Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Sadece ÖZGÜR olsanız size yetmez mi?

jojokmo

Venüs Yolcusu
Katılım
8 Şub 2021
Mesajlar
26
Tepki puanı
111
Puanları
39
ÖZGÜRLÜK
Bir deney faresi olarak,duvarlarla kaplı hücremde 24 yıl yaşadım. Gardiyanın gelip beni 2 m2 lik odamdan ne zaman yaka paça alacağı beni hep endişe içinde tutardı.
-Ne zaman düştüm buraya ?
Bir gün korku içinde odamın karanlığında beklerken, karanlığın içinde yürümeye karar verdim. 30 adım. Odanın sınırları nerede? Sonra koşmaya karar verdim sonu gelmeyen enlem ve boylam,içimi bir endişe kapladı belki ölmüşümdür ve ölüm böyle bir şeydir. Ardından bağırmaya başladım ,ses yok . Yatağımın nerede olduğunu bilmiyordum.Belki uyusam hepsi geçer diye düşündüm. Ayağımın bastığı karanlığa oturdum.Gardiyan gelse belki karanlıktan kurtulurdum. Peki kapı nerede kaldı ? .Uzun süre bu şekilde kaldım.Karanlığın içinde uyuyordum. Bir sesle irkildim. Yaşıyor musun?
-Yaşıyorum.Halen nefes alıyorum.
+Hayır. Sadece yaşadığını sanıyorsun.
-Yaşamak için nefes almak yetmez mi?
+Kendine nefes olmadıkça yaşıyor sayılmazsın.


Hikayenin sonu nasıl bitmeli?
Bu teşbihe dayalı hikayeleştirmenin istenilen türde bir sonu olabilir. Tek gereken hayal gücü kuvvetli ve dirayetli bir vatandaş. Birde karşı konulmaz bir yaşama isteği. İnsan ister ki bu karanlık sadece bir hayal ürünü olsun. Peki ya gerçekse ? Aklınıza gelen ilk şey elbette pmo. Lakin pmo bana kalırsa sadece bir sonuçtan ibaret. Sonucu doğuran muhtemel çözüm önerilerinin sizi getireceği noktalar nelerdir? Milyar tane olasılık yok.İmkansız olan sonuçları elersek imkansız olmayan çözümleri üretiriz.Bu fizikçinin anlatma özürlülüğü için kusuruna bakmayın.

Kendinize nefes olmayı başarabildiğiniz, sonundan korkmadığınız bir hayat
Bu yazıyı yazmamda ki en temel sebep ölüm korkusudur.Elbette hepimiz korkarız. Lakin sonun varlığından dolayı bir umursamazlık zuhur ettiğinde bu felaketleri getirir. Toplumumuzda bir çok insanın ümitsizliğin içine düştüğünü(bilhassa bir zaman ben) , tüketim toplumunun temellerine karşı gelen bireylerin yaşamdan el ayak çektiğini görürüz. Bütün kadınlar...Bütün erkekler...Bütün akrabalar...Bütün arkadaşlıklar.... diye başlarlar söze. Bilgece olmadığını su götürmez şekilde kendileri de bilir.Lakin yalnızlık ve umutsuzluk nefreti getirir. En nihayetinde insan normal yaşamak ister.Dostluklar,arkadaşlıklar ve daha bir çok sosyal ve kültürel aktivite.Lakin bu emek ister. Emek istiyorsa yapmaya değer mi peki ? Harcanılan zamana değer mi ? Ya yalan çıkarsa ve yara alırsam o zaman beni kim ayağa kaldıracak.

Öyleyse herkes şu an olduğu konumdan memnun.Olduğunuz konumdan yukarı çıkıp aşağı düşerseniz şuan ki konumunuzu geri kazanamama endişesindesiniz.Bu konum yaşamınızdır,içtiğiniz sudur,yediğiniz yemektir,umutlarınızdır,ümitleriniz ve hayallerinizdir.

Bu saydıklarım korkanlar için önemsiz şeyler gibidir.Lakin birde şöyle düşünün.
Hiçbir söz söylememiş,kimseye bir faydası dokunmamış bir adam,zaten kendinden başka kimseyi hayatında istemezdi.Onu en son ne zaman gördüm hatırlamıyorum.Konuşmaya çalışssamda ya bencil ya da nefret dolu oluyor. Bir ara kendi kendine konuşuyordu,sanırım delirmişti. Gecenin bir yarısı sokağa çıkıp koşuyor ve bağırıyordu ORADA KİMSE VAR MI? !! ardından saatlerce bir kaldırımda oturuyor ve uyuya kalıyordu. Birkaç kez denedik aslında arkadaşlarla,seslendik,uyandırmaya çalıştık, fakat bize hep nefret doluydu. Nefes alamıyorum dedi , o nefes almadıkça bizim nefesimiz onu ölümden kurtarabilir miydi?


SAYGILARIMLA
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst