlar. Evet arkadaşlar, insanlar her ne görürlerse bunu hafızalarına işlerler ve bu da insanın bilinçaltında yer edinir. Yani beyninin bir tarafında bekler. Bilinçaltı bizim gördüklerimizin, yaşadıklarımızın ve de hissettiklerimizin beyinde yerleşmiş, yer edinmiş halidir. İşte rüyalanmanın da en büyük sebeplerinden birisi budur. Diğer sebeplere geçmeden şunu bir açığa kavuşturalım. Kişi gün, hafta, ay, yıl içerisinde belirli anlar yaşar. Ve beyin bu anları kendi içinde hapseder, unutmaz birçoğunu. Ki bunlardan en büyüğü de kişinin büyük hâz aldığı anlardır, yani dopamin seviyesinin yüksek olduğu anlar. Bu yüzden kişi beyni bu tarz olaylara kendi içinde daha fazla yer barındırır. Mesela bu olaylar; kişinin gördüğü bir video, bir reklam, bir sahne, bir afiş, bir görüntü, bir kişi, cinsellik ve benzeri durumlardır. Bir de bunlara ek olarak kişinin gün içerisinde kurduğu cinsellik üzerine olan hayaller bütünüdür. Bunlar kişinin beyninde toplanır, toplanır ve de rüyalanma olarak patlar. İşte bilinçaltı da burada devreye girer. Yani kısacası kişi gün içerisinde veya uzun bir süreç içerisinde cinselliğe yönelik şeyleri her ne kadar fazla görürse aynı şekilde rüyalanma oranı da o kadar artar. Ve yine aynı şekilde kişi cinsellikten gün adına veya uzun süreç adına her ne kadar uzak durur ise ve de hayalini kurmaz ise rüyalanma oranı da o kadar azalır.
Rüyalanmanın diğer sebeplerinden birisi de uyuma şeklidir. Kişi mesela yüz üstü uyur ise uyarılma oranı o kadar artar. Çünkü organ yatak ile temas halindedir ve bu da uyku dediğimiz uzun süreç içerisinde ereksiyon yardımıyla kişinin cinsel rüya görmesine veya cinsel rüya görmeden de rüyalanmasına sebep olur. Ki aynı zamanda sağ veya sol yana doğru uyumakta aynı şekilde etki edebilir. Çünkü organ yine bacaklar arasındadır, ve de uyku sırasında ki hareketler sonucu bu da uyarılmaya ve de rüyalanmaya sebep olabilir.
Bir diğer rüyalanma nedeni de uyumadan önce ve de uyumaya yakın su içmektir. Uyku sırasında kese dolar ve de eğer kişi az önce bahsettiğim şekillerde uyuyorsa rüyalanması kaçınılmazdır.
Peki rüyalanma zararlı mıdır? Acaba insan vücudunda neden rüyalanma gibi bir eylem mevcut ki, zaten Mastürbasyon ile ihtiyacımızı karşılayabiliyoruz değil mi?
Hayır değil. İnsan vücudu bir sistem, düzen ve de ölçü içerisindedir. Kendisini yenileyebilir, onarabilir. Ve bunlar gerçekleşirken de insanın herhangi bir eylemde bulunmasına gerek yoktur. Yani rüyalanma sistemin bir parçası, hatta ve hatta doğanın bir parçasıdır. Rüyalanma demek yenilemek demektir. Peki neyi? Tabiiki de meniyi ve de içerisinde bulunan spermi. Mastürbasyon yapmak ise var olan sisteme karşı koymaktır. Bakın şöyle örneklendireyim olayı:
Bir sistemli iş üzerinde çalışılıyor. Aynı işi iki kişinin yaptığını ama bu işte bir kişinin bile yeterli şekilde gerekeni yapabileceğini düşünün. Yani ikinci kişi bu işe karışsa da karışmasa da etki etmiyor. Bir de şöyle düşünün; O bir kişinin o işi yaptığını ve de ikinci kişinin de başka bir işi yaptığını ve de sistemin daha düzenli dönmesine, çalışmasına yardım ettiğini. İşte arkadaşlar bizim durum bundan farksız değil bakın. Biz sistemin işini yapmasını engelliyoruz. Hâlbuki bıraksak o zaten kendi işini yapacak. Vücut senden başka şeyler yapmanı istiyor. Ona yatırım yapmanı istiyor senden; ona zarar vermeni ve de onun işine karışmanı değil. İşte asıl mevzu ve de mühim olan bir diğer nokta da bu. Yani Mastürbasyon vücut için yararlı değildir, sadece zevk için yapılan ve kişinin kendisine kalıcı hasarlar veren bir eylem, bir maddedir. Ki Porno'ya hiç gimiyorum, zaten onun zararlarından bir başka yazı da bahsetmiştim.
Şimdi konuyu toparlar isek; rüyalanmaya giden yolda, rüyalanmanın ne kadar gerçekleşeceği veya gerçekleşmeyeceği kişinin kendi elindedir. Kurulan hayaller, görülen görüntüler ve benzeri durumlar rüyalanmanın tetikleyicisidir. Aynı zamanda uyuma şekilleri de. Bu yüzden hiçbir zaman cinsellik üzerine düşünmeyin, hayaller kurmayın, (bunu sadece rüyalanma için söylemiyorum) ve de cinselliği görüntülemeyin. Sizi her konuda mahveder bakın, sadece rüyalanma oranını arttırmakla kalan bir durum değildir bu. Rüyalanma ise yine kendi başına yararlıdır, vücudun doğasında vardır bu yüzden rüyalanmayı dert edinmek gerekmiyor. Çünkü bu gerçekleşirken istemsizce, yani insanın eylemi bulunmadan gerçekleşiyor. Ama yine dediğim gibi rüyalanma oranı kişinin kendisine bağlı bir durumdur. Bakın şuna yine değinmek istiyorum ki; cinsellik üzerinde durulacak, hayali kurulacak, tasarlanacak, görüntülenecek, bakılacak bir eylem değildir. Cinsellik; gereken yerde, gerektiği şekilde, her iki tarafın da rızası olacak şekilde bedenlerin sevdiği kişiyle birleşmesidir. Cinselliği düşünmeyin, üzerinde hayaller kurmayın; cinselliği, gereken yerde ve de gerektiği şekilde yaşayın.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ben rüyalanmayı tam durdua bildim 5 yıl deneme yanılmayla tam durdu
 

kariyerci

Yeni Fapstronot
Katılım
25 Eki 2022
Mesajlar
82
Tepki puanı
34
Puanları
19
Öncelikle rüyalanmanın ne olduğu ile başlayalım. Rüyalanma; uyku sırasında gerçekleşen ve de istemsiz olarak meninin dışarı atılması durumudur. Yani kişi uykuya geçer ve de herhangi bir faaliyette, harekette bulunmadan rüyalanır. Peki neden rüyalanırız ve de insan vücüdunda neden rüyalanma diye bir eylem mevcuttur? İşte mühim olan konular bunlar. Evet arkadaşlar, insanlar her ne görürlerse bunu hafızalarına işlerler ve bu da insanın bilinçaltında yer edinir. Yani beyninin bir tarafında bekler. Bilinçaltı bizim gördüklerimizin, yaşadıklarımızın ve de hissettiklerimizin beyinde yerleşmiş, yer edinmiş halidir. İşte rüyalanmanın da en büyük sebeplerinden birisi budur. Diğer sebeplere geçmeden şunu bir açığa kavuşturalım. Kişi gün, hafta, ay, yıl içerisinde belirli anlar yaşar. Ve beyin bu anları kendi içinde hapseder, unutmaz birçoğunu. Ki bunlardan en büyüğü de kişinin büyük hâz aldığı anlardır, yani dopamin seviyesinin yüksek olduğu anlar. Bu yüzden kişi beyni bu tarz olaylara kendi içinde daha fazla yer barındırır. Mesela bu olaylar; kişinin gördüğü bir video, bir reklam, bir sahne, bir afiş, bir görüntü, bir kişi, cinsellik ve benzeri durumlardır. Bir de bunlara ek olarak kişinin gün içerisinde kurduğu cinsellik üzerine olan hayaller bütünüdür. Bunlar kişinin beyninde toplanır, toplanır ve de rüyalanma olarak patlar. İşte bilinçaltı da burada devreye girer. Yani kısacası kişi gün içerisinde veya uzun bir süreç içerisinde cinselliğe yönelik şeyleri her ne kadar fazla görürse aynı şekilde rüyalanma oranı da o kadar artar. Ve yine aynı şekilde kişi cinsellikten gün adına veya uzun süreç adına her ne kadar uzak durur ise ve de hayalini kurmaz ise rüyalanma oranı da o kadar azalır.
Rüyalanmanın diğer sebeplerinden birisi de uyuma şeklidir. Kişi mesela yüz üstü uyur ise uyarılma oranı o kadar artar. Çünkü organ yatak ile temas halindedir ve bu da uyku dediğimiz uzun süreç içerisinde ereksiyon yardımıyla kişinin cinsel rüya görmesine veya cinsel rüya görmeden de rüyalanmasına sebep olur. Ki aynı zamanda sağ veya sol yana doğru uyumakta aynı şekilde etki edebilir. Çünkü organ yine bacaklar arasındadır, ve de uyku sırasında ki hareketler sonucu bu da uyarılmaya ve de rüyalanmaya sebep olabilir.
Bir diğer rüyalanma nedeni de uyumadan önce ve de uyumaya yakın su içmektir. Uyku sırasında kese dolar ve de eğer kişi az önce bahsettiğim şekillerde uyuyorsa rüyalanması kaçınılmazdır.
Peki rüyalanma zararlı mıdır? Acaba insan vücudunda neden rüyalanma gibi bir eylem mevcut ki, zaten Mastürbasyon ile ihtiyacımızı karşılayabiliyoruz değil mi?
Hayır değil. İnsan vücudu bir sistem, düzen ve de ölçü içerisindedir. Kendisini yenileyebilir, onarabilir. Ve bunlar gerçekleşirken de insanın herhangi bir eylemde bulunmasına gerek yoktur. Yani rüyalanma sistemin bir parçası, hatta ve hatta doğanın bir parçasıdır. Rüyalanma demek yenilemek demektir. Peki neyi? Tabiiki de meniyi ve de içerisinde bulunan spermi. Mastürbasyon yapmak ise var olan sisteme karşı koymaktır. Bakın şöyle örneklendireyim olayı:
Bir sistemli iş üzerinde çalışılıyor. Aynı işi iki kişinin yaptığını ama bu işte bir kişinin bile yeterli şekilde gerekeni yapabileceğini düşünün. Yani ikinci kişi bu işe karışsa da karışmasa da etki etmiyor. Bir de şöyle düşünün; O bir kişinin o işi yaptığını ve de ikinci kişinin de başka bir işi yaptığını ve de sistemin daha düzenli dönmesine, çalışmasına yardım ettiğini. İşte arkadaşlar bizim durum bundan farksız değil bakın. Biz sistemin işini yapmasını engelliyoruz. Hâlbuki bıraksak o zaten kendi işini yapacak. Vücut senden başka şeyler yapmanı istiyor. Ona yatırım yapmanı istiyor senden; ona zarar vermeni ve de onun işine karışmanı değil. İşte asıl mevzu ve de mühim olan bir diğer nokta da bu. Yani Mastürbasyon vücut için yararlı değildir, sadece zevk için yapılan ve kişinin kendisine kalıcı hasarlar veren bir eylem, bir maddedir. Ki Porno'ya hiç gimiyorum, zaten onun zararlarından bir başka yazı da bahsetmiştim.
Şimdi konuyu toparlar isek; rüyalanmaya giden yolda, rüyalanmanın ne kadar gerçekleşeceği veya gerçekleşmeyeceği kişinin kendi elindedir. Kurulan hayaller, görülen görüntüler ve benzeri durumlar rüyalanmanın tetikleyicisidir. Aynı zamanda uyuma şekilleri de. Bu yüzden hiçbir zaman cinsellik üzerine düşünmeyin, hayaller kurmayın, (bunu sadece rüyalanma için söylemiyorum) ve de cinselliği görüntülemeyin. Sizi her konuda mahveder bakın, sadece rüyalanma oranını arttırmakla kalan bir durum değildir bu. Rüyalanma ise yine kendi başına yararlıdır, vücudun doğasında vardır bu yüzden rüyalanmayı dert edinmek gerekmiyor. Çünkü bu gerçekleşirken istemsizce, yani insanın eylemi bulunmadan gerçekleşiyor. Ama yine dediğim gibi rüyalanma oranı kişinin kendisine bağlı bir durumdur. Bakın şuna yine değinmek istiyorum ki; cinsellik üzerinde durulacak, hayali kurulacak, tasarlanacak, görüntülenecek, bakılacak bir eylem değildir. Cinsellik; gereken yerde, gerektiği şekilde, her iki tarafın da rızası olacak şekilde bedenlerin sevdiği kişiyle birleşmesidir. Cinselliği düşünmeyin, üzerinde hayaller kurmayın; cinselliği, gereken yerde ve de gerektiği şekilde yaşayın.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.
365 gündür nofap sürecinde yım hiç rüyalanmadım bu normal bir durummudur.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst