Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Rüyalanma İle İlgili Kelamlar

Javert

Mars Yolcusu
Katılım
11 Eyl 2020
Mesajlar
46
Tepki puanı
126
Puanları
43
Konum
Eskişehir
Konuyu nereye açacağımı şaşırdım ama tavsiyeler kısmı uygun geldi, zira az çok yabancı sitelere bir göz atsamda, direkt bu konuyla alakalı bir konu yok veya ben bulamadım.

Bazı şeyler apriori bilgi aslında, araştırmayada pek gerek yok neyse, yazıya alayım uzatmadan.

Eskidende soruluyordu, halada soruluyor, sorulurda.

Şey muhabbetini hiç sevmem, hani "bünyeden bünyeye değişir" diye bi laf vardır, tıpkı, "herkeste aynı etkiler görülmeyebilir", "genele bakıcak olursak" gibi antin cümleler bi ayrı yorar insanı.

Ben rüyalanmanın, daha doğrusu rüyalanmanın sebebiyetinin, kişiden kişiye değiştiğini düşünmüyorum, etkileyen faktörleri aklımdan geldiğince yazayım, belki eklerim ama genel olarak bir eksik bir fazlası işte, ordan ayarlarsın.

Rüyalanmayla ilgili emin olduğum şeyler var,arada kaldıklarımda ama burada kendi deneyimlerimce emin olduklarımı söylicem.

Rüyalanmanın gerçekleşmesinden bahsedeyim, öncesinde şunu da söyleyim, şeytanla bir alakası yok bu işin.

Yok gece geliyoda, kadın kılığına giriyo, bi güzel muamele yapıyo, he aynen.

Eğer minimum bir hafta kadar boşalmadıysan -öncesinde de haftada 2-3 bir adamsan- 7-30 gün arası depo dolucak, dolu durumda olucak hep.

Bildiğiniz üzere rüyada,idrarla,durup dururken,cinsel ilişki veya mastürbasyon sonucu orgazmla boşalmayla, şehvetli veya normal olarak, bi şekilde akıyo bu sıvı.

Emilip vücuda mineral fayda falan sağladığı muhabbetini duyuyorsunuz biliyorum ama bence pek olur tarafı yok o işin, nereden çıktı bilmiyorum.

Çok bilim adamı sevdalısı olmasamda, oturaklı bi deney yapacak olanlar yine onlar, bilmiyorum ben adam akıllı bir araştırmasını görmedim, varsada gönderin konuşuruz.

Durduk yere semen retention muhabbetine de çaktık ya la arada ehehe :))

Neyse, deponun olduğu bu zamanda, sağlıklı erkeğin kanının kaynaması normal.

Gündüz gördüğün görüntüler, aklındaki düşünceler, gerçekten rüyalanmanı etkiliyor,belki bir gün belki iki gün,ama sonra ihtimal artıyor, o doğru.

Ama rüyalanmanın olması için penisinin gece ereksiyonları sırasında sürtünecek bir yer olması lazım, dar boxer giymeyin derler ama ereksiyon halinde bol dede boxerları kanımca daha çok uyarıyor penisi, yumuşak yapısından mıdır nedir bilmiyorum.

Size bir bilgi daha vereyim, çoğu kişide yanlış bilir, rüyalanmanın sebebi gördüğün rüyalar değil, aynen aynen, gördüğün rüyalar değil.

Ne gündüz düşündüğün düşünceler, gördüğün karı-kız sadece tetikleyici aslında bu konuda, eğer depo fullse, vücut hassaslaşır, minimum bi iki hafta hiç boşalmadıysanız,penisiniz böyle bi daha bi haşmetli, daha böyle sert bir hissiyat verir,inikken bile hafif yandan sıktığında böyle yine sert olur, heh o duruma geldiysen, zaten gece ereksiyonlarında, penis sürtünecek bir şey bulursa, o meniyi atmak için yol bulmuş oluyor ve rüyadayken, bilinçli olmasanda, sürtünmeyi ve zevk almayı "hissettiğin anda rüyanda erotik şeyler görürsün", yani erotik rüya gördüğün için boşalmazsın aslında.

Normal rüyanı görürken, rutin penis kontrolleri yapıldığı ana geçildiğinde, rüya otomatik erotikleşiyor, hatta bazen hiç erotik olmasa veya hafif erotik ama gerçek hayatta saçma olan şeyler bile görsen boşalırsın, aile veya akrabalardan birini vs o işin aslında bahanesi bi nevi, he güzel bi kadınla, kadınlarla rüyalanmak daha güzel tabi orası öyle.

Neyse bu da amme hizmeti, araya sıkıştırdım.

Bi diğer mesele aslında anlatmak istediğim asıl mesele 'rüyada reseptörler gapanii hacı" muhabbeti.

Rüyada boşaldığında neymiş efenim reseptörler kapanıyomuş, işte boşalmış gibi zarar gelmiyormuşta, mastürbasyon gibi değilmişte efenim cart curt.

Birincisi dopaminerjik o hareketlenme, yani hassasiyet durumu,daha fazla miktarda "dopamin hissiyatının olduğu durum" yani reseptörlerin çok olduğu durumda, orgazm süreci daha da kolaylaşıyor, evet erkekler olarak bizde bir depo var ve dölleyebilecek güzel memelere ve fit kalçalara sahip vücut arayıp boşaltmak üzerine doluyor bu depo okey ama aynı zamanda dopamin hareketlenmesi o dürtüye ulaşmanı tetikliyor, zaten tüm bu nofap süreçlerimiz bunun üzerine kurulu değil mi?
Her şey bi yerde cinsel enerjiye, libidoya bağlanıyor,felsefi olarakta,fizyolojik olarakta.

Tek veya çok eşli, biyolojik dürtün veya emelin, en ilkel tanımla, dölleyecek dişi bulup, farklı genetik çeşitlilikte çocuklar doğurmak. Buna farklı farklı, DNA'nızın birbirine benzemediği alabildiğine kadınlar olarak bakabilirsin, potansiyelde tabi.

Hayatınızı değiştirecek şey başlığının anlattığı muhabbette bu değil mi?

Ezik adamdan, karı kız bulabilen adama dönmek, daha alfa davranışlara sahip olmak falan filan.

Bunlar motive edici etkiye sahip olan, dopamin sisteminin etkisi.

Gerçi benim bilinçli beta dediğim (evet ben uydurdum) durumda, adam alfa olması gerektiğini biliyor, davranışındaki yanlışı anlıyor sonradanda olsa fakat zihniyeti beta kaldığı için, maskülen olmaktan korktuğu için ki bu yarı kontrolünüzün olduğu bir konu.

Aç-kapa tuşu yok, korkuların üzerine gittikçe, kimsenin dediğine o kadar takmadıkça az çok düzelecek şeyler karakterinize bağlı olarak.

Antidepresanların çoğu, dopamini arttırma üzerine çalışıyor,bazıları serotonin ve diğer hormonlarlada iş içinde olsa da,geneli dopamin üzerine etki ediyor, aynı zamanda birbirleriyle asıl depresan ve yardımcıları diye kombine ediliyorlar, doktorlar tarafından.

Dopamini normal seviyeye ulaştırmaya çalışan ilaçların amacı, normal sağlıklı seviyesine getirmek.

Normal sağlıklı bir insan, evet genel olarak mutlu ve neşeli hisseder okey ancak az bilinen birkaç şeyide ekleyeyim; normal, sağlıklı, doyumda bir insan aslında genel olarak nötrün bir iki tık üstü hisseder, üzgün ve durgun olmaktan çok uzak ama mutlu ve enerjik olmaktansa, iyimser ve sakin olmaya yakın olur.

Bu hal, günlük hayata, kitaba, balığa, işe, kadına, çoluğa, çocuğada yeter, kendinede.


Rüya muhabbetine tekrar döndüğümüzde, dopaminerjik sistem, rüyada duraksamaz.

Çünkü bizatihi, rüyaların net hatırlanması, rüyadaki duygunun daha fazla olması, temelde dopamine bağlı.

Beyin, uykuda, uyanık haldeki beta ve alfa yerine, delta ve gama dalgaları yayıyor farklı zamanlarda.

Derin uyku veya rüyalı uykuda, dopaminerjik hareketler, zihnin durumunu etkiliyor, proaktif değil elbet sürekli ancak aktif.

Artık 10 sene öncesine kadar, çok daha fazla sayıda mastürbasyonu bırakan adam var, minimum 20-30 günlük bir süreç tutturduysanız bilirsiniz, hiç rüya görmüyorum diyen bir adam bile olsanız, rüyaları hatırlarsınız sürece girdiğinizde, dopaminin, sağlıklı insana döndürmesinin dolaylı etkisi.

Çünkü, dopamin kısa süreli hafızayada etkili, rüya dediğiniz şeyi yani son rem uykusundaki o 5-10 saniyelik görüntüleri ve hisleri, kısa süreli hafızayla hatırlarsınız.

Ayrıyetten, düşük dopamin durumunda hem kısa süreli hafıza etkilenir hem motivasyon problemi vardır.

Beyin der, "onla mı uğraşcam", bak vücudun kırılıyor güçsüzlükten, testo'suzluktan,kaslar çekilmiş, elden ayakta ruh yok, osursalar uçcak durumdasın" mode on'dur bir nevi.

Bu konuyu da bi değnekleneyim istedim, selam.

Not: "Bu konuyu da" yazmışım,buradaki de'nin yazımı doğru mu diye arada kaldım lan, yönelme sıfat tamlaması zincirlemesi pompası motoru şalteri.
 

The White Rider

Emekli Moderatör
Katılım
28 Eki 2020
Mesajlar
223
Tepki puanı
787
Puanları
160
Konuyu zamandan dolayı tam okuyamadım öncelikle.

Ama kısaca değinmek gerekirse; günlük, haftalık, aylık yaşadıkların bilinçaltına işlenir. Ve bu öyle ya da böyle bir şekilde eğer Mastürbasyon yapmıyorsan Rüyalanma ile sonuçlanır. Çünkü o gördüklerin bilinçaltına işleniyor. Kendiniz de deneyebilirsiniz. İsterseniz tetikleyicilere uzun zaman bakın ama Mastürbasyon yapmayın bu size bol bol Rüyalanma olarak dönecektir. İsterseniz de tetikleyicilere hiç bakmayın, farklı etkenler dışında Rüyalanma'nın ne kadar azaldığını fark edeceksiniz. Ki bu da en basitinden bir örnek olaraktan Rüyalanma oranının ve de zamanının kişiden kişiye nasıl değiştiğini güzelce gözler önüne seriyor.

Onun dışında, Rüyalanma sırasında dopamin salgılanıp salgılanmaması önemli değil, bunu kavramak gerek. Boşuna böyle şeylere takılmamak gerek. Çünkü istemsiz bir durum. Ki Rüyalanma zaten meniyi yenileyerekten Mastürbasyon'un gereksizliğini bir kez daha ortaya serer.

Dediğim gibi tam okuyamadım, okuduğum kısımlara özet olarak değinebildim, daha sonra tamamını okumak isterim.
 
Katılım
10 Kas 2020
Mesajlar
41
Tepki puanı
58
Puanları
24
Rüyalanma olayını fazla kafayı takmamak lazım bu kimi zaman artıyor kimi zaman azalıyor. Vücut ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordur diye düşünüyorum. Tabii arttırıcı etkenler yok mudur? vardır, örneğin: gece çok su içmek, pekmez tarzında bazı gıdalar şehveti arttırıcı tüketmek, şeker, tetikleyiciye maruz kalmak gibi...
Süreçte ilerleyen zamanlarda rüyalanma sıklığında da azalmak oluyor çoğu kişide, en azından ben ve tanıdığım kişilerin süreçlerinde böyle oldu.
 

Ocak21

Yeni Fapstronot
Katılım
27 Ocak 2021
Mesajlar
25
Tepki puanı
30
Puanları
14
Konuyu nereye açacağımı şaşırdım ama tavsiyeler kısmı uygun geldi, zira az çok yabancı sitelere bir göz atsamda, direkt bu konuyla alakalı bir konu yok veya ben bulamadım.

Bazı şeyler apriori bilgi aslında, araştırmayada pek gerek yok neyse, yazıya alayım uzatmadan.

Eskidende soruluyordu, halada soruluyor, sorulurda.

Şey muhabbetini hiç sevmem, hani "bünyeden bünyeye değişir" diye bi laf vardır, tıpkı, "herkeste aynı etkiler görülmeyebilir", "genele bakıcak olursak" gibi antin cümleler bi ayrı yorar insanı.

Ben rüyalanmanın, daha doğrusu rüyalanmanın sebebiyetinin, kişiden kişiye değiştiğini düşünmüyorum, etkileyen faktörleri aklımdan geldiğince yazayım, belki eklerim ama genel olarak bir eksik bir fazlası işte, ordan ayarlarsın.

Rüyalanmayla ilgili emin olduğum şeyler var,arada kaldıklarımda ama burada kendi deneyimlerimce emin olduklarımı söylicem.

Rüyalanmanın gerçekleşmesinden bahsedeyim, öncesinde şunu da söyleyim, şeytanla bir alakası yok bu işin.

Yok gece geliyoda, kadın kılığına giriyo, bi güzel muamele yapıyo, he aynen.

Eğer minimum bir hafta kadar boşalmadıysan -öncesinde de haftada 2-3 bir adamsan- 7-30 gün arası depo dolucak, dolu durumda olucak hep.

Bildiğiniz üzere rüyada,idrarla,durup dururken,cinsel ilişki veya mastürbasyon sonucu orgazmla boşalmayla, şehvetli veya normal olarak, bi şekilde akıyo bu sıvı.

Emilip vücuda mineral fayda falan sağladığı muhabbetini duyuyorsunuz biliyorum ama bence pek olur tarafı yok o işin, nereden çıktı bilmiyorum.

Çok bilim adamı sevdalısı olmasamda, oturaklı bi deney yapacak olanlar yine onlar, bilmiyorum ben adam akıllı bir araştırmasını görmedim, varsada gönderin konuşuruz.

Durduk yere semen retention muhabbetine de çaktık ya la arada ehehe :))

Neyse, deponun olduğu bu zamanda, sağlıklı erkeğin kanının kaynaması normal.

Gündüz gördüğün görüntüler, aklındaki düşünceler, gerçekten rüyalanmanı etkiliyor,belki bir gün belki iki gün,ama sonra ihtimal artıyor, o doğru.

Ama rüyalanmanın olması için penisinin gece ereksiyonları sırasında sürtünecek bir yer olması lazım, dar boxer giymeyin derler ama ereksiyon halinde bol dede boxerları kanımca daha çok uyarıyor penisi, yumuşak yapısından mıdır nedir bilmiyorum.

Size bir bilgi daha vereyim, çoğu kişide yanlış bilir, rüyalanmanın sebebi gördüğün rüyalar değil, aynen aynen, gördüğün rüyalar değil.

Ne gündüz düşündüğün düşünceler, gördüğün karı-kız sadece tetikleyici aslında bu konuda, eğer depo fullse, vücut hassaslaşır, minimum bi iki hafta hiç boşalmadıysanız,penisiniz böyle bi daha bi haşmetli, daha böyle sert bir hissiyat verir,inikken bile hafif yandan sıktığında böyle yine sert olur, heh o duruma geldiysen, zaten gece ereksiyonlarında, penis sürtünecek bir şey bulursa, o meniyi atmak için yol bulmuş oluyor ve rüyadayken, bilinçli olmasanda, sürtünmeyi ve zevk almayı "hissettiğin anda rüyanda erotik şeyler görürsün", yani erotik rüya gördüğün için boşalmazsın aslında.

Normal rüyanı görürken, rutin penis kontrolleri yapıldığı ana geçildiğinde, rüya otomatik erotikleşiyor, hatta bazen hiç erotik olmasa veya hafif erotik ama gerçek hayatta saçma olan şeyler bile görsen boşalırsın, aile veya akrabalardan birini vs o işin aslında bahanesi bi nevi, he güzel bi kadınla, kadınlarla rüyalanmak daha güzel tabi orası öyle.

Neyse bu da amme hizmeti, araya sıkıştırdım.

Bi diğer mesele aslında anlatmak istediğim asıl mesele 'rüyada reseptörler gapanii hacı" muhabbeti.

Rüyada boşaldığında neymiş efenim reseptörler kapanıyomuş, işte boşalmış gibi zarar gelmiyormuşta, mastürbasyon gibi değilmişte efenim cart curt.

Birincisi dopaminerjik o hareketlenme, yani hassasiyet durumu,daha fazla miktarda "dopamin hissiyatının olduğu durum" yani reseptörlerin çok olduğu durumda, orgazm süreci daha da kolaylaşıyor, evet erkekler olarak bizde bir depo var ve dölleyebilecek güzel memelere ve fit kalçalara sahip vücut arayıp boşaltmak üzerine doluyor bu depo okey ama aynı zamanda dopamin hareketlenmesi o dürtüye ulaşmanı tetikliyor, zaten tüm bu nofap süreçlerimiz bunun üzerine kurulu değil mi?
Her şey bi yerde cinsel enerjiye, libidoya bağlanıyor,felsefi olarakta,fizyolojik olarakta.

Tek veya çok eşli, biyolojik dürtün veya emelin, en ilkel tanımla, dölleyecek dişi bulup, farklı genetik çeşitlilikte çocuklar doğurmak. Buna farklı farklı, DNA'nızın birbirine benzemediği alabildiğine kadınlar olarak bakabilirsin, potansiyelde tabi.

Hayatınızı değiştirecek şey başlığının anlattığı muhabbette bu değil mi?

Ezik adamdan, karı kız bulabilen adama dönmek, daha alfa davranışlara sahip olmak falan filan.

Bunlar motive edici etkiye sahip olan, dopamin sisteminin etkisi.

Gerçi benim bilinçli beta dediğim (evet ben uydurdum) durumda, adam alfa olması gerektiğini biliyor, davranışındaki yanlışı anlıyor sonradanda olsa fakat zihniyeti beta kaldığı için, maskülen olmaktan korktuğu için ki bu yarı kontrolünüzün olduğu bir konu.

Aç-kapa tuşu yok, korkuların üzerine gittikçe, kimsenin dediğine o kadar takmadıkça az çok düzelecek şeyler karakterinize bağlı olarak.

Antidepresanların çoğu, dopamini arttırma üzerine çalışıyor,bazıları serotonin ve diğer hormonlarlada iş içinde olsa da,geneli dopamin üzerine etki ediyor, aynı zamanda birbirleriyle asıl depresan ve yardımcıları diye kombine ediliyorlar, doktorlar tarafından.

Dopamini normal seviyeye ulaştırmaya çalışan ilaçların amacı, normal sağlıklı seviyesine getirmek.

Normal sağlıklı bir insan, evet genel olarak mutlu ve neşeli hisseder okey ancak az bilinen birkaç şeyide ekleyeyim; normal, sağlıklı, doyumda bir insan aslında genel olarak nötrün bir iki tık üstü hisseder, üzgün ve durgun olmaktan çok uzak ama mutlu ve enerjik olmaktansa, iyimser ve sakin olmaya yakın olur.

Bu hal, günlük hayata, kitaba, balığa, işe, kadına, çoluğa, çocuğada yeter, kendinede.


Rüya muhabbetine tekrar döndüğümüzde, dopaminerjik sistem, rüyada duraksamaz.

Çünkü bizatihi, rüyaların net hatırlanması, rüyadaki duygunun daha fazla olması, temelde dopamine bağlı.

Beyin, uykuda, uyanık haldeki beta ve alfa yerine, delta ve gama dalgaları yayıyor farklı zamanlarda.

Derin uyku veya rüyalı uykuda, dopaminerjik hareketler, zihnin durumunu etkiliyor, proaktif değil elbet sürekli ancak aktif.

Artık 10 sene öncesine kadar, çok daha fazla sayıda mastürbasyonu bırakan adam var, minimum 20-30 günlük bir süreç tutturduysanız bilirsiniz, hiç rüya görmüyorum diyen bir adam bile olsanız, rüyaları hatırlarsınız sürece girdiğinizde, dopaminin, sağlıklı insana döndürmesinin dolaylı etkisi.

Çünkü, dopamin kısa süreli hafızayada etkili, rüya dediğiniz şeyi yani son rem uykusundaki o 5-10 saniyelik görüntüleri ve hisleri, kısa süreli hafızayla hatırlarsınız.

Ayrıyetten, düşük dopamin durumunda hem kısa süreli hafıza etkilenir hem motivasyon problemi vardır.

Beyin der, "onla mı uğraşcam", bak vücudun kırılıyor güçsüzlükten, testo'suzluktan,kaslar çekilmiş, elden ayakta ruh yok, osursalar uçcak durumdasın" mode on'dur bir nevi.

Bu konuyu da bi değnekleneyim istedim, selam.

Not: "Bu konuyu da" yazmışım,buradaki de'nin yazımı doğru mu diye arada kaldım lan, yönelme sıfat tamlaması zincirlemesi pompası motoru şalteri.
Kanka de da yazımına takılmışsın da, geri kalan hepsi yanlış hahahhaha neyse önemi yok
Bende de şöyle ilginç bi durum var, 50. Güne doğru gidiyorum ve 0 rüyalanma
Tetikleyicilerden uzak duruyorum ondan mı acaba ?
Ve o bahsettiğin sertleşmeyi de yaşamadım, bilemiyorum
Bağımlılık derecesine göre kişiden kişiye değişiyor galiba;)
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst